Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1279 E. 2021/1425 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: … )
VEKİLLERİ : Av. … – … – Av. …
DAVALI : … SİGORTA ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av…. – …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
KARARIN YAZILMA TARİHİ : …

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili … tarihli dilekçesiyle; … günü dava dışı sigortalı araç sürücüsü … idaresindeki … plaka sayılı kamyon ile … plaka sayıı otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkili …’ın ağır şekilde yaralandığını, … hakkında taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olması suçundan Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … Sor. sayılı dosyasının açıldığını, Konya … Hastanesi tarafından düzenlenen … nolu Engelli Sağlık Kurulu raporuna göre müvekkilinin %18 oranında sürekli engelli olduğunun tespit edildiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin %18 sürekli sakatlık oranına göre yapılacak hesamlama sonucuçalışma gücünün azalmasından doğan şimdilik 10,00 TL. Sürekli sakatlık tazminatının kısmi ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili … tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Daha önce yapılan ödeme dolayısıyla, konusuz kalan davanın reddine, Mahkemece esastan inceleme yapılacak ise kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, Maluliyet oranı tespiti için davacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümü’ne sevkini, Kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, Müvekkil şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasını, Kaza tespit tutanağı ve alkol raporunun tarafımıza tebliğini, aleyhimize hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” …Dava, “trafik kazasından kaynaklanan Tazminat” davasıdır.
Somut olayda ; … günü dava dışı sigortalı araç sürücüsü … idaresindeki … plaka sayılı kamyon ile … plaka sayıı otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkili … ağır şekilde yaralandığını, … hakkında taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olması suçundan Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … Sor. Sayılı dosyasının açıldığını, Konya … Hastanesi tarafından düzenlenen … nolu Engelli Sağlık Kurulu raporuna göre müvekkilinin %18 oranında sürekli engelli olduğunun tespit edildiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin %18 sürekli sakatlık oranına göre yapılacak hesamlama sonucuçalışma gücünün azalmasından doğan şimdilik 10,00 TL. Sürekli sakatlık tazminatının kısmi ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmekle,
Konunun 6098 sayılı TBK.nun 49.ve devam eden maddelerinde ve KTK. 85.vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 49/1. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK’nun 51/1. maddesinde;”Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” şeklinde, TBK. 53.maddesinde;”Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:1. Cenaze giderleri.2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.” şeklinde, TBK.55/1.maddesinde;”Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, KTK.85/1.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, KTK. 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde,KTK.91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK.92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);” Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı,
BAM’ın vermiş olduğu karar doğrultusunda davaya ilişkin, bütün maluliyete ilişkin kusura ilişkin raporlar alınıp söz konusu raporların değerlendirilmesi için dosya yine bilirkişiye gönderilerek hesap işlemleri de yapılmış ve davacının hak etmiş olduğu bedelin 183.316,35 TL. alacağı olduğu tespit edilmiştir.
BAM’nin bozma gerekçelerinden biri olan kazaya karışan tarafların uzlaştırıldığına ilişkin itirazlarına yönelik incelemede, davaya konu ceza dosyası tekrar getirilmiş, davacının soruşturanın ilk aşamasında şikayetten vazgeçmiş olduğu ancak, bunun ceza muhakemesindeki arabuluculuk aşaması olmadığı, tarafların ceza muhakemeleri usulündeki arabuluculuk görüşmelerinde anlaşmadığı, ancak tahkikattaki şikayetten vazgeçme nedeniyle takipsizlik kararı verildiğinden davacının dava açma hakları ortadan kalkmadığı mahkememizce anlaşılmıştır.
Netice itibariyle yapılan bilirkişi araştırması sonucunda davacının uğramış olduğu zarar mahkememizce tespite dilmiştir. Ancak Mahkememizin … E. Sayılı dosyası ile vermiş olduğu kararda tespit edilen zarar miktarı 204.659,12 TL. olarak tespit edildiği, davacı tarafından söz konusu bilirkişi raporuna istinaden davasını ıslah ettiği ve bu miktar üzerinden talepte bulunmuş olduğu, ancak mahkememizin bozmadan sonra değişen bilirkişi hesap oranları nedeniyle yeni tespit edilen sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 183.316,35 TL. zarar tespit edildiğinden, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi gerekmiş ve Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; 1-Davacının uğramış olduğu sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 183.316,35 TL.nin kaza tarihinde geçerli ZMSS kişi başı bakiye poliçe teminat limiti ile İMSS poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere 25/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 2-Davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; davacı ile sigortalı araç sürücüsünün ceza yargılaması sırasında uzlaşmış olduklarının görüldüğünü, sigortalı ile uzlaşmanın varlığı halinde sigorta şirketi aleyhine talep edilen maddi tazminatın da reddinin gerektiğini, ilk derece mahkemesinin kararında tahkikattaki şikayetten vazgeçme nedeniyle takipsizlik kararı verildiğinden davacının dava açma haklarının ortadan kalkmadığını belirttiğini, ancak dosyanın içerisindeki mübrez uzlaşma tutanaklarında da anlaşılacağı üzere davacı ile sigortalı araç sürücüsünün uzlaşma teklifini kabul ettiğini ve taraflar arasında anlaşma sağlandığını, davacının kazadan önce çalıştığı son bir aylık ücret bordroları ile ücret tespiti yapılması gerektiğini ve tespit edilen ücretin asgari ücrete oranlanması gerektiğini, bu nedenle sadece … Mart ayındaki 26 günlük çalışma karşılığının kaza tarihindeki brüt asgari ücrete oranlanarak gelir tespitinin yapılmasının hatalı olduğunu, kişinin gelirinin belirlenmesinde ispatlanmak şartı ile vergilendirilmiş gelirinin esas alınması gerektiğini, zarar gören beyan ettiği gelirinin vergilendirildiğini belgesi ile ispat edemiyor ise tazminat hesabının yapıldığı tarihte geçerli asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, avans faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek şartı ile işletilecek olan faizin yasal faiz olması gerektiğini, davacı yanın avans faiz talebi haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğundan müvekkili şirket aleyhine avans faizine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hatalı incelemeye dayalı kararın kaldırılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle icranın tehirine, istinaf başvurularının kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
İlk derece mahkemesince verilen ilk karara ilişkin olarak Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … tarih
… Esas … Karar sayılı dosyasında verilen kararının eksik araştırma nedeniyle HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminat talebine ilişkindir.
… tarihinde çift taraflı trafik kazası gerçekleştiği, kazaya karışan araçlardan birinin sürücüsü olan davacının yaralandığı dosya kapsamıyla sabittir. Olaya ilişkin olarak açılan Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyasında, savcılık tarafından, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 253 üncü maddesi kapsamında, uzlaştırma faaliyetlerinde bulunulmuş, kazadaki yaralanma nedeniyle uzlaşma teklif formuna tarafların uzlaşmak istediklerini beyan ettikleri ve imzaladıkları anlaşılmaktadır . Söz konusu belgede CMK’nun 253. maddesi çerçevesinde davacıya uzlaşmayı kabul ya da reddetmenin hukuki sonuçları anlatılmış, teklif formunun (D) bendinin (a) alt bendinde;uzlaşmanın gerekleşmesi durumunda mağdur ya da suçtan zarar görenin her türlü hukuki dava ve takip haklarının sona ermesi karşılığında şüpheli hakkındaki suç soruşturmasının son bulacağının belirtildiği, davacının uzlaştırma teklifini kabul etmek suretiyle formun altını imzaladığı, Cumhuriyet Baş Savcılığınca da şikayetçi olmama nedeni ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
5271 sayılı CMK’ nun 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. ” CMK’ nun 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi,9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almakta olup,anılan Kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.Bu yasal düzenleme ışığında da uzlaşma raporunu düzenlenmekle davalının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır.Uzlaşma raporu da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir. Tüm bu nedenlerle uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekir bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup itirazın kabulü gerekmiştir.(YARGITAY17. Hukuk Dairesi 2016/13482 E 2019/3613 K)
Davanın reddi gerektiğinden diğer itirazlar incelenmemiştir.
Bu nedenle , davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1-b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1-b-2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, (İnfazda tereddüt oluşmaması için itiraz edilmeyen ve kesinleşen kısımlar korunarak)
Davacının davasının REDDİNE ,
1-Kararın mahiyeti gereği alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının 35,90 TL. peşin harç ve 698,98 TL. ıslah harcı olmak üzere toplam 734,88 TL. harçtan mahsubu ile bakiye 675,58 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan 148,60 TL. istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 43,00 TL. olmak üzere toplam 191,60 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Artan gider avansı olması halinde HMK m.333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
6-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, başvurma harcı dışında kalan, istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
7-İstinaf eden davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan 162,10 TL başvurma harcı gideri ve 16,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 178,60 TL masrafın davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kararın taraflara tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere oybirliği ile karar verildi…

Başkan
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Üye
e-imzalı

Katip
e-imzalı