Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1362 E. 2021/1619 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACILAR : 1- …- …
2- … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. …- …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … günü saat 11:10 sıralarında dava dışı sürücü … idaresindeki … plakalı otomobil ile … ili istikametinden … İli istikametine seyir halinde iken sağdan yoldan çıkarak sağındaki yoldan ana yola çıkmak için beklemekte olan sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı kamyonete çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin desteği olan sürücü …’ın vefat ettiğini, dava dışı sürücü … hakkında taksirle ölüme neden olma sonucunda cezalandırılması talebi ile kamu davası açıldığını, kazaya karışan … PVC şirketine kayıtlı olan … plaka sayılı otomobilin davalı … A.Ş tarafından trafik sigortası poliçesi ile sigortalandığını, sigortacı sıfatı ile davalının sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkillerden … nin müteveffanın eşi diğer müvekkili … ise … ın annesi olduğunu, müvekkillerinin müteveffa … ın vefatı nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını, müteveffanın … doğumlu olduğunu ve vefat tarihinde … Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri şirketinde çalıştığını, … … ın ise … doğumlu annesi … … ın ise … doğumlu olduğunu, ve ev hanımı olduğunu, gelir getiren bir işlerinin bulunmadığını, KTK nın ilgili maddeleri uyarınca sigorta şirketine başvuru yaptıklarını belgelerin sigorta şirketine tebliğine rağmen 15 gün içinde yazılı olarak cevap verilmediğini ve 8 iş günü içerisinde herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını, arabuluculuya başvurulduğunu fakat herhangi bir sonuç alınmadığını, bu nedenle şimdilik eş Menekşe … için 10.00 TL, anne … … için 10.00 TL olmak üzere toplam 20,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olayın gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia olunan … plaka sayılı aracın Müvekkil Şirket tarafından, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, fakat , aracın söz konusu poliçe teminatı altına alınmış olması, teminatın tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmediğini, Müvekkili Şirketin, 2918 sayılı kanuna göre, işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitleri dahilinde teminle mükellef olup, işletenin sorumluluğunun bulunmadığı hallerde, Müvekkil Şirketin sorumluluğundan bahsedilmesi mümkün olmayacağını, bu nedenlerle yargılamaya konu kazaya karışan araçların ve şahısların kusur dağılımına ilikşin olan maddi gerçeğin, bilirkişi raporu ile tespit edilmesinin gerektiğini, yargılamaya konu olaya ilişkin Konya …Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyanın kusur durumunun tespiti açısından bekletici mesele yapılması gerektiğini, iş bu olayda müvekkili şirketin sorumluluğunun varlığı kanaatine varılmış olsa dahi, Davacı taraf, vefat eden …’ın desteğinden yoksun kalıp kalmadığını, desteğinden yoksun kalmış ise bunun miktarının ne kadar olduğunu ispat etmek zorunda olduğunu, …’ın mali-sosyal ve içtimai durumunun tespit edilmesini talep ettikleri, bu hususlarla birlikte aktüerya uzmanından rapor tanzim ettirilmesini talep ettikleri, davacıların tazminat talepleri için Karayolları Trafik Kanunu ve 5510 sayılı yasa hükümleri gereğince, Sosyal Güvenlik Kurumunun, Müvekkil Şirketten rücuen tazminat talebinde bulunacağı hususları da göz önüne alınarak, Davacı için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Davacıya yapılmış olan ödemeler ve masraflar sorularak tazminat taleplerinden düşülmesinin gerektiğini aksi halde Müvekkili Şirketin mükerrer ödeme yapmak durumunda kalacağını, yine olayda var ise hatır taşımacılığına ilişkin indirimlerinde uygulanmasını talep ettiklerini, açılan davanın reddini talep ettikleri görülmektedir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili talebinde … günü saat 11:10 sıralarında dava dışı sürücü … idaresindeki … plakalı otomobil ile … ili istikametinden … İli istikametine seyir halinde iken sağdan yoldan çıkarak sağındaki yoldan ana yola çıkmak için beklemekte olan sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı kamyonete çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin desteği olan sürücü …’ın vefat ettiğini, dava dışı sürücü … hakkında taksirle ölüme neden olma sonucunda cezalandırılması talebi ile kamu davası açıldığını, kazaya karışan e … PVC şirketine kayıtlı olan … plaka sayılı otomobilin davalı … A.Ş tarafından trafik sigortası poliçesi ile sigortalandığını, sigortacı sıfatı ile davalının sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkillerden … nin müteveffanın eşi diğer müvekkili … ise … ın annesi olduğunu, müvekkillerinin müteveffa … ın vefatı nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını, müteveffanın … doğumlu olduğunu ve vefat tarihinde … Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri şirketinde çalıştığını, Menekşe … ın ise … doğumlu annesi … … ın ise … doğumlu olduğunu, ve ev hanımı olduğunu, gelir getiren bir işlerinin bulunmadığını, KTK nın ilgili maddeleri uyarınca sigorta şirketine başvuru yaptıklarını belgelerin sigorta şirketine tebliğine rağmen 15 gün içinde yazılı olarak cevap verilmediğini ve 8 iş günü içerisinde herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını, arabuluculuya başvurulduğunu fakat herhangi bir sonuç alınmadığını, bu nedenle şimdilik eş … … için 10.00 TL, anne … … için 10.00 TL olmak üzere toplam 20,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesini talep ve dava ettiği görülmüş, davalı yan yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir.
Konunun 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK.54.maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde, KTK.85. Maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde;”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi );”Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlendiği görülmüştür.
… günü saat 11:10 sıralarında davalı sigortalı araç sürücüsü … idaresindeki … plaka sayılı araç ile davacının kullandığı … plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında davacıların murisi …’ın vefat ettiğini, kazaya karışan … PVC Şirketi adına kayıtlı olan … plaka sayılı aracın davalı … Şirketi tarafından … başlangıç ve … bitiş tarihli olarak düzenlendiğini … nolu KTK ZMMS ile sigortalandığını tespit edilmiştir, ayrıca konu ile ilgili olarak 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK.54.maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklindedir, bu durumda haksız fiilden söz edebilmek için “1) hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, 2)eylemden kaynaklı bir zararın olması, 3)zarar veren kişinin kusuru bulunması” ya da yasaca sorumlu olması” zarar ile kusur arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekir) KTK.85. maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar…İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporlarında sırasıyla;
oransal kusur durumunun tespiti için ATK Trafik İhtisas Dairesi Bakanlığı tarafından düzenlenen raporda Sürücü …’in %100 oranında, sürücü …’ın ise kusursuz olduğunun bildirildiği, Aktüerya Uzmanı bilirkişi Av. Arb. … tarafından düzenlenen raporda Davacı … … için344.816,58 TL, davacı anne … Doğru İçin 35.309,86 TL olarak hesaplama yapıldığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporlarının oluşa ve hukuka uygunluğu ile birlikte Yüksek Yargıtay 17. HD’nin 2011/7758 Esas, 2012/6081 Karar sayılı ilamı, aynı dairenin 2014/9573, 2017/519 sayılı ilamları ile Konya BAM 3. HD’nin 2018/60 E, 2019/3 K, ve aynı dairenin 2020/964 Esas, 2021/63 K, sayılı 28/01/2021 tarihli ilamlarının da aynı doğrultuda olduğu anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile Davacı Menekşe … için 326.560,00 TL maddi tazminatın davalı … A.Ş’den (… Sigorta A.Ş yeni unvanı ile) dava tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacıya verilmesine, … … için 33.440,00 TL maddi tazminatın davalı … A.Ş’den (… Sigorta A.Ş yeni unvanı ile) dava tarihi olan… tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacıya verilmesine, ayrıca kazaya neden olan araç ticari olduğundan avans faizi uygulanmış olup, davalı yanın hatır taşıması defi somut olayımızda olmadığından bu beyana itibar edilmemiş olup, ayrıca davacı yanın AAÜT’nin 16/2 . Maddesi uyarınca ücreti vekalet talep etmiş ise de Konya BAM 3. HD’nin 2020/802 Esas, 2020/845 K, 30/09/2020 tarihli emsal kararı da dikkate alındığında bu talebin reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. ” şeklinde Davacının davasının kabulü ile; davacı … … için 326.560,00 TL maddi tazminatın davalı … A.Ş’den (… Sigorta A.Ş yeni unvanı ile) dava tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacıya verilmesine, … … için 33.440,00 TL maddi tazminatın davalı … A.Ş’den (… Sigorta A.Ş yeni unvanı ile) dava tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacıya verilmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eksik inceleme sonucunda verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, yargılama aşamasında alınan kusur raporu ve hesap raporuna karşı itirazlarda bulunduklarını ancak Yerel Mahkemece hiç bir somut gerekçe gösterilmeden itirazların reddedildiğini, hesap raporunda açık ve net bir şekilde hata bulunduğunu, bilirkişi raporunda destek payları ayrılırken müteveffanın annesinin destekten çıkacağı tarihe kadar kendisi için 2 pay, eşi için 2 pay ve annesi için 1 pay olmak üzere 5 pay üzerinden kendisine %40, eşine %40 ayırması gerekirken kendisi için %43,75, eşi için %43,75 pay ayrıldığını, bu duruma istinaden bilirkişi raporunda eş … … için müvekkili sigorta şirketi aleyhinde yaklaşık 43.310,00 TL’lik fark bulunduğunu, bu itirazların açık, net ve gerekçeli iken Yerel Mahkemece yargılamayı etkilemeyeceği kanaati ile somut gerekçe konulmadan reddedildiğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Kusur raporuna itiraz
… günü saat 11:10 sıralarında, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile Devlet karayolunda, …’dan … istikametine seyri sırasında geldiği yol bölümünde, direksiyon hakimiyetini kaybettiği aracıyla, seyrine göre sağ taraftan yol dışına çıkması sırasında, mahalde bulunan “T” kavşaktaki tali yolda, Devlet yoluna giriş yapmak için durmakta olan sürücü …’ın idaresindeki … plakalı kamyonete sol ön yan tarafından, aracının ön kesimi taraflarıyla çarpmasıyla, ölümlü trafik kazası meydana gelmiştir.
Kaza, meskun mahal dışında, sathi kaplama, kuru zeminli iki yönlü yol ile 7 m. genişlikte iki şeritli, bölünmüş Devlet yolu kesişimindeki üç yönlü “T” kavşakta, açık havada, gündüz meydana gelmiştir. Tutanakta, …’in aracıyla kavşağın 21 m. kadar gerisinden yol dışı kaldığı ve T kavşak girişinde tali yolda duran kamyonete çarptığı, tespit edilmiştir.
Trafik kazası tespit tutanağında, sürücü …’in KTK’nun 56/1-a maddesindeki kural ihlali ile kusurlu olduğu, sürücü …’nın ise kusursuz olduğu, belirtilmiştir.
Dosyada mevcut … tarihli bilirkişi raporunda, sürücünün asli ve tamamen kusurlu olduğu, sürücünın kusursuz olduğu, belirtilmiştir.
Bu halde Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı seyri sırasında geldiği “T kavşak yaklaşımında, sevk ve idare hatasıyla, direksiyon hakimiyetini kaybettiği aracıyla, sağ taraftan yol dışı kalıp, kavşak girişinde anayola giriş yapmak için durmakta olan kamyonete çarpmasıyla meydana gelen olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle tam kusurlu ,Sürücü … idaresindeki kamyonet ile “T” kavşak girişinde, anayola giriş yapmak üzere durduğu sırada, sevk ve idare hatasıyla yol dışı kalan sürücünün kullandığı otomobilin sadmesine maruz kaldığı olayda, hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından, sonuçta atfı kabil kusuru olmadığı anlaşılmakla itiraz yersizdir
Aktüerya raporuna yönelik itirazları hakkında
Eş, çocuklar ile anne ve babanın desteklenen olduğu durumlarda destek paylarını belirlerken desteğin gelirinin bir miktarını kedisine bir miktarını eşine, bir miktarını çocuklarına bir miktarını da anne ve babasına ayıracağı kabul edilmektedir. Desteğin gelirinden kendisine ayıracağı pay kadar eşine de ayıracağı, bu durumun Türk Medeni Kanun’da ki eşitlik ilkelerine de uygun düşeceği, kendisine ayırdığı paydan daha fazla payı eşine ayırmasının hayatın olağan akışına uygun düşmeyecektir.
Yargıtayca kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumunda ise desteğin gelirden eşi ile birlikte 2 şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay eşe 2 pay çocukların her birine 1 pay ana ve babaya birer pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselecektir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay eşe 2 pay esasına göre %50 desteğe %50 eşe pay verilerek varsayımsal olarak gelirin paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır.
Somut hesaplamada çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumunda ise desteğin gelirden eşi ile birlikte ikişer pay alırken çocuklara birer pay verileceği yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay eşe 2 pay çocukların her birine 1 pay ana ve babaya birer pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalı olup buna göre hesaplama yapıldığından davalının buna yönelen tüm itirazları yersizdir
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
1-Alınması gereken 24.591,60 TL harçtan peşin alınan 6.147,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18.443,70 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; davacı … … için kabul edilen tazminat miktarı yönünden (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, davacı Menekşe … için kabul edilen tazminat miktarı yönünden HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde temyiz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi. …

Başkan Üye Üye Katip

E imza E imza E imza E imza