Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2188 E. 2021/2093 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Konkordatonun Kısmen Feshi
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ: 17/12/2021

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili … tarihli dilekçesiyle; davalı şirketin Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … E. sırası üzerinden konkordato davası açtığını, konkordato projesinin tasdik edildiğini, davalı şirketin tasdik edilen konkordato ödeme planı gereğince yapması gereken ödemeleri kısmen yaptığını beyan ederek, davalı şirketin Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile tasdik edilen konkordatosunun davacı şirket yönünden feshine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, konkordato projesinde davacı tarafta bulunan çeklerin iade edilmesi ve cari hesap mutabakatı yapılması durumunda ödemeye başlanacağının bildirildiğini, buna rağmen davalı şirketin davacı şirkete bir kısım ödemeler de yaptığını, konkordatonun kısmen feshi şartlarının oluşmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … tarih, … esas, … karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Dava, “konkordatonun kısmen feshi” davasıdır.
Somut olayda; Davalının açtığı konkordato davasının sonunda, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile konkordato davasının kabulü ile revize edilmiş haliyle konkordato projesinin tasdikine, tasdik edilen konkordato projesinin derhal (kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin) bağlayıcı hale gelmesine karar verildiği, gerekçeli kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı konkordato davasına ilişkin alacaklılar toplantısında, iki seçenekli ödeme planı hazırlanarak alacaklıların onayına sunulduğu, her iki seçeneğe ilişkin ödeme tablosunda yer alan alacaklıların ellerinde bulunan konkordato isteyen borçlu şirkete ait çek ve senetleri borçlu şirkete iade ettikleri takdirde ödeme planında yazılı alacak miktarlarını davacının kabul ettiğinin (davacının mutabık olduğunun) belirtildiği, davacı şirketin de konkordato projesini onaylayıp kabul ettiği ve 1. seçenek ödeme planını tercih ettiği anlaşılmıştır.
1. Seçenek ödeme planına göre, davacı şirketin alacağının toplam 581.828,48 TL. olup, …’den başlanmak üzere 3’er aylık taksitler halinde, toplam 48 ayda ödenmesinin kararlaştırıldığı ancak, davalı şirketin ödeme planına rağmen davacıya kısmi ödeme yaptığı belirlenmiştir.
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı ilamında, konkordato projesi tasdik edilirken bir kısım alacaklıların ellerinde bulunan çek ve senetlerin konkordato isteyen şirkete iadesi şartı getirilmemiş ise de; konkordato alacaklılar toplantısında, konkordato isteyen şirketin açıkça bir kısım alacaklıların ellerindeki çek ve senetleri kendisine iadesi şartıyla ödeme planlarında yazılı alacak tutarları ile mutabık olduğunu beyan etmesi ve bu haliyle oylamada yeterli çoğunluğun sağlanması karşısında, davacı alacaklı şirketin tercih ettiği 1. seçenek ödeme planına göre davalanın ödemelerini eksiksiz yapmasını isteyebilmesi için elindeki çekleri davacıya iade etmesinin gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davacı tarafın, elindeki 515.000 TL. tutarındaki çekleri bu dava tarihi itibariyle davalıya iade etmediği, davalının iade almaması ihtimalinde de merci tayini gibi yapılması gereken işlemleri yapmadığı anlaşıldığından, davalı tarafın 1. seçenek ödeme planına göre yapması gereken ödemeleri eksik yapmasına rağmen, davacı yönünden konkordatonun kısmen feshi şartlarının oluşmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacının elindeki çekleri usulüne uygun olarak davacıya iade etmesinden veya davacı tarafın teslim almaması halinde merci tayini vs. gibi usullerle üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesinden sonra, davalı şirketin ödemelerini tamamen veya kısmen yine aksatması halinde davacının yeniden konkordatonun feshi davası açma hakkı saklı kalmak kaydıyla, şartları oluşmayan ve ispat edilemeyen konkordatonun feshi davasının reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile;
Davacının davasının REDDİNE, ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin gerekçeli kararında müvekkili bankanın konkordato projesini kabul ettiğinin belirtilmiş ise de müvekkili bankanın projeye kabul oyu kullanmadığını, mahkemenin gerekçesinin hatalı olduğunu, müvekkili banka ile borçlu şirketin gerçekleştirdiği müzakerelerde herhangi bir anlaşmaya varılamadığını, müvekkili bankanın alacaklılar toplantısı ve takip eden 7 günlük süre içinde kabul oyu kullanmadığını, konkordatonun kısmen feshi davası açılabilmesi için İİK 308/e bendindeki şartların yeterli olduğunu, mahkemece kanuni şartların genişletilerek kanuna aykırı bir gerekçe oluşturulduğunu, alınan bilirkişi raporunda da davalı borçlunun konkordato projesi kapsamında müvekkiline eksik ödeme yaptığının sabit olduğunu, mahkemece bu hususun ikrar edildiğini buna rağmen davanın reddi kararının hukuka aykırı olduğunu, davalı borçlu şirketin konkordato tasdik kararında alacaklılarda bulunan çek ve senetlerin konkordato isteyen borçluya iadesine ilişkin bir şartın bulunmadığını, yerel mahkeme alınan bilirkişi raporunda ilk taksit tarihinden itibaren dava tarihine kadar müvekkil bankanın borçlunun daha önce vermiş olduğu çeklerden herhangi bir tahsilat yapmadığının tespit edildiğini, ayrıca konkordatosu tasdik edilen dava dışı … Dış Tic. Ltd. Şti’nin keşidecisi olduğu lehtar … şirketinin de borcuna karşılık müvekkil bankaya ciroladığı çeklere ilişkin ödemelerin mahkeme kararıyla … tarafından yetkili hamil olan müvekkiline değil … şirketine ödendiğini, yani davalı … şirketinin hem diğer borçlu şirketten çek bedellerini tahsil ettiğini hem de ödeme planına göre taraflarına ödeme yapmadığını, bu halde hem … şirketinden olan alacağını hem de borçlu şirkete ait çeklere ilişkin ödeme alamayan müvekkili bankanın hiçbir şekilde alacağını tahsil edemediğini ve her yönüyle mağdur edildiğini, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini ve davalı borçlunun konkordatosunun kısmen feshini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Konkordatonun bir alacaklısınca fesinden söz edebilmek için öncelikle tasdik edilmiş bir konkordato projesinin bulunması gerekmektedir. Konkordatoya tabi borcun yani konkordato alacağının proje gereğince ifa edilmemiş olması davanın sebebini teşkil eder. Ademi ifayı takiben yeni bir mühlete yahut borçlunun ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek yoktur. Bu davanın açılabilmesi bakımından konkordatoya tabi borcun projede yazılı taksitlerden birinin gününde ödenmemesi yeterlidir. Konkordatonun kısmen feshi eş zamanlı olarak iflas sonucuna da yol açmaz. Konkordatonun kısmen feshi ile birlikte alacaklı artık projenin mecburiliğinden kurtulmakta, adeta eski hale dönerek tüm alacağına geri kavuşmaktadır. İİK’nun 308/e maddesinde, m. 308/f, f. 3’ten farklı olarak 308. maddeye yapılan bir gönderme yer almadığından; ne davanın açıldığının, ne de sonucunun ilanı gerekir. Sadece davacısı için sonuç doğuracak bu dava ve hüküm için ilana gerek yoktur.
Konkordatonun kısmen feshi 2004 sayılı İİK’ya 28/2/2018 tarihinde 7101 sayılı Yasa’nın 37. Maddesiyle eklenen 308/e maddesinde “Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” biçiminde,
Konkordatonun tamamen feshi ise 2004 sayılı İİK’ya 28/2/2018 tarihinde 7101 sayılı Yasa’nın 37. Maddesiyle eklenen 308/f maddesinde “Her alacaklı, kötü niyetle sakatlanmış konkordatonun feshini tasdik kararını vermiş olan mahkemeden isteyebilir. Konkordatonun tamamen feshi kararı kesinleştiğinde durum 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir.308 inci madde hükmü bu hâlde de uygulanır.” biçiminde düzenlenmiştir.
Somut olayda; Davalının açtığı konkordato davasının sonunda, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … gün ve … E…. K. sayılı ilamı ile konkordato davasının kabulü ile revize edilmiş haliyle konkordato projesinin tasdikine, tasdik edilen konkordato projesinin derhal (kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin) bağlayıcı hale gelmesine karar verildiği, Konya BAM … HD nin … E … K sayılı ilamının Yargıtayda olduğu anlaşılmıştır. gerekçeli kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Davalı taraf, ellerindeki çeklerin davacı tarafından gelip teslim alınmadığını, Mahkeme huzurunda veya haricen teslim etmeye hazır olduklarını beyan etmiş, davalı taraf vekili son duruşmada cari hesap mutabakatı yapılması gerektiğini de beyan ederek, çekleri teslim almamıştır.
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı konkordato davasına ilişkin alacaklılar toplantısında, iki seçenekli ödeme planı hazırlanarak alacaklıların onayına sunulduğu, her iki seçeneğe ilişkin ödeme tablosunda yer alan alacaklıların ellerinde bulunan konkordato isteyen borçlu şirkete ait çek ve senetleri borçlu şirkete iade ettikleri takdirde ödeme planında yazılı alacak miktarlarını davacının kabul ettiğinin belirtildiği, davacı şirketin de konkordato projesini onaylayıp kabul ettiğini ve 1. seçenek ödeme planını tercih ettiğini beyan etmiştir.
1. Seçenek ödeme planına göre, davacı şirketin alacağının toplam 581.828,48 TL. olup, …’den başlanmak üzere 3’er aylık taksitler halinde, toplam 48 ayda ödenmesinin kararlaştırıldığı ancak, davalı şirketin ödeme planına rağmen davacıya kısmi ödeme yaptığı belirlenmiştir.
TBK Madde 107 – Alacaklının temerrüde düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Tevdi yerini, ifa yerindeki hâkim belirler. Bununla birlikte ticari mallar, hâkim kararı olmadan da bir ardiyeye tevdi edilebilir. Hükmüne haizdir.
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı ilamında, konkordato projesi tasdik edilirken bir kısım alacaklıların ellerinde bulunan çek ve senetlerin konkordato isteyen şirkete iadesi şartı getirilmemiş ise de; konkordato alacaklılar toplantısında, konkordato isteyen şirketin açıkça bir kısım alacaklıların ellerindeki çek ve senetleri kendisine iadesi şartıyla ödeme planlarında yazılı alacak tutarları ile mutabık olduğunu beyan etmesi, davacı tarafın da açıkça bu projeyi kabul etmesi karşısında, davacı alacaklı şirketin tercih ettiği 1. seçenek ödeme planına göre davalanın ödemelerini eksiksiz yapmasını isteyebilmesi için elindeki çekleri davacıya iade etmesinin gerektiği, davacı tarafın, elindeki çekleri bu dava tarihi itibariyle davalıya iade etmediği, davalının iade almaması ihtimalinde de tevdi mahalli tayini gibi yapılması gereken işlemleri yapmadığı anlaşıldığından, davalı tarafın 1. seçenek ödeme planına göre yapması gereken ödemeleri eksik yapmasına rağmen, davacı yönünden konkordatonun kısmen feshi şartlarının oluşmadığı, Davacının elindeki çekleri usulüne uygun olarak davacıya iade etmesinden veya davacı tarafın teslim almaması halinde tevdi mahalli tayini şeklindeki usulle üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesinden sonra, davalı şirketin ödemelerini tamamen veya kısmen yine aksatması halinde davacının yeniden konkordatonun feshi davası açma hakkı saklı kalmak kaydıyla, şartları oluşmayan ve ispat edilemeyen konkordatonun feshi davasının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur
Bu halde, dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden tarafından yatırılan peşin harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK m. 308/e gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN İÇİNDE kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.16/12/2021

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Katip
e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.