Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/895 E. 2021/77 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ :
NUMARASI : …Esas -… Karar

ASIL DAVA DOSYASINDA
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

BİRLEŞEN
KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN …ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Maddi Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

BİRLEŞEN
KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILMA TARİHİ :

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
ASIL DAVADA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Müvekkilinin … plaka sayılı çekicinin maliki olduğunu, müvekkile ait … plaka sayılı çekicinin … tarihinde … kullanımında iken … İlçesi, belediye şantiyesinde yük boşaltım işlemi sırasında damper liftinin kırılması nedeniyle damperin çekicinin üzerine düşmesi sonucu hasara uğradığını ve çekicide zarar meydana geldiğini, müvekkilinin … tarihinde davalı şirketin anlaşmalı servis istasyonuna hasar onarımı için başvuruda bulunduğunu, derhal hasarın davalı sigorta şirketine bildirildiğini ve müvekkil aracında meydana gelen zararın davalı sigorta şirketince karşılanması talep edildiğini ancak sigorta şirketinin söz konusu hasarın sigorta kapsamında kalmadığı gerekçesi ile herhangi bir ödeme yapmadığını, bu nedenlerle … tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilinin uğradığı ve poliçe kapsamında kalan zarar miktarı olan 33.839,15 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı sigorta şirketinden tahsili ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
BİRLEŞEN, KONYA … ATM’NİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA :
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkilinin … plaka sayılı dorsenin maliki olduğunu, bu dorsenin … başlangıç … bitiş tarihli … numaralı genişletilmiş kasko poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, müvekkiline ait dorsenin … plaka sayılı çekiciye takılı vaziyette … tarihinde … kullanımında iken … Belediyesi Şantiyesinde yük boşaltma esnasında damper liftinin kırılması nedeniyle devrildiğini ve hasara uğradığını, meydana gelen kaza ve oluşan hasarın davalı sigorta şirketine bildirildiğini, ancak davalı sigorta şirketince müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, meydana gelen hasarda davalı sigorta şirketinin teminat ve kasko poliçesi kapsamından sorumlu bulunduğunu ve açıkladığı nedenlerle meydana gelen hasar nedeniyle müvekkilinin uğradığı ve poliçe kapsamında kalan zararın davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
BİRLEŞEN, KONYA … ATM’NİN …ESAS SAYILI DOSYASINDA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in … plakalı, … motor numaralı Man marka, … model, kırmızı(yakut) renkli çekicinin kayıt maliki olduğunu, müvekkiline ait çekicinin davalı … A.Ş. tarafından genişletilmiş birleşik kasko poliçesi olarak sigortalandığını, müvekkiline ait … plakalı çekicinin yine müvekkiline ait … plakalı serin marka, gri metalik beyaz … yapım tarihli dorseye takılı vaziyette iken … tarihinde ve saat 17;30 sularında şoför … sevk ve idaresinde iken … ili … İlçesi istikametinden … İli, … İlçesi istikametine seyir halinde iken … yolu 7. km’de dorsenin sağ yanına yatması , devrilmesi sonucu çekici ve dorsenin hasar gördüğünü, meydana gelen kaza ve oluşan hasarla ilgili olarak davalı sigorta şirketine durumun bildirildiğini, müvekkilinin aracında meydana gelen zararın davalı sigorta şirketince karşılanmasının talep edildiğini, ancak davalı şirketin müvekkilini oyaladığını ancak bu güne kadar hiçbir ödemede bulunmadığını, müvekkiline ait çekicide … tarihinde meydana gelen hasarın teminat ve kasko poliçesi kapsamında olduğunu beyan ederek, … tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle … plaka sayılı araçta meydana gelen hasar nedeni ile müvekkilinin uğradığı ve poliçe kapsamında kalan zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik … TL sinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; Dava dilekçesinde hasar ile ilgili açıklamalarda, belediye şantiyesinde yük boşaltım işlemi sırasında damper liftinin kırılması nedeni ile damperin çekicinin üzerine düşmesi sonucu hasara uğradığını ve çekicide zarar meydana geldiğinin iddia edildiğini, davacının ihbar yükümlülüğüne aykırı davrandığını, hasar sebebi olarak aracın devrilmesinin gösterildiğini davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın hasar ihbarında aracın devrilmesi sebebiyle zarara uğradığını iddia ettiğini, yapılan ekspertiz çalışması ile de aracın devrilmesi sonucu hasara uğradığının tespit edildiğini ancak dava dilekçesinde damper liftinin kopması nedeni ile çekicinin hasarlandığını iddia etmekte olduklarını bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş oldukları görülmüştür.
BİRLEŞEN, KONYA … ATM’NİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA :
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesiyle özetle; davacı tarafın Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas numarası ile kasko sigorta poliçesinden kaynaklı hasarı talep ettiğini, davanın derdest olduğunu, HMK 114/ı maddesine göre davanın usulen reddinin gerektiğini, derdestlik itirazının kabul edilmemesi halinde davaların birleştirilmesinin gerektiğini, davacının ihbar yükümlülüğüne aykırı davrandığını, hasarın sigorta teminatı kapsamı dışında bulunduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla istenilen hasar bedelinin de fahiş olduğunu ve açıkladığı nedenlerle davaların birleştirilmesine ve her halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN, KONYA … ATM’NİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA :
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde; kaza tutanağında hasar ile ilgili açıklamalarda sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı çekicinin … istikametinden … istikametine doğru seyrederken bir anlık dalgınlık sonucu direksiyon hakimiyetini kaybettiği ve kazanın vuku bulduğunun bildirildiğini, dava dilekçesinde yükün boşaltılması esnasında dorsenin devrilmesi sonucu şeklinde hasarın oluştuğunun ifade edildiğini, trafik kazası tespit tutanağı ile davacının iddialarının tamamen birbiri ile çelişkili olduğunu, kazanın ve hasarın meydana gelmesindeki açık çelişki nedeniyle kaza ile hasar arasında illiyet bağı bulunmadığından davanın reddinin gerektiğini, hasarın sigorta teminatı kapsamı dışında olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirket tarafından anlaşmalı servise 7.419,00 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafın ticari faiz talebinin reddinin gerektiğini beyan ederek, öncelikle davanın usulden reddine, her halde davanın esastan reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … tarih … esas … karar sayılı gerekçeli kararında özetle;”Dava; maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle açılmış, kasko poliçesinden kaynaklı tazminat davasıdır.
Yukarıda izah edilenler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; … tarihinde Sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve buna bağlı … yan römorkuyla … istikametinden … istikametine seyir halindeyken kaza mahalli olan … Yolu 7. kilometreye geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun sağma şarampole yoldan çıkması ve dorsesini sağ yanına yatırması sonucu maddi hasarlı ve tek taraflı trafik kazasının meydana geldiği, dava konusu hasarın liftin kırılması neticesinde çekicinin devrilmesi suretiyle gerçekleştiği, aracın devrilmesine ilişkin oluşan hasarın söz konusu sigorta kapsamında olduğu, dava dosya içeriğinden bulunan davaya konu … plakalı çekicinin kazalı halini gösterir fotoğraflar, … Otom. San. Tur, Taş. Tic, Ltd. Şti tarafından davacı adına kesilen … Seri A Sıra No.lu,… tarihli, 33.839,15 TL tutarlı irsaliye fatura, kaza sonrası olay yerine gelen görevli trafik polislerce tanzim edilen … tarihli görgü tespit tutanağı ve dosyada yer alan tüm bilgi, belge ve mevcut deliller dikkate alınarak durum değerlendirmesi yapıldığında; dava konusu … plaka savılı çekicide meydana gelen … tarihli kaza neticesi toplam hasar miktarının 33.839,15 TL olacağı, bu hasar miktarının liftin kırılıp damperin çekicinin üzerine düşmesinden kaynaklandığı, söz konusu faturadaki miktarların damper kısmıyla alakalı olmayıp çekici kısmıyla alakalı olduğu, birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında dava konusu edilen … plaka sayılı araçta meydana gelen hasarın Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları A.5.8′ e göre aracın ruhsatında belirtilen taşıma haddinden fazla yük ve yolcu taşıması sırasında meydana gelen ve münhasıran aracın istiap haddinin aşılmasından kaynaklanan zararlar kasko sigortası teminatı dışında kalmakta olduğu, dava konusu hasarın münhasıran aracın ruhsatında belirtilen taşıma haddinden fazla yük taşımasından kaynaklandığı değerlendirilmekle talebin sigorta kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından, davacının Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … esas sayılı dava dosyasında davasının kabulü ile 33.839,15 TL’sının dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının Birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas-…Karar sayılı dava dosyasında davasının kabulü ile 30.000,00 TL’sının dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının Birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas- … Karar sayılı dava dosyasında davasının reddine dair karar vermek gerekmiş ve;
BİRLEŞEN, KONYA … ATM’NİN ..E. SAYILI DOSYASINDA:
Davacının Birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas- … Karar sayılı dava dosyasında davasının KABULÜ ile; 30.000,00 TL’sının dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
BİRLEŞEN, KONYA … ATM’NİN … E. SAYILI DOSYASINDA :
Davacının Birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas-… Karar sayılı dava dosyasında davasının REDDİNE,” şeklinde karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı … mirasçıları vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı çekicinin yine müvekkiline ait … plakalı dorseye takılı vaziyette şoför … sevk ve idaresinde seyir halinde iken sürücüsünün hakimiyetini kaybetmesi nedeni ile aracı devirmesi şeklinde kazanın meydana geldiğini, dava dışı sürücü …’nın kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini ve söz konusu hasara ilişkin 7.149,00 TL ödeme yaptığını gösteren bir belgenin ibraz edilmediğini, hasar tutarının da belirlenmemiş olduğunu, yerel mahkeme tarafından olayın münhasıran istiap haddinin aşılmasından kaynaklı olarak oluştuğunu ve teminat dışı olduğu şeklindeki gerekçesini kabul etmediklerini, olayın oluş şeklinde maddi hataya düşüldüğünü ve bunu cevap dilekçesinde düzelttiklerini, kazanın tespit tutanağında da belirtiği şekilde sürücüsünün hakimiyeti kaybetmesi sonucu aracın devrilmesi şeklinde oluştuğunu, alınan bilirkişi raporunda hasarın 7.537,84 TL olabileceği ve teminat kapsamında kaldığını, davalı tarafça da hasar bedeline yönelik bir ödeme bulunmadığını, yerel mahkemenin birleşen dosyaya yönelik gerekçesinin hatalı olduğunu, istinaf itirazlarının kabulü ile Birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar dosyasındaki taleplerinin reddi kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme asıl ve birleşen davalarda bilirkişi raporlarına itirazlarını değerlendirmediğini, bu raporların olaya, oluşa ve hakkaniyete aykırı olarak hazırlandığını, sigorta genel şartlarının mahkeme tarafından dikkate alınmadığını ve hukuka aykırı raporlara göre hüküm kurduğunu, dava ve ıslah tarihi itibariyle zaman aşımı yönünden davaların reddi gerektiğini, davacıya ait 3 aracın aynı tarihlerde hasara uğramasının araçların kiralandıkları izlenimini verdiğini ve kiralık araçların kasko teminat kapsamı dışında olduğunu, araçların rehinli olduğunu ve muvafakat alınmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, davacının iddia ettiği hasar ve zararların sigorta teminatı kapsamı dışında olduğunu, hükme konu edilen kusur raporunda boşaltma işleminin uygun zeminde yapılmamasının kazaya neden olduğunun tespit edildiğini fakat bu kusurun kast veya ağır kusur mertebesinde olup olmadığının bilirkişiler tarafından değerlendirilmediğini, hasar yönünden yerel mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini ancak dikkate alınmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının davaya konu edip ileri sürdüğü alacak taleplerinin tamamının zaman aşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası olmayıp kısmi alacak davası olduğunu, ıslaha konu edilen alacağın fahiş olduğunu, davacının dilekçesinde ticari faiz talep ettiğini ancak ticari faiz adı altında bir faiz cinsinin bulunmadığından bu talebin yasal faiz olarak değerlendirilmesi gerekirken mahkemece talebi aşacak şekilde avans faize hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu, istinaf başvurularının kabulünü, yerel mahkemenin … esas … karar sayılı kararı ile asıl dava ve birleşen … esas … karar sayılı davaların reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece verilen karar davalı sigorta şirketince asıl ve birleşen … Esas sayılı dosya yönünden, davacı tarafından ise reddedilen birleşen … Esas sayılı dosya yönünden istinaf edilmiştir.
A- Davalının zamanaşımı itirazı yönünden;
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigorta birleşen dosyalar yönünden, ıslah edilen kısma yönelik zamanaşımı itirazında bulunmuştur
Davacı, birleşen … Esas sayılı davayı … tarihinde, birleşen … Esas sayılı davayı … tarihinde açtığı davasında fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000’er TL tazminat isteminde bulunmuş; dava dilekçelerinde davalarının 6100 sayılı HMK’nun 109. maddesindeki kısmi dava niteliğinde olduğunu açıkça beyan etmiş; … tarihli ıslah dilekçesiyle ise talebini 30.000 ve 7.537-TL’ye yükseltmiş; davalı vekili ise, 20.01.2020 tarihli dilekçesiyle süresinde, ıslah edilen bölümler için zamanaşımı def’ini ileri sürmüştür. Mahkemece, davacının ıslah dilekçesi bedel artırım dilekçesi olarak kabul edilmiş ise de; davalı vekilinin ıslaha karşı zamanaşımı def’i üzerinde durulmamıştır.
Poliçe tanzim tarihi ve riziko tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1420/1. maddesinde “sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” düzenlemesine yer verilmiş olup; aynı yöndeki düzenleme, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın C.10. maddesinde de yapılmıştır.
Davacının talebi, mal sigortalarının bir türü olan kasko sigorta poliçesine dayanmakta olup, yukarıda anılan mevzuat hükümleri gereği 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu döneminde kısmi dava olarak açılan davada, davaya konu edilmeyen alacak bölümü için zamanaşımı işlemeye devam etmektedir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları ile, ıslaha karşı zamanaşımı def’inin ileri sürülmesi kabul edilmiş olduğundan, davacının … tarihinde yaptığı ıslaha karşı davalı vekilinin zamanaşımı def’ini ileri sürdüğü gözetilmelidir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; davanın kısmi dava şeklinde açılan tazminat davası olduğu ve davaya konu edilmeyen alacak kısmı için zamanaşımının işlemeye devam ettiği; davaya konu rizikonun tarihi (09.09.2015 ve 26.05.20159 ile KSGŞ’nın B.3.3.4.1-son cümlesi gereği hasar ihbarından sonraki 45. gün sonunda davacı alacağının muaccel olacağı hükmü ve muacceliyetten sonraki 2 yıl içinde davaya konu edilmeyen alacak bölümünün zamanaşımına uğrayacağı hükmü dikkate alınarak, davalı vekilinin zamanaşımı def’inin değerlendirilmesi, ıslah edilen bölümün zamanaşımına uğrayıp uğramadığının kararda tartışılması gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi kararın kaldırılmasını gerektirmiştir. (Bkz. Aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/1089 Esas, 2020/4351 Karar sayılı ilamı)
B- Davalının Teminat dışılık (aracın kiralandığı) ve banka muvafakatının alınmadığına yönelik itirazında;
Davaya konu araçların, Trafik Sicil Müdürlüğü’nden gelen kayıtlarında görünen …’a ait rehin kayıtlarına binaen, …’tan gelen cevapta alacaklarının bulunmadığı, davaya muvafakatlarının olduğuna yönelik cevap nedeniyle bu bakımdan dava şartında bir eksiklik bulunmamaktadır.
Bunun dışında, davaya konu sigortalı araçların sigortalayan davacı tarafından herhangi kişiye yönelik kiralandığına dair dava sırasında herhangi bir iddia ve ispat bulunmadığından, sadece istinaf dilekçesinde yer alan bu iddianın da yerinde olmadığı görülmüştür.
C- Davalının, karşı tarafın ağır kusur ve kasdı nedeniyle teminat dışı bulunduğuna yönelik iddialarında;
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan kasko tazminatı istemine ilişkindir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 1409. Maddesine göre sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması müsademesi devrilmesi düşmesi yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararlardan sigortacı sorumludur.
Sigortacı gerçekleşen rizikoların poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu iddia ediyorsa 1409/2 maddesi gereği ispat külfeti sigortacıya aittir. Bu düzenlemeler karşısında poliçede belirtilen rizikonun gerçekleştiğini sigortalı, rizikonun teminat kapsamı dışında olduğu iddiasında ise ispat külfeti sigortacıya aittir.
Türk Ticaret Kanununun 1446. maddesine göre “Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiğini öğrenince durumu gecikmeksizin sigortacıya bildirir. Rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bildirimin yapılmaması veya geç yapılması, ödenecek tazminatta veya bedelde artışa neden olmuşsa, kusurun ağırlığına göre, tazminattan veya bedelden indirim yoluna gidilir.” Ayrıca yine aynı yasanın 1447. maddesinde “Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sözleşme uyarınca veya sigortacının istemi üzerine, rizikonun veya tazminatın kapsamının belirlenmesinde gerekli ve sigorta ettirenden beklenebilecek olan her türlü bilgi ile belgeyi sigortacıya makul bir süre içinde sağlamak zorundadır. Ayrıca, sigorta ettiren, aldığı bilgi ve belgenin niteliğine göre, rizikonun gerçekleştiği veya diğer ilgili yerlerde sigortacının inceleme yapmasına izin vermekle ve kendisinden beklenen uygun önlemleri almakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün ihlal edilmesi sebebiyle ödenecek tutar artarsa, kusurun ağırlığına göre tazminattan indirim yapılır.” Düzenlemeleri karşısında kazanın bildirilmemesi veya geç bildirilmesi tek başına teminat dışı hal olarak kabul edilemeyecektir. Sigortalının geç bildirimi yada sigortacıya sunması gereken belgeleri süresinde sunmaması durumunda ancak, ödenecek tazminatta bir “artış sağlamış ise” tazminatta indirim sebebi olarak sayılmıştır.
Daire’nin yerleşmiş uygulamalarına göre; Genel Şartların bu maddesinde “tam kusur” dan değil, “kasıt” veya “ağır kusur”’dan söz edilmekte olup, ağır kusur kavramının kasta yakın bir kusurun varlığını ifade ettiği kabul edilmektedir. İlgili madde de tam kusurdan değil kasıt veya ağır kusurdan söz edilmektedir. (Bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/5254 Esas, 2016/7518 Karar; 2014/20262 Esas, 2014/17040 Karar; 2015/8708 Esas, 2016/323 Karar sayılı ilamları)
Somut olay değerlendirildiğinde, mahkemenin … Esas sayılı dosyası ile birleşen … Esas sayılı dosyalarında; … tarihli aynı kazaya ilişkin olup … plakalı çekici ve … plakalı dorsedeki zararların talep edildiği, olay sonrasında polis ekibinin çağrılarak kazaya ilişkin tutulan tutanak, dinlenilen tanık beyanları, kaza sonrası çekilen fotoğraflar, araç şoförünün sigortaya yaptığı bildirimdeki beyanları ve alınan bilirkişi raporlarına göre zeminin yumuşak olması nedeniyle aracın devrilmesi suretiyle liftinin de kırılması neticesinde kazanın meydana geldiği, davalının cevap dilekçesinde de kaza sonrası ekpertiz çalışmasının yapıldığı ve devrilme sonucu meydana geldiğinin kabul de edildiği, meydana gelen olay ve neticesinde oluşan zararın teminat kapsamında kaldığı, salt bildirim yükümlülüğünün yapılmaması veya geç yapılmasının olayın teminat dışı kalmasına sebebiyet vermeyeceği, geç bildirimin zararın artışına yol açtığının da davalı sigortaca ispat edilmemiş olduğu, kaldı ki sözü edildiği üzere davalın sigortanın ekprektiz raporu düzenlettirmesinin de bildirimin yapıldığını gösterdiği; zarar miktarına ilişkin hükme esas alınan bilirkişi raporlarının da maddi ve hukuki vakılara, usule ve dosya kapsamına uygun olduğundan sigorta vekilinin bunlara yönelik itirazlarının yerinde olmadığı görülmüştür.
D- Davacı vekilinin birleşen … Esas sayılı dosyaya yönelik itirazlarında;
Davaya konu kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 1429/1. maddesi “Sigortacı, aksine sözleşme yoksa, sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken fiillerinden sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararları tazmin ile yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortalı ve tazminat ödenmesini sağlamak amacıyla bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişiler, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacı tazminat borcundan kurtulur ve aldığı primleri geri vermez” düzenlemesini benimsemiş ve sigortalı ya da eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin ihmallerinden doğan zararların da sigorta teminatı kapsamında kaldığını kabul etmiştir.
Kasko sigortaları bakımından sigorta teminatı kapsamı dışında kalan haller, Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Maddesinde sayılarak belirlenmiş bulunmaktadır. KSGŞ’nın A.5.8. Maddesinde “Aracın ruhsatında belirtilen taşıma haddinden fazla yük ve yolcu taşıması sırasında meydana gelen ve münhasıran aracın istiap haddinin aşılmasından kaynaklanan zararlar” teminat dışı haller içinde sayılmış olmakla birlikte; istiap haddinin aşılmasının rizikonun teminat dışı kalmasına yol açması için kazada münhasıran etkili olması, kazanın oluşumunda başka etken bulunmaması ve istiap haddi aşılmamış olsaydı kazanın meydana gelmeyecek olması gerekmektedir. (Bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/9882 Esas, 2016/484 Karar sayılı ilamı)
Somut olayda; birleşen … Esas sayılı davada, … tarihli kazanın, araç sürücüsünün tek taraflı olarak seyir halindeyken aracın devrilmesi ile meydana geldiği kaza sonrası tutulan Kaza Tespit Tutanağı ile tüm deliller ile sabit olup bu şekilde davacı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, dosyadaki tüm delillere, alınan bilirkişi raporlarına göre kazanın meydana gelmesinde istiap haddi aşımının münhasıran etkili olduğunun davalı tarafça ispat edilemediği, dolayısıyla istiap haddi aşımının münhasıran etkili olduğunun kabul edilemeyeceği, yukarıda ifade olunan 6102 sayılı TTK’nun 1429/1. maddesi ile, sigortalının ya da eylemlerinden sorumlu olduğu kişinin ihmal düzeyindeki kusurunun tazminattan sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı; ancak kasten yaratılan zararların sorumluluğu ortadan kaldıracağı ilkesinin benimsenmiş olması, davacı aracı sürücüsü tek taraflı olarak yaptığı kazada tam kusurlu olsa da kusurunun ihmal boyutunda olması, Kasko Sigortası Genel Şartları gereği istiap haddi aşımının olayda münhasıran etkili olmadığı durumlarda zararın teminat kapsamında olması, somut olayda zararın teminat dışı kalmasına yol açacak bir durumun bulunmaması, kasko sigortasının mahiyeti icabı sigortalının kusuru ile (kast düzeyine varmayan) oluşan zararları da teminat altına almak amacıyla yapılması hususları gözetildiğinde, mahkemece bilirkişi raporları ile buna yönelik herhangi bir tespit yapılmamış olmasına, bu yönde herhangi bir delil bulunmamasına karşın, herhangi bir somut gerekçeye dayanmayacak biçimde yazılı şekilde birleşen dava yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup buna yönelik davacı istinafının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
E- Davalının faize yönelik istinafında;
Taraflar arasındaki ilişki, TTK.’nda düzenlenen sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından ve bu tür sözleşmeler TTK.’nun 3. ve 4. maddeleri hükmü uyarınca, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, mutlak ticari işler kapsamında bulunmasına göre, talep gibi temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi yerinde olup buna yönelik itiraz yerinde değildir. (Bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/10978 Esas, 2018/5122 Karar sayılı ilamı)
Bu itibarla davacı vekilinin, yukarıda (D) bendinde belirtilen, birleşen … Esas sayılı dosyaya yönelik itirazının kabulüne, davalı vekilinin ise (A) bendinde açıklanan zamanaşımı yönünden istinaf başvurusunun kabulüne, sair itirazlarının reddine dair ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılması gerektiğine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde değerlendirme ve işlem yapılmak ve kazanılmış haklara halel gelmemek suretiyle değerlendirmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca başvuru harcı dışındaki peşin olarak yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde yatıran taraflara iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yasa yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.