Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1860 E. 2022/413 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM . HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 23/02/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 23/02/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 24/02/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/12/2018 tarihinde müvekkili …’ın sürücü ….’ın sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı araç ile …’ni takiben … Caddesi istikametinde seyir halindeyken sürücü …’ın sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin trafik kazası nedeniyle ağır bir tedavi süreci yaşamak zorunda kaldığını ve sürekli iş göremez durumda olduğunu, bahsi geçen kaza ile ilgili olarak Konya .. Ağır Ceza Mahkemesinin …. E., … K. ( … E., … K. ) sayılı dosyası ile yapılan yargılamada …’ın ceza aldığını, Adli Tıp kusur bilirkişi raporunda dava dışı ….raç sürücüsü …’ın tali, … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin kaza tarihinde 30 yaşında olduğunu, bu sebeplerle trafik kazasında meydana gelen bedensel zarar nedeniyle müvekkili lehine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL geçici iş göremezlik, 100,00-TL sürekli iş göremezlik, 100,00-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri, 100,00-TL bakıcı ihtiyacı gideri ve 100,00-TL ekonomik geleceğin sarsılması olmak üzere toplam 500,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalı sigorta şirketi ile diğer davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 50.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalı İçişleri Bakanlığı ile diğer davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrarlamıştır.
Davacı vekili 11/06/2020 tarihli beyan dilekçesinde; davalı sigorta şirketinin müvekkili …a maddi tazminat ödemesi yaptığını bu nedenle maddi tazminat talebinin konusuz kaldığını, ayrıca maddi tazminat bakımından herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi 06/07/2021 tarih …. Esas …. Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “…Bahsi geçen zararlardan her ne kadar davalılar sorumlu bulunmasına rağmen davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu 11/06/2020 tarihli beyan dilekçesinde; davalı sigorta şirketinin müvekkili ….’a maddi tazminat ödemesi yaptığını bu nedenle maddi tazminat talebinin konusuz kaldığını, ayrıca maddi tazminat bakımından herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan etmesi karşısında maddi tazminat talebinin konusuz kalması karşısında işbu talep hakkında esas hakkında karar verilmesine mahal olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nesafetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde buyurulmuştur. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminatın miktarını tayin etme de hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır.
Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir.Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Davacının işbu kaza nedeniyle zarar gördüğü gerçektir, kaza nedeniyle davacı manevi olarak elem ve ızdırap duymuştur. Yukarıda açıklanan ilkeler konulduktan sonra, dosyamızda olayın şartları, tarafların kazadaki kusur durumu, maluliyet oranı ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, davacı için 5.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Dosya kül halinde değerlendirildiğinde davacı vekili tarafından davalı sigorta şirketince maddi tazminatın ödendiği belirtildiğinden maddi tazminat yönünden davanın konusu kalmadığınından, işbu talep hakkında esas hakkında karar verilmesine mahal olmadığına dair karar vermek gerekmiş, manevi tazminat bakımından ise az yukarıda belirtildiği haliyle değerlendirme yapılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiş ve;
Davacının talep ettiği maddi tazminatın konusu kalmadığından konusu kalmayan maddi tazminatın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Davacının talep ettiği manevi tazminatın KISMEN KABULÜ İLE;
5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı İçişleri Bakanlığı ile davalı …’dan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil ….’ın geçirmiş olduğu 08/12/2018 tarihli trafik kazası nedeniyle Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinde …. Esas sayılı maddi ve manevi tazminat talepli davanın açıldığını, yargılama süreci devam ederken davalı sigorta şirketi tarafından maddi tazminat taleplerinin ödendiğini, manevi tazminat taleplerinin de yerel mahkeme tarafından hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak kısmen reddedildiğini, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre manevi tazminatın iki temel işlevinden birincisinin maddi tazminatla tam giderilemeyen can zararını karşılamak ve diğerinin de haksız eylemi işleyenler üzerinde caydırıcı etki yaratmak olduğunu, yargılama sürecinde davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılarak davacı müvekkilin davadaki haklılığı kabul edildiğinden arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/07/2021 tarih, …. Esas …. Karar sayılı ilamının kaldırılmasını, davanın itirazları doğrultusunda incelenerek taleplerinin kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı …. Müdürlüğü vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın ….’ın sevk ve idaresindeki …. plakalı araç ile ….’ın sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın çarpışması neticesinde meydana gelen kazada ağır şekilde yaralandığını, ağır bir tedavi süreci yaşamak zorunda kaldığını, Konya .. Ağır Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası kapsamında bulunan bilirkişi raporunda sürücü ….’ın olayda tali kusurlu olduğuna yönelik tespitin yapıldığını iddia ederek 50.000,00 TL manevi tazminatın idare ve diğer davalı …. dan tahsili talepli davayı açtıklarını, idarenin meydana gelen kaza sebebiyle bir kusuru bulunmadığını, …ın bir polis memuru olduğunu, anons gelmesi sebebiyle olay yerine intikal ederken aracın çakarlarını açtığını, kavşağı kontrol ederek kavşağa girdiğini, anons üzerine olay yerine intikal edecek bir polis memurunun yapması gerekeni yapmış olmasına rağmen kusur isnadının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalı ….ın çok yüksek oranda alkollü şekilde araç kullanarak trafik kurallarına riayet etmeyerek meydana gelen kazaya asli ve tam kusuru ile sebep olduğunu, olay sebebi ile bir polis memurunda şehit olduğunu, meydana gelen kazadan idarenin de zarar gördüğünü, davacı tarafın ….’ın alkollü olduğunu bilerek kendi rızası ile aracına bindiğini, meydana gelen olay sebebiyle idarenin kusuru bulunmadığından idare aleyhine 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm bu sebeplerle istinaf taleplerinin kabulünü, Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas …. Karar sayılı 06/07/2021 tarihli kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı … vekilinin sunduğu istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının her ne kadar yerel mahkemece lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, paranın değerinin günümüzde düştüğü hususunun da göz önüne alınması gerektiğini iddia etmiş ise de ancak Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da yer aldığı üzere manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılaması amacının da edinmediğini, söz konusu trafik kazası neticesinde müvekkilinde ağır şekilde yaralandığını, beyin kanamasına bağlı olarak hayati tehlike geçirdiğini, kaza tarihinden 21/12/2018 tarihine kadar hastanede yatarak tedavi gördüğünü, tüm bu nedenlerle davacı tarafın Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas …. Karar sayılı 06/07/2021 tarihli kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazası nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkin olup mahkemece verilen karar davacı ve davalı bakanlık tarafından istinaf edilmiştir.
1- Tarafların kusura yönelik itirazında;
Türk Borçlar Kanunun 49.maddesinde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”, yine aynı kanunun 50.maddesinde, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır” denilmektedir.
Karayolları Trafik Kanunun 86/1 maddesinde, “İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur” denilmektedir.
Buna göre, tespit tutanağı ile gerek ceza dosyasında alınan kusur bilirkişi ve ATK gerekse mahkemece alınan ATK kusur raporu arasında çelişkiler bulunduğu halde bunlar giderilmeksizin hüküm kurulduğu anlaşılmakla; taraf itirazlarını da karşılar biçimde kusur konusundaki çelişkileri giderir, Karayolları Fen Heyetinden veya İTÜ ‘den oluşturulacak 3 kişilik heyetten rapor alınması gerekli olduğundan buna yönelen davalı itirazının kabulüne karar verilmiştir.
2-Kabule göre de;
-Yargılama giderine ilişkin;
Keza Davacı vekili sunduğu beyan dilekçesi ile davalı sigorta’ya yönelik, maddi zararlarının karşılandığını karşılıklı sulh olduklarını, sigorta şirketinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş; davadan sonra dosyaya sunulan ödeme ve ibraname belgesine göre de, davanın ödeme nedeniyle dava açıldıktan sonra maddi tazminat bakımından konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Eldeki davada, dava açıldıktan sonra Sigorta tarafından yapılan ödeme ile alacak miktarının konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasına karşın, mahkemece sigortaya ve maddi tazminata ilişkin yargılama giderlerinden olarak arabuluculuk ücretinin davalı sigortadan alınması gerekli iken bir kısmının davacıya yükletilmesi hatalı olup davacı ve davalı vekilinin buna yönelik istinafının yerinde olduğu görülmüştür.(Bkz. Yargıtay 17 HD nin 2018/5619 esas 2020/3841 Karar sayılı ilamı)
-Müterafik kusur yönünden;
Dosya kapsamı ile davacının müterafik kusuru (alkollü sürücünün aracına bilerek binme ve emniyet kemeri takmama) sabit bulunduğundan, manevi tazminatın belirlenmesi noktasında bu hususların da nazara alınması gerekli bulunmakta olup mahkemece, gerekçeli kararda manevi tazminatın belirlenmesinde bu hususların değerlendirilmesi yapılmadığından, davalı tarafın buna yönelik itirazı yerindedir.
-Kaldırma kararı kapsam ve şekline göre, davacı ve davalı bakanlığın manevi tazminat miktarına yönelik değerlendirme yapılmasına yer bulunmamaktadır.
Anlatılan sebep ve gerekçelerle, tüm dosya kapsamı ve davanın niteliği nazara alınarak davacı ve davalı İçişleri Bakanlığı vekillerinin istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK m.353/1-a-6 uyarınca kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı ve davalı İçişleri Bakanlığı vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden taraflarca yatırılan, başvurma harcı dışında kalan, istinaf karar harcının talep halinde yatıranlara iadesine,
4-İstinaf eden taraflarca istinaf aşamasında yapılan masrafların İlk Derece Mahkemesi tarafından verilecek nihai kararda hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK m.353 uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.24/02/2022

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.