Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2252 E. 2021/2184 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 27/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. …
: 2- … – T.C: …
VEKİLİ : Av. …
3- … SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 27/12/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 28/12/2021
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili … tarihli dilekçesiyle; davacının … saat … sıralarında bisikleti ile Konya … kavşağında bulunan alt geçidin içerisinden geçerken yolun en sağ şeridinde seyir halinde iken davalı …’nun sevk ve idaresinde olan … plakalı araç ile KTK hükümlerine aykırı olarak geçmeye çalışması nedeniyle davacıya çarparak kazanın gerçekleştiğini, davacının kaza nedeniyle hastaneye kaldırıldığını ve hastanede davacıya müdahale edildiğini, müdahale sonrasında davacının bacağında kırıklar olduğunu ve bacağına platin takılarak kırıkların tedavi edilmeye çalışıldığını, davacının bu süreçte sağlık giderlerinin ve bakıcı giderlerinin olduğunu iddia ederek kaza neticesinde her bir kalem alacak için kaza tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte 50,00 TL maddi 150.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya ödenmesini, yargılama giderlerinin davalı karşı yan olan ve arabuluculuk toplantılarına katılmayan …’a yükletilmesini, vekalet ücretinin karşı yanlara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin … tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … Mahallesi … Caddesinden sağ şeritten … istikametine doğru 50-60 km hızla seyir halinde iken … Otelinin önündeki alt geçite girdikten hemen sonra yolun sağında gitmekte olan 3 bisikletliden biri olan davacının bisikletinin tekerinin çukura girmesi nedeniyle sendeleyip sol tarafa doğru yönelmesi neticesinde davalı …’nin kullanmış olduğu araca çarparak yaralandığını, bu olay neticesinde Konya … Asliye Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile taksirle yaralamaya sebebiyet verme suçundan dolayı davalı … aleyhine ceza davası açıldığını, kazanın oluşumunda davalı …’nun suçsuz olduğunu, davacının alt geçitten değil de alt geçidin yan tarafında bulunan bisiklet yolunu kullanması gerektiğini, iddia ederek davanın reddini, Konya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalılardan … Sigorta A.Ş. vekilinin … tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle ; davacı açmış olduğu davanın yetkisiz mahkemede açtığını, dava konusu …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın davalı şirketçe …-… tarihleri arasında … nolu poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, davalı şirketin sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olduğunu ve poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınır olduğunu ayrıca poliçe üzerinde ölüm/sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti sınırlandırıldığını, sigortalı araç sürücüsünün aracın karıştığı kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, davacının talep ettiği sağlık, bakıcı ve tedavi giderleri yönünden davalı şirketin sorumluluğunun olmadığını iddia ederek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının … saat … sıralarında bisikleti ile Konya … kavşağında bulunan alt geçidin içerisinden geçerken yolun en sağ şeridinde seyir halinde iken davalı …’nun sevk ve idaresinde olan … plakalı araç ile KTK hükümlerine aykırı olarak geçmeye çalışması nedeniyle davacıya çarparak kazanın gerçekleştiğini, davacının kaza nedeniyle hastaneye kaldırıldığını ve hastanede davacıya müdahale edildiğini, müdahale sonrasında davacının bacağında kırıklar olduğunu ve bacağına platin takılarak kırıkların tedavi edilmeye çalışıldığını, davacının bu süreçte sağlık giderlerinin ve bakıcı giderlerinin olduğunu iddia ederek kaza neticesinde her bir kalem alacak için kaza tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte 50,00 TL maddi 150.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya ödenmesini, yargılama giderlerinin davalı karşı yan olan ve arabuluculuk toplantılarına katılmayan …’a yükletilmesini, vekalet ücretinin karşı yanlara yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmekle, konunun 6098 sayılı TBK.nun 49.ve devam eden maddelerinde ve KTK. 85.vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 49/1. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK’nun 51/1. maddesinde;”Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” şeklinde, TBK.55/1.maddesinde;”Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, KTK.85/1.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, KTK. 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde,KTK.91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK.92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);” Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı,
Dosyamız incelendiğinde yapılan keşif esnasında mahkememizin de açık ve gözle görülür bir şekilde kazanın olduğu yerde kazanın tam bulunmuş olduğu tünelin tam girişi üzerindeki levhada bisiklet giremez işaretinin bulunduğu aynı şekilde kazanın olduğu yerde bisiklet yolunun olması dikkate alındığında bilirkişi raporunda da mahkememizin gözlemlerinin aynısının dile getirildiği , dolayısıyla bisiklet sürücüsünün söz konusu yasaklanmış yola girmekle zaten kusurlu olduğu, her ne kadar davalı vekilince kazanın oluşumunda davacının süratini kesmediği ibaresi bulunsa da yasaklı bir yolda bisiklet sürücünün bulunmasını sürücüden beklemek hayatın olağan akışına aykırı olup söz konusu kazanın oluşumunda davalı tarafa mahkememizce bir kusur atfedilememiştir.
Mahkememizce davalının kusuru bulunmaması nedeniyle davasının maddi talebini reddetmek gerekirken davacının yine talepte bulunmuş olduğu manevi tazminata ilişkin hüküm kurulamayacağı kanaatine varılarak kusuru olmayan bir kişiden manevi tazminatta talep edilemeyeceği kanaatine varılmıştır. ” şeklinde davacının davasındaki taleplerin ayrı ayrı reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyaya bildirdikleri tanıkların dinlenilmeden karar verildiğini, tanıkların dinlenmeme sebebinin gerekçeli kararda belirtilmediğini, dosyada alınan bilirkişi kusur raporuna karşı itirazlar hakkında ek rapor alınmadan hukuka aykırı şekilde karar verildiğini, ceza mahkemesinde saptanan ve kesinleşen maddi olgular hukuk hakimin de bağlayacağından Konya … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının sonucunun yerel mahkemece beklenilmesi gerekirken ceza dosyasının bekletici mesele yapılmadığını beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Kusur raporuna itiraz hakkında
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
Madde 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Düzenlemesi mevcuttur. Haksız fiil sorumluluğunun ortaya çıkabilmesi için gerekli olan ikinci koşul, zarara sebebiyet veren hukuka aykırı fiilin, fail tarafından kusurlu olarak yapılmış olmasıdır. Kusur, hukuk düzeninin kurallarının bilerek ve isteyerek yada ihmal sebebiyle ihlal edilmesi gerekecektir.Kusurun kanunlarımızda tanımı yapılmamıştır. Uygulama ve öğretide kabul görmüş tanıma göre; kusur, hukuk düzenince kınanabilen davranıştır. Kınamanın nedeni, başka türlü davranma olanağı varken ve zorunlu iken, bu şekilde davranılmayarak, bu tarzdan sapılmış olmasıdır. Kısacası; kusur, genel tanımıyla, hukuk düzeni tarafından bir davranış tarzının kınanması olup; bu kınama, o davranışın belirli koşullar altında bireylerden beklenen ortalama hareket tarzından sapmış olmasından kaynaklanır.
Soruşturma dosyasında alınan raporda her iki tarafın da müşterek kusurlu olduğundan bahisle rapor düzenlendiği ve bunu dayalı olarak davalı hakkında kamu davasının açıldığı,
İDM ce alınan raporda ise davacının tam kusurlu olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu halde hukuk dosyası içinde bulunan davalının kusursuz olduğuna dair raporu ile ceza mahkemesinde ise davalının müşterek kusurlu olduğu tespiti yapılmıştır.
Mahkemece raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi cihetine gidilmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
AYRICA DAVACI TARAF kaza anını gören tanıklarının olduğunu belirtmesine ve bunları dava dilekçesinde bildirmesine rağmen tanıklar dinlenmemiştir.
Bu durumda mahkemece, ilgili ceza mahkemesinın TÜM UYAP KAYITLARI dosya arasına alınarak ,öncelikle davacının tanıklarının dinlenmesi ve beyanlarının tespiti ile akabinde dosyanın İstanbul Teknik Üniversitesinden ve karayolları fen heyetinden seçilecek 3 kişilik kusur konusunda uzman bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamına göre, kazanın oluş şekli, çarpma noktaları,olayın görgü tanıklarının anlatımları da gözönünde bulundurularak sürücülerin olaydaki kusur durumlarının tespiti hususunda, önceki bilirkişi raporlarının da irdelendiği ayrıntılı, gerekçeye ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru olmayıp davacı vekillerinin istinafı yerindedir.
Nitekim Yargıtay 17 HD nin 2019/6050 esas 2020/4014 karar 2019/6050 esas 2020/4014, 2019/3775 esas 2020/3384 karar sayılı ilamları
Yukarıda yapılan genel açıklamalar ışığında, istinafa konu ilk derece mahkemesinin dosyası incelendiğinde, yukarıda belirtilen ve esasa etki eden hususlarda delillerin eksik toplandığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararının duruşma yapılmaksızın kaldırılması ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan sebeplerle KABULÜ ile Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde değerlendirme ve işlem yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan, başvuru harcı dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde davacıya iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle KESİN olarak karar verildi.27/12/2021

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Katip
e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.