Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1513 E. 2021/1464 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas…Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …-…
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. …- …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde sürücü …’nın idaresindeki …plaka sayılı otomobil ile seyir halindeyken müvekkili yönetimindeki … plakala sayılı motosikletin ön kısmından çarpışması sonucu müvekkili … ün ağır şekilde yaralandığını ve malul kaldığını, … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunmadığından dolayı …’nın sorumluluğuna gidilerek geçici iş göremezlik süresinde uğradığı kazanç kaybı zararı ile meslekte kazanma gücü kaybından doğan maddi zararların tazmini yönünden Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasından hüküm alındığını, trafik bilirkişisinin hazırladığı raporda otomobil sürücüsü … ın %100 oranında kusurlu olduğunu, Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen … tarihli raporda müvekkilinin iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiğini, ancak fatura edilemeyen kaçınılmaz tedavi giderleri yönünden bir değerlendirme yapılmadığını, bu hususta rapor alınması gerektiğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 97, 98 ve 99/1 maddeleri gereğince davalıya yazılı olarak başvuru yapıldığını, başvuru dilekçesi ile gerekli belgelerin tebliğine rağmen tazminat taleplerinin reddedildiğini, bu nedenlerle fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla tedavi ve iyileşme süresinde bakıcı giderinden doğan zarar ile, belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi tazminatların, taleplerinin reddedildiği ve temerrüdün oluştuğu … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili … havale tarihli talep artırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplamda 30.020,34-TL’ye artırmış ve harcını da ikmal etmiştir.
Davalı … usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 15. maddesi uyarınca davacıya yapılan ödeme ile müvekkilinin borçtan ve yükümlülükten kurtulduğunu, davacı tarafından imzalanan ibranamenin geçerli olduğunu ve borcu ortadan kaldırdığını, davacının dava konusu kazadan kaynaklanan zararları, kamu kurumu niteliğinde olan müvekkil kurumca işin uzmanı olan sorumlu aktüer bilirkişilere usul ve yasalara uygun olarak tespit ettirildiğini, davacıya yapılan 15.690,07-TL tazminat ödemesi kapsamında davacı tarafından imzalanan ibraname ile kurumun sorumluluğunun ortadan kalktığını, somut olayda genel hükümlere göre, ibranamenin borcu ortadan kaldıran niteliğinin bulunmadığı bir başka anlatımla ibranamenin geçersiz olduğunu gösterecek herhangi bir delilin bulunmadığını, adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi nezdinde kusur incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, maluliyet oranının kaza sonucu oluşan arazların kaza ile illiyetlerinin de tespit edilmek suretiyle belirlenmesi gerektiğini, davacıya sosyal güvenlik kurumu tarafından 3.490,21-TL geçici işgöremezlik tazminatının ödendiğini, daha sonra SGK tarafından bu ödeme için müvekkili kuruma rücu edildiğini ve Konya …. İş Mahkemesi’nin … E. ve … K. sayılı dosyası ile bu tutarın müvekkil kurum tarafından ödenmesine karar verildiğini, müvekkil kurum tarafından bu ödemenin SGK’ya yapılmış olduğunu ve davacının başkaca bir zararının bulunmadığını, bu nedenle de davanın reddinin gerektiğini, davacının kask ve koruyucu elbise kullanmaksızın motosiklete binmesi nedeniyle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, davanın usul ve esasa ilişkin olarak sunulan gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacıya tahmil edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Konya …. ATM.’nin … E., … K. Sayılı dosyasına sunulan Trafik Bilirkişisi kusur raporunda; … plakalı araç sürücüsü … asli ve tamamen kusurlu, davacı … ise kusursuz bulunmuştur.
Mahkememiz dosyası …Ü ATK’ya gönderilerek maluliyet raporu alınmış olup sunulan raporda özetle; Davacının istenebilecek tedavi giderinin 14.660,14-TL olduğu, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin 3 aylık kısmında başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duyulacağı ifade edilmiştir.
Rapora karşı davacı vekili tarafından yapılan itirazda; raporda kaza ve ilk ameliyat tarihinin …tarihi olduğu, ikinci ameliyatın …, üçüncü ameliyat … tarihinde gerçekleştiği, en son düzenlenen tedavi faturasının … tarihli olduğu, müvekkilinin yaklaşık 1,5 yıldan fazla bir süre tedavi görrdüğü, bu süre içerisinde 3 kez ameliyat olduğu, birçok seans fizik tedavi aldığı, bunlar dikkate alındığında iyileşme süresinin 9 ay, bakıcıya muhtaçlığının ise 3 ay olduğunun söylenilmesinin hatalı olduğu bu nedenle iyileşme süresi ile bakıcıya muhtaçlık süresi yönünden ek rapor alınması talep edilmiştir.
Bunun üzerine dosya tekrar …Ü. ATK’ya gönderilmiş olup sunulan raporda bu defa özetle; Davacının istenebilecek tedavi giderinin 16.660,14-TL olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihi olan … tarihinden itibaren 9 aya kadar ve … tarihinden itibaren de 4 aya kadar uzayabileceği, ( toplamda 13 ay ) bu süreler zarfında başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duyacağı ifade edilmiştir.
Dosya aktüerya bilirkişisine verilmek suretiyle bakıcı giderinin tespiti bakımından kök ve ek rapor alınmış olup karara mesnet teşkil eden sunulan ek raporda özetle; 13.360,20-TL bakıcı giderinin hesaplandığı ve SGK tarafından karşılanmayan ve belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi giderinin ise 16.660,14-TL olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu sonrasında davacı vekili … tarihli talep artırım dilekçesi ile talebini 13.360,20-TL bakıcı gideri + 16.660,14-TL SGK tarafından karşılanmayan ve belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi gideri toplamı olarak 30.020,34-TL’ye artırmıştır.
6111 Sayılı Kanun gereği yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, belgesiz/paramedikal giderlerden ise davalı sorumludur. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin emsal ilamlarında da aynı hususta benzer mahiyette değerlendirmelerde bulunulmuştur. Dolayısı ile davalı belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden ve de bilirkişi raporu ile bakıcıya ihtiyaç olduğunun belirlenmesi neticesi bakıcıya ödenmesi gereken bedellerden sorumlu olacaktır.
Davacı vekili temerrüdün oluştuğu … tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunmuştur. Davalıya yapılan başvuru üzerine davalı dosyada mevcut … tarihli cevabi yazı ile talebin karşılanmasının mümkün olmadığını bildirmekle … tarihinde temerrüde düşmüştür.
Dosya kül halinde değerlendirildiğinde davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, … tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazası sebebiyle müvekkilinin tedavi ve iyileşme süresinde uğradığı bakıcı gideri zararı ile SGK tarafından karşılanmayan ve fatura edilemeyen kaçınılmaz tedavi giderinden doğan zararın tazmini talep edilmiş olup, mahkememizce toplanan deliller, alınan bilirkişi raporlarına göre davacının 13.360,20-TL bakıcı gideri ile 16.660,14-TL SGK tarafından karşılanmayan ve belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi gideri olmak üzere toplam 30.020,34-TL tazminat talep hakkının mevcut olduğu, davacı vekilinin talep artırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde davacının davasının talep arttırım dilekçeside nazara alınmak suretiyle kabulüne, 16.660,14-TL tedavi ve iyileşme sürecindeki bakıcı gideri ile 13.360,20-TL kaçınılmaz tedavi gideri olmak üzere toplam 30.020,34-TL tazminatın kazanın meydana geldiği tarihteki geçerli olan zorunlu mali sorumluluk trafik poliçelerinin tedavi giderleri klozunun kişi başı teminat gideri olarak temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu tutulduğundan dolayı müvekkili kurumun bu giderler bakımından sorumluluğunun bulunmadığını, SGK tarafından karşılanmayan bu kadar yüksek miktarda tedavi giderinin söz konusu olmasının da hayatın olağan akışına ve hukuka aykırı olmakla bu hususun yeniden incelenmesi gerektiğini, Genel Şartlar kapsamında müvekkili kurumun geçici iş göremezlik ve geçici bakım tazminatı kapsamında sorumluluğunun bulunmadığını, kaza tarihi genel şartlarda yapılan değişiklikten daha sonra olduğundan dolayı bu yöndeki talebin reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu, bakıcı gideri tazminatı hesabının brüt ücret üzerinden değerlendirilebilmesi için fiilen bakıcı tutulduğunun ve SGK priminin yatırıldığının da ispat edilmesi gerektiğini, kararın bu yönüyle eksik incelemeye dayandığını, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasında müvekkili kurum aleyhine dava tarihinden önceki tarihe denk gelen bir tarihe faiz işletilmesinin hatalı olduğunu ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Davalı vekilinin bakıcı gideri ve faturasız tedavi giderlerine ilişkin taleplerin sigorta teminatı dışı olduğuna ve fiilen bakıcı tutulmasının ispat edilmesi gerektiğine ve hakkaniyet indirimi uygulanması gerektiğine yönelik istinafı açısından;
2918 sayılı Kanun’un 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, kanunun geçici 1.maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59’uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün kanundan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinin kabulü gerekir. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Davalı taraf … tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve … sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.”hükmü gereği söz konusu zarardan sorumlu olmadığını iddia etmekteyse de bu düzenlemenin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girdiği, somut olaydaki kazanın ise … tarihinde gerçekleştiği bu halde uygulanması gereken hükümlerin yeni genel şartların yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre belirlenmesi gerektiği, Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sorumlulukları devam etmektedir.
Trafik kazası neticesi yaralanan ve geçici yada sürekli iş göremez hale gelen kişinin giderleri sadece bir sağlık kuruluşunda yapılan tedavi harcamalarından ibaret değildir. Trafik kazası sonucu beden bütünlüğü zarara uğrayan kişi tedavi gördüğü süre ile iyileşeceği süre içinde işlerini göremeyeceği ve bu süre içinde normal hayatını sürdüremeyeceğinden bu dönem içinde tam iş göremez olarak kabul edilip buna göre tazminat hesabı yapılacaktır. Geçici işgöremezlik nedeniyle hükmedilecek tazminatın kusurlu sürücü ve işletenin yanında ZMSS poliçesini düzenleyen şirketinin ve sigortasız olması durumunda güvence hesabının da sorumluluğu kapsamı içerisinde bulunduğu ve bu itibarla davalı vekilinin buna yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
İDM tarafından maluliyetin belirlenmesi için rapor alınmış olup,sunulan raporda davacının kaza nedeniyle 13 aylık geçici iş göremezlik süresinde %100 malul kabul edilerek bakıcı giderine hükmedilmesinde bu süre içerisinde davacının bir başkasının bakımına muhtaç olduğu ve kişiye bu süre zarfında bakıcı gideri oluşmasının açık olmasına ve raporunun dosya kapsamına uygun olunmasına göre Davalı vekilinin buna ilişkin istinafı yerinde görülmemiştir.
Öte yandan Yargıtay 17 HD uygulamasına göre, bu tür hesaplamalarda, aile bireylerine böyle bir yükümlülük yüklenemeyeceği gibi, dışarıdan bir bakıcı tutulmuş olsa idi ne kadar zararının olduğu belirlenerek hüküm verilmesi gerektiğine yönelik içtihatlarının kökleşmiş olduğu, Buna göre; olayda BK.’nun 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 52) gereğince hakkaniyet indirimi şartları bulunmamasına göre, davacının gerçek zararından, varsayıma dayalı hakkaniyet indirimi yapılmadan karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmasına göre buna yönelen itirazlar da yersizdir
Davalı vekilinin faiz başlangıcının yanlış belirlendiği istinaf itirazları yönünden,
Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı 2918 sayılı KTK 99. maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu süre sonra erdikten sonra 9.gün sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilir.
Davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine bir başvuruda bulunmaması halinde yada başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibari ile temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerekmektedir.
Somut olayda davalı sigortaya davadan önce başvuru yapıldığı ve … tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla itiraz yersizdir
Bu halde ,Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına,tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
1-Alınması gereken 2.050,68 TL harçtan peşin alınan 512,67 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.538,01 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. …

Başkan Üye Üye Katip

E imza E imza E imza E imza