Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1815 E. 2022/258 K. 11.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM . HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 11/02/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
NUMARASI : Esas Karar

DAVACILAR :

VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 11/02/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 15/02/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 10/04/2017 tarihinde müteveffa sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile ….r Beledeyesi’nin yol çalışması yaptığı ve işleteni olduğu, dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre dava dışı sürücü …’ın kusurlu bulunduğunu, davalı … Büyükşehir Belediyesi’ne ait … plakalı aracın trafik sigortası ile davalı sigorta şirketine sigortalı bulunduğunu, davadan önce sigorta şirketine başvuru yaptıklarını, ancak sigorta şirketinden süresinde olumlu cevap gelmediğini, müteveffa …’in ölümü ile eşinin maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldığını, bu nedenle eşi … için 100,00-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 3 çocuğu ile birlikte eşi … için toplamda 175.000,00-TL manevi tazminatın davalı … Büyükşehir Belediyesi’nden tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş, duruşmada da bu beyanını tekrar etmiştir.
Davacı vekili 14/08/2020 tarihli talep artırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini 54.329,87-TL’ye arttırmış ve harcını yatırmıştır.
Davalı … Büyükşehir Belediyesi’ne usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı … Büyükşehir Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; Kaza tespit tutanağında ismi geçen … ve …’ın ifadelerinde yol çalışması esnasında aracın arkasında uyarı lambasının olduğunu ve çalışma yapan aracın arkasından gelen araçları uyarmak amaçlı bayrak sallandığını belirttiklerini, gerekli önlemleri aldıklarını, kaza sonucu araçların 22 metre sürüklendiğini, bu durumun davacıların murisinin kullandığı aracın yüksek hızda seyir halinde olduğunu gösterdiğini, davacı tarafların manevi tazminat miktarının çok fahiş olduğunu, tamamen zenginleşmeye yönelik bir talep olduğunu, bu nedenlerle davacılar tarafından haksız olarak açılan bu davanın reddini, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrarlamıştır
Davalı … Sigorta Anonim Şirketine ( …’ne) usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; İş bu davaya konu kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından sigortalandırıldığını, müvekkili şirketin işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitleri dahilinde teminle mükellef olduğunu, işletenin sorumluluğunun bulunmadığı hallerde, müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilmesinin de mümkün olmadığını, bu nedenle kazaya karışan araç ve şahısların kusurlarının uzman bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile belirlenmesi gerektiğini, vefat eden …’in mali-sosyal ve içtimai durumunun araştırılması ile birlikte davacı tarafın gerçekten destekten yoksun kalınan değerin hesaplanması gerektiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiş, duruşmada da bu beyanını tekrar etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/07/2021 tarih … Esas …. Karar sayılı gerekçeli kararı ile; “…Dosyanın mahkememize iadesine müteakip kaldırma kararı doğrultusunda aktüerya bilirkişisinden rapor alınmıştır. Raporda özetle; davacı eş …in tarafların kusur oranı da gözetilmek suretiyle destekten yoksun kalma tazminatı olarak talep edebileceği bedelin 54.329,87-TL olduğu belirlenmiştir. Bu rapor sonrası davacılar vekili davacı eş … yönünden 14/08/2020 tarihli talep artırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini 54.329,87 TL’ye arttırmış ve harcını da yatırmıştır. Davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi, talebin kendisine tebliği tarihi olan 11/09/2017 tarihinden itibaren verilen 15 günlük sürenin sonu olan 27/09/2017 tarihi nazara alınmıştır. Yine sigortalı araç ticari amaçla kullanıldığından avans faizine hükmedilmiştir.
T.B.K. 53/3. Maddesi gereği destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınanlardan oluşan zarardır. Destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Ölen ile destekten yoksun kalanlar arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı yeterlidir. Dolayısı ile davacı eşin müteveffanın desteğini ihtiyaç duyduğu hususu aşikardır.
Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nisfetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde buyurulmuştur. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü  mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. TBK Madde 56- Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Tarafların sosyal ekonomik durumları da gözönüne alınarak takdiren eş … için 25.000,00-TL, çocuklar … için 10.000,00-TL, … için 10.000,00-TL, … için 10.000,00-TL olmak üzere toplam 55.000,00-TL manevi tazminat takdir edilmiş ve bu şekilde karar tesis edilmiştir.
Mahkememizce verilen 15/09/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı karar, davalılardan … Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından istinaf edilmiş olup karar … Bölge Adliye Mahkemesi .. Hukuk Dairesi’nin 16/02/2021 tarih, …. Esas, … Karar sayılı kararı ile kaldırılarak dosya mahkememize geriye gönderilmiştir.Kaldırma kararında özetle; Manevi tazminat yönünden verilen kararın dosya kapsamı ve hakkaniyet nazara alındığında fazla olmadığı değerlendirilmiş, maddi tazminata yönelik kamu düzeni yönünden yapılan incelemede ise; Anayasaya Mahkemesinin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas, 2019/40 karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanununun 90 ve 92.maddelerinde geçen “poliçe genel şartları” ifadesi iptal edildiğinden 11/10/2008 tarihinden sonra meydana gelen kazalar bakımından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin nazara alınması gerektiği ve PMF 1931 yaşam tablosuna göre davacının uğradığı zararın yeni asgari ücrette nazara alınarak yeniden hesaplanması gerektiği ifade edilmiştir.
Kaldırma kararı sonrası dosya aktüerya bilirkişisine verilerek rapor alınmış olup sunulan raporda özetle; Davacı eş …’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarı 63.350,45-TL olarak hesaplanmıştır.
Her ne kadar davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili sunulan rapora itiraz etmiş ve ayrıca aleyhe karar verme yasağı kapsamında ilk karardan daha aleyhe karar verilmemesi gerektiğini beyan etmiş ise de, karar kamu düzeni yönünden kaldırıldığından dolayı bu itiraz nazara alınmamıştır.
Öte yandan davacılar vekili kaldırma kararı sonrası yeniden tahkikat yapılarak alınan rapor sonrasında verdiği 28/04/2021 tarihli dilekçesi ile davayı sunulan rapor mucibince daha evvel 54.329,87-TL’ye artırdığı bedelli bu defa 9.020,58-TL daha artırarak 63.350,45-TL olarak ıslah etmiştir.
Mahkememizce dosya kül halinde değerlendirildiğinde, kaldırma kararı sonrası alınan aktüerya raporu kaldırma kararındaki hususları karşılar mahiyette görülmüş, davacılar vekilinin davacı eş … için talebini 63.350,45-TL olarak ıslah etmesi de nazara alınarak bu miktara hükmedilmiş, manevi tazminatlar bakımından ise kaldırma kararında manevi tazminat yönünden verilen kararın dosya kapsamı ve hakkaniyet nazara alındığında fazla olmadığı değerlendirilmesinin yapılması karşısında bu taleplerin kesinleşmiş olduğu nazara alınarak manevi tazminat talepleri yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmekle; Davacının davasının ıslah dilekçesi de nazara alınmak suretiyle KABULÜ İLE; 1-) 63.350,45-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ve faiz başlangıcı 27/09/2017 tarihinden, diğer davalı … Büyükşehir Belediyesi yönünden ise kaza tarihi olan 10/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, 2-)Mahkememizin 15/09/2020 tarih ve … Esas …. Karar sayılı kararının hüküm bölümü 2. Bentteki manevi tazminata yönelik kısım kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, “karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; davacı tarafın istinaf aşamasından önce davasını ıslah etiği için Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı akabinde yeniden yapılan yargılamada belirlenen değer üzerinden ikinci kez ıslah yapılabilmesinin usul hükümlerine açık ve net bir şekilde aykırı olduğunu, kaldı ki yerel mahkemenin ilk kararını davacı tarafın istinaf edilmediğini, kararın diğer davalı tarafından istinaf edildiğini, bu nedenle davacı tarafın kaldırma kararından sonraki yargılamada belirlenen değerleri talep etme hakkı bulunmadığını, davayı kabul etmemekle birlikte AYM kararının usuli kazanılmış hakların istisnası olarak değerlendirilmesi halinde dahi davacı tarafın ek dava ile taleplerini iletmesi gerektiğini, ikinci kez ıslahın açık ve net bir şekilde kanuna aykırı olduğunu, hükme esas alınan aktüer raporunun da açık ve net gerekçeler ve somut veriler içermeyen denetime elverişli olmayan bir rapor olduğunu, bu hususta yasal süresi içinde itiraz etmelerine rağmen itirazlarının dikkate alınmadığını, mağdurun dava dışı annesi …’in bakiye ömür süresinin 2 yıl eksik hesaplandığını, bu durumda 2 yıl için eşinin pay oranının 2/5 olması gerekirken 2/4 olarak hesaplandığını, bu durumda müvekkili aleyhine yaklaşık 3.594,00 TL fark bulunduğunu, tüm bu nedenlerle eksik inceleme ile verilmiş yerel mahkeme kararının kaldırılmasına eldeki davada tüm tazminat kalemlerinden müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığı hususunda hüküm tesisini ve ikinci kez ıslah yapılamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini Bölge Adliye Mahkemesinden gelecek sonuca kadar mehil vesikasının ibrazına binaen icranın geri bırakılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı Belediye vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; dava konusu kazanın 10/04/2017 tarihinde meydana gelen müvekkili belediye ekiplerinin çalışma yaptığı, gündüz ve görüşün açık olduğu bir yolda yüksek hız yapmak suretiyle güvenlik uyarı levhalarına uymayan diğer davacıların murisinin sebebiyet verdiği bir kaza olduğunu, Adli Tıp Kurumundan alınan bilirkişi raporunda müvekkili belediyenin kusursuz olduğu yönünde rapor düzenlenmesine rağmen mahkemece bu rapora itibar edilmeyerek 07/01/2019 tarihinde bir rapor daha alınarak hükme dayanak yapıldığını, ancak tespitlere rağmen müvekkili belediyenin çizgi ekibini eğitmediği yeklindeki yorum ile müvekkili belediyenin 20 kusurlu olduğu tespiti yapılmasının raporun kendi içerisinde çelişkili olduğunu gösterdiğini, ayrıca kaza tutanağında davacılar murisinin müvekkili belediye aracına arkadan çarptıktan sonra araçların 22 metre sürüklendiğinin açıkça görüldüğünü, bu durumun davacıların murisinin kullandığı aracın 82 km hız sınırı bulunan bir yolda ne denli yüksek hızda seyir halinde olduğunun göstergesi olduğunu, yine Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında derdest olan dava konusu trafik kazasının iş bu dava konusu kaza ile aynı trafik kazası olduğunu, bu dosyada alınan 3 kişilik heyet raporunda müvekkili belediyenin kusuru bulunmadığının açıkça ortaya konulduğunu, kazanın oluş şekline bakıldığında müterafik kusur indirimi yapılmamasının hatalı olduğunu, kazanın davacıların murisinin asli kusuru ile meydana geldiğini, mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarını kabul etmenin mümkün olmadığını, iş bu dosyada verilen 15/09/2020 tarihli karara karşı müvekkili belediyenin talebi doğrultusunda istinaf tarafından kararın kaldırılmasına karar verildiğini, davacının bu karara karşı herhangi bir istinaf talebi olmadığını, dolayısıyla verilen kararın davacı açısından kesinleştiğini, dosyada ikinci kez talep artırım talebinde bulunulamayacağını, ilk kararda talep artırımı yapıldığını ve kararın davacı tarafından istinaf edilmediğini, müvekkilinin talepleri doğrultusunda verilen kaldırma kararına dayanarak ikinci kez talep artırım talebinde bulunulmasının mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle talepleri doğrultusunda yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dairemizin ilamı ile verilen kaldırma ve gönderme kararı üzerine mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen kararın davalı sigorta ve belediye vekilince istinafı üzerine yapılan inceleme sonunda;
– İki kez ıslah yapılamayacağına dair itirazların değerlendirmede;
6100 sayılı HMK’nin belirsiz alacak davasını düzenleyen 107. maddesinde” (1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkânsız olduğu hallerde olanaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Belirsiz alacak davasında davacı, alacağının tam ve kesin olarak belirlenmesinden sonra HMK 107.maddesine dayalı olarak bir kez alacağını artırabilir. Ayrıca davasını HMK 176 ve devamı maddelerine göre bir kezde ıslah edebilir.
Buna göre somut olayda, dava dilekçesinin ve bilirkişi raporlarından sonra sunulan artırım dilekçesinin içeriğinden davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, önce artırım sonrasında ıslah dilekçesi sunulmuş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekillerinin buna yönelik itirazı yerinde görülmemiştir.
-Manevi tazminata yönelik;
Dairemizin ikinci kaldırma kararında incelenip her ne kadar manevi tazminata ilişkin itirazlar reddedilerek manevi tazminat miktarı kesinleşmiş ise de, mahkeme hükmünün dairemizin anılan kararı ile kaldırılmış bulunması ve ortada infaza elverişli, uygulanabilecek manevi tazminat hükmü bulunmadığından, mahkemece en son kurulan hükümde manevi tazminata dair yeniden hüküm kurulması gerekirken, manevi tazminat kararının kesinleştiğinden bahisle bu konuda yeniden hüküm kurulmaması hatalı olup, kamu düzeni nedeniyle re’sen, bu nedenle yeniden hüküm tesisi gerekmiştir.
-Sair itirazlarda;
Kusur, müterafik kusura yönelik itirazlarının Dairemizin önceki kaldırma kararında değerlendirilerek reddedilmiş olup yeniden incelenmesinin mümkün olmamasına; kaldırma kararı doğrultusunda aktüer raporunun alınmış olmasına; Anayasa Mahkemesi kararlarının usuli kazanılmış hak oluşturmamasına; aktüer ek raporunda davalı sigortanın dava dışı …’nin yaşına ilişkin değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmayıp buna yönelik itirazın yerinde olmadığı; kamu düzeni ve istinaf sebepleri kapsamında yapılan incelemede; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalılar vekillerinin buna yönelen, yerinde bulunmayan itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1-b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1-b-2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, (İnfazda tereddüt oluşmaması için itiraz edilmeyen ve kesinleşen kısımlar korunmak suretiyle)
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-54.329,87-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ve faiz başlangıcı 27/09/2017 tarihinden, diğer davalı … Büyükşehir Belediyesi yönünden ise kaza tarihi olan 10/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
2-Davacılar vekilinin manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, eş … için 25.000,00-TL, çocuklar … için 10.000,00-TL, …. için 10.000,00-TL, …. için 10.000,00-TL olmak üzere toplam takdir edilen 55.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/04/2017 tarihinden itibaren davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan alınarak işbu davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
3-Alınması gereken 7.468,32-TL harçtan, peşin olarak alınan 598,06-TL harç ve ıslah harcı olarak alınan 185,23-TL harç ve 30,81 TL ıslah harcı olmak üzere olmak üzere toplam 814,10-TL’nin mahsubu ile bakiye 6.654,22-TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar tarafından yatırılan 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 598,06-TL peşin harç, 185,23-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 819,29-TL nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan 2.000,00-TL bilirkişi ücreti gideri ve 746,66-TL yazışma ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.746,66-TL yargılama giderinden haklılık oranına (109.329,87/238.350,45) göre hesaplanan 1.257,97-TL’nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 54.329,87/109.329,87 oranında 623,95-TL’den diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğundan, tamamından ise davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumlu olduğuna)
6-)Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat yönünden belirlenen 7.862,88-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak bu davacıya verilmesine,
7-)Davacı …. kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı … Büyükşehir Belediyesinden alınarak bu davacıya verilmesine,
8-)Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı … Büyükşehir Belediyesinden alınarak bu davacıya verilmesine,
9-)Davacı …. kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı … Büyükşehir Belediyesinden alınarak bu davacıya verilmesine,
10-)Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı …. Büyükşehir Belediyesinden alınarak bu davacıya verilmesine,
11-)Davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığına verilmesine,
12-)Davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı ….’den alınarak davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığına verilmesine,
13-)Davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığına verilmesine,
14-)Davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı ….’den alınarak davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığına verilmesine,
15-)Taraflarca yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
16-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davalı taraflara ayrı ayrı iadesine,
17-Davalı sigorta tarafından yapılan 162,10 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
18-Davalı belediye tarafından yapılan 162,10 TL başvuru gideri ve 11,16 TL posta masrafı olmak üzere toplam 173,26 TL yargılama giderinin davacı taraftan alınarak bu davalıya verilmesine,
19-Davacılar tarafından yapılan masrafların kendi üzerilerinde bırakılmasına,
20-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
21-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 11/02/2022

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.