Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1305 E. 2021/2153 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : …Esas … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
2- …
DAVALI : 3- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 23/12/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 23/12/2021

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili … havale tarihli dava dilekçesinde özetle; … tarihinde … Mah. … Caddesi üzerinde sebze hali istikametine doğru yaya olarak geçmeye çalışan müvekkiline davalılardan …’ın … plakalı araç ile çarptığını, Konya … Sulh Ceza Mahkemesinde yapılan bilirkişi inceleme raporda davalının 1.derecede kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu kaza nedeniyle müvekkilinde %29 oranında uzuv-vücut fonksiyon kaybının oluştuğunu, bu nedenlerle 192,54 TL geçici iş göremezlik süresinde uğranılan maddi zarar ve 29.637,30 TL meslekte kazanma gücü kaybından doğan maddi zarar olmak üzere 29.829,84 TL tazminatın davalı sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ilk dava tarihi olan … tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, alacağın semeresiz kalmaması için … plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” …Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekilinin Konya … Sulh Ceza Mahkemesinde yapılan bilirkişi inceleme raporda davalının 1.derecede kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu kaza nedeniyle müvekkilinde %29 oranında uzuv-vücut fonksiyon kaybının oluştuğunu, bu nedenlerle 192,54 TL geçici iş göremezlik süresinde uğranılan maddi zarar ve 29.637,30 TL meslekte kazanma gücü kaybından doğan maddi zarar olmak üzere 29.829,84 TL tazminatın davalı sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ilk dava tarihi olan … tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, alacağın semeresiz kalmaması için … plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği, 6102 sayılı Türk Ticaret kanunun’na eklenen 5/A maddesi uyarınca 1.1.2019 tarihi itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Ayrıca Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. (HUAK m. 18/A/2, c. 1-3). Davacının arabulucuya başvurma zorunluluğunu yerine getirdiği bu halde, anlaşmazlığa ilişkin son tutanağı dava dilekçesine eklememesi şeklindeki noksanlıklar bu sayede tamamlanabilecektir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın ve dosya üzerinden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. (HUAK m. 18A/2, c. 4; HUAK Yönetmeliği m. 22/3). Burada dava şartı arabuluculuk sürecinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115 inci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde, gider avansı yatırılmasında veya gerekli hallerde teminat gösterilmesinde olduğu gibi tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği olarak düzenlenmediği görülmektedir. Bir başka ifadeyle, dava şartı noksanlığının giderilmesi ve arabulucuya başvurulması için mahkemece davacıya süre verilmeyecektir. (Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı Yayını Birinci Baskı, Yazarlar; İlker Koçyiğit Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi Başkanı, Alper Bulur Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi) yine 7155 sayılı Kanun’un 23.maddesi ile eklenen 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-1.ve 2. Maddesinde;”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde, 6100 sayılı HMK’nun 114/2.maddesinde;” (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, HMK’nun 115/1.ve 2. maddesinde;” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, dosya içerisinde yapılan inceleme sonucunda davacı vekili ilk davanın açıldığı tarih olan … tarihinden sonra … tarihli dava şartı olan arabuluculuk evrakını … havale tarihli dilekçesi ile Mahkememiz dosyasına ibraz etmiş olduğu anlaşıldığından ve arabuluculuğa başvurunun telafi edilebilir dava şartı olmadığından (sonradan tamamlanabilir dava şartı olmadığından) “6102 sayılı Türk Ticaret kanunun’na eklenen 5/A maddesi uyarınca 1.1.2019 tarihi itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir” şartı sağlanamadığı anlaşılmakla, davanın HMK’nun 115. Ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; eldeki davanın ek dava niteliğinde olduğunu, hukuki irtibat nedeniyle iş bu dosya ile kök dava olan Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesinin talep edildiğini ve mahkemece bu yönde birleştirme kararı verildiğini, birleştirme kararından sonra yapılan yargılamada verilen … tarihli ara karar ile dosya tefrik edilerek Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı sırasına kaydedildiğini ancak mahkemece görevsizlik kararı verildiğini, görevsizlik kararının … tarihinde kesinleştiğini, … tarihinde ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk müracaatında bulunulduğunu, ilk derece mahkemesinin kanunun açık hükmüne rağmen arabuluculuğa başvurunun telafi edilebilir dava şartı olmadığından bu hususa ilişkin kanun hükümlerine İstinaf ve Yargıtay kararlarına da aykırı olduğundan istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, iş bu istinaf talebine konu davanın Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih … Esas sayılı dosyası ile açılan davanın uzantısı niteliğinde bir dava olduğunu, davanın Yargıtay bozma ilamın sonrası … Esas sayılı ile devam eden yargılamada alınan Adli Tıp raporuna dayalı maddi tazminat talepleri nedeniyle açılmış ek bir dava olduğunu kök dava ile birleştirme kararı verilmiş bir dava olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkemenin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı şahıslar vekili istinafa cevap dilekçesinde özet olarak; davacının dava şartını yerine getirmediğini, sonradan tamamlanması mümkün olmayan dava şartını yerine getirmemiş olduğundan yerel mahkemece davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olmasının usule, yasaya ve dosya kapsamına uygun olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararına karşı davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece verilen usulden ret kararı davacı tarafça istinaf edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Türk Ticaret Kanunu’na 06/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünü taşımaktadır.
TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Davanın konusu , dava dilekçesindeki talep sonucu, yani neticei talep esas alınarak belirlenir. Neticei talebin bir para alacağının tahsili veya tazminata ilişkin olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olması dava şartıdır.
Davacı, bir para alacağının tahsilini amaçladığından, tazminat davası açılmadan önce, yukarıdaki yasal düzenlemeye göre arabulucuya başvurulmuş ve arabulucu tarafından onaylanmış anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın dava dilekçesine eklenmiş olması dava şartı olarak zorunludur.
Bu halde Somut uyuşmazlıkta; davacı meydana gelen trafik kazası sebebiyle açtığı maddi tazminat istemli davasında karşı araç sürücüsü,işletenine ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yaralanma sebebiyle maddi tazminat istemli olarak … tarihinde eldeki Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinde iş bu davayı açmıştır.İlgili mahkemece açılan davanın Ticari dava olduğundan bahisle … tarihinde Konya Ticaret Mahkemesine GÖREVSİZLİK kararı verilmiştir.Davacı tarafından görevsizlik kararından sonra … tarihinde Arabuluculuk başvurusunda bulunmuştur.Yukarıdaki kanun ibaresinde açıkca Arabuluculuk faaliyeti davanın açılmasında önce yapılmış olmasını aramıştır.Yine kanunda Görevsizlik halinde bu hükme bir istisnada getirilmemiştir.Dolayısıyla dava açım tarihi olan … tarihinden sonra yapılmış olan bu başvuru halini sonradan giderilebilir dava şartı olarak görülmesi kanunun gerekçesine ,güttüğü amaca ve lafzına açıkca aykırılık teşkil edecektir.
Bu halde açılan davanın Zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu anlaşılmaktadır.
Anlatılan sebep ve gerekçelerle, tüm dosya kapsamı ve davanın niteliği nazara alınarak davacı tarafın istinaf talebinin HMK m.353/1-b-1 uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.23/12/2021

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Üye
107555

Katip
e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.