Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …/… – ../..
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …/…
KARAR NO : …/…
KARAR TARİHİ : 03/03/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :.. (..)
ÜYE : … (…)
ÜYE : .. (…)
KATİP : .. (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA.. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2020
NUMARASI : ../… Esas …/…. Karar
DAVACI : .- .
VEKİLİ : Av. . – [..] UETS
DAVALI : …. SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. T. – [.-…] UETS
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 03/03/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 03/03/2021
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 05/04/2019 tarihinde saat 19:30 sıralarında, müvekkilin maliki olduğu … plakalı araç Yeni …. Caddesi üzerinden çarşı istikametine seyir halinde iken …. Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde sol tarafa U dönüşü yapmak isteyen aracın sağından geçerken,…’nın sürücüsü ve maliki olduğu … plakalı araç …. Caddesi üzerinde iken Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne girmek isterken aracın ön sağ kapı ve çamurluğuyla müvekkilin malik olduğu…. plakalı araca çarptığını, bundan dolayı müvekkilimizin aracında maddi hasar meydana gelmiş ve aracı değer kaybına uğradığını, müvekkile ait araçtaki hasarı gösterir fotoğrafların ekte sunulduğunu, kaza sonrasında tanzim edilen kaza tespit tutanağında da görüldüğü üzere davalı sürücü %100 kusurlu olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkile herhangi bir kusur izafe edilmediğini, kaza ile birlikte müvekkile ait araçta maddi hasar meydana gelmiş ve araç değer kaybettiğini, bu nedenlerle fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, taraflar arasında meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkile ait araçtaki değer kaybının, 6100 sayılı kanun 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL’sinin) tespiti ile sigorta şirketi için poliçede belirtilen miktar ve sorumluluk sınırları dâhilinde kalmak üzere dava tarihinden başlamak üzere avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, vekâlet ve yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı….’ya ait olan ve Müvekkil Şirket tarafından .. nolu Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet poliçesi ile sigortalanan …. plaka sayılı aracın 05.04.2019 tarihinde karıştığı trafik kazasının oluşumunda kusurlu olarak yer aldığı iddia olunmadığını, ancak, aracın söz konusu poliçe teminatı altına alınmış olması, teminatın tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmediğini, davacı tarafın talepte bulunmuş olduğu değer kaybı, poliçe teminatları dışında olduğunu, Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet poliçesi genel şartları uyarınca, kazanç kaybı, değer kaybı ve mahrumiyet kaybı ve emtia kaybı gibi hususlar teminat dışı olduğunu, arz olunan nedenlerden ötürü; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık bilirkişi raporlarına göre kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacının değer kaybına ilişkin talebinin talep artırım dilekçesi ve dava dilekçesine bağlı kalınarak kabulü ile, davalı … Sigorta A.Ş. için (poliçe limiti ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) 15.000,00 TL’ nin taleple bağlı kalınarak ve davalı sigorta firmasınca sigortalanan aracın hususi olması durumu nazara alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.” şeklinde davanın kabulü ile; araç değer kaybından kaynaklı maddi zarar için 15.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan(poliçe limiti dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) tahsili ile davacıya verilmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından kaza tarihi itibariyle tanzim edilen sigorta poliçesi limitinin 36.000,00 TL olduğunu, davacı tarafa araç hasar bedeli tazmini adına davacı tarafın kasko sigortacısı olan …. Sigorta A.Şye 27/06/2019 tarihinde 23.487,00 TL ödeme yapıldığını, bu nedenle geriye bakiye 12.513,00 TL limitin kaldığını, bu sebeple de 15.000,00 TL üzerinden davanın kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel Mahkemece aldırılan kök raporda herhangi bir bir değer kaybının tespit edilmemiş iken ek raporda değer kaybına hükmedilmesinin doğru olmadığını beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Zorunlu mali sorumluluk sigortası; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesine göre, işletenler motorlu taşıtların kullanılmasından doğan, üçüncü kişilere verdikleri zararları karşılamak üzere zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorundadırlar. Sigorta şirketi, araç sahibinin, gerek müstahdeminin kusurundan ve gerekse, bizzat kendi kusurundan doğacak mali mesuliyetini temin etmektedir. Bu yönden sigorta şirketleri işletenin yada şoförlerinin, kusurları ile neden oldukları olaydan dolayı doğan mali sorumluluklarının belirli limit dahilinde kefili durumundadır. Karayolları Trafik Kanuna göre zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorunlu bulunmakla beraber, bu tür sigorta sözleşmesi de diğer sözleşmeler gibi sigorta ettiren ile sigortacı arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklaması ile sigorta sözleşmesi poliçeye bağlanmak suretiyle kurulur. Sigorta şirketleri, sigortaladığı aracın sürücüsü ile şayet tespit edilmişse araç malikinin kusurlarıyla ve poliçe limitleriyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu tutulabilirler
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır. Yine, 2918 sayılı yasanın 93. maddesine göre, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu sigorta poliçesinde belirtilen limiti ile sınırlıdır.
Davanın hukuksal niteliği ve somut olayın özelliği gereği davalı, istinaf aşamasında dava konusu borcu söndüren nitelikte bir belge vermişse, bu belge üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla, yargılama aşaması henüz tamamlanmamış ise böyle durumda, borcu itfa eden belge değerlendirmeye alınmalıdır. Gerçekten de, yargılamada davayı inkâr eden davalının savunması, borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez. Belirtilen nedenlerle, istinaf aşamasında sunulan ve borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin kabulü de zorunludur.
Nitekim aynı hususlar HGK’nın 2017/7-2097 esas 2017/894 sayılı ilamında vurgulanmıştır.
Somut olayda; davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlendiği; poliçeye göre kaza halinde teminat limitinin kaza başı 36.000 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Dosyaya gelen belgelerden Davacı tarafa ait araç hasar bedelinin tazmini adına, Davacı tarafın kasko sigortacısı olan … Sigorta A.Ş.’ ye 27.06.2019 tarihinde 23.487,00 TL ödeme yapıldığı, 36.000,00 TL lik limitin 23.487,00 TL si ödenmiş olduğundan geriye bakiye limit 12.513,00 TL kaldığı,bu durumda davalının 15.000 tl lik artırılan bedel bakımından 12.513 tl sinden sorumlu olduğu anlaşılmakla kısmen kabulü kararı yerine davanın tam kabulü ve kısmen kabulü göre de yargılama harç ve giderlerinden davalının sorumluluğuna gidilmesi gerekirken ödeme iddiasını dikkate almayan şekilde karar verilmesi doğru olmayıp itiraz yerindedir.
Davalı sigorta vekilinin araç değer kaybı yönelik incelemesinde
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Genel Şart Kapsamındaki Teminat Türleri A-5.maddesinde, maddi zararlarında sigorta teminatı kapsamında olduğu belirtilmiş ve maddi zararın “Hak sahibinin kaza tarihi itibariyle bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır.” Şeklindeki düzenleme ile trafik kazası sonucu zarar gören üçüncü kişiye ait araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin zararların, genel şartların ekindeki hesaplama yöntemine ilişkin çizelgeye göre eksper tarafından belirleneceği belirtilmiştir. Genel şartlar Ek-1 de değer kaybının belirlenmesine ilişkin çizelge ve teminatı dışında kalan bazı haller belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sigorta sözleşmesinin ayrılmaz eki niteliğinde olan genel şartlarda yapılan düzenlemelerin zarar gören üçüncü şahıslar yönünden bağlayıcı olup olmadığı hususuna ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 91 ila 101.maddeler arasında düzenlenmiştir. Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracın işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belirli limitlere kadar karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türüdür.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, (Trafik Sigortası) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. Bu madde gereğince ZMSS yapılması yasal bir zorunluluk olmakla birlikte bu tür sigorta sözleşmeleri, sigorta ettiren ile sigortacı arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları ile kurulur ve bir sigorta poliçesine bağlanır.Yoksa yasa gereği kendiliğinden oluşan bir sigorta türü değildir. (Işıl Ulaş Uygulamalı Sigorta Hukuk) “KTK’nın 93. maddesinde; (Değişik:17/10/1996-4199/34 md) Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır.” hükmü mevcuttur.
Sigorta şirketlerinin sigorta sözleşmeleri kapsamındaki sorumlulukları sigorta poliçelerinin ayrılmaz parçası olan genel şartlarda düzenlenmiştir.
Genel Şartlar: Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından her sigorta branşı için hazırlanmış olan ve sigorta şirketlerinin bunun aksine hareket edemeyecekleri, teminatın kapsamı, istisna edilen haller, hasar prosedürü, sigortalının görev ve yükümlülükleri, anlaşmazlık halinde uygulanabilecek hükümler, prim ödemesi, rücu durumu gibi sigorta sözleşmesinin esaslarını belirten koşullardır.
Genel açıklamalar bu şekilde olmakla birlikte KTK’nun tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller: başlıklı 95.maddesinde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” hükmüne göre; Karayolları Trafik Kanununda düzenlenmeyen, sigortacının zarar görenlere karşı ileri süremediği tazminatın kaldırılması veya miktarının azaltılmasını gerektiren hallerde, ancak sigortalısına rücu edebileceği düzenlenmiştir. Yani sigorta şirketi KTK’nun da düzenlenmeyen teminat kapsamında olmayan halleri ve rücu koşullarının varlığını zarara uğrayan kişilere karşı ileri süremez, koşullarının varlığı halinde sigorta sözleşmesinin eki olan genel şartlarda düzenlenmiş teminat dışı haller ve rücu halleri mevcut ise sadece sigorta sözleşmesinin tarafı olan akidi sigortalıya rücu edebilir.
Trafik kazaları dayanağını 2918 sayılı KTK’dan alan haksız fiil niteliğinde olaylardır. Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde etken olan hususlarda olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
Bu kapsamda Davalı vekilinin mahkemece aldırılan hasar raporundaki değer kaybına yönelik itirazlarının incelenmesinde; 6704 sayılı yasayla değişik 2918 sayılı KTK nun 90.maddesinde yer alan zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olan hükümlerinden YUKARIDA İZAH EDİLDİĞİ ÜZERE TARAFI OLMADIĞI ZMMS SÖZLEŞMESİNDEKİ ŞARTLARIN DAVACI AÇISINDAN BAĞLAYICI OLMAMASI VE ANAYASA MAHKEMESİNİN nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas 2019/40 sayılı kararına göre 6704 SAYILI KANUNUN 3.MADDESİYLE DEĞİŞTİRİLEN 90. MADDESİNİN BİRİNCİ CÜMLESİNDE YERALAN “VE BU KANUN ÇERÇEVESİNDE HAZIRLANAN GENEL ŞARTLARDA” İBARESİNİN VE İKİNCİ CÜMLESİNDE YERALAN “VE GENEL ŞARTLARDA ’’ İBARESİNİN İPTAL EDİLMİŞ OLMASI SEBEBİYLE UYGULANMAYACAKTIR.
Yargıtay 17.HD’nin 2017/1230 E- 2018/2590 K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmesine,bu ilkeye uygun hesaplama yapan karara göre karar erilmiş olmasına göre itiraz yersizdir
HMK’nin 355. maddesinde, “ İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” 353. maddesinde, “ (1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; … b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak; 1)…, 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, … duruşma yapılmadan karar verilir.” düzenlemelerini içermektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, ilk derece mahkemesinin kararında yukarıda belirtilenler dışında HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden herhangi bir yanlışlığın da bulunmadığı gözetilerek 36.000,00 TL lik limitin 23.487,00 TL si ödenmiş olduğundan geriye bakiye limit 12.513,00 TL kaldığı, bu durumda davalının 15.000 TL lik artırılan bedel bakımından 12.513 TL sinden sorumlu olduğu anlaşılmakla kısmen kabulü ile davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılması ve yeniden hüküm tesis edilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere KALDIRILMASI VE DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Araç değer kaybından kaynaklı maddi zarar için 15.000,00 TL lik miktar tespit edilmiş ise de, davalı sigorta şirketinin bakiye teminat limitinin 12.513 TL olduğu anlaşılmakla, 12.513,00 TL araç değer kaybı tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
2-Alınması gereken 854,76 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL peşin harç ile 252,75 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 297,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 557,61 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 95,20 TL dava açılış harç gideri ile 252,75 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 347,95 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti ile 92,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 992,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 827,74 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından davacı yararına yürürlükteki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından davalı yararına yürürlükteki AAÜT uyarınca belirlenen ve takdir edilen 2.487,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Yatırılan ve dosyada bakiye fazla kalan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
8-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davalı tarafa iadesine,
9-Davalı tarafından yapılan 148,60 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
10-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 03/03/2021
… …. …. …
Başkan Üye Üye Katip
… … … ….
E imza E imza E imza E imza
Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.