Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1115 E. 2021/1808 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 22/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 29/09/2020
NUMARASI : …

DAVACI : … – -…

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : MÜFLİS … –

VEKİLİ : Av. …

İFLAS İDARE MEMURU : … – -…

DAVANIN KONUSU : Kayıt ve Kabul
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 22/11/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 22/11/2021

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin davalıya ait işyerinde belirsiz ve tam süreli iş sözleşmesinede dayalı olarak şarküteri bölümünde çalıştığını, davacının asgari ücretle çalıştığını, davacının askerlik nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini, yasanın açık hükmüne rağmen müvekkiline kıdem tazminatı hakkının ödenmediğindan bahisle haklı davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere kıdem tazminatı adı altında şimdilik 1.000,00 TL nin akdin feshi tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davalı şirket hakkında Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 29/03/2017 günü saat 16:00 itibariyle iflasa karar verildiğini, davanın iflas kararından sonra açıldığını bu nedenle davanın görev yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/09/2020 tarih … sayılı gerekçeli kararı ile; ” …Dava, işci alacağına dayalı kayıt kabul davasıdır.
İflasın açılması, maddi hukuka ilişkin ilişkileri ve hükümleri cebri şekilde etkilediği gibi medeni usul ve icra hukuku kuralları üzerinde de etki meydana getirir. Bu etkilerden biri de görev kurallarında meydana gelen değişikliktir.Görev kurallarındaki değişikliği dava açıldıktan sonra iflas hali ve iflas kararı verdikten sonra dava açılması hali bakımından ayrı ayrı incelemek gerekir.
2004 sayılı İİK’nın 194. Maddesine göre; Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir. Bu hüküm şeref ve haysiyete tecavüzden, vücut üzerinde ika olunan zararlardan doğan tazminat davaları ile evlenme, ahvali şahsiye veya nafaka işlerine müteallik ihtilaflara, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerle ilgili olarak açılmış olan hukuk davalarına tatbik olunmaz. Dava durduğu müddetçe zamanaşımı ve hakkı düşüren müddetler işlemez. Dava görülmekte iken taraflardan birinin iflası halinde kural olarak davaya ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra devam edilebilecektir. İflas halinde, iflas idaresi müflisin yerine geçerek davayı takip edecektir. Bu bakımdan dava devam ederken taraflardan birinin iflas etmesi mahkemenin görevini etkilememektedir.
İflas kararı verildikten sonra alacaklı olanlar alacağın dayanağını ve miktarını iflas idaresine bildirir. Alacaklıların alacaklarını kaydettirmeleri için 2004 sayılı Kanun’un 219/2. maddesinde öngörülen bir aylık sürenin bitiminden sonra, iflas idaresi alacakların doğru olup olmadığını incelemeye başlar. Maddi yönden inceleme sonucu kabul edilen her alacak tespit edilen sıraya göre sıra cetveline kaydedilir. Kabul edilmeyen alacaklar da red sebebleri ile birlikte sıra cetvelinde gösterilir. İflas idaresi 2004 sayılı Kanun’un 232. maddesinde öngörülen sürede düzenlediği sıra cetvelini iflas idaresine verir ve alacaklıları aynı Kanun’un 166/2. maddesindeki usule göre ilan yoluyla haberdar eder. Ayrıca iflas masasına müracaat sırasında tebliğatı gösterir adres ve tebliğat masrafları için avans yatıranlara sıra cetveli tebliğ edilir. Sıra cetveline itiraz davalarında dava açma süresi, görev ve yetki 2004 sayılı Kanun’un 235. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre dava açma süresinin ilandan itibaren başlıyacağı belirtildikten sonra, ayrıca 2004 sayılı Kanun’un 223/3. maddesi hükmünün saklı olduğu belirtilmiştir. Saklı tutulan hükme göre, iflas masasına müracaat eden alacaklılar tebliğatı kabule elverişli adres gösterir, yazı ve tebligat masrafları için avans yatırmışlarsa sıra cetveline itiraz davası açma süresi bu alacaklılar hakkında sıra cetvelinin kendilerine tebliğinden itibaren başlar. Davanın onbeş gün içinde açılması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınır. 2004 sayılı Kanun’un 235/1. maddesine göre sıra cetveline itiraz davası iflas kararı veren ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir ticaret mahkemesinde açılabilir. Görevin belirlenmesinde dava değerinin önemi olmadığı gibi, buradaki mahkemenin yetkiside kamu düzenine ilişkindir.
Bu durum karşısında görülmekte olan davada, iflas masasına alacak kaydının yapılmaksızın İş Mahkemesi’ne davanın ikame edildiği, bu nedenle dava konusu talebin sıra cetveline dahil olmadığı, davanın iflas kararından önce olduğu
işbu davanın ikame edildiği tarih itibarıyla davanın görülmesi sırasında taraflardan birinin iflası halinde dahi, 2004 sayılı Kanun’un 194. maddesi uyarınca, davaya Konya … İş Mahkemesi’nde görülmesinin devam edeceği, dava tarihi itibariyle davalı şirket hakkında verilmiş bir iflas kararı bulunmadığından yukarıda belirtilen ilkeler gereğince davaya bakmakla Konya … İş Mahkemesi görevlidir. Anılan nedenlerle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Konya Bam … HUKUK DAİRESİ …)
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK nun 114/1-c maddesi ve HMK nun 115/2. maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Daha önceden görevsizlik kararı veren KONYA …. İŞ MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
3-Mahkememiz ile adı geçen mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan işbu görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi ve talep edilip gerekli posta giderlerinin verilmesi halinde GÖREV UYUŞMAZLIĞININ ÇÖZÜMÜ (MERCİ TAYİNİ) İÇİN DOSYANIN KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLMESİNE,” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kayıt kabul davasının niteliğinin alacak davası olduğunu davacıların bu davalarla alacaklarının sıra cetveline kayıt ve kabulünü talep ettiğini, bu anlamda 12/03/2020 tarihinde iflas idaresine başvuru yapılarak tamamlandığını ve Konya …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına sıra kaydının yapılmaması nedeniyle iş bu davanın açıldığını, bu davada görevli mahkemenin iflasa karar veren ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesi olduğunu, başlangıçta görevli mahkeme olduğunun kabulü ile incelemeler yapıldığını ve hatta tanıklar dinlenerek dosyanın bilirkişiye tevdii ile alacaklarının hesaplandığını 3 yıla yakın süredir tahkikat yapılmakta olduğunu ve bu sürenin sonunda görevsizlik kararı verilmesinin dosyayı sürüncemede bıraktığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının bozulmasına ve kaldırılmasına, görevsizlik kararının iptaline, davanın bütün talepleri yönünden kabulüne, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
İflas hali görev kurallarını değiştirebilmektedir. İflas, tacir kişinin veya şirketlerin tüm mal varlığının tasfiyesini ve bu şekilde alacaklıların alacaklarına kavuşmasını hedefleyen hukuksal bir kurumdur.
İflas ile tacir – işverenin tüm hak ve yetkileri iflas masasına geçer. İflas eden işverenin tüm mal, hak ve borçları iflas masası tarafından toplanır. İflas idaresi oluşana kadar her türlü önlem ve işlemleri iflas idaresi yerine getirir. İflasın açılmasından sonra iflas eden işveren aleyhine dava açılamayacaktır. İşverenin iflası halinde, iflas eden borçlu işverenin herhangi bir davada davaya devam ehliyeti kalmaz. Vekili varsa vekalet ilişkisi sona erer. (818. s. BK. m. 397/1, 6098 s. T.B.K. m. 513/1) İflasın açılmasından sonra tüm yetki, temsil, hak ve yükümlülükler iflas idaresine geçer. İflas idaresi ile işçi arasındaki alacak davalarının İş Mahkemelerinde bakılacağına dair yasalarda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. İşte bu noktada, İcra Ve İflas Kanunu özel bir yöntemin izlenmesini şart koşmuştur. Buna göre, müflisten alacaklı olduğunu iddia eden işçi iflas dairesine başvurarak, alacaklı olduğunun kabulünü ve alacağının iflas masasına kaydının yapılmasını talep eder. İflas dairesi bu talebi uygun görürse işçi için sorun bu aşamada dava açmaya gerek kalmadan çözümlenmiş olacaktır. Ancak işçinin alacaklılık iddiası masa tarafından kabul edilmez ise, işçi TTK’ nun 235/1. maddesi uyarınca Ticaret Mahkemesinde 7 gün içinde sıra cetveline kabul davası açmak zorunda kalacaktır. Yasadanda açıkça anlaşıldığı gibi, iflas hali söz konusu olduğunda, işçinin işverenine karşı alacaklarından ötürü davasını (kayıt kabul davası) Ticaret Mahkemesinde açmak zorundadır.
Usul kurallarına göre, mahkemelerin görevi kamu düzenindendir.
Yargıtay ….H.D. 30/09/2010 gün ve …, Yargıtay … Hukuk Dairesi …., Yargıtay … HD. ….,… sayılı kararlarında da görüldüğü üzere Yargıtay İş Daireleri çoğunluk kararlarında, işçi alacağı doğmadan önce şirket iflas ettiği takdirde artık davanın İİK’ nun 235. maddesindeki prosedür uyarınca kayıt kabul davası şeklinde Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiği vurgulanmaktadır.
Davalı şirketin 29/03/2017 tarihi itibariyle iflasına karar verildiği, dava konusu alacağın ise iş sözleşmesinin devam ettiği ve sonlandırıldığı temmuz 2015 ile 17/04/2018 tarihleri arasında yani iflas tarihinden önce doğmuş olması nedeniyle müflisin kendi borçlarından olduğu ve davanın da iflas tarihinden sonra 07/08/2018 tarihinde açıldığı sabit olmakla 2004 sayılı İİK.’nun 235.maddesi uyarınca görevli mahkeme iflasa karar verilen yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesidir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Nitekim Yargıtay … HD nin …, … Hukuk Dairesi’nin … sayılı ilamı
Mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle görevsizlik kararının kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere İDM ye iadesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan sebeplerle KABULÜ ile Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, gerekçede belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden yargılama yapılması için HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafça peşin olarak yatırılan başvuru harcı dışında kalan istinaf karar harçlarının talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle KESİN olarak karar verildi.22/11/2021


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.