Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/244 E. 2021/702 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … SİGORTA A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …
: Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
KARARIN YAZILMA TARİHİ : …

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Müvekkili …’ın 10.10.2013 tarihinde kendi sevk ve idaresindeki, … plaka sayılı motorsikleti ile arkadaşı … ile … Caddesinden … Caddesine doğru seyir halinde içen, … Caddesi kavşağına geldiğinde , … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması sonucunda müvekkili davacının yaralandığını, müvekkilinin devam eden süreçte büyük oranda özürlü kalma ihtimalinin yüksek olduğunu, olay hakkındaki soruşturmanın Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğünü ve neticeden takipsizlik kararı verildiğini, meydana gelen kazaya ilişkin olarak düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında sürücü …’nın kusurlu, müvekkilinin ise kusursuz olduğu şeklinde rapor düzenlendiğini, müvekkilinin günlük yevmiye ile çalıştığını ve asgari ücret düzeyinde bir gelir elde ettiğini, kaza nedeniyle tam olarak çalışamadığını, müvekkilinin uğradığı zararın da sigorta kapsamında olduğunu, müvekkilinin vücudun da kırıklar mevcut olup, uzun bir süre çalışmasının mümkün olmadığını, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın davalı … şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortalı olduğunu, davanın sigorta şirketi açısından teminat limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile husumet yöneltildiğini belirterek; fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak üzere; 1.000.00-TL maddi tazminatın (Geçici ve sürekli iş gücü kaybı/maluliyet tazminatı, tedavi giderleri, yol giderleri, şartların oluşması durumunda estetik ameliyat ve tedavi giderleri, yol giderleri, hususları da kapsar şekilde) dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, (davalının poliçe teminat limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile sorumlu tutulmasına) yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; Kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan 10.10.2013 tarihi itibarıyla Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunun belirtildiğini, ancak ilgili aracın kaza tarihi itibarıyla müvekkili şirket bünyesinde poliçesini bulunmadığını, dava dilekçesinde herhangi bir belgenin ibraz edilmediğini, bu nedenle herhangi bir değerlendirmenin yapılamadığını, Tramer kayıtlarına göre … plaka sayılı aracın 10.10.2013 tarihinde poliçesiz olduğunu, bu nedenle davanın Güvence Hesabına ihbarı gerektiğini, belirtilen nedenlerle açılan davaya ilişkin sorumluluklarının bulunmadığını belirterek; davanın reddine, davanın Güvence Hesabına ihbarına, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih … esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” …Dava cismani zarar sebebiyle açılan maddi tazminat davasıdır.
Borçlar Kanunun haksız fiili düzenleyen 41. maddesi: “Gerek kasten ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik haksız bir suretle diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mecburdur..” şeklindedir. Bu maddenin karşılığı 6098 Sayılı Türk Borçlar kanunun 49. Maddesidir. Bu madde hükmü ise şu şekildedir. “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” Buna göre bir kişi kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle (kasten, ihmal ederek, tedbirsiz davranarak) bir başkasını zarara uğratırsa zarar tazmini ile yükümlüdür. Zararın türü maddi ve manevi olabilir.
Yukarıda izah edilenler, bilirkişi raporları, adli tıp raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı …’ın 10.10.2013 tarihinde sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikleti iile … Caddesinden … Caddesine doğru seyir halinde içen, … Caddesi kavşağına geldiğinde , dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, hükme esas alınan bilirkişi heyet raporu uyarınca davalı sigortalı araç sürücüsü dava dışı …’nın %70 oranında kusurlu olduğu, kazaya karışan … plaka sayılı kamyonetin davalı … nezdinde 10/10/2013-10/10/2014 tarihleri arasında geçerli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, davacının dava konusu kazaya bağlı olarak sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığı, kaza nedeniyle yaralanan davacının iyileşme süresinin 9 ayı bulduğu, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olduğu, bu süre zarfında 3 ay boyunca bakıcıya muhtaç durumda olduğu, kazaya bağlı fatura edilemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinin bulunduğu alınan raporlarca sabit olduğu, aktüer bilirkişi marifetiyle maddi zarar hesaplamasının yapıldığı, davacının maddi zararlarının tazmininde davalı … şirketinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi kapsamında sorumluluğunun bulunduğu kabul edilerek; davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 5.103,28 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 2.800,00 TL kaçınılamaz tedavi gideri tazminatı ve 2.156,59 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 10.059,87 TL tazminatın, davalı … yönünden dava tarihi olan 29/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve olay tarihi itibariyle geçerli ZMMS yaralanma teminat klozu limitiyle sınırlı olmak kaydıyla; davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sürekli iş göremezlik tazminatı isteminin reddine dair rapor düzenlediği anlaşılmıştır. 1-DAVACININ MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ ile, 5.103,28 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 2.800,00 TL kaçınılamaz tedavi gideri tazminatı ve 2.156,59 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 10.059,87 TL tazminatın, davalı … yönünden dava tarihi olan 29/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve olay tarihi itibariyle geçerli ZMMS yaralanma teminat klozu limitiyle sınırlı olmak kaydıyla; davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, sürekli iş göremezlik tazminatı isteminin reddine,” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; ilk derece mahkemesi kararının müvekkili aleyhine veya davalı lehine olan hiçbir kısmını kabul etmediklerini, bu kısımları istinaf ettiklerini, bu kısımlarla ilgili dava , itiraz, istinaf, temyiz ve diğer kanun yollarına başvurma hakları ile fazlaya dair haklarını saklı tuttuklarını, müvekkilinin kullandığı motorsiklette bulunan …’un ifadesi gerekse kazanın oluş şeklinin müvekkilinin meydana gelen kazada hiçbir kusuru bulunmadığını ortaya koyduğunu, müvekkilinin kavşak noktasında olmaları hasebiyle geçiş hakkının kendisinde olduğu düşüncesiyle yoluna devam etmesinin gayet doğal olduğunu, buna karşın önce hızını yavaşlatan ve müvekkiline yol veren karşı araç sürücüsünün daha sonra yoluna devam etmesi nedeniyle kazaya sebebiyet verdiğini, dolayısıyla asli ve tam kusurlu olduğunun açık olduğunu, adli tıp kurumu raporunda da müvekkilinin %10 karşı taraf araç sürücüsünün ise %90 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin rahatsızlıklarının eksik değerlendirilmesinin tedavi giderinin de eksik belirlenmesine sebep olduğunu, kazanın gerçekleşmesinden sonra müvekkilinin 4 yıl tedavisine devam ettiğini, halen de bir kısım tedaviler yapılmakta olduğunu, tedavi giderleri bakımından gerekli incelemeler yapılmaksızın hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, somut olay bakımından yerel mahkeme kararının henüz kesinleşmediğini, bu nedenle derdest olan iş bu davada Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı kararı doğrultusunda yeniden rapor aldırılması ve hesaplamaların yeniden yapılmasının gerektiğini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusu hakkında muhtıraya rağmen eksik harç ve masrafları yatırmaması nedeniyle istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına dair ek karar evrakı düzenlendiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece verilen karar, davacı yanca istinaf edilmiştir.
1-Kusur itirazı yönünden;
Mahkemece, tespit tutanağı, trafikçi kusur raporu ve ATK raporu arasındaki çelişkinin, İTÜ uzman heyetinden alınan rapor ile giderilmiş bulunduğu, alınan raporun ayrıntılı, gerekçeli, denetlebilir ve raporlar arasındaki çelişkiyi giderir nitelikte bulunduğu görüldüğünden, davacının soyut nitelikteki beyanlarının yerinde olmadığı görüldüğünden, buna yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
2-Maluliyet yönünden;
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından malûliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi esaslı unsurdur.
Bu belirlemenin ise; Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarih 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği (ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uygulanacak), hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Yukarıda belirtildiği üzere;
Mahkemece hükme esas alınan, sürekli ve geçici maluliyetin tespitine yönelik, doğru yönetmelik esas alınarak, tüm tedavi geçmişi, raporları ve belgeleri esas alınarak belirlenen ATK raporunun usul ve yasaya uygun olduğu görüldüğünden, buna yönelik itirazın yerinde olmadığı görülmüştür.
3-Geçici iş göremezlik döneminde bakıcı giderine ilişkin;
Dava dilekçesinde, davacının geçici iş göremezlik dönemi içerisinde bakıma muhtaçlığından söz edilip bakıcı gideri talep edilmiştir. Hükme esas alınan ATK raporunda ise davacının maluliyetin olmadığı ve 9 ay iyileşme süresi olacağı belirtilmiş, ancak mahkemece sonradan alınan doktor bilirkişi raporu esas alınarak 3 aylık dönem için bakıcı giderine hükmedilmiştir.
Bu durumda mahkemece, davacının bakıcı gideri talebi yönünden doktor bilirkişi raporu esas alınarak 3 aylık süre için hesaplama yapılması ve yapılacak hesaplamada kaza tarihinde yürürlükte olan brüt asgari ücret tutarının (tamamının) dikkate alınması gerektiği de dikkate alınarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup buna yönelik itirazın reddi gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince duruşma yapılmadan esastan reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Alınan harç yeterli olduğundan, bakiye harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliğinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK m.353 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi….


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.