Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1465 E. 2022/142 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM . HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 31/01/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
:
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 31/01/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 01/02/2022

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 04.11.2013 tarihinde dava dışı …. idaresindeki davalıya ait …. plaka sayılı aracın dava dışı yaya .. ……. çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında …. malul kaldığını, kazanın oluşumunda …. plaka sayılı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, yaya …. ise herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığını, … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmadığını, kazada malul kalan … tarafından …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. E. sayılı dosyası ile müvekkili …. Hesabı aleyhine tazminat davası ikame edildiğini, müvekkili davacının 10.03.2017 tarihinde 95.263,15 TL parayı … İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasına ödediğini, ayrıca 10.03.2017 tarihinde de 3.415,50 TL karar ve ilam harcını mahkeme veznesine ödediğini, … Hesabı Yönetmeliği uyarınca tazminat alacaklısının yerine geçen müvekkili davacının ödediği tazminatı …. plakalı aracın işleteni ve sürücüsünden tahsil etmek amacıyla Konya .. İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek; davanın kabulü ile Konya .. İcra Dairesi’nin …. E. esas sayılı icra dosyasına davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağımızın tahsilini teminen davalı …. ait olan …. plaka sayılı aracın trafik kaydına üçüncü kişilere devir ve satışının önlenmesi amacıyla tedbir konulmasına, ayrıca davalının alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, dava masrafları, arabuluculuk ücreti ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; İşbu davada her iki taraf da tacir olmayıp davacının ödediği tazminatı sorumlulara rücu talebinin olduğunu, dolayısıyla davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlığın da haksız fiilden kaynaklandığını, bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden davanın usulden reddinin gerektiğini, davacının müvekkili davalıya karşı talebinin ancak müvekkiline yüklenen kusur oranı kadar olabileceğini, davaya dayanak icra takibinde ise davacı tarafça ödemesi yapılan bedelin tümünün müvekkilinden talep edilmesinin hatalı olduğunu, zira davaya dayanak trafik kazasından kaynaklı dava dışı kazanın mağduru olan kişinin açtığı kesinleşmiş tazminat davasında alınan bilirkişi raporu ile araç sürücüsüne %80 oranında kusur verilmiş olduğundan, aracın maliki sıfatıyla ancak bu kusur oranından sorumlu olabilecek olan davalı müvekkilinden, sadece bu kusur oranına karşılık gelen miktarda alacak talebinde bulunulabileceğini, kalan kısım ise raporda %20 oranında kusurlu bulunan diğer dava dışı şahıstan talep edilebileceğini, davacının talebinin aksine açılan davada, davaya konu alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden, davacı tarafın icra inkar tazminatı taleplerinin yerinde olmadığını, bu hususta emsal mahiyetteki Yargıtay ilamları uyarınca davacının icra inkar tazminatının reddi gerektiğini belirterek; öncelikle görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilerek, dosyanın görevli ve yetkili … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, davanın esası bakımından ise açılan davanın reddine, davacı tarafın icra inkar tazminatının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/06/2021 tarih …. Esas …. Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” … Hesabı Yönetmeliği’nin 17. Maddesine göre; (1) Hesap, zorunlu sigorta teminatı sınırları içinde yaptığı ödemeler ile borçtan kurtulur. Zorunlu sigorta teminat tutarlarını aşan zararlar, zarara sebebiyet veren veya hukuken sorumlu olanlarca karşılanır.(2) Hesap, ödediği tazminat miktarınca hukuken zarar gören kişi yerine geçer.
Yukarıda izah edilenler, ilgili icra dosyası, … .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dava dosyası ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 04.11.2013 tarihinde dava dışı …. idaresindeki davalıya ait …. plaka sayılı aracın dava dışı yaya …. çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında …. malul kaldığı, kazanın oluşumunda …. plaka sayılı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, yaya …. ise herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı, …. plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmadığı, kazada malul kalan …. tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. E. sayılı dosyası ile davacı …. Hesabı aleyhine tazminat davası ikame edildiği, yapılan yargılama sonucunda da davacı …. için 58.594,80 TL maddi tazminat ile 25.000,00 TL manevi tazminata, davacı …. için 8.000,00 TL, davacı …. için 6.000,00 TL, davacı …. için 6.000,00 TL, davacı …. için 6.000,00 TL manevi tazminat alacağına, 1.175,00 TL tedavi gideri alacağına dair karar verildiği, hükmün 20/03/2017 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafın söz konusu dava neticesinde aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasına 10.03.2017 tarihinde 95.263,15 TL parayı …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasına ödediği, …. Vergi Dairesi kayıtlarından anlaşılacağı üzere 3.415,50 TL karar ve ilam harcının da ödendiği, davacının dava konusu kaza nedeniyle dava dışı şahsa ödediği tazminat ve mahkeme harç bedelinin …. plakalı aracın işleteni ve sürücüsünden tahsil etmek amacıyla Konya .. İcra Dairesi’nin …. E. sayılı dosyası ile icra takibine başlandığı, ancak davalı itirazı üzerine takibin durdurulduğundan da işbu davanın ikame edildiği, davaya konu kazaya ilişkin …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından aldırılan kusur raporunda dava dışı sürücünün %80 oranında, yine dava dışı …. ise %20 oranında kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğunun tespit edildiği, yine dava dışı …. söz konusu kaza nedeniyle %17 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iyileşme süresinin de 6 ayı bulacağına dair adli tıp kurumunca rapor düzenlendiği, dava dışı şahsın maddi zararlarının aktüer bilirkişi marifetiyle hesaplandığı, dava dışı şahıs vekilinin ıslah talebi uyarınca da karar verildiği, hükmün kesinleştiği, verilen karar neticesinde de davacı …. Hesabı’nın dava dışı ….’ya 10/03/2017 tarihinde 95.263,14 TL, 27/03/2017 tarihinde ise 3.415,00 TL ödeme yaptığı, davacı tarafından dava dışı şahsa yapılan söz konusu ödemelere ilişkin davacının davalı ….’den rü’cu hakkının bulunduğu değerlendirilmekle; davacının davasının kabulüne, davalının Konya .. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 98.678,65 TL asıl alacak üzerinden devamına, iptal edilen asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 19.735,73 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve 1-Davacının davasının KABULÜNE, davalının Konya .. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE,
2-Takibin 98.678,65 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
3-İptal edilen asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 19.735,73 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı …. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; yerel mahkeme bu davaya bakmaya yetkili ve görevli olmadığı halde yargılamaya devam ettiğini, davacının bu tür davalarda ilgili yönetmeliğin 16.maddesinde sayılan hallerde ödediği tazminatı sorumlulara rücu ettiğini, bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde ve ayrıca davaya konu alacağın haksız fiilin işlendiği yerin ve davalıların ikametgahının … ilinde olması nedeniyle yetkili mahkemenin de …. Mahkemeleri olması nedeniyle davanın yetkisiz ve görevsiz Ticaret Mahkemesinde görülmesinin hatalı olduğunu, davanın esası ile ilgili olarak davacının başlattığı Konya ..İcra Müdürlüğü …. esas sayılı icra takip dosyasında asıl alacak feriler ve işlemiş faiz kapsar şekilde icra takibi başlatıldığını yapılan takipte asıl alacak için işletilen faiz dışında işlemiş faiz talebine de faiz işletilmesinin talep edildiğini, bu durumun faize faiz işletilmemesi kuralına aykırılık teşkil ettiğini, yerel mahkemenin bunu göz önünde bulundurmamasının hatalı olduğunu, yine davacının müvekkiline rücu edebileceği kısmın müvekkiline yüklenen kusur oranı kadar olabilecekken müvekkilinin kusur oranı %80 dava dışı kişinin ise %20 oranında kusurlu olmasının davacı tarafın dava dışı kişiye ait %20 kusuru da kapsayacak şekilde müvekkiline karşı takip yapması ve bu nedenle yapılan itirazlarının dikkate alınmaması nedeniyle yerel mahkemenin bu durumu gözetmeden %100 kusura denk gelecek şekilde alacağa hükmetmesinin hatalı olduğunu, ayrıca davaya konu alacak likit olmayıp yargılamayı gerektiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını mahkemece kabul edildiğinden dolayı kararın bu yönüyle dahi kaldırılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece verilen karar davalı yanca istinaf edilmiştir.
1-Kamu düzeni ve Göreve ilişkin itiraz nedeniyle;
Dava, trafik kazasında üçüncü şahsa …. Hesabı tarafından ödenen tazminatın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren Yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı …. Hesabı, Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde ödediği tazminatı sorumlu davalılara rücu etmektedir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Her ne kadar dairemizin önceki kararlarında; dava haksız fiilden kaynaklanıyor ise de zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan davalının sorumluluğuna ilişkin olup, zorunlu mali mesuliyet sigortasının 6102 Sayılı TTK.nda düzenlenmesine göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması ve bu nedenle ticaret mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmekte idi ise de ;
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 16/09/2021 tarihli 2021/17896 Esas 2021/4942 Karar sayılı, “Bölge Adliye Mahkemesi Kesin Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemine Dair”, dairemizin bu yöndeki kararları kapsamında oluşan uyuşmazlıkların giderilmesine ilişkin yeni tarihli kararına göre;
“Uyuşmazlığın giderilmesine konu somut olaylarda, davacı … Hesabı zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu trafik kazalarında zarar gören üçüncü kişilere ödediği tazminatı Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ya da işleten davalıya rücu etmektedir. TTK nun 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir ” şeklinde BAM hukuk daireleri arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi karşısında önceki verilen kararlardan dönülmesi şeklinde görev konusunda uygulama birliğinin sağlanmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir.
Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken, mahkemece davanın esasına girilerek karar verilmesi isabetsiz olup davalının istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Nitekim Yargıtay 4 HD nin 2021/17896 Esas 2021/4942 Karar; 17. Hukuk dairesinin 2020/466 esas 2020/8778 karar sayılı ilamları.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan, başvurma harcı dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde yatırana iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy ÇOKLUĞU İLE KESİN olarak karar verildi.01/02/2022

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı
(MUHALİF)

MUHALEFET ŞERHİ:
Dava, trafik kazasında üçüncü şahsa … Hesabı tarafından ödenen tazminatın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
… Hesabının zarar görene ödemiş olduğu zararı sigorta yaptırmayan kişiye karşı açtığı dava NİSPİ TİCARİ BİR DAVA MIDIR?
Somut olayda davanın, trafik kazası nedeniyle güvence hesabı tarafından zarar görene ödenen tazminatın zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan araç malikinden rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren iki tarafın tacir olması gerekliliği karşısında bu dava NİSPİ TİCARİ DAVA DEĞİLDİR.
… Hesabının zarar görene ödemiş olduğu zararı sigorta yaptırmayan kişiye karşı açtığı dava MUTLAK TİCARİ BİR DAVA MIDIR?
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/1. maddesinde, bu Kanunun 13. maddesi 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak belli koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde …. Hesabının oluşturulacağı hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 14/2-a maddesinde ise sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için güvence hesabına başvurulabileceği belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1483/1. maddesinde ise sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş, aynı Kanunun 4/1-a. Maddesinde de her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Kanunun lafzı ve amacı nazara alındığında zorunlu mali mesuliyet sigortalarından doğan uyuşmazlıklarda Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.(YARGITAY 5. Hukuk Dairesi 2020/7592 E 2020/9097 )
KISACA, davanın Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar dava, haksız fiilden kaynaklanıyor ise de zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan davalının sorumluluğuna ilişkin olup, zorunlu mali mesuliyet sigortasının 6102 Sayılı TTK.nda düzenlenmesine göre, MUTLAK TİCARİ DAVA OLUP ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.(Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/7592 E 2020/9097 K Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 22/01/2018 tarih ve 2017/10924 esas 2018/399 karar sayılı ilamı, Yargıtay17. Hukuk Dairesinin 2016/9691 esas 2019/4056 karar sayılı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/15604 esas 2014/15989 karar sayılı ilamı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/2830 esas 2019/1603 karar sayılı ilamı )
Açıklamaya çalıştığım nedenlerle Davacı …. hesabının açtığı davasının Mutlak Ticari Dava olması ve Asliye Ticaret Mahkemesinin Görevli olması sebebiyle dosyanın esasına girilerek istinaf sebepleri gereğince incelenmesi gerekeceğinden sayın Çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılamamaktayım.

Başkan

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.