Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1469 E. 2021/1559 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 20/10/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … – …

ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA :
DAVACI : … SİGORTA A.Ş. –
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av.
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 20/10/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2021
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Asıl davada davacı vekili … havale tarihli dava dilekçesinde özet olarak; … tarihinde davalı adına kayıtlı ve müvekkiline sigortası bulunan … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazasında dava dışı …’ın yaralanması nedeniyle iş gücünden yoksun kalma tazminatının müvekkili şirket tarafından ödendiğini, olayın gerçekleşmesinde araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza anında olay yerini terk ettiğini, bu nedenle müvekkilinin dava dışı …’a ödediği bedelin rücu’una ilişkin olarak davalılar hakkında Konya … İcra Müdürlüğünün … E. numaralı icra takibi başlatıldığını, davalının mesnetsiz itirazı üzerine de takibin durdurulduğunu, … tarihli kaza tutanağına göre, sigortalı aracı kullanan şahsın 2918 s. KYTV nin 84/d aykırı davranmış olması sebebiyle asli kusurlu olduğunu, bu nedenle müvekkilinin sigortalıya rücu hakkının doğduğunu, borçlunun itirazı ile takibin durması sonucu, müvekkili şirketin alacağının tahsilini temin etmek için işbu davayı açma lüzumunun hasıl olduğunu belirterek; fazlaya dair hakları mahfuz olmak kalmak kaydı ile davalı-borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalef ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili … havale tarihli dava dilekçesi ile; … tarihinde davalı adına kayıtlı ve müvekkiline sigortası bulunan … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazasında dava dışı …’ın ölümü nedeniyle ölenin mirasçıları olan anne … ve baba … için destekten yoksun kalma tazminatının müvekkili şirket tarafından ödendiğini, olayın gerçekleşmesinde araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin da alılar hakkında Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı icra takibi başlatıldığını, davalının mesnetsiz itirazı üzerine de takibin durdurulduğunu, borçlunun itirazı ile takibin durması sonucu müvekkili şirketin alacağının tahsilini temin etmek için işbu davayı açma lüzumunun hasıl olduğunu belirterek; fazlaya dair hakları mahfuz olmak kaydıyla davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili … havale tarihli cevap dilekçesinde özet olarak; Davacının, somut icra takibi ve davasında müvekkilinin olay yerini terk etmesi gerekçesiyle rücu hakkını kullanmak istediğini, müvekkili şirketin yetkilisi … hakkında Konya … Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’nın … E. Sayılı dosyasından kamu davasının açıldığını, söz konusu kazaya ilişkin tarafların kusurlarına rapora göre müvekkili şirket yetkilisine atfedilen kusurlar arasında kaza mahallini terk etmenin bulunmadığını, diğer kusurlara da itiraz edildiğini, dosyanın İstinaf incelemesinde olduğunu, müvekkiline atılı kusuru hiçbir şekilde kabul etmediklerini, davacının müvekkiline rücu hakkının bulunmadığını belirterek; mesnetsiz davasının reddine, davacı aleyhine %20’si oranında kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili … havale tarihli cevap dilekçesi ile; Müvekkiline atılı kusuru kabul etmediklerini, davacı … şirketinin de varlığı iddia olunan kaza mahallini terk etmesi sebebiyle müvekkili firmaya rücu hakkı bulunmadığını, bu yöndeki hukuki iddiaları da kabul etmediklerini davanın reddini davacı aleyhine asgari olarak müddeabihin %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” …Asıl dava , Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yapılan itiraza ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Birleşen dava, Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yapılan itiraza ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Yukarıda izah edilenler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; … tarihinde davalı adına kayıtlı ve davacı … şirketine ZMMS Poliçesi ile sigortalı olan … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazasında dava dışı …’ın yaralanması nedeniyle iş gücünden yoksun kalma tazminatı ile dava dışı …’ın ölümü nedeniyle ölenin mirasçıları anne … ve baba … için destekten yoksun kalma tazminatlarının davacı … tarafından ödendiği, kazanın meydana gelmesinde … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu olduğu, kaza anında araç sürücünün kaza mahallini terk ettiği, davacı … şirketin dava dışı …’a ödediği bedelin rücu’una ilişkin olarak davalılar hakkında Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden , yine davacı tarafça aynı kazaya ilişkin olarak dava dışı …’ın ölümü nedeniyle ölenin mirasçıları anne … ve baba … ‘a ödemiş olduğu destekten yoksun kalma tazminatlarının rücu’una ilişkin olarak davalılar hakkında Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, itiraz üzerine de takibin durdurulduğundan işbu davanın ikame edildiği, davaya konu trafik kazasının dava dışı müteveffa sürücü …’ın % 20 (Yüzdeyirmi) oranında, yolcu …’ın % 10 (Yüzdeon) oranında kusurlu olduğu, dava dışı şahısların maddi zararlarının aktüer bilirkişi marifetiyle hesaplandığı, ancak … plaka sayılı araç sürücüsünün kaza anında alkollü ya da ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususlarında tespit edilemediği, davacı … şirketinin iddia olunan kaza mahallini terk etmesi sebebiyle beyan yükümlülüğüne aykırılık iddiasını ispat edemediğinden davalıya rü’cu hakkı bulunmadığı değerlendirilmekle; davacının davasının ve birleşen davanın reddine,(bkz;Ankara BAM 26. HUKUK DAİRESİ ESAS NO: 2018/3561 KARAR NO: 2020/2041 sayılı kararı) tarafların tazminat taleplerinin şartları oluşmaması nedeniyle reddine dair ; ASIL DAVADA:1-Davacının davasının REDDİNE, 2-Tarafların tazminat istemlerinin REDDİNE, ” karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı … Sigorta AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; davalı tarafın meydana gelen kazada asli kusurlu olduğunu, oluşan kaza nedeniyle …’a iş gücünden yoksun kalma tazminatının müvekkili şirket tarafından ödendiğini, yine aynı kazada …’ın vefat ettiğini ve yasal mirasçılarına destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, müvekkili şirket tarafından ödenen bu tazminatların sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi nedeniyle rücuen talep edildiğini, bu talep doğrultusunda icra takibi başlatıldığını, dosyaya gelen itiraz nedeniyle itirazın iptali davası açıldığını, yine …’ın mirasçılarına yapılan ödemenin tahsili amacıyla da icra takibi başlatıldığını, bu dosyaya gelen itiraz sonucu Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, ayrı ayrı açılan iki davanın da Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirildiğini, söz konusu davada müvekkili şirketin ilgililere yaptığı ödemelerin rücuen isteme gerekçesinin olay yerinin terk edilmesi olduğunu, bu hususun taraflarınca yazılı deliller sunularak ispatlandığını, ancak yerel mahkemenin eski tarihli … Bölge Adliye Mahkemesi kararını esas alarak davanın reddine karar verdiğini, verilen kararın ilgili kanun hükmünün yanlış yorumlanmasından kaynaklandığını, ayrıca yerel mahkemenin ispat yükü karşı tarafta olmasına rağmen usule aykırı şekilde tersine çevirip müvekkili şirketten araç sürücüsünün alkollü veya ehliyetsiz olduğunu ispatlamasını istediğini, burada tam aksi bir durum söz konusu olduğunu olay yerini terk eden araç sürücüsünün ehliyetinin olduğunu ve alkollü olmadığını davalı tarafın ispatlaması gerektiğini, davalı tarafın bahsi geçen hususlara ilişkin hiçbirini ispatlayamadığını, yerel mahkeme dosyasında bulunan kaza tespit tutanağını ve bahsettikleri olay görgü ve tespit tutanağı incelendiğinde araç sürücüsünün olay yerinde firar ettiğinin kolluğun kendisine ulaşmaya çalışmasına rağmen kaçmaya devam ettiğini, olay yeri terkinin rücu nedeni olarak düzenlendiğini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne, icranın tehirine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, Karayolları Zorunlu Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalı aracın üçüncü kişiye verdiği zarar nedeniyle yapılan ödemenin, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre sigortalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı …, davalı sigortalı adına kayıtlı araç sürücüsünün meydana gelen kaza sonrasında olay yerini terk ettiğinden sözleşmeye dayalı olarak, üçüncü kişiye ödediği hasar bedelinin rücuen tahsilini istemiştir.
Davacı … şirketinin, davalıya ait aracın ZMSS poliçesini tanzim ettiği ve kaza sonrasında araç sürücüsünün kaza mahallini terk ettiğine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalı sigortalıya ait araç sürücüsünün kaza mahallinden ayrılmış olmasının tek başına rücu için yeterli olup olmadığı, terkin yanında alkollü araç kullanmak yahut ehliyetsiz araç kullanmak veyahut kasıtlı olarak zararı getirmiş olmak gibi şartların gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı ” B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili madde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini sigortalısından talep edebilir.
Çözümlenmesi gereken sorun ZMMS poliçesi bulunan dava konusu araç bakımından meydana gelen iş bu trafik kazası neticesinde olay mahallinin terk edilmesinin tek başına poliçeyi teminat kapsamından çıkarıp çıkarmadığına ilişkindir.
Sigorta hukukunda asıl olan, sigorta poliçesi kapsamında kalan rizikonun gerçekleşmesi halinde zararın sigortacı tarafından karşılanmasıdır. Ancak bazı durumlara ilişkin kanuna veya poliçe genel şartlarına hükümler konularak, zarar teminat dışına çıkarılabilmektedir. ZMMS genel şartlarının B.4 maddesinde de teminat harici olan hususlar düzenlenmiş olup, bunlardan bir tanesi de kazadan sonra olay yerinin terk edilmesidir.
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMMS) Genel Şartlarının ” ZARAR GÖRENLERİN HAKLARININ SAKLI TUTULMASI VE SİGORTACININ SİGORTALIYA RÜCU HAKKI” başlıklı B.4/f bendinde düzenlenen “f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, “bedeni hasar”a neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde sigorta şirketinin zarar gören 3. kişilere ödediği tazminatı sigortalısına rücu hakkı bulunmaktadır. Bedeni hasara neden olan bir trafik kazası sonucu sigortalı araç sürücüsü olay yerini terk etmişse olay yerini terk sebebinin tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu bir hal sebebine dayanması gerektiği aşikardır.
ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında sigorta şirketinin sigortalısına rücu hakkının doğumu için iki sebebin bir arada bulunması gerekmektedir.
a)- Bunlardan ilki meydana gelen trafik kaza sonucunda “bedeni hasar”ın doğmasıdır. Poliçe genel şartlarında maddenin kapsamı “bedeni hasar ile” sınırlandırılmış olup, düzenleyici, yalnızca maddi hasar meydana gelen kazaları özellikle rücu kapsamına almamıştır. Kural, riskin gerçekleşmesi halinde zararın karşılanması olduğundan ve teminat dışı olan durumlar istisna olduğundan, maddi hasarlı trafik kazalarında, sigortalı sürücüsü tarafından olay yerinin terkinin genişletici yorumla rücu kapsamına alınması mümkün değildir.
ZMMS genel şartları B.4/f bendi düzenlenirken zarar gören 3. şahıslara yapılan ödemenin türü ve niteliği dikkate alınmamış, aksine “trafik kazası”nın türü esas alınmıştır. Davacı … şirketinin dava dışı zarar görene maddi hasar sebebiyle ödemesi yapmış olması sigortalısına rücu hakkını engellemeyecektir.
b)-Rücu için gerekli olan ikinci sebep ise, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebinin ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında “tedavi” veya “yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme”, “can güvenliği nedeniyle uzaklaşma” gibi zorunlu hallerden birine dayanması gerekmektedir.
Bu sebeple, davacının talebi sürücünün genel şartları gereğince sürücünün olay yerinin terkine dayalı olduğundan, mahkemece terkin tek başına rücu sebebi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması isabetli değildir.
Somut olayda ise,Dava dışı motosiklette sürücü olan …ın ölümü ve yine aynı motosiklette yolcu olan … in yaralanması sebebiyle bedeni hasar meydana gelmiştir.
Bu açıklamalar çerçevesinde tüm dosya kapsamındaki delil ve ceza dosyası kapsamı ile sabit olduğu üzere, davalı sigortalı aracın sürücüsünün olaya ilişkin tutulan olay yeri görgü ve tespit tutanağında dava dışı sürücü …’in cep telefonundan arandığı evde olduğunu kazaya karışmadığını beyan etmesi ve Konya … özel servis çalışanı …’i arayarak kazaya karışan aracı tamir ettirmek istediği hususları değerlendirilerek , sürücünün olay yerini terk ederek firar edip etmediği ve sonrasında da herhangi bir bildirimde bulunup bulunmadığı, terki haklı gösteren can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu hallerin olayda bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davacı sigortanın rücu şartları oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekmekte olup şartların oluşması halinde olaya ilişkin kaskın müterafik kusur indirimine tabi olduğu gözetilerek … Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek 3kişilik uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin rapor alınması , kazada yaralanan …’ni maluliyeti hususunda Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlar tarafından (çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak) uzmanlık alanlarına göre, HMK’nun 275. maddesi gereğince oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği göre belirlenmesi ve hesap bilirkişisinden PMF 1931tablosu esas alınarak rapor alınması gerektiğinden davacın istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. (Bkz. Aynı yönde emsal Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6552 Esas, 2020/7299 Karar; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2018/3733 ESAS, 2020/2105 Karar; 2018/3561 Esas, 2020/2041 Karar sayılı ilamları)
Yukarıda yapılan genel açıklamalar sonucunda yanlış değerlendirmelerle verilen ilk derece mahkemesi kararının duruşma yapılmaksızın kaldırılması ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine dair, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan sebeplerle KABULÜ ile Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, gerekçede belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden yargılama yapılması için HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafça peşin olarak yatırılan başvuru harcı dışında kalan istinaf karar harçlarının talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
7-Konya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına davacı tarafından yatırılan 28.333,47 tutarlı teminatın İİK 36/5 maddesi gereğince talep halinde ilgilisine iadesine,

HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle KESİN olarak karar verildi. 20/10/2021

Başkan
E imza

Üye
E imza

Üye
E imza

Katip
E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.