Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2192 E. 2021/2137 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : *******
KARAR NO : *******
KARAR TARİHİ : *******

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : *******
ÜYE : *******
ÜYE : *******
KATİP : *******

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA *. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : *******
NUMARASI : ******* Esas ******* Karar

DAVACI : ******* ÜRÜNLERİ TİC. SAN. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. *******
DAVALI : ******* NAK. İNŞ. SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLLERİ : Av. *******
Av. *******
DAVA : KONKORDATONUN KISMEN FESHİ
İSTİNAF KARAR TARİHİ : *******
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : *******
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili ******* tarihli dilekçesiyle; davalının açtığı konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda davacının konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, davacının alacaklı olduğunu, davalının tasdik edilen konkordato projesi gereğince davacıya yapması gereken ödemelerin bir kısmını yaptığını, kalan taksitleri ödemediğini beyan ederek, davalının tasdik edilen konkordatosunun davacı yönünden feshine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, korona virüs salgını nedeniyle davalı şirketin ekonomik olarak etkilendiğini, uzun bir süre iş yerinin kapalı kaldığını bu yüzden ödemelerin aksadığını beyan ederek, davanın salgın göz önünde bulundurularak hakkaniyet nedeniyle reddine karar verilmesini istediklerini bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Somut olayda ; Konya *. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ******* gün ve ******* E. ******* K. sayılı ilamı ile konkordato davasının davacısı ******* Tur. Nak. İnş. San ve Tic. Ltd. Şti.’nin konkordato projesinin tasdikine, tasdik kararının gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin derhal (******* tarihi itibariyle) bağlayıcı hale gelmesine, kayıt altına alınmış adi alacak niteliğindeki anapara borçları için ******* tarihinden itibaren ödenmeye başlanmak üzere birer ay vade ile 48 eşit taksit halinde ödenmesine karar verildiği belirlenmiş, söz konusu gerekçeli kararın ******* tarihinde kesinleştiği, kesinleşme olmasaydı bile konkordato ödeme planının derhal bağlayıcı hale geldiği anlaşılmıştır.
Konkordato davasına ilişkin tasdik edilen proje (ödeme planı) dosyamıza getirtilmiş, buna göre davacının davalıdan olan adi alacağının 92.894,54 TL. olduğu, davalının davacıya ******* tarihinden başlanmak üzere aylık 1.935,30 TL. ödeme yapmasının gerektiği belirlenmiştir.
Davacı vekili, davalının tasdik edilen konkordato projesine (ödeme planına) göre ******* tarihinden itibaren dava tarihine kadar 36.770,89 TL. ödeme yapması gerekirken sadece 5.370 TL. ödeme yaptığını iddia etmiş, davalı vekili de bu hususa itiraz etmemiştir. Ödemeyi ispat yükü davalıda olup, davalı aksini iddia ve ispat etmediğinden davalının davacıya ******* tarihinden itibaren dava tarihine kadar konkordato ödeme planına uygun ödeme yapmadığı belirlenmiştir.
Davalının, korona virüs salgını ve ekonomik etkileri nedeniyle hakkaniyet prensiplerine göre davanın reddini istemiş ise de;
2004 s. İİK’nun 285/1. maddesine göre, zaten konkordato davalarının amacı, borçlarını vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçluların, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmesini veya muhtemel bir iflâstan kurtulmasını sağlamaktır. Davalının konkordato davasında da, konkordato projesi, davalının ödeme acziyeti ve konkordato şartları değerlendirilerek konkordato projesi (ödeme planı) tasdik edilmiştir. Konkordatoya ilişkin yasal düzenlemelerin ve konkordato kararı verilmesi usulünün dışına çıkacak ve konkordato davasında verilen kararı (ödeme planını) işlevsiz hale getirecek şekilde hakkaniyet gerekçesiyle davanın reddedilmesi talebi de yerinde görülmemiştir.
Davacının, davalının konkordato projesine uygun olarak yapması gereken ödemeleri zamanında ve eksiksiz yapmaması nedeniyle, konkordato uyarınca varsa kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatonun kendileri yönünden (yani kısmen) feshini isteyebilecekleri anlaşıldığından, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davacının davasının kabulü ile Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün ******* sicil sırasında kayıtlı davalı ******* Nakliye İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin, Konya *. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ******* gün ve ******* E. ******* K. sayılı ilamı ile tasdik edilen ve aynı tarihte bağlayıcı hale gelen konkordatosunun, 2004 s. İİK’nın 308/e maddesi gereğince, davacının bu konkordato kararı ile kazanmış olduğu varsa yeni hakları muhafaza etmekle birlikte, davacı ******* Ürünleri Ticaret San. Ltd. Şti. yönünden feshine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; konkordatonun uyarlanmasına yönelik yapacakları başvurunun bekletici mesele yapılmadığını, davacının ifaya ve kısmen feshe yönelik taleplerinin dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacağını, kısmen feshin müvekkili açısından doğuracağı ağır mali yükü ve diğer alacaklarının haklarına halel getireceğine yönelik itirazların dikkate alınmadığını, müvekkilinin davacı tarafından drdest edilen kısmen fesih davasının açılmasına sebep olmadığını, müvekkilinin 2020 yılı Mart ayından itibaren aşırı ifa güçlüğü çektiğini, covid-19 salgını nedeniyle müvekkilinin işletmesinin üç ay süre ile kapalı kaldığını, devam eden dönemde yıllık cirosunun %30’una tekabül eden dini bayramlar öncesi satışların da düşmesinden kaynaklı olarak işletme giderlerinin %75 oranında azaldığını, konkordatonun kısmen feshinden söz edilebilmesi için tasdik edilen bir konkordato projesinin bulunması gerektiğini tasdik kararının kesinleşmiş olması şartının aranması gerektiğini, konkordato davasının henüz kesinleşip kesinleşmediğinin de incelenmesinin gerektiğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava konkordatonun kısmen feshine ilişkindir
Konkordatonun bir alacaklısınca fesinden söz edebilmek için öncelikle tasdik edilmiş bir konkordato projesinin bulunması gerekmektedir. Konkordatoya tabi borcun yani konkordato alacağının proje gereğince ifa edilmemiş olması davanın sebebini teşkil eder. Ademi ifayı takiben yeni bir mühlete yahut borçlunun ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek yoktur.
Konkordatonun kısmen feshi 2004 sayılı İİK’ya 28/2/2018 tarihinde 7101 sayılı Yasa’nın 37. Maddesiyle eklenen 308/e maddesinde “Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” biçiminde,
Konkordatonun tamamen feshi ise 2004 sayılı İİK’ya 28/2/2018 tarihinde 7101 sayılı Yasa’nın 37. Maddesiyle eklenen 308/f maddesinde “Her alacaklı, kötü niyetle sakatlanmış konkordatonun feshini tasdik kararını vermiş olan mahkemeden isteyebilir. Konkordatonun tamamen feshi kararı kesinleştiğinde durum 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir.308 inci madde hükmü bu hâlde de uygulanır.” biçiminde düzenlenmiştir.
Kısmen Feshi Talep Edebilmek İçin Gereken Şartlar ;
Konkordatonun bir alacaklısınca (yani kısmen) feshinden söz edebilmek için öncelikle tasdik edilmiş bir konkordatonun (projesinin) bulunması gerektiğinde tereddüt edilemez. Mademki, proje gereğince ifada bulunulmamıştır, şu hâlde evvela elde davacı alacaklı için mecburi bir proje olmalıdır. Eş deyişle konkordato projesi, tasdik edilmiş bulunmalıdır.Bu sırada tasdik kararının kesinleşmesinin gerekip gerekmediği, mülga 300. maddenin aksine yeni m. 308/c, f. 1, c. 1 hükmüyle birlikte değinilmesi gereken meselelerdendir. Zira artık proje, tasdik kararıyla birlikte, alacaklılarını (ve doğal olarak borçlusunu) -aksi alacaklılarınca oylanıp kabul edilen projede öngörülmediği sürece- derhâl bağlamaktadır. Bu hâlde, ilk bakışta önceki dönemden farklı olarak konkordatonun kısmen feshi bakımından kesinleşmesinin de aranmayacağı söylenebilmekle beraber bu sonuç, yüzeysel kalacaktır. Zira Kanunun bu kez 308/a maddesinde öngörülen kanun yolu denetiminden geçemeyen bir projenin, tasdik edilmekle başta bağlayıcılık kazanmış olsa da, anılan özelliğini sürdürmesi zaten mümkün olamayacak; takiben feshini istemek de gerekmeyecektir. Kısacası, konkordatonun feshini talep etmek bakımından her hâlükârda [kesinleşmekle işlerlik kazanacak projeler içinse kaçınılmaz olarak, m. 308/c, f. 1, zira bu son hâlde elde, işler hâlde olup da ihlâl edildiğinden feshi istenebilecek bir proje de bulunmamaktadır], tasdik kararının kesinleşmiş olması şartını da aramak gerekir. (YENİ KONKORDATO HUKUKU 7100 ve 7155 Sayılı Kanunlarla Değişik İcra ve İflas Kanunu m.285-309 Şerhi sayfa 636 )
Somut olayda ; Konya *. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ******* gün ve ******* E. ******* K. sayılı ilamı ile konkordato davasının davacısı ******* Tur. Nak. İnş. San ve Tic. Ltd. Şti.’nin konkordato projesinin tasdikine, tasdik kararının gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin derhal (******* tarihi itibariyle) bağlayıcı hale gelmesine, kayıt altına alınmış adi alacak niteliğindeki anapara borçları için ******* tarihinden itibaren ödenmeye başlanmak üzere birer ay vade ile 48 eşit taksit halinde ödenmesine karar verildiği belirlenmiş, söz konusu gerekçeli kararın ******* tarihinde Konya BAM *.HD nin esastan ret kararı ile ******* tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili, davalının tasdik edilen konkordato projesine (ödeme planına) göre ******* tarihinden itibaren dava tarihine kadar 36.770,89 TL. ödeme yapması gerekirken sadece 5.370 TL. ödeme yaptığını iddia etmiş, davalı vekili de bu hususa itiraz etmemiştir. Ödemeyi ispat yükü davalıda olup, davalı aksini iddia ve ispat etmediğinden davalının davacıya ******* tarihinden itibaren dava tarihine kadar konkordato ödeme planına uygun ödeme yapmadığı belirlenmiştir.
Davalının, korona virüs salgını ve ekonomik etkileri nedeniyle hakkaniyet prensiplerine göre ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilemediğini,bu hususun dikkate alınmasına talep etmiş ise de ;
2004 s. İİK’nun 285/1. maddesine göre, konkordato davalarının amacının, borçlarını vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçluların, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmesini veya muhtemel bir iflâstan kurtulmasını sağlamak olduğu, Davalının konkordato davasında da, konkordato projesi, davalının ödeme acziyeti ve konkordato şartları değerlendirilerek konkordato projesinin tasdik edildiği, konkordatoya ilişkin yasal düzenlemelerin ve konkordato kararı verilmesi usulünün dışına çıkacak ve konkordato davasında verilen kararı işlevsiz hale getirecek şekilde hakkaniyet gerekçesiyle davanın reddedilmesi talebi de yerinde görülmemesinin de usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Davacının, konkordatonun kendileri yönünden feshini isteme koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, kabul kararı verilemesi doğru olup , istinaf inceleme tarihi itibariyle de tasdik kararının kesinleşmiş olması dikkate alındığında davalının istinafı yersizdir
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
1-Davalı tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
2-İstinaf eden davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK m. 308/e gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.*******

******* ******* ******* *******
Başkan Üye Üye Katip
E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.