Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1344 E. 2021/1524 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 18/10/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas

DAVACILAR : 1-…
2-…
3-…
4-…
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1-… – …
2-… – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 18/10/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 18/10/2021
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özet olarak; … tarihinde meydana gelen trafik kazasında … ve …’nın vefat ettiğini, …’ın ise BTM ile giderilemez şekilde yaralandığını, kaza nedeniyle davalı sürücü hakkında Konya … Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığını, yargılama sonunda verilen kararın kesinleştiğini, … Sigorta AŞ ne kaza sonrası başvuruda bulunulduğunu, sigorta şirketinin ödemelerde bulunduğunu, bu ödemelerin dikkate alınarak hesap yapılmasını ve talepleri değerlendirilirken bu ödemelere ilişkin tahsilde mükerrerlik anlamı taşıyan bir talepte bulunmadıklarının nazara alınmasını, …’nın vefatı ile eşi ve üç çocuğu, engelli kardeşi ve babasının maddi olarak büyük kayıp yaşadıklarını, müvekkillerinin manevi olarak yaşadıkları mahviyet bir yana maddi olarak da zarar gördüklerini, müteveffanın gün içinde yaptığı işleri para ile yapacak bir kişiyi bulmanın bile hayli zor olduğunu, …’ın vefatı ile eşi ve sürekli bakıma muhtaç kız kardeşinin kaldığını, …’nın vefatı ile kendisine bağlanan engelli bakım aylığının da kesildiğini, kızkardeşinin her türlü ihtiyacı ile ilgilenmekte olduğunu, ailenin maddi olarak büyük kayıp yaşadığını, müvekkili …’ın ise kaza nedeniyle kürek/köprücük kemiğinin kırıldığını, işe gidemediğini, kusur kalıp kalmayacağının belli olmadığını, kesinleşen ceza dosyasında davalı … ‘in tam kusurlu kabul edildiğini, bu nedenle davalılar … ve … aleyhine Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla bu dosya arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan birleştirilmesini, tüm bu nedenlerle talepleri gibi karar verilmesini, ayrıca mahkemenin hüküm altına alacağı tazminatların sonuçsuz kalmaması bakımından dava sonuna kadar davalılar adına kayıtlı araçlar ve taşınmazlar üzerine teminatsız olarak veya mahkemenin uygun göreceği teminat karşılığı ihtiyati haciz şerhi konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özet olarak; yapılan başvuru nedeniyle ödemeler yapıldığını, yapılan ödemelerle davacıların kaza nedeniyle maddi zararlarının karşılandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru nispetince olduğunu, bakıcı gideri taleplerinin teminat dışı olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın dava şartı yokluğundan reddine, esastan reddine, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle dava masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özet olarak; müvekkillerinden …’in aracın fiili işleteni olmaması nedeniyle iş bu davada taraf sıfatı bulunmadığını, trafik siciline göre aracın sahibi olduğunu ancak işleteni olmadığını, araç sahibinin ancak aracın sebep olduğu zarar durumunda aracı kendisi sevk ve idare etmekte ise ondan yararlanacağını, ekonomik menfaat elde ediyor ise araç üzerinde fiili hakimiyeti bulunuyor ise işleten sıfatına sahip olacağını, müteveffaların davacıların desteği olarak kabul edilemeyeceğini, SGK dan ödeme yapılıp yapılmadığının veya gelir bağlanıp bağlanmadığının belirlenmesi gerektiğini, meydana gelen kazada …’ın çalışmasını engelleyecek bir yaralanması olmadığını, tüm bu nedenlerle müvekkillerinden … yönünden taraf sıfatı yokluğu nedeniyle davanın reddine. Kazanın meydana gelmesinde …’in kusurunun tespiti ile davanın esastan reddine mahkeme aksi kanaatte olur ise belirtilen nedenlerle tazminat miktarında indirim yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas sayılı ara kararı ile; ” …HMK nun 389–399. Maddeleri ve İİK’nun 257. maddeleri gereğince davacının haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunduğundan ve işin acele işlerden olması nedeniyle mahkememizce duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin talep dilekçesi ve tüm dosya kapsamı incelendi.
HMK nun ihtiyati tedbirin şatları başlıklı 389. maddesi; “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. (2)Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmünü amirdir.
İİK’nun 257. Maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir.
Mahkememizce dava dilekçesi ve ekindeki belgelerin incelenmesi sonucunda, ihtiyati haciz talep edilen mallar dava konusu olmadığından İİK’nun 257. maddesi ve HMK 389 ile devamı maddeleri nazara alınarak şartları bulunmayan ihtiyati haciz talebinin reddine dair 1-Davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin REDDİNE, ” ara karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; mahkemenin hüküm altına alacağı tazminatların sonuçsuz kalmaması için dava sonuna kadar ihtiyati haciz talep ettiklerini, mahkemenin herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin taleplerini reddettiğini, kaza nedeniyle açılan kamu davasının sonuçlandığını ve kesinleştiğini, ceza dosyasına göre davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunu, davalıların üzerinde 8.000.000,00 TL üzerinde mal varlığı olduğunu, mal kaçırmaya yönelik eylemlerde bulunduklarını, davalıların adlarına kayıtlı iki adet taşınmazı kısa süre önce devrettiklerini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme ara kararının kaldırılmasına, davalılar adına kayıtlı olan araçlar ve davalılar adına kayıtlı bulunan taşınmazlar üzerine teminatsız olarak veya mahkemenin uygun göreceği teminat karşılığı ihtiyati haciz şerhi konulmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava konusu uyuşmazlık, davalıların gerçekleştirildiği iddia edilen haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde davalılara ait taşınır ve taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulması talebinin … tarihli mahkeme ara kararı ile reddedilmesi nedeniyle bu kararın kaldırılmasına ilişkin istinaf talebinden ibarettir.
Geçici hukuki koruma kurumu olan ihtiyati haciz ise İİK’nun 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
İİK’nun 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir.
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında maucceliyet kesbeder.
İİK’nun 259. maddesinde de teminat hususu düzenlenmiştir. Madde de “İhtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 87. maddesinde yazılı teminatı vermeye mecburdur.
Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz.
Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata luzum olup olmadığını takdir eder. Bu açıklamalara göre ihtiyati haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır.
Geçici hukuki koruma yargılamasında karar verilmesi için tam ispat ölçüsü yerine yaklaşık ispat ölçüsü olarak ifade edilmektedir. Ancak, yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan İbarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir. Tam ispatın arandığı durumlarda bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumundan ise hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması yukarıda yazılı kanun hükmünden de anlaşılabileceği üzere kanun emridir.
Somut olayda, İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından dava konusu yapılan maddi ve manevi tazminat alacağını teminen de ihtiyati haciz talep edilmiş mahkemece talebin reddine karar verilmiştir.
Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır.
Davalı tarafça aksi iddia edilmeyen dava dilekçesinde belirtilen ceza mahkemesi kararı ve tüm dosya kapsamına göre davacıların maddi ve zararlarının olabileceği muhtemeldir. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacının maddi manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir.
Alacağın kesin olarak kanıtlanması gerekmez. Davacının alacağı rehinle de temin edilmediğine göre borçlunun elinde veya üçüncü kişilerde bulunan taşınır ve taşınmaz malları ile alacak ve diğer haklarından uygun miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesi gerekir. (Nitekim Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2016/18144 E,2017/11201 K;aynı daire 2016/9800 E,2017/8052 K,2014/22955 esas 2017/3970 karar sayılı ilamları; aynı mahiyette Yargıtay 4. HD nin T.C. 2014/1150 esas 2014/1621 karar sayılı ,2014/9434 esas 2014/13476 karar sayılı ilamları)
Bu durumda mahkemece, ceza mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet kararı, veraset ilamı, bu dosyada toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı ve davanın niteliği nazara alınarak davacıların ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, ihtiyati haciz talebine ilişkin olmayan hatalı gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkemenin … tarih ve … Esas sayılı ara kararının HMK.nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASI VE DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;
Buna göre;
1-a)Davacının İİK’nun 257.maddesindeki yasal koşullara uygun ihtiyati haciz talebinin KABULÜ ile;
Davacıların harçlandırılmış dava dilekçesinde belirlemiş oldukları toplam 800-TL’lik alacağın teminine ilişkin ve bu miktarla sınırlı olarak, davacının talebi ile bağlı kalınarak davalı … dışındaki davalılar adına kayıtlı taşınır ve taşınmazlar haczi kabil ve borca yeter miktardaki kesiminin İİK nun 257/1. maddesi uyarınca İHTİYATEN HACZİNE,
2-İ.İ.K.’nın 259/1.maddesi gereğince dava konusu alacağın harçlandırılmış dava değeri (800-TL) üzerinden %15’i oranında HMK’nun 87.maddesine göre nakdi teminat veya süresiz banka teminat mektubu alınmasına,
3-İhtiyati haciz kararının talep halinde 2004 Sayılı İİK’nun 261. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi’nin yargı çevresi içerisinde bulunan icra dairesine ibrazla yerine getirilmesine,
4-İstinaf başvurma harcı dışında, istinaf peşin harcı olarak alınan karar ilam harcının istek halinde davacı tarafa iadesine,
5-İstinaf giderlerinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate alınmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Karar tebliği ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1-(f) gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/10/2021


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.