Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1138 E. 2021/1030 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM . HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 13/07/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 10/03/2021
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ : Av. … – Av. … –
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … –
DAVA : ALACAK
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 13/07/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 13/07/2021
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 03/02/2020 tarihli dilekçesiyle; davacı bankanın davalı şirketten alacaklı olduğunu, davalı şirketin açtığı konkordato davası sonunda Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. … K. sayılı ilamı ile konkordato davasının kabulüne, davalının konkordato projesinin tasdikine ve kararın derhal bağlayıcı hale gelmesine karar verildiğini, konkordato davasında davacı bankanın bildirdiği alacağın 43.569,09 TL.’lik kısmının davalı tarafından kabul edilmediğini, davacının davalıdan bu tutar kadar daha alacaklı olduğunu beyan ederek, davalı tarafından kabul edilmeyen ve konkordato projesine dahil edilmeyen 43.569,09 TL. alacağın, temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve belirlenen gerçek alacak tutarının konkordato projesine dahil edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini istemiş, ayrıca davacının istediği alacağın mevcut olmadığını beyan ederek davanın esastan da reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; ” Dava açılmadan önce arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartı eksikliğinin giderilmediği anlaşıldığından, davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davacının davasının arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bu davanın niteliği gereği arabulucuya başvuru zorunluluğunun bulunmadığını, İİK 308/b bendi uyarınca ikame edilen davaların, İİK’nın da düzenlenen kayıt kabul davası niteliğinde olduğunu, kayıt kabul davalarının ise arabuluculuğa tabi olmadığını, ayrıca söz konusu kararda alacaklının yeni süreçlere başvurma zorunda bırakılmasının dava hakkının kısıtlanmasına neden olacağını beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına, müvekkili bankanın, Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. – …. K. sayılı konkordato davası kapsamında itiraza uğramak suretiyle projeye dahil edilmeyen 43.569,09 TL ana para ve hesap kat tarihi itibarıyla mevcut olan alacağının tamamına kesin mühlet tarihine kadar (yapılan tahsilatlar da gözetilmek suretiyle) kademeli olarak işlemiş olan %90 oranında temerrüt faizinin davalıdan tahsil edilerek müvekkiline verilmesine ve bu suretle belirlenen gerçek alacak tutarının konkordato projesine dahil edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava, konkordato davasında davalı tarafından itiraz edilen ve çekişmeli hale dönüşen miktarın konkordato nisabına dahil edilmesi talepli açılan alacak davasıdır. Mahkemece, davanın, arabuluculuk dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İİK m. 308/B hükmüne göre; alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilan tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.
Konkordatoda alacağının miktarı ya da niteliği borçlu tarafından çekişmeli hale getirilen alacaklı, alacağını maddi hukuk hükümlerine göre hüküm altına aldırmak için İİK m. 308/B hükmüne göre tasdik kararının ilanından itibaren bir ay içinde çekişmeli alacak hakkında dava açabilir. Söz konusu davanın, mahkemeden istenen hukuki korumaya göre bir eda davası olduğu kabul edilmektedir .(Ticari davalarda Zorunlu Arabuluculuk DR İlhan Dinç sayfa 204 )
Dava konusu dikkate alındığında çekişmeli alacaklar hakkında açılan davanın TTK m.5/a kapsamında arabulucuya başvuru zorunluluğuna tabi olduğu sonucuna varılacaktır( bkz. ERMENEK/AZAKLI ARSLAN, S.186)
Dava tarihinde yürürlükte bulunan TTK 5/A maddesine göre TTK’nın 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Somut dava, ticari nitelikli bir alacak davası olduğundan, TTK 5/A maddesi kapsamında arabuluculuk dava şartına tabi davalardandır. Davacı, dava açmadan önce arabuluculuğu başvurduğuna dair beyanda bulunmadığı gibi dosya içerisinde de arabuluculağa başvurulduğuna (ve sona ermesine) ilişkin belge de bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece 6325 sayılı yasanın 18/A-2 maddesine göre davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum söz konusu değildir.
6325 sayılı yasanın 18/A-2 maddesinde, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceği düzenlenmiş olup, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı anlaşılmakla, mahkemece ön inceleme duruşması yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari Ücret tarifesinin 7/2 hükmüne uygun olarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de yerindedir.
Sonuç itibariyle; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.13/07/2021


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.