Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/938 E. 2020/1187 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 09/12/2020

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 23/06/2020
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 09/12/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 10/12/2020

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 10/04/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 14/09/2012 günü sigortalı araç sürücüsü …. idaresindeki … plakalı motosikletin kontrolsüz bir şekilde hareket etmesi sonucu devrilerek sürüklendiğini, yol kenarında yürümekte olan müvekkili üzerine gelerek müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını ve malul kalmasına neden olduğunu, kazaya sebebiyet veren motosikletin davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğunu, geçici iş göremezlikten doğan kazanç kaybı ve sürekli iş göremezlikten doğan maddi tazminatlar için mahkememiz … esas sayılı dosyasından açılan davanın hükme bağlandığını, bu dosyada alınan raporlarda sürücünün %100 kusurlu olduğunun, müvekkilinin iyileşme sürecinin 9 ay olduğunun tespit edildiğini, ancak 7 kez ameliyat olan müvekkilinin 20 ay boyunca ilizarov aparatı ile yürümeyi sağlayabildiğini iyileşme sürecinin 9 aydan daha uzun sürdüğünü, müvekkilinin tedavi ve bakıcı giderleri zararlarının oluştuğunu, dava açmadan önce davalı sigorta şirketine yapılan başvurudan yasal süresi içinde cevap alınmadığın, herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 10,00 TL bakıcı giderinin, 10,00 TL tedavi giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalırdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 27/04/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kazaya karışan motosikletin sigortacısı olmasını zararın tamamen karşılanacağı anlamına gelmeyeceğini, kazada kusur durumunun mahkememize usullere uygun olarak tespit edilmesini, müvekkili şirketin 2918 sayılı Kanuna göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitleri dahilinde teminle mükellef olduğunu, işletenin sorumluluğu bulunmadığı hallerde müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilmesinin mümkün olmayacağını, sağlık hizmetleri bedellerinin SGK tarafından karşılanan bedeller olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının talep ettiği bakıcı giderlerinin de müvekkili sorumluluğunda olmadığını beyanla davanın reddine, aksi halde müvekkili tarafından yapılacak ödemeden varsa mahkememizce tespit edilecek SGK tarafından yapılan ödemelerin mahsubu ve hatır taşımacılığı indirimlerinin düşülmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraftan tahsilini beyan ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/06/2020 tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” …Dava tarafları arasında görülüp bitirilen dava konusu trafik kazasından kaynaklı çalışma gücü zararlarının tazmini talepli Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas, …. karar sayılı dosyasında Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’den alınan raporda; motorsiklet sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, tespit edilmiştir. Yargılama sonucunda 1.770,21 TL geçici iş göremezlik, 135.721,93 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 137.492,14 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir, Söz konusu davanın konusu, sebebi ve tarafları aynı olup anılan dosyada aldırılan kusur raporu tarafların iddia ve savunmaları ile dosyadaki diğer delillere uygun olduğundan iş bu davada kesin delil mahiyetinde olduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan davacının SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin ve bakıcı ihtiyacı süresinin hesaplanması amacıyla aldırılan ve dosya kapsamına ve mevzuata uygun olduğundan benimsenen …. Hastanesinin 18/06/2019 davacının iyileşme süresinin 21 aya kadar uzayabileceği, toplam tedavi masraflarının da 10.000,00TL olduğu bildirilmiştir.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve … Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar,
1-Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri,
2-Tedaviyle ilgili diğer giderler,
3-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler,
Sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir.
Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır.
Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki;
1-Bakıcı giderleri
2-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları)
3-Sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir.
Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez.
Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder. (Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf 7-8 ,Yargıtay üyesi: ….)
Bu halde davalı şirketin bakıcı ve tedavi giderlerinden de poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Ayrıntıları yukarıda izah edilen davacının kaza sebebiyle meydana gelen bedeni zararı, maluliyet durumu, kazadaki kusur durumu, davalı şirkete yapılan başvurunun sonuçsuz kalması, davacının bakıcı ihtiyacı, karşılanmayan tedavi giderleri, aktüerya bilirkişisinin dosya kapsamına uygun gerekçeli ve denetlenebilir raporu ve davacı vekilinin talep arttırım dilekçesi gözetilerek davacının maddi tazminat taleplerinin kabulü gerekmiştir. 1- DAVANIN KABULÜ ile; -10.000,00 TL tedavi gideri, -21.178,50 TL bakıcı gideri, olmak üzere toplam 31.178,50TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olması kayıt ve şartıyla) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; SGK tarafından karşılanmış olup olmamasına bakılmaksızın tüm tedavi giderlerinin teminat dışı olduğunu ve müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından yargılamaya konu poliçede tedavi gideri için alınmış olan primin tamamının SGK ‘na aktarıldığını, müvekkili şirket nezdinden tedavi gideri için prim bulunmadığını, SGK nun artık kendi mevzuatından kaynaklanan belirli kalemleri ödemekten vazgeçmesi gerektiğnii, 6111 sayılı kanun ile özel sigorta olan Trafik sigortasının primlerinin SGK uhdesine alındığını, buna göre de Trafik Poliçesi ile ödenen ödenmesi lazım gelen tüm sağlık giderlerini karşılamak zorunda olduğunu, aksi halde trafik poliçelerinden aktarılan tedavi giderleri primlerini amacıya uygun olarak değerlendirmemiş olduğunu, son dönemde gelen Yargıtay kararlarında da değerlendirme hatası bulunduğunu, poliçede tanımlanan tedavi gideri kavramını incelemek gerektiğini, çünkü SGK nun tanımının bu noktada bir önemi bulunmadığını, müvekkili şirketin genel şartları Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen ve kapsamı yine bu şekilde belirlenmiş olan bir poliçe ile ancak poliçede belirtilen ve poliçede verilen anlam ve kapsamları ile teminat sunmakta olduğunu, tüm bu nedenlerle eksik inceleme neticesinde verilmiş yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, tüm tedavi giderlerinden ve davadaki tüm tazminat kalemlerinden müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığı hususunda hüküm tesisini ve bu şekilde davanın reddini, Bölge Adliye Mahkemesinden gelecek sonuca kadar mehil vesikasının ibrazına binaen icranın tehirine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; yaralanmalı trafik kazası tedavi ve bakıcı giderlerine ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Davalı vekilinin bakıcı gideri ve tedavi giderlerinin teminat dışı olduğuna ilişkin yapılan istinaf incelemesinde:
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve … Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar,
1-Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri,
2-Tedaviyle ilgili diğer giderler,
3-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler,
Sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir.
Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır.
Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki;
1-Bakıcı giderleri
2-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları)
3-Sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir.
Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez.
Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder. (Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf 7-8 ,Yargıtay üyesi: …)
Yine taraflar arasında düzenlenmiş olan Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin bir anlamda mütemmim cüzü olan eki niteliğindeki genel şartların, hazırlanma ve bağıtlanmada taraf olmayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na İdari bir düzenleme ile kanuni düzenlemesinin aksine bir sorumluluk yüklenmesi de düşünülemez.
Bu halde davalı vekilinin tedavi ve bakıcı giderlerinin teminat dışı olduğuna yönelik istinaf itirazları yerine değildir.
2-Davalı vekilinin Faturalandırılmayan Tedavi giderleri ilişkin yapılan istinaf incelemesinde:
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil ancak söz konusu madde kapsamında kalan belgeli tedavi giderlerinden sorumludur. Kanunun 98. maddesi kapsamında olmayan tedavi giderleri yönünden ise işleten ve işleten hukuki sorumluluğunu yüklenen sigortacının sorumluluğu devam etmektedir.
TBK 50 maddesi gereğince zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Sağlık kuruluşunda yapılan sağlık hizmeti harcamaları rahatlıkla fatura ve benzeri belgeler ile ispatlanabilir. Ancak bazı giderler var ki her zaman belge temin edilmesi mümkün değildir. Bu gibi durumlardaTBK 50/2 maddesi gereği uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyecektir.(Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf 11 ,Yargıtay üyesi: …..)
Bu nedenle kişinin haksız eylemden zarar gördüğünün ve bedensel zarara uğradığının ispatlanması yeterli olup ayrıca iyileşme harcamaları için fatura ve makbuz gibi belgeler bulunup getirilmesi şart değildir. Hiç bir belge sunulmasa bile ,hakim ,görevlendireceği uzman bilirkişilere tedavi ve tüm iyileşme giderlerini hesaplatmakla ve hüküm altına almakla yükümlüdür. (HGK .26/04/1995 ,1995/11-122 E 1995/430 K)
Davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle, davacının %8 oranında kalıcı maluliyetinin bulunduğu ve iyileşme süresinin 6 ay olduğu;… Anabilim Dalı başkanlığının raporuyla saptanmış olup,bu tedavi sürecinde yapılan tüm giderlerin belgeye bağlanması mümkün olmadığı gibi, hayatın olağan akışına göre de davacı taraftan bu yönde bir belgelemenin beklenmesi hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. Tedavi sürecinde yapılması muhtemel yol ve ulaşım giderleri, belgeye bağlanamamış tıbbi malzeme, ilaç vs. giderleri olması kaçınılmazdır.
Bu nedenle davalı vekilinin bu hususa yönelik itirazının reddi gerekmektedir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 2.129,80 TL karar ve ilam harcından istinaf aşamasında yatırılan 533,00 TL nin mahsubu ile bakiye 1.596,80 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/12/2020

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.