Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/353 E. 2021/464 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …/.. – ../…
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ../..
KARAR NO : ../…
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2020
NUMARASI : …/… Esas …/… Karar

DAVACILAR :1-.. Seydişehir/ KONYA
2- …… Seydişehir/ KONYA
3-… Seydişehir/ KONYA
VEKİLİ : Av…
4-… Selçuklu/ KONYA
5-… Selçuklu/ KONYA
DAVALILAR : 1-.. Sigorta A.Ş. – . . – Beykoz/İSTANBUL
VEKİLİ : Av…
2-… Karatay/KONYA
VEKİLLERİ : Av..& Av… Karatay/ KONYA
DAVA : Maddi – Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 30/01/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 31/01/2021
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 29/09/2017 günü saat 00:10 sıralarında… sevk ve idaresindeki … plaka sayılı Panelvan Tipi kamyonetin Konya istikametinden Seydişehir istikametine doğru seyir halinde iken Konya – Antalya Karayolunun …km.’sinde … mevkiinde yaya …’a çarpması sonucu meydana gelen kazada yaya …’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini, kaza tespit tutanağına göre trafik kazasının oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsünün Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-B(aracın hızını aracın yük ve teknik özelliklerine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak) maddesini ihlal ettiğini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın trafik poliçesinin davalı .. Sigorta şirketi tarafından kesildiğini, bu nedenle davalı sigorta şirketinin poliçe kapsam ve limitleri dahilinde doğan zarardan sorumlu olduğunu, trafik kazası üzerine davalı sigorta şirketine müracaat yapılmış ise de, sigorta şirketinin gerçek zararı ödemekten kaçındığını, trafik kazası neticesinde vefat edenin cenazi ve defin giderlerinin maddi tazminat kapsamında diğer taraftan talep edilebileceğini, talep edilebilecek cenaze masrafları kapsamında defin giderleri, kefen masrafı, cenaze merasimi, mezarlık bedeli, yıkama, cenaze için verilen yemek masrafları v.s.giderlerin olabileceğinden, …’ın hayatını kaybetmesi nedeniyle yapılan cenaze ve def’in giderlerinin müvekkillerine ödenmesini talep ettiklerini, trafik kazasında hayatını kaybeden …’ın ölümüyle davacıların destekten yoksun kaldıklarından bahisle davanın kabulü ile; Trafik kazasında eşini/babalarını/kardeşlerini kaybeden davacıların fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere destekten yoksun kalan eş … için 1.000,00 TL maddi 150.000,00 TL manevi, çocuk … için 1.000,00 TL maddi 100.000,00 TL manevi, çocuk .. için 1.000,00 TL maddi 100.000,00 TL manevi, kardeş … için 1.000,00 TL maddi 50.000,00 TL manevi, kardeş .. için 1.000,00 TL maddi 50.000,00 TL manevi tazminatın(sigorta şirketine yönelik taleplerinin poliçe kapsam ve limitleri ile sınırlı olarak)olay tarihinden itibaren işleyecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödettirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı .. Sigorta A.Ş.vekili UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu 06.04.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça müvekkili şirket nezdinde .. sayılı ve 12.01.2017-2018 vade tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta poliçesi ile sigorta teminatı altına alınan … plakalı aracın karışmış olduğu iddia edilen trafik kazası sonucu …’ın vefat etmesi nedeniyle yakınlarının destekten yoksun kalma tazminat talebinde bulunduklarını, müvekkili şirket tarafından davacılara ./.. sayılı hasar dosyasına istinaden 16/01/2018 tarihinde 53.761,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun son bulduğunu, sigortalı aracın, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91.maddesi kapsamında, işletenlerin aynı kanunun 85/I. maddesinde belirtilen tehlike sorumluluğunu karşılayan ve üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler içinde teminat altına alan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin münakit sigorta poliçesinden sorumluluğunun; poliçe vadesi, teminat limitleri ve kusur oranları ile sınırlı olduğunu, davacı tarafça, sigortalının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğunun usulen ispat edilmesinin gerektiğini, davacının talebinin fahiş olduğunu, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı… vekili 16/04/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davaya husumet ve görev yönünden itiraz ettiklerini, davacı tarafın öne sürmüş olduğu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun iddiaları ve müvekkiline izafe edilen kusuru kabul etmediklerini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 68.maddesine göre müteveffanın, yayaya ait kusurlardan “karşıdan karşıya geçişlerde işaretlere ve kurallara riayet etmemek” maddesini ihlal ettiğini, kazanın meydana geldiği yerin yaya geçidi olmadığını ve müteveffanın yoldan geçen araçları kontrol etmeden müvekkilinin de ifadesinde belirttiği üzere yola ani şekilde atladığını, müvekkilinin aracının kamyones (N1)cinsi olduğunu, bu araçların şehirlerarası çift yönlü karayollarındaki hız sınırının 80 km/saat olduğunu, olay sırasında ise müvekkilinin 70 km/saat hız ile seyrettiğini, olay sırasında müvekkilinin aracının yüklü olmadığını, boş olduğunu, olay sırasında görüş, yol, hava ve trafik durumu normal şartlarda olup, müvekkilinin azami hız sınırının altına inmesini gerektirecek olağan dışı bir durumun bulunmadığını, bütün bunlar karşısında müvekkilinin kusursuz olduğunun sabit olduğunu, müteveffa …’ın kazanın meydana geldiği sırada yüksek promilde alkollü olduğunu, Adli Tıp Grup Başkanlığı’nın raporuna göre olay esnasında müteveffanın kanında 2.12 promil alkol tespit edildiğini, müteveffanın trafik kurallarını ihlal ederek alkollü şekilde yola aniden atlamasının, müvekkilinin tüm trafik kurallarına riayet etmesine rağmen kazayı kaçınılmaz hale getirdiğini, davacıların müvekkilinden talep etmiş oldukları maddi ve manevi tazminat taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan bahislehusumet ve görev yönünden itirazlarının kabulüne karar verilerek, davada kusursuz sorumluluğu bulunmayan müvekkili açısından davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacıların, 29/09/2017 günü saat 00:10 sıralarında… sevk ve idaresindeki … plaka sayılı Panelvan Tipi Kamyonetin Konya istikametinden Seydişehir istikametine doğru seyir halinde iken Konya – Antalya Karayolunun ..km.’sinde .. mevkiinde yaya …’a çarpması sonucu meydana gelen kazada yaya …’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın trafik poliçesinin davalı .. Sigorta şirketi tarafından kesildiğini, bu nedenle davalı sigorta şirketinin poliçe kapsam ve limitleri dahilinde doğan zarardan sorumlu olduğundan, trafik kazasında eşini/babalarını/kardeşlerini kaybeden davacıların fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere destekten yoksun kalan eş … için 1.000,00 TL maddi 150.000,00 TL manevi, çocuk … için 1.000,00 TL maddi 100.000,00 TL manevi, çocuk .. için 1.000,00 TL maddi 100.000,00 TL manevi, kardeş … için 1.000,00 TL maddi 50.000,00 TL manevi, kardeş .. için 1.000,00 TL maddi 50.000,00 TL manevi tazminatın(sigorta şirketine yönelik taleplerinin poliçe kapsam ve limitleri ile sınırlı olarak)olay tarihinden itibaren işleyecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödettirilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği, mahkememizce davacılar vekiline; dava dilekçesinde cenaze gideri ve psikolojik destek adı altında taleplerde bulunduğundan talep kısmına yönelik kalem kalem açıklama yapmak ve beyanda bulunmak üzere süre verildiği, davacılar vekili 26/11/2018 havale tarihli dilekçesi ile; Davacıların 1.000,00 TL maddi tazminat taleplerinin 800,00 TL’sini destekten yoksun kalma tazminatı, 100,00 TL’sinin cenaze giderleri, 100,00 TL’sinin ise psikolojik destek masraflarına ilişkin olduğunu beyan ettiği, davacı vekili 20/02/2018 havale tarihli maddi hatanın düzeltilmesi talepli dilekçesi ile; Kendilerine velayeten dava açılan küçükler … (..) ve …’ın (…) dava dilekçelerinde sehven … ( ..) ve .. (…) olarak yazıldığından iş bu maddi hatanın düzeltilmesini talep ve beyan ettiği, davalıların davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri, dava ve kaza tarihi itibariyle 2918 sayılı KTK’nunun da 6704 Sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin yürürlükte olduğu, bu nedenle yapılan yasal değişiklik ve 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümlerinin ulgulanması gerektiği, konunun 6098 sayılı TBK.nun 49.ve devam eden maddelerinde ve KTK.85.vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 49/1.maddesinde;”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK’nun 51/1. maddesinde;”Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” şeklinde, TBK. 53.maddesinde;”Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:1. Cenaze giderleri.2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.” şeklinde, TBK.55/1.maddesinde;”Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, KTK.85/1.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, KTK. 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde,KTK.91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK.92.maddesinde; “Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler, b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler, c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler, e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler. g) (Ek bent: 14/04/2016-6704 S.K. 4. mad.) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri, h) (Ek bent: 14/04/2016-6704 S.K. 4. mad.) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri, i) (Ek bent: 14/04/2016-6704 S.K. 4. mad.) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde; “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, 29/09/2017 günü saat 00:10 sıralarında… sevk ve idaresindeki … plaka sayılı Panelvan Tipi kamyonetin Konya istikametinden Seydişehir istikametine doğru seyir halinde iken Konya – Antalya Karayolunun …km.’sinde … mevkiinde yaya …’a çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiği, meydana gelen kazada yaya müteveffa …’ın olay yerinde hayatını kaybettiği, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde 12/01/2017 başlangıç – 12/01/2018 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere .. numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, dosyamızın Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderilerek; Tarafların kusur oranlarına yönelik (%yüzde) olarak rapor düzenlenmesinin istenildiği, Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 14/03/2019 tarih ve …. sayılı raporuna göre; Davalı sürücü…’ın %25(yüzdeyirmibeş) oranında, müteveffa yaya …’ın %75(yüzdeyetmişbeş) oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, dosyamızın re’sen seçilecek aktüerya bilirkişisine tevdii edilerek; dosya içerisinde bulunan kusur raporundaki kusur oranları da dikkate alınmak suretiyle davacıların destekten yoksun kalma zararlarına yönelik rapor düzenlenmesinin istenildiği, … Hesaplama Bilirkişisi Av.Arb…. tarafından düzenlenen 15/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Müteveffa …’ın eşi davacı …’ın 3.607,69 TL, müteveffa …’ın oğlu …’ın 265,60 TL, müteveffa …’ın kızı …’ın 3.972,42 TL destekten yoksun kalma zararlarının bulunduğunun bildirildiği, mahkememiz dosyasının kök rapor düzenleyen aktüeryal hesaplama bilirkişisi Av.Arb.. ..’a tevdii edilerek; 2020 yılı asgari tarifesindeki değişiklikler de dikkate alınarak ek rapor düzenlenmesinin istenildiği; aktüeryal hesaplama bilirkişisi Av….. tarafından düzenlenen 09/03/2020 havale tarihli ek raporunda; Müteveffa …’ın eşi davacı …’ın 11.059,82 TL, müteveffa …’ın oğlu …’ın 221,00 TL, müteveffa …’ın kızı …’ın 5.074,70 TL destekten yoksun kalma zararlarının bulunduğunun bildirildiği, davacılar …, … ve … vekili tarafından 03.12.2019 tarihli dilekçesi ile kök rapora göre davayı ıslah ettiği, mahkemece alınan raporların ayrıntılı ve denetimine açık olması nedeniyle hükme esas alındığı, dava açılmadan önce davacı tarafça 12/12/2017 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvurunun 22/12/2017 tarihinde kayıt altına alınarak … no’lu hasar dosyasının açıldığı ve 16/01/2018 tarihinde davacılardan … adına vekili Av.. . hesabına 53.761,00 TL ödeme yapıldığı, KTK 97.Maddesi kapsamında başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirildiği, yine maddi tazminat yönünden davalı sigorta şirketinin 22/12/2017+8(KTK.99.md) iş günü)=04/01/2018 tarihinde temerrüde düştüğü, destekten yoksun kalma nedenli zararının sigorta poliçesi kapsamında olduğu,
Davalılardan…’ın mahkememizin görev ve yetkisine yönelik itirazının; TTK.1483. vd.eden maddeleri, HMK.16.maddesi ve KTK.110.maddeleri karşısında yerinde olmadığı, yine aynı davalının husumet itirazının; Kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü ve işleteni olması nedeniyle KTK.kapsamında yerinde olmadığı,
Davacı tarafça cenaze ve defin gideri ile psikolojik desteğe ilişkin maddi tazminat talep edilmiş ise de; Cenaze ve defin hizmetlerinin Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından ücretsiz karşılandığı, davacının cenaze, defin ve psikolojik desteğe ilişkin yaptığı giderlere ilişkin delil de sunamadığı, anlaşıldığından, cenaze ve defin gideri ile psikolojik desteğe ilişkin maddi tazminat taleplerinin de ispat edilememesi nedeniyle reddine,
Davacıların Konya ..Noterliği’nin 21/12/2018 tarih ve .. yevmiye numaralı azilname belgesi ile Av.. .. & Av….’ün azledildikleri, mahkememizin 17/12/2019 tarihli duruşma zabtının 3 no’lu ara kararı gereğince davacılardan… ve …’e duruşma gün ve saatini bildirir meşruhatlı davetiye çıkartıldığı ve kendilerine tebliğ edildiği, davacılar … ve…’in duruşma gün ve saatinden haberdar oldukları halde duruşmaya gelmedikleri, davayı takip etmedikleri gibi kendilerini vekil ile de temsil ettirmediklerinden bu davacılar tarafından açılan dava dosyasının HMK 150.maddesi gereğince açılmamış sayılmasına,
Davacılardan …’ın muris …’ın eşi, …’ın muris …’ın oğlu, …’ın muris …’ın kızı olduğu, davacıların desteklerinin vefatı nedeniyle, acı çektikleri ve sağlık bütünlüklerinin bozulduğu, bu nedenle manevi zarara uğradıkları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, haksız eylemin ağırlığı, kusur oranları, hakkaniyet ilkesi ve diğer hususlar dikkate alınarak davacılar …, … ve …’ın manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. ” şeklinde davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davacı … için 3.607,69 TL, davacı … için 3.972,42 TL, davacı … için 265,60 TL destekten yoksun kalma zararlarına bağlı maddi tazminatın davalı… yönünden olay tarihi olan 29/09/2017 tarihinden, davalı…Sigorta A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 04/01/2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli olan poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, Davacı …’ın fazlaya ilişkin talebinin reddine, Davacıların cenaze ve defin giderleri ile Psikolojik desteğe ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine, Davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 8.000,00 TL, davacı … için 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 29/09/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı…’dan alınarak davacılara verilmesine, Davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, davacılar … ve …. tarafından açılan davanın HMK’nun 150.maddesi gereğince açılmamış sayılmasına dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı… vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurunun bulunmamasına rağmen mağdur olan kişinin zararını tazmin etmek adına müvekkiline kusur izafe edilmesinin adalete ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin olay anında trafik kurallarının tamamına uygun ve gerekli tüm tedbirleri almış şekilde aracını kullandığını ve bunun aksini ispata yarar dosyada somut delilin bulunmadığını, müteveffa …’ın kazanın meydana geldiği sırada yüksek promilde alkollü olduğunu, müteveffanın trafik kurallarını ihlal ederek alkollü şekilde yola aniden atlamasının müvekkilinin trafik kurallarına riayet etmesine rağmen kazayı kaçınılmaz hale getirdiğini, soruşturma sırasında alınan bilirkişi raporunun hiçbir gerekçeye dayanmayan her kazaya mutad verilen matbu nitelikte bir rapor olduğunu, müvekkili için %25, müteveffa için %75 kusur oranı belirlendiğini ve bu oranının son derece hatalı olduğunu, Ankara Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporun da trafik tespit tutanağı ve soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunun kopyası niteliğinde olduğunu, yeni bir inceleme yapılmadığını, bu nedenle hukuki bir delil olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, yapılan hesaplamanın da mezkur kusur raporunun temel alınarak yapıldığını, rapordaki tazminat miktarları da tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, olayın oluş şekline ve hakkaniyete aykırı olarak fahiş şekilde hesaplandığını, müvekkilinin dava konusu olayda kusuru olmadığını, bu nedenle davacıya tazminat borcunun bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Maddi tazminata yönelik istinaf incelemesinde
Davacı vekili tarafından fazlaya ilişkin haklar saklı tutulacak şekilde maddi tazminat talep edilmiş, davacı … için 3.607 TL, … için 265 TL, … için 3.972 TL maddi tazminata hükmedilmiş davalının bu alacak kalemleri bakımından istinaf başvurusunun olduğu anlaşılmaktadır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlığı altında düzenlenen 341. Maddesinde; “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
(2) Miktar veya değeri 5.390 TL’yi (mahkeme karar tarihi itibariyle) geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.
(3) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.
(4) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 5.390 Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz” denilmektedir.
Aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan Her bir davacı için Kabul edilen ve istinafa konu edilen alacak miktarlarına göre karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı (5.390,00 TL) altına kaldığından, kabul edilen miktar açısından her iki taraf yönünden de karar kesin olduğundan, kararın kesin olması halinde ilk derece mahkemesince bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 tarih 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararının kıyasen uygulanması yoluyla Dairemizce de karar verilebileceğinden, HMK nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat açısından kusur raporuna itirazın değerlendirilmesi
Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile tüm dosya kapsamından kazanın; Konya ili Meram ilçesi .. .. hudutlarında, azami hız limitinin 90 km/saat olduğu meskun mahal sınırları dışındaki .. nolu Konya-Seydişehir Devlet karayolunun km…+… metresinde gece meydana geldiği,olay yeri kesimde devam eden yol çalışması nedeniyle ulaşımın diğer şeridi trafiğe kapalı bölünmüş yolun gerekli işaretlemeler ile iki yönlü trafiğe tahsis edilen Antalya istikametine gidiş şeridinden sağlandığı ve kazanın meydana geldiği alanda yolu aydınlatan herhangi bir ışıklandırma sisteminin bulunmadığı ile …’ın kanında 212 mg/dL(2,12 promil) etanol tespit edildiği,Trafik Kazası Tespit Tutanağı’nda;sürücü…’ın “aracının hızını, aracın yük ve teknik özelliği ile yol, görüş, trafik durumunun gerektirdiği şartlara göre uydurmamakla” ihlal yaptığı olayda yaya …’ın “karşıdan karşıya geçişlerde işaretlere ve kurallara riayet etmemekle” ihlal yaptığı ,Konya Cumhuriyet Başsavcılığına sunulmuş 07/02/2018 tarihli Bilirkişi Raporu’nda sürücü…’ın %25 oranında kusurlu olduğu olayda yaya …’ın %75 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği ,bu halde Davalı sürücü ..’nin sevk ve idaresindeki kamyonetle diğer şeridi kapalı olan bölünmüş yolun iki yönlü hale dönüştürülmüş şeridindeki seyrini yolun bu yeni durumu ile far ışığı altındaki görüş mesafesine uygun olmayan hızla sürdürmesiyle aydınlatmanın bulunmadığı olay yeri …. Petrol İstasyonu önlerinde karşıya geçmekte olduğunu fark etmediği yaya …’a istasyonun girişi önlerinde aracının sağ ön yan kesiminden çarpması şeklinde neticelenen olayda dikkatsiz ve tedbirsiz oluşu nedeniyle Davalı sürücü…’ın %25(yüzdeyirmibeş) oranında, müteveffa yaya …’ın %75(yüzdeyetmişbeş) oranında kusurlu olduğunun bildirildiği ,söz konusu raporun dosya kapsamına uyumlu olup ceza ve hukuk mahkemesi raporlarının ve kaza tespit tutanağının örtüştüğü anlaşılmakla itiraz yersizdir.
Manevi tazminat miktarının çokluğuna yönelik davalı vekilinin istinaf itirazında;
Manevi tazminat, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükme göre,Manevi zarar; mutlak hak olan ve dolayısıyla herkese karşı korunmuş bulunan kişilik haklarının kapsamına giren değerlerden birisinin ihlali ile doğar. Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namı ile bir miktar para ödenmesini talep edebilir. Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nisfetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiştir. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen manevi tazminat kriterleri,davalının tespit edilen sosyal ve ekonomik durumu,davalının olaydaki % 25 kusur durumu ,müteveffanın olay tarihinde 43 yaşında olması,destek olunanların yaşı, olayın oluş şekli dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olduğu, bu itibarla davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davalı… vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstinaf incelemesinde maddi tazminata konu alacak davacılar .. için 3.607 TL, … için 265 TL, … için 3.972 TL olup, bu alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olup, HMK’nın 341/2. maddesi gereğince alacak miktarının karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı (5.390,00 TL) altına kaldığından, kabul edilen miktar açısından karar kesin olduğundan HMK nın 352.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda davalı… vekilinin istinaf başvuru dilekçelerinin ayrı ayrı REDDİNE,
2-Manevi tazminat yönünden İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı… vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
3-Davalı… tarafından alınması gereken 1.776,06 TL harçtan peşin alınan 577,99 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.198,07 TL harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davalı… tarafından yapılan yargılama giderinin bu davalı üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, maddi tazminat yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN, manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar açısından davalı için kesin,reddolan manevi tazminat yönünden davacı için kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay’a TEMYİZ YOLU açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 31/03/2021

.. .. … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.