Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1262 E. 2021/1322 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 22/04/2021
NUMARASI :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
Av.
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : 2-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 3-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 4-
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 23/09/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 24/09/2021
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 13/01/2021 havale tarihli ihtiyati haciz talepli dilekçesi ile; Dava konularının teminat altına alınması amacıyla taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine 3. Kişilere devir ve temlikini önleyecek ve ilerde konulabilecek hacizlere karşı haklarının zayi olmasına engel olacak şekilde HMK 389 vd. Ve İİK md.264/3 uyarınca ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği, mahkememizin 01/03/2021 tarihli ara karar ile talep yerinde görülerek ihtiyat-i haciz kararı verildiği anlaşılmıştır.
Davalı …. vekili Av. … ve …. vekili Av. … tarafından Yerel Mahkemeye ibraz edilen itiraz dilekçesi ile Yerle Mahkemece verilen ihtiyati ihtiyati haciz ara kararına itiraz etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin 22/04/2021 tarihli kararı ile; “Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davalı … vekili Av. …. ve …. vekili Av. … tarafından Mahkememizce verilen 01/03/2021 tarihli ihtiyat-i haciz kararına itirazlarının mevcut delil durumu, tüm dosya kapsamı, yüksek mahkeme kararları ve mevzuat hükümleri dikkate alındığında davalı taraf vekillerinin itirazlarının ayrı ayrı reddine, davacı vekilinin duruşmadaki teminatın iadesi talebinin de mevzuat hükümleri ve somut olaya uygunluk arz etmediğinden reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. ” şeklinde Davalılar vekillerinin mahkememizce verilen 01/03/2021 tarihli ihtiyat-i hacze itiraz talebinin ayrı ayrı reddine, davacı vekilinin teminatın iadesi talebinin reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı …. vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, Yerel Mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmeden önce müvekkil şirketin dinlenilmesi amacıyla ifadesine dahi başvurulmadığını, ihtiyati hacze dayanak sebep sunulmaksızın ihtiyati hacze karar verildiğini, müvekkili şirketin mal kaçırmak ihtimalinin bulunup bulunmamasına dair iddiaya kararda değinilmediğini, müvekkili şirketin alacağa yetecek derecede aktifinin bulunduğunu, yüksek itibara sahip ve ticari anlamda prestijli bir şirket hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesinin ticari anlamda müvekkilinin itibarını zedelediğini, Mahkeme ilamının doğrudan icraya konulabilmesi mümkün iken icranın durdurulmasının ancak teminat göstermeye bağlı iken ihtiyati haciz kararı verilmesinin hakkaniyete ve hukuka aykırılık teşkil ettiğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; vadesi gelmiş bir alacağın söz konusu olmadığından Yerel Mahkemenin ara kararının kaldırılmasının gerektiğini, müvekkili şirketin sektöründe tanınmış bir firma olduğunu, kaçması veya mallarını kaçırması durumunun söz konusu olmadığını, davacının dava konusu kazada ağır kusurlu olmasından dolayı davalıların bütün mallarının bağlanmasının uygun olmadığını, bu hususa dair itirazlarının Yerel Mahkemece incelemeye alınmadığını beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafın i talebi ile dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda davalının malvarlığına ihtiyati haciz ve tedbir kararı verilmesinin istenmesi üzerine,ihtiyati tedbir talebinin reddine,ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği,davalılarca ihtiyati haciz kararı yönünden kararın istinafa getirildiği anlaşılmaktadır.
Bu kapsamdaİhtiyati haciz yönünden yapılan değerlendirmede ;
Geçici hukuki koruma kurumu olan ihtiyati haciz ise İİK’nun 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
İİK’nun 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir.
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında maucceliyet kesbeder.
İİK’nun 259. maddesinde de teminat hususu düzenlenmiştir. Madde de “İhtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 87. maddesinde yazılı teminatı vermeye mecburdur.
Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz.
Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata luzum olup olmadığını takdir eder.Bu açıklamalara göre ihtiyati haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır.
Geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada (normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez. Ancak kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir.
İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından dava konusu yapılan maddi ve manevi tazminat alacağını teminen ihtiyati haciz talep edilmiş mahkemece talebin kabulüne karar verilmiştir
Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır.
Dosyada delil olarak dayanılan savcılık soruşturma dosyası içeriğinden,trafik kaza tespit tutanağından ve doktor raporuna göre davacının maddi ve manevi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacının maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir.
Yasal mevzuat uyarınca davacının maddi veya manevi zararları yönünden ihtiyati haciz kararı verilebileceği yönünden bir ayrım yoktur.Bu halde davacı gerek maddi gerekse manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.
Alacağın kesin olarak kanıtlanması gerekmez. Davacının alacağı rehinle de temin edilmediğine göre borçlunun elinde veya üçüncü kişilerde bulunan taşınır ve taşınmaz malları ile alacak ve diğer haklarından uygun miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesi gerekir.
(Nitekim Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2016/18144 E,2017/11201 K;aynı daire 2016/9800 E,2017/8052 K,2014/22955 esas 2017/3970 karar sayılı ilamları)
(Aynı mahiyette Yargıtay 4. HD nin T.C. 2014/1150 esas 2014/1621 karar sayılı, 2014/9434 esas 2014/13476 karar sayılı ilamları)
Bu durumda mahkemece,soruşturma dosyası,bu dosyada toplanan delililer ile tüm dosya kapsamı ve davanın niteliği nazara alınarak davacının TALEBİ İLE BAĞLI KALINANAK ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygundur
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davalı vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin 22/04/2021 tarihli ara karara karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1-(f) maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/09/2021

Başkan Üye Üye Katip

E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.