Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1490 E. 2021/1650 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
NUMARASI : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : …
.
DAVALI : 1- … ANONİM ŞİRKETİ ..
VEKİLİ : …
DAVALI : 2- ….
VEKİLİ : …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 02/11/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2021
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 23/09/2017 günü saat 01.36 sıralarında … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Beyşehir ilçesi istikametinden Konya ili istikametine seyrettiği esnada D330-12 sayılı devlet karayolunun 36. Kilometresinde yoldan çıkarak yol yapım sahası ile mevcut yolun ortasındaki kayalıklı toprak zemine aracının ön kısmıyla çarptıktan sonra takla atması neticesinde arabanın arka tarafında bulunan müvekkilinin hayati tehlike geçirecek, kemik kırığı oluşacak ve basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek şekilde yaralandığını, vücudunda yaralar oluştuğunu, kazaya karışan davalı sigorta şirketinde sigortalı … plakalı araç sürücü … 1,23 promil alkollü olması ve yola gereken dikkati vermemesi nedeniyle kaza yaşanmış olduğundan tamamen kusurlu olduğunu, müvekkilinin yolcu konumunda olması nedeniyle kusurunun bulunmadığını, olayla ilgili olarak Konya … Asliye Ceza Mahkemesinin ,,, Esas sayılı dosyasında davalı …’ın ceza aldığını, müvekkilinin kaza nedenile maddi manevi çok büyük sıkıntılar çektiğini, müvekkilinin polis memuru olduğunu, kaza nedeniyle kaza tarihi olan 23/09/2017 tarihinden 08/02/2018 tarihine kadar almış olduğu raporlarda en az 6 ay süreyle ağır işte çalıştırılamayacağının belirtildiğini, müvekkilinin sağ omzundaki maluliyet nedeniyle sağ elini silah için kullanamayacağını, müvekkilinin maluliyetinin Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinden aldığı Engelli Sağlık Kurulunun 17/10/2018 tarih … nolu raporuyla %4 engelli olduğunun belirtildiği, sigorta şirketine 30/10/2018 tarihinde başvurunun tebliğ olduğunu, fakat taraflarına ödeme yapılmadığını, kazaya karışan … plaka sayılı araç … poliçe numarasıyla KİK Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile davalı … A.Ş. tarafından sigorta edildiğini, maddi tazminat yönünden sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, müvekkilinin yaşadığı olay sebebiyle madden ve manen yıkıldığını, olayın gözlerinin önünde olması, hastane ve tedavi süresinde sarsıldığını, ciddi boyutta psikolojik sarsıntılar ve sağlık problemleri yaşadıklarını, hiçbir şekilde acılarına karşılık olmamakla birlikte, bir nebze olsun acılarını dindirmek için 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, müvekkilinin dava sonunda alacağının semeresiz kalmaması için davalı şahıs adına kayıtlı araç ve taşınmazlar üzerine karar kesinleşinceye kadar üçüncü kişilere devredilmesini önlemek amacı ile ihtiyati tedbire karar verilmesini, dava ve dava dışı fazlaya ilişkin tüm dava, talep, tazminat vs, haklarının saklı kalması kaydıyla;6100 sayılı kanun 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre artırım yapmak üzere Müvekkili için şimdilik 50,00 TL geçici maluliyet, 50,00 TL sürekli maluliyet, 50,00 TL tedavi gideri, 50,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 200,00 TL maddî zararının belirlenerek tespiti ile (sigorta şirketi yönünden poliçede belirtilen limitler ve sorumluluk dâhilinde) olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı üzerinden tazminata hükmedilmesi ve davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini, müvekkili için 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte davalı şahıstan tahsilini, yargılama gideri ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle;Müvekkili …, kaza tarihi olan 23.09.2017 tarihinde davacı … ve dava dışı … ile birlikte eğlenme amacı ile buluştuklarını, gece geç saatlerde eğlencenin bitmesinin ardından taraflar evlerine gitmek için müvekkiline ait araca bindiklerini, müvekkilinin alkollü olduğu hem davacı hem de dava dışı … tarafından bilindiğini, davacı mesleğinin Polis olmasından ötürü, alkollü bir sürücünün aracına binmenin ne derece tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini bildiğini, davacı kendi imkanları ile evine dönebilecek iken kendisini evine davalı …’ın bırakmasını istediğini, kazanın nedeni müvekkilinin dikkatsiz ve alkollü olmasından değil yol yapım çalışması, yolun çift şeritten aniden tek şeride düşmesi ve yeteri kadar uyarıcı levha bulunmaması nedeni meydana geldiğini, müvekkilinin tespit davası açacağını davacının mesleğinin polis olmasından ötürü soruşturma geçirdiğini, açılacak bir tespit davasının içinde yer almasının mesleğini tehlikeye sokacağını beyan ettiğinden tespit davası açmadığını, davacının geçirdiği kaza nedeniyle iddia edilen maluliyeti kabul etmediklerini, davacının kaza sonrası birçok kez müvekkili ile görüştüğünü, davacının kendi ihmalkarlığı neticesinde meydana gelen yaralanmasında müvekkilinin kusurlu bulunması hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının yaralanmasının kendisine kalıcı maluliyet bırakmasına elverişli olmadığını, maddi anlamda bir kayıp yaşamadığını, kanunlarımızda manevi tazminatın kişi üzerinde oluşan elem ve kederin bir nebze olsun hafifletilmesi amacı ile talep edilen bu tazminat türünün, mevcut dava konusu olaya uygulanamayacağını, bu nedenlerle; haksız olarak açılan davanın ve talep edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerine yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Aş vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının başvuru esnasında gerekli belgeler ile başvurmaması nedeniyle dava şartı yokluğu yönünden ve menfaat yokluğu yönünden davanın reddinin gerektiğini, her iki aracın malikinin ticari işletmesiyle ilgili olmaması, olayın haksız fiile dayandığı dikkate alındığında davanın Asliye ticaret mahkemesi değil Asliye hukuk mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğini, HMK 6. Madde gereği yetkili mahkeme davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olması nedeniyle dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; müvekkil kurumun, doğan zarardan sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, ayrıca poliçedeki şahıs başına teminat limitinin de 330.00 TL olduğu ve bu tutarında müvekkilin sorumluluğunun üst sınırı olduğunu, sigortalı … plakalı araç ile araç sürücüsünün Beyşehir ilçesi istikametinden Konya ili istikametine seyrettiği esnada D330-12 sayılı karayolunun 36 km sine geldiğinde yolun tek şeride inmesi ve gerekli İşaretlemelerin yetersiz olmasından kaynaklı direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kaza meydana geldiğini, kazanın oluşumunda yol yapım çalışmasına ilişkin gerekli İşaretleme araştırılmadan kaza tespit tutanağıyla sigortalı araç sürücüsüne asli kusur isnadı yapılması hukuka aykırı olduğunu, müvekkiline başvuru yapılırken Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre düzenlenen bir rapor bulunmaması nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili açısından davanın reddi gerektiğini, kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasını, Adli Tıp Kurumunda bilirkişi incelemesi yapılarak davacı tarafın iddialarını karşılar nitelikte bir işgörmezlik durumu olup olmadığı ve varsa da bunun davaya konu olay ile ilgisinin olup olmadığı yani illiyet bağının olup olmadığının araştırılmasını, davacının Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesine veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümlerine şevkine karar verilmesini, zararın varlığı ve miktarı hususunda aktüerya hesaplama yapılması zorunlu olduğunu, davacının SGK’dan ödeme alıp almadığının araştırılmasını, gelir durumunun asgari ücret olarak esas alınmasını, davacının kazayı yaşadığı sırada sigortalı araçta hangi amaçla bulunduğu ve bu taşımanın esasen hatır taşımasına binaen yapıldığı hususunun tespit edilmesini, sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği araca kendi kusuru ile binen davacının müterafik kusuru nedeniyle tazminat tutarının tenzili gerektiğini, davacının emniyet kemerini takmamış olması nedeniyle davacının kusuru oranında hükmedilen tazminattan mahsubu gerektiğini, Soruşturma aşamasında yada ceza davasında uzlaşma var ise davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin geçici İşgörmezlik açısından herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, geçici iş göremezlik dönemine ait bakıcı giderinin talep edilmesinin mümkün olmadığını, temerrüde düşmeyen müvekkili hakkında faiz talebinin haksız olduğunu, bu nedenlerle davanın öncelikle dava şartı yokluğu yönünden reddine bu talepleri yerinde görülmezse kusur yönünden yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu esastan reddine karar verilmesini, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacıya tahmilini karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi gerekçeli kararında özetle; “Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; yargılamaya esas alınan maluliyet ve aktüerya raporları nazara alındığında; davacının iyileşme süresinde maaş ödemeleri tam olarak yapıldığı tespit edildiğinden geçici iş göremezlik taleplerine ilişkin herhangi bir zararının bulunmadığı, yine davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığından bu yöndeki taleplerine ilişkin herhangi bir zararının bulunmadığı, bakıcı giderinden doğan maddi zararı için 2.541,50 TL, kaçınılmaz tedavi giderinden doğan maddi zararı için 2.000,00 TL, olmak üzere toplam 4.541,50 TL tazminat hakkının bulunduğu anlaşılmış olup, davacının davalıya ait araçta gezinti için bulunduğu, davalı araç sürücüsünün bu taşımada herhangi bir menfaatinin bulunmadığı, kazanın gezinti dönüşü meydana geldiği, davacının taşınmada menfaatinin bulunduğu anlaşılmakla; tazminat bedelinden %20 hatır indirimi yapılarak hesap edilen 3.633,20 TL’nin davalı Yasin’den kaza tarihi olan 23.09.2017 ve davalı sigorta yönünden dava tarihi olan 11.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Sigorta firmasının temerrüt tarihine dair herhangi bir delil sunulmadığından bu davalıya yönelik faiz taleplerinin başlangıcı dava tarihi olarak kabul edilmiştir. Araç hususi olduğundan hükmedilen tazminata yasal faize hükmedilmiştir.
Hatır taşıması nedeniyle takdiri indirim uygulandığından reddedilen kısımlar yönünden davalı lehine vekalet ücreti ve davacı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemiştir.
Manevi tazminat talebine yönelik olarak; olayın oluş şekli, davacının maluliyet oranı ve yaralanmasının niteliği, hatır taşımasının vermiş olduğu hususlar nazara alınarak manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmek suretiyle;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davacının iyileşme süresinde bakıcı giderinden doğan maddi zararı için 2.541,50 TL, kaçınılmaz tedavi giderinden doğan maddi zararı için 2.000,00 TL, olmak üzere Toplam 4.541,50 TL tazminat bedelinden %20 hatır indirimi yapılarak hesap edilen 3.633,20 TL’nin davalı Yasin’den kaza tarihi olan 23.09.2017 ve davalı sigorta yönünden dava tarihi olan 11.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) tahsili ile davacıya verilmesine,
Geçici ve Sürekli iş göremezlik tazminat taleplerinin REDDİNE,
Manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamında bulunan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmeden aksine belirgin bir çelişki yaratmakla birlikte denetime elverişli olmayan raporun hükme esas alınarak karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin iyileşme süresinin 4 aya kadar olacağı raporlarla sabitken bakıcıya ihtiyaç süresinin 2 ay üzerinden karar verilmesinin kabulünün mümkün olmadığını, hükmedilen tazminat miktarına hatır taşıması indiriminin uygulanmasının da yanlış olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla somut olayda bir an için hatır taşımasının varlığının kabul edilmesi halinde hatır taşımasından sadece araç sürücüsünün yararlanabileceğinin kabul edilmesi gerektiğini, sigorta şirketi hakkında hakkaniyet indirimi uygulanmaması gerektiğini, maddi zararın varlığının sabitken manevi zararın reddinin açıkça hukuka ve yasalara aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla reddedilen tazminat yönünden maddi hata yapılmış olduğunu, davalılar lehine 2.780,22 TL vekalet ücretine hükmedildiğini fakat yapılan hesaplamalarda hükmedilmesi gereken vekalet ücreti tutarının 2.680,22 TL olduğunu, 51.051,19 TL’lik tazminat hesap raporunun bulunduğu dosyada yerel mahkemece kurulan karar neticesinde müvekkilinin borçlu konuma getirildiğini, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; yaralanmalı trafik kazası sebebiyle geçici, sürekli iş göremezlik, tedavi ve bakıcı giderlerine ilişkin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Maluliyet raporları arasında çelişki bulunduğuna ilişkin itirazın incelenmesinde:
Davacı vekili raporlar arasında çelişki bulunduğunu iddia etmiş ise de hükme esas alınan ATK 2 ihtisas dairesini 25/11/2020 tarihli raporunda açıklandığı üzere raporlar arasındaki maluliyet oranı farkının uygulanan yönetmelikten kaynaklandığı hükme esas alınan raporun AYM nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve ,,, sayılı kararına uygun olarak Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak alındığı usul ve yasaya uygun oluğu anlaşılmakla itirazın reddi gerekmiştir.
2- Hatır taşıması indirimi uygulanamaz itirazının incelenmesinde:
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda, 6098 sayılı TBK’nun 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Somut olayda, davacının ücret karşılığı olmaksızın taşınması sırasında kazanın meydana geldiği dosya kapsamıyla sabittir. Mahkemece karar verilirken, somut olayda hatır taşıması bulunduğu kabul edilmiş tazminattan %20 oranında indirim yapılmıştır. Mahkemece, somut olayda hatır taşıması olduğunun kabulü ve hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması yerinde olup itirazın reddi gerekmiştir.(YARGITAY… Hukuk Dairesi … )
3-Manevi tazminata ilişkin itirazın incelenmesinde:
6098 Sayılı TBK’nun 56 ve 58. maddeleri gereğince; hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İBK gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
6098 Sayılı TBK’nun 51/1. maddesiyle hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır. İndirim sebeplerini düzenleyen kanunun 52. maddesinde öngörülen sebepler ise daha çok zarar görenle ilgilidir. Örneğin içkili sürücünün arabasına onun bu durumunu bilerek binen kişinin meydana gelebilecek zarara önceden üstü kapalı bir şekilde razı olduğunun kabulü, müterafik kusurlu olduğu yönündedir. Hatır taşıması ise bir kimseyi ücretsiz olarak bir karşılık almadan bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Taşıma, taşınanın yararına olmalıdır. Buna göre hatır taşıması için kural olarak koşulların varlığı ve bu konuda talep bulunması yeterliyken müterafik kusur için zarar görenin zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olmasını ifade etmektedir. Her iki halde de ayrı ayrı %20 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerekir.
Somut olayda; davacının hatır yolcusu olduğunu, dava dışı Bahattin isimli kişinin erkek arkadaşı nedeniyle bulunduğunu savunmaktadır. Dosya kapsamına göre davacınınerke arkadaşı ve davalı sürücünün alkol aldıktan sonra gezmek amacıyla aynı arabaya bindikleri anlaşılmaktadır.
Davaya konu somut olayın gerçekleşme şekli, yeri, zamanı, davacının olay tarihindeki yaşı, davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu gösteren bilirkişi raporu, ceza mahkemesinin kararı, yaralanmanın niteliği alkollü olduğunu bildiği kişinin aracına gezmek amacıyla binilmesi nedeniyle 6098 Sayılı TBK’nun 51 ve 52. maddeleri gereğince indirim yapılmasına ilişkin yukarıda açıklanan ilkeler, davalının eylemindeki hukuka aykırılığın tespitinin sağlayacağı manevi tatmin ile birlikte değerlendirildiğinde 3.000.00-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla itirazın kabulü gerekmiştir.
4-Vekalet ücretinin yanlış hesaplandığı itirazını incelenmesinde :
Davacı vekili 24/05/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini 7.221,72 TL ye yükseltmiş İDM tarafından 3.633,20 TL ye hükmedilmiş olup davalılar lehine reddedilen kısım yönünden takdir edilmesi gereken vekalet ücreti 3.588,52 Tl olmasına rağmen davacı lehine olacak şekilde 2.780,22 TL ye hükmedilmiş olup davalı tarafın itirazı bulunmadığından kazanılmış hak kabul edilmiştir.
Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1-b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1-b-2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davacının iyileşme süresinde bakıcı giderinden doğan maddi zararı için 2.541,50 TL, kaçınılmaz tedavi giderinden doğan maddi zararı için 2.000,00 TL, olmak üzere Toplam 4.541,50 TL tazminat bedelinden %20 hatır indirimi yapılarak hesap edilen 3.633,20 TL’nin davalı Yasin’den kaza tarihi olan 23.09.2017 ve davalı sigorta yönünden dava tarihi olan 11.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) tahsili ile davacıya verilmesine,
Geçici ve Sürekli iş göremezlik tazminat taleplerinin REDDİNE,
Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.000,00TL nin kaza tarihi olan 23.09.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … den alınarak davacıya verilmesine,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
2-Alınması gereken 453,11 TL harçtan peşin alınan 342,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 110,87 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 467,44 TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 500,00 TL bilirkişi ücreti, 900,00 TL Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Adli Tıp rapor ücreti, 1.124,00 TL İstanbul ATK fatura gideri ile posta tebligat gideri 511,86 TL toplamı olan 3.035,86 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı nazara alınarak 185,18 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (Davalı sigorta şirketinin 87,59 TL’sinden sorumlu tutulmasına) bakiye miktarın davacı üzerine bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından davacı yararına kabul edilen maddi tazminat yönünden yürürlükteki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen 3.633,20 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından davacı yararına kabul edilen manevi tazminat yönünden yürürlükteki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen 3.000,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından davalılar yararına reddedilen maddi tazminat yönünden yürürlükteki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen 2.780,22 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
8-Davalı … kendini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından bu davalı yararına reddedilen manevi tazminat yönünden yürürlükte AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen 3.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile bu davacıya ödenmesine.
9-Artan gider avansı olması halinde HMK m.333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
10-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
11-Davacı tarafça yapılan 162,10 TL istinaf başvuru gideri ile 27,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 189,60 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
12-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
13-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.02/11/2021


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.