Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/968 E. 2020/1197 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 09/12/2020

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2020
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 09/12/2020
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 10/12/2020
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkilinin 24/05/2014 günü bisikleti ile … Caddesinde seyir halinde iken …. Caddesi kavşağında yolun sol kısmından giderken aynı istikamette bulunan dava dışı …. yönetimindeki …. plakalı kamyonet ile çarpıştığını ve çeşitli yerlerinde yaralandığını, müvekkilinin kazadan sonra uzun bir tedavi ve hastalık süreci yaşadığını ve bu süre içinde çalışamadığını, kalıcı olarak iş göremezlik hali oluştuğunu, uğradığı kalıcı sakatlık nedeniyle ciddi bir iş bulamadığını ve iş çeşitliliğinin kaybolduğunu, bedensel ve ruhsal olarak çöküntüye uğradığını ve açıkladığı nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, SGK tarafından karşılanmayan ve kaçınılmaz tedavi gideri olarak 100,00 TL, bakıcı gideri olarak 100,00 TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak 100,00 TL ve sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 100,00 TL olmak üzere toplam 400 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç işletenini kusuru oranı ile sınırlı olduğunu, tazminat hesabında esas alınması gereken hesap tablosunun başta olmak üzere tüm hususların tespit edilmesi ve dikkate alınması gerektiğini, iş göremezlik zararının 01/06/2015 yürürlük ve 04/05/2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel Şartlarının yürürlüğe girmesi ile poliçe teminatı dışına çıkartıldığını, bakım gideri talep edilebilmesi için malul kalan davacının ayrıca bakıma muhtaç olup olmadığı hususunun denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca davacının avans faiz talebinin de hatalı olduğunu ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğini beyan ederek davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; “Dava, “Tazminat” davasıdır.
Somut olayda ; 2918 s. KTK.nun 90. maddesinde yapılan ve 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren değişikliğe göre, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları’nın C.11 maddesine göre, “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.”
Davalı tarafa ait aracın ZMMS poliçesinin 30/12/2013 tarihinde tanzim edilmesi ve kazanın da24/05/2014 tarihinde meydana gelmesi nedeniyle, taraflar arasındaki ihtilafın 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları’na değil, 15/08/2003 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları’na tabi olduğu anlaşılmıştır.
15/08/2003 tarihli ZMMS Genel Şartları’nın A.1/1. maddesine göre, “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.”
6098 s. TBK’nun 54. maddesine göre, “Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1.Tedavi giderleri. 2.Kazanç kaybı. 3.Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4.Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.”
Yukarıda yazılı yasal düzenlemelere istinaden, 15/08/2003 tarihli ZMMS Genel Şartları’nın ve 6098 s. TBK’nın uygulandığı dönemde meydana gelen kazalar yönünden, sürücü ve işletenler ile sigortacıların (ayrıca şartları varsa Güvence Hesabı’nın) 2918 s. KTK. ve 6098 s. TBK. hükümleri gereğince, zarar görenlerin uğradığı geçici ve sürekli iş gücü kaybı zararı ile SGK tarafından ödenmeyen ve belgelendirilemeyen tedavi giderleri zararından ve geçici işgöremezlik dönemindeki bakıcı giderleri zararından sorumlu oldukları sonucuna varılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan 11/04/2019 tarihli ATK raporu ile davaya konu trafik kazasının oluşumunda davacının % 85 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
20/12/2019 tarihli maluliyet raporu ile davacının yaralanmasının % 7.2 oranında kalıcı sakatlık niteliğinde olduğu, iyileşme sürecinin 4 ayı bulacağı ve bu süre içinde başkasının yardımına muhtaç olacağı, ayrıca bu yaralanma nedeniyle davacının SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan tedavi gideri zararının 2.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün % 15 oranında kusurlu olduğu, bu kaza neticesinde davacının % 7.2 oranında sürekli iş göremez hale geldiği, davacının sürekli iş göremezlikten doğan zararının 6.928,93 TL olduğu, davacının iyileşmesinin 4 ayı bulacağı ve bu süreçte başkasının yardımına muhtaç olacağı, davacıya SGK tarafından geçici iş göremezlikten ötürü ödeme yapıldığı, davacının bakiye iş göremezlik zararının bulunmadığı, ancak bakıcı gideri zararının karşılanmadığı ve bu zararın 691,11 TL olduğu, davacının SGK tarafından karşılanmayan ve faturalandırılamayan tedavi gideri zararının ise 300,00 TL olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin 15/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 6.147,73 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 300,00 TL kaçınılmaz tedavi gideri tazminatı ve 691,11 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 7.138,84 TL tazminatın dava tarihi olan 11/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte olay tarihi itibariyle geçerli ZMMS yaralanma/tedavi teminat klozu limitiyle sınırlı olmak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı …. Vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının kaza nedeniyle baş bölgesinde maluliyeti olmasına rağmen mahkemece müterafik kusur indirimi taleplerinin dikkate alınmadığını, tazminat tutarlarından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, Yargıtay kararlarının kazazedenin evli olması durumunda aile içi bakım yapıldığının kabulüyle hakkaniyet indirimi yapılmasını uygun gördüğünü, Yerel mahkemenin bu taleplerini dikkate almadığını beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; yaralanmalı trafik kazası sebebiyle geçici, sürekli iş göremezlik, faturalandırılmayan tedavi gideri ve bakıcı giderlerine ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Müterafik kusur indirimi yapılmadığına ilişkin itirazın incelenmesinde :
Dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağına göre,davacının koruyucu ekipman kullanıp kullanmadığı “belirsiz” olarak işaretlenmiştir.Davacının koruyucu ekipman kullanıp kullanmadığına dair dosya kapsamında herhangi bir delil olmayıp, koruyucu ekipman kullanmadığının ispatı davalı sigorta şirketinin üzerindedir. Davalı tarafça, yargılama aşamasında sunulmuş herhangi bir delil bulunmadığından ve koruyucu ekipmanın olmadığının tespiti yapılamadığından, davalının bu yöndeki itirazının reddi gerekmektedir.
2-Bakıcı giderine ilişkin itirazın incelenmesinde :
Davalı vekilinin davacının Aile birliği içerisinde bakım görüp görmediğinin araştırılması ve bakım görmesi halinde bunun bakıcı giderinden mahsubu talebi değerlendirildiğinde; aile bireylerine böyle bir yükümlülük yüklenemeyeceği gibi, dışarıdan bir bakıcı tutulmuş olsa idi ne kadar zararının olduğu belirlenerek hüküm verilmesi gerekmektedir. Buna göre; olayda BK.’nun 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 52) gereğince hakkaniyet indirimi şartları bulunmamaktadır. (17. Hukuk Dairesi 2017/1726 E 2017/11442 K 2016/8190 e 2019/3646)
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalı vekilinin bakıcı giderlerine yönelik istinaf itirazları yerine değildir.
Bu nedenlerle, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına, özellikle yasal düzenlemelere uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporundaki tazminat hesabının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
1-Alınması gereken 487,65 TL harçtan peşin alınan 121,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 365,74 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (72,070,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 10/12/2020

Başkan Üye Üye Katip

E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.