Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2114 E. 2022/516 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :…
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 12/07/2021
NUMARASI :… Esas… Karar

DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … SİGORTA A.Ş.
VEKİLLERİ : Av…
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI MÜTEVEFFA 3- … – (T.C. Kimlik No: …) -…
MİRASÇILARI : … TC NO: …
… TC NO: …
… TC NO: …
… TC NO:…
VEKİLİ :Av. …
DAVA TÜRÜ : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 08/03/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 11/01/2016 tarihli dilekçesiyle; davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı traktörün Ulupınar Mahallesi istikametinden gelerek kontrolsüz bir şeklide anayola çıkması sonucu, müvekkili …’nın içerisinde yolcu olarak bulunduğu sürücü İbrahim Ortakıcık sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile traktörün çarpıştığını ve çarpışmanın etkisi ile … palakalı araç 30 metre ilerdeki alt geçide düştüğünü,bu kazada davacının hayati tehlike geçirecek şeklide yaralandığını, meydana gelen trafik kazasında …plakalı traktörün sürücüsü davalı …’nun tam kusurlu olduğunu, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın alt geçide düşmesi sonucu ağır yaralandığını, 10 gün hastanede kalan davacının 3 kez ameliyat geçirdiğini, vücuduna bir adet asetabulum plağı, 4 vida ve 2 adet 4’lük kanule vida takıldığını, üst kol kemiğinde kırık oluşan davacıya yine ameliyat ile kırığın olduğu yere vida ve pullar takıldığını, sağ kaş yapısı tamamen ayrılıp parçalanan davacının yüzünde sabit eser kaldığını, davacının tüm yaşamının alt üst olduğunu, uzun süre bakıma muhtaç olduğunu, halen yürümekte zorlanan ve yüzünde sabit eser kalan davacının manevi elem ve ıstırabının bir nebze giderilmesi amacıyla 150.000 TL. manevi tazminatın davalılardan …’dan, fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000 TL. maddi tazminatın kaza tarihi itibariyle tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılardan … vekili cevap dilekçesi ile ; öncelikle yetki itirazında bulunmuş davanın Akşehir Mahkemelerinde açılması gerektiğini, davacının yaralanması noktasında karayollarının da kusurunun bulunduğunu, davacının asıl yaralanmasının da kazadan dolayı değğil içerisinde bulunduğu aracın alt geçide düşmesi neticesinde oluştuğunu, eğer kaza tarihi itibariyle yol kenarında banket / bariyer olması halinde davacının bu derecede yaralanmasının mümkün olmayacağını, belki birkaç sıyrıkla kazayı atlatabileceğini, manevi tazminatın hakkaniyete uygun ancak talep edenler heline sebepsiz zenginleşme oluşturmayacak ve ödendirici nitelik taşımayacak bir nitelikte belirlenmesinin gerektiğini, davalının kusursuz olması nedeniyle davanın reddini, davalıya kusur izafe edilmesi halinde, talep olunan miktarlardan hakkaniyete uygun bir indirim yapılmasına, fazlaya ilişkin taleplerine reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile ; dava dilekçesinde belirtilen … plakalı araca ait müvekkili şirket bünyesinde dava konusu olay tarihini kapsayan herhangi bir ZMSS poliçesine rastlanılmadığını, yapılan Tramer araştırmasında dava dilekçesinde kaza tarihi olarak belirtilen 04/02/2015 tarihini kapsar bir trafik poliçesine de rastlanılmadığını beyan ederek, davanın reddine, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile ; öncelikle tespit edilmesi gereken söz konusu kaza ile iddia edilen maluliyet arasında illiyet bağı olup olmadığı hususu olduğunu, illiyet bağının bulunmadığının tespit edilmesi durumunda davanın reddini talep ettiklerini, kusur oranının tespitine ilişkin Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasının gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber müvekkili şirkete dava öncesi herhangi bir ihbar yapılmadığından ve kusur ve tazminat hesabı için gerekli belgeler teslim edilmediğinden yerleşik Yargıtay Kararlarına göre faiz başlangıcının olay tarihi değil dava tarihi olacağını beyan ederek, davanın esası hakkında yapılacak inceleme ile reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi 12/07/2021 tarih … Esas… Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Yapılan incelemelerde Bölge Adliye Mahkemesince söz konusu kazada Karayolları Genel Müdürlüğü’nün de kusurlu olup olmadığının irdelenmemiş olduğu, bu nedenle dosyanın kusur yönünden İTÜ Fen heyetinden uzman bilirkişi kurulundan alınacak rapor doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği, bu nedenle dosyanın bozulmuş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz Konya BAM kararı uyarınca yeni bir kusur raporu alınması yönünden dosyayı İTÜ’ye göndermiş, İTÜ’den gelen bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, söz konusu bilirkişi raporuna göre ; kaza ile ilgili Karayollarının herhangi bir kusurunun somut olarak tespit edilemediği anlaşıldığından Mahkememizce daha önceden BAM tarafından bozulan karara paralel bir karar verme yükümlülüğü kanaati hasıl olmuştur.
Manevi tazminat yönünden yapılan incelemede ise ; kazanın meydana geldiği tarih, tarafların kusur durumu, davacının destekten yoksun kalması, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile manevi tazminatın amacı göz önünde bulundurularak, davacının manevi tazminat talebinin de dava tarihinden itibaren kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş ve;
Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE ; Davacının maddi tazminat talepleri açısından ;
Davacının uğramış olduğu geçici iş göremezlik tazminatı olan 6.023,11 TL.nin davalılardan sigorta şirketleri açısından temerrüte düştükleri dava tarihi 11/01/2016 tarihinden itibaren, (sigorta poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla) diğer davalı … açısından kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
Davacının uğramış olduğu sürekli iş göremezlik tazminatı olan 80.185,24 TL.nin davalılardan sigorta şirketleri açısından temerrüte düştükleri dava tarihi 11/01/2016 tarihinden itibaren, (sigorta poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla) diğer davalı … açısından kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
Davacının uğramış olduğu bakıcı gideri olarak 2.403,00 TL.nin davalılardan sigorta şirketleri açısından temerrüte düştükleri dava tarihi 11/01/2016 tarihinden itibaren, (sigorta poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla) diğer davalı … açısından kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
Davacının uğramış olduğu faturalandırılamayan tedavi gideri olarak 7.000 TL.nin davalılardan sigorta şirketleri açısından temerrüte düştükleri dava tarihi 11/01/2016 tarihinden itibaren, (sigorta poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla) diğer davalı … açısından kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
Davacının manevi tazminat talebi olarak sigorta şirketleri hariç davalı …’dan 50.000 TL. manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davacı için hükmedilen maddi ve manevi tazminatın çok az olduğunu, hesaplanan maddi tazminata esas alınan maluliyet oranının kazanç, iyileşme süresi, bakıcı süresi ve tedavi masraflarının çok düşük olduğunu, davacı için belirlenen %9,3 lük iş göremezlik oranının çok düşük olduğunu, kazada ağır şekilde yaralanan, uzun süre bakıma muhtaç kalan ve davanın açıldığı tarihe kadar dahi desteksiz yürüyemeyen davacı için belirlenen 6 aylık iyileşme süresi ve 2 aylık bakım süresinin çok az olduğunu, 3 kez ameliyat olan ve defalarca hastaneye gider, ağır şekilde yaralanması nedeniyle özel bakıma ihtiyaç duymuş davacı için belirlenen tedavi giderinin çok düşük olduğunu, asgari ücrete göre hesaplama yapılmasının da doğru olmadığını, tüm bu nedenlerle kısmen red edilen talepler, maluliyet oranı, maddi tazminat ve manevi tazminat miktarları yönünden istinaf incelemesi ile davanın kabulüne karar verilmesine beyan ve talep etmiştir.
Davalı … mirasçıları vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu olayın 04/02/2015 tarihinde………… yönetimindeki … plakalı otomobilin müvekkillerinin murisi … yönetimindeki …plakalı traktöre çarpması neticesinde meydana geldiğini, dava konusu olayın 04/02/2015 tarihinde gerçekleşmesine rağmen karara esas alınan 15/06/2021 tarihli raporda yer alan görsellerin 2018 yılına ait olduğunu, bu görsellere dayalı verilen raporun gerçeği yansıtmadığını, bilirkişi raporunda, kazada toplam kusur oranının %115 olarak değerlendirilmesinin hukuka ve mantığa aykırı olduğunu, davaya konu kaza ile hiçbir ilgisi bulunmayan düşme olayından sonraki raporlar ve sonra yapılan muayenenin maluliyet oranı hesaplamasında dikkate alınmaması gerektiğini, olay tarihindeki paranın satın alma gücüne bakıldığında 2015 tarihinde meydana gelen olay için 50.000 TL manevi tazminat miktarının fazla olduğunu, hakkaniyete uygun olmadığından bu miktara itiraz ettiklerini, tek bir bilirkişinin hazırlamış olduğu raporlara dayanarak verilen kararın kaldırılmasının gerektiğini, tüm bu nedenlerle Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/07/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılarak yeniden yapılacak yargılama neticesinde davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dairemizin ilamı ile verilen kaldırma ve gönderme kararı üzerine mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen kararın davacı ve davalı … mirasçıları vekilince istinafı üzerine yapılan inceleme sonunda;
Kaldırma kararı doğrultusunda uzman bilirkişi heyetinden alınan kusur raporun benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; tarafların maddi tazminata yönelik sair itirazlarının önceki kaldırma kararında değerlendirilerek reddedilmiş olup yeniden incelenmesinin mümkün olmamasına; aşağıda yer alan bent dışında kamu düzeni ile istinaf sebepleri kapsamında, oluşa ve dosya kapsamına, dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından; maddi tazminata yönelik davacı vekilinin ve davalı mirasçıların buna yönelen, yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurularının reddine karar vermek gerekmiştir.
-Manevi tazminata yönelik davacı ve davalı mirasçıların itirazlarında;
6098 sayılı TBK.nın 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yargıtay’ın 22.6.1966 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hâkimin takdirine bırakılmış ise de hâkim; Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözeterek, hukuk ve adalete uygun hak ve nesafet kurallarına göre uygun miktarda tazminat takdir etmesi gerekmektedir. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların değerlendirilmesi gerekir. Hakim manevi tazminata hükmederken; tarafların kusur durumu, kusur derecesi, ekonomik ve sosyal durumları, zarar ile olay arasındaki illiyet bağı, ölüm halinde kaza ile ölüm arasında illiyet bağının bulunması, olayın tarihi, olayın ağırlığı, olay tarihindeki paranın satın alma gücü, davacı sayısı gibi hususlar dikkate alınarak davacılar için zenginleşme, davalılar için yoksulluğa neden olmayacak şekilde belirlenmelidir.
Somut olayda; yukarıda belirtilen manevi tazminat kriterleri, meydana gelen olayın ve davalının fiilin niteliği, olayın oluş yer ve şekli, davacıda oluşan sürekli ve geçici maluliyet; kusur durumları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda, davacı için belirlenen manevi tazminatın dosya kapsamına ve hakkaniyete göre fazla olduğu; tüm dosya kapsamına ve hakkaniyete göre 40.000 TL manevi tazminata karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, buna yönelik davacı itirazının reddine, davalı itirazının ise kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1-b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1-b-2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, (İnfazda tereddüt oluşmaması için itiraz edilmeyen ve kesinleşen kısımlar korunmak suretiyle)
1-Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE ; Davacının maddi tazminat talepleri açısından ;
a) Davacının uğramış olduğu geçici iş göremezlik tazminatı olan 6.023,11 TL.nin davalılardan sigorta şirketleri açısından temerrüte düştükleri dava tarihi 11/01/2016 tarihinden itibaren, (sigorta poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla) diğer davalı … açısından kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacının uğramış olduğu sürekli iş göremezlik tazminatı olan 80.185,24 TL.nin davalılardan sigorta şirketleri açısından temerrüte düştükleri dava tarihi 11/01/2016 tarihinden itibaren, (sigorta poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla) diğer davalı … açısından kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
c) Davacının uğramış olduğu bakıcı gideri olarak 2.403,00 TL.nin davalılardan sigorta şirketleri açısından temerrüte düştükleri dava tarihi 11/01/2016 tarihinden itibaren, (sigorta poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla) diğer davalı … açısından kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
d) Davacının uğramış olduğu faturalandırılamayan tedavi gideri olarak 7.000 TL.nin davalılardan sigorta şirketleri açısından temerrüte düştükleri dava tarihi 11/01/2016 tarihinden itibaren, (sigorta poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla) diğer davalı … açısından kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2- Davacının manevi tazminat talebi olarak sigorta şirketleri hariç davalı …’dan 40.000 TL. manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/02/2015 tarihinden itibaren alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 9.263,61 TL harçtan peşin alınan 519,16 TL harç ile 319,72 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 838,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.424,73 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, (Davalı sigorta şirketlerinin 5.939,43 TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu tutulmasına)
4-Davacı tarafından yatırılan 600,76 TL ilk yargılama harcı, 319,72 TL ıslah harcı ve 148,60 TL. istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 1.069,08 TL’nin (davalılardan sigorta şirketleri açısından temerrüt tarihinden başlamak üzere sigorta kapsamı limiti kadar sorumlu olmak ve harcın 753,70 TL’sinden sorumlu tutulmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf öncesi ve sonrası toplam 4.947,30 TL. yargılama giderinin kabul red oranına göre (135.611,35/243.611,35) hesaplanan 2.750,69 TL’sinin (davalılardan sigorta şirketleri açısından temerrüt tarihinden başlamak üzere sigorta kapsamı limiti kadar sorumlu olmak ve yargılama giderlerinin 1.939,24 TL’sinden sorumlu tutulmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, geri kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalılardan … tarafından yapılan 100,00 TL. yargılama gideri ve 148,60 TL. istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 248,60 TL. yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre (135.611,35/243.611,35) hesaplanan 138,22 TL.sinin davacıdan alınarak davalılardan … mirasçılarına verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davalı … mirasçıları üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalılardan … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 22,00 TL yargılama gideri, 148,60 TL. istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve 89,60 TL. tehiri icra harcı olmak üzere toplam 260,20 TL. (95.611,35/243.611,35) hesaplanan 101,99 TL.sinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.ye verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davalı … Sigorta AŞ. üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Diğer davalı sigorta şirketi tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
9-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminatın kabul edilen kısmı üzerinden davacı vekili için 13.033,08 TL. nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminatın kabul edilen kısmı üzerinden davacı vekilleri için 6.000,00 TL. nispi vekalet ücretinin davalılardan … mirasçılarından alınarak davacıya VERİLMESİNE,
11-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden davalılardan … mirasçıları vekilli için 6.000,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan … mirasçılarına VERİLMESİNE,
12-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacılara İADESİNE,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
13-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davalı … mirasçılarına iadesine,
14-Davalı tarafça yapılan 162,10 TL istinaf başvuru gideri ile 300,00 TL yargılama gideri toplamı 462,10 TL masrafın davacıdan tahsili ile davalı … mirasçılarına ödenmesine,
15-Davacı tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
16-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren davacı için maddi tazminat miktarı yönünden; davalı yönünden tamamen KESİN; davacı için manevi tazminat miktarı yönünden İKİ HAFTA içinde temyiz yolu açık olmak üzere, davalılar yönünden KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.08/03/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.