Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/884 E. 2020/1027 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 05/11/2020

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 25/06/2020
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 05/11/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 05/11/2020

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/06/2012 günü sürücü … ZMMS ile sigorta koruması altına alınmamış … plaka sayılı otomobil ile müvekkilinin yönetimindeki … plaka sayılı motosikletin çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve çalışma gücünün azalmasına sebebiyet verdiğini, makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenmiş bilirkişi raporuna göre … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğunun belirtildiğinden bahisle fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere tedavi ve iyileşme süresindeki bakıcı giderinden doğan 10,00 TL, belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan 10,00 TL’nin kazanın meydana geldiği tarihte geçerli Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigortası poliçelerinin tedavi teminatı klozu kişi başı teminat limiti ile sınırlı olarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
Davacı vekili 02/05/2019 havale tarihli talep artırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini 13.517,40-TL’ye arttırmış ve harcını da yatırmıştır.
Davalı … Hesabı’na usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil kurumunun adresinin … da olduğunu, davanın yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğinden bahisle yetki itirazında bulunduğunu, motorlu araç kazalarından doğan zararlar nedeniyle … Hesabından tazminat taleplerinin zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğunu ve bu sürenin geçtiğinden bahisle davacının dava konusu talebinin zamanaşımına uğradığını, trafik kazasından kaynaklı tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiğinden talep edilen tedavi giderleri nedeniyle müvekkil Kurumunun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, bakıcı ve tedavi giderinin de bu kapsamda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davayı İhbar Eden davalı … Hesabı vekili 17/09/2018 tarihli dilekçesinde; 10/06/2012 tarihinde … plakalı aracın kaza yaptığını, kaza neticesinde …’in yaralandığını, aracın Zorunlu Trafik Sigortası bulunmadığı gerekçesi ile müvekkiline karşı tedavi giderlerinden doğan maddi tazminat davası açıldığını, ödenecek tazminatlar ile … Hesabı Yönetmeliğinin ilgili maddeleri gereğince rücu edileceğini, bu sebeplerle dava konusu olay ile ilgili yaptığı ödemelerin, iddia ve savunmalarının sunulması yönünde davadan haber edilmesi zaruretinin doğduğunu, ihbar edilenlerin müvekkil yanında davaya katılması gereğinin HMK 61. madde ve davamı hükümlerine göre ihbarını talep etmiştir.
İhbar olunan SGK vekilinin dilekçesinde özetle; Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesinin zorunlu olduğunu, diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talebin reddedilmiş sayılacağını, kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılmasının şart olduğunu, hizmet tespit davalarının açılabilmesine ilişkin olarak hizmetlerin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıllık bir süre öngörüldüğünü, davacının geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde tedavi ve iyileşme süresinde uğradığı bakıcı gideri ile SGK tarafından karşılanmadığının iddia edildiği maddi zararın tazmini talepli olarak müvekkil kuruma ihbar edildiğini, kurum tarafından yapılan inceleme neticesinde davacı …’in kuruma herhangi bir müracaatının olmadığını, tedavi giderlerinin müvekkil kurum tarafından karşılandığını bu sebeplerle davanın reddi ile davacı taraf aleyhine yargılama gideri ile vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/06/2020 tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” …25.02.2011 tarihinde 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanunun 59. maddesi ve geçici 1.maddesi ile trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, sosyal güvenceleri olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve yine bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre; 6111 Sayılı Kanun gereği yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sorumludur. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin emsal ilamlarında da aynı hususta benzer mahiyette değerlendirmelerde bulunulmuştur. Dolayısı ile araca ait zorunlu mali mesuliyet sigortası yok ise bu durumda … Hesabı aynı şekilde belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden ve de bilirkişi hekim raporu ile bakıcıya ihtiyaç olduğunun belirlenmesi neticesi bakıcıya ödenmesi gereken bedellerden sorumlu olacaktır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, 10/06/2012 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kaza sebebiyle müvekkilinin tedavi ve iyileşme süresinde uğradığı bakıcı gideri zararı ile SGK tarafından karşılanmayın ve fatura edilemeyen kaçınılmaz tedavi giderinden doğan maddi zararının tazmini talep edilmiş olup, mahkememizce toplanan deliller alınan bilirkişi hekim raporuna göre tedavi masraflarının 5.000,00-TL, aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada bakıcı giderinin ise 8.517,40-TL olduğu tespit edildiği anlaşıldığından, davacı vekilinin talep artırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle davacının davasının kabulüne dair; Davacının davasının talep arttırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle KABULÜ İLE, 1-)Davalının sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere 5.000,00-TL SGK tarafından karşılanmayan ve fatura edilemeyen tedavi gideri ve 8.517,40-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 13.517,40-TL maddi tazminatın dava tarihi 10/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı … Hesabı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; davacı …’in meydana gelen kazada müterafik kusurlu olduğunu, tazminattan kusur indirimi yapılması gerektiğini, kazada davacının gerekli güvenlik önlemlerini almadan araç ile seyrettiğinden kazada müterafik kusurlu olduğunu, motorsiklet ile seyahatte özellikle kaskın , dizliğin takılı olması gerektiğini, bakıcı giderinin brüt ücret üzerinden hesaplanabilmesi için fiilen bakıcı tutulduğunun ispatlanması gerektiğini, bakıcı giderinin erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik hükümlerine uygun olarak Sağlık Bakanlığı bakımından yeterli sağlık kuruluşu ya da Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilmesi gerektiğini, hükme esas alınan raporun hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda geçici iş göremezlik süresi, tedavi masrafları ve bakıcı gideri hususlarında tespit yapılmış olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi masrafları ve bakıcı gideri taleplerinin tedavi teminatı içerisinde değerlendirilmesi nedeniyle ve teminat dışı olması nedeniyle müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili kurumun sorumluluğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla tedavi giderlerinin farazi olarak hesaplanamayacağını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına esas hakkında yeniden karar verilerek davanın reddine karar verilmesini ve istinaf yargılaması harç ve giderlerinin ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özet olarak; davalının istinaf itirazlarının yersiz olduğunu, tedavi giderlerinin farazi hesaplanamayacağı itirazında bulunulmuş ise de kaçınılmaz tedavi giderlerinin Adli Tıp Uzmanı Prof.Dr. … tarafından düzenlenmiş 18/01/2019 tarihli bilirkişi hekim raporu ile tespit edilmiş olduğundan itirazın yersiz olduğunu ve reddinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararı usu l ve esas yönünden doğru olduğundan davalı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazası nedeniyle bakıcı ve faturasız tedavi giderine dair maddi tazminat talebine ilişkin olup mahkemece verilen karar davalı Güvence Hesabı tarafından istinaf edilmiştir.
-Faturasız tedavi ve bakıcı giderine ilişkin;
Genel olarak sağlık hizmeti giderleri, fatura ile ispat edilmelidir. Ancak bazı giderlerin belge ile ispatlanması zordur. Biz bunlara faturalandırılmayan giderler olarak adlandırıyoruz. Örneğin yol giderleri gibi. Bu gibi giderler için hakimin belgelendirilmediği gerekçesi ile reddedilmesi doğru değildir. Çünkü TBK 50/2 maddesi gereği uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyecektir. Bu nedenle kişinin haksız eylemden zarar gördüğünün ve bedensel zarara uğradığının ispatlaması yeterli olup, ayrıca iyileşme harcamaları için fatura ve makbuz gibi belgeler bulup getirmesi şart değildir. Hiçbir belge sunulmasa bile, hakim, görevlendireceği uzman bilirkişilere tedavi ve tüm iyileşme giderlerini hesaplatmakla ve hüküm altına almakla yükümlüdür. (HGK.26.04.1995, E. 1995/11-122 K.1995/430)
Bu kapsamda, uzman doktor bilirkişiden faturasız tedavi ve bakıcı gideri konusunda rapor alınmak suretiyle değerlendirme yapılarak karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ayrıca;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu’na göre zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, police pirimini ödeyen işleten ile sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden bakıcı giderinden sigorta şirketinin/Güvence Hesabının, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Bunun dışında, bakıcı giderinin belirlenmesine ilişkin davalının da taraf olduğu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile de tasdik edilen Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasında doğru yönetmelik hükümlerine göre alınan maluliyet raporu ve mahkemece, alınan doktor bilirkişi raporunda belirlenen iyileşme sürenin ve aktüer bilirkişi tarafından belirlenen brüt asgari ücret üzerinden bakıcı giderinin hükme esas alınmasında da bir isabetsizlik bulunmadığından bunlara yönelik davalı taraf itirazlarının yerinde olmadığı görülmüştür.
-Davalı vekilinin Müterafik kusur itirazı yönünden yapılan incelemede
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Somut olayda davalı vekili, vefat edenin motosiklette kasksız ve zararı koruyucu ekipmanlar kullanmadığı belirterek indirim yapılması gerektiğini savunmuştur. Dava dosyası içerisinde olaya ilişkin soruşturma dosyası ve dosya numarası fiziken ve Uyapta görülememiş bulunduğundan, varsa bir ceza soruşturma dosyasının getirtilip incelenerek kask ve koruyucu ekipman kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmamış ise bunun yaralanmada etken olup olmadığının değerlendirilip karar yerinde tartışılarak sonucuna göre tazminat miktarından % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılıp yapılmayacağına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz bulunduğundan buna yönelik davalı vekilinin itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bu bakımdan Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, müterafik kusur yönünden, HMK’nın 353/1-a/6 maddesi uyarınca kazanılmış haklara halel gelmemek suretiyle, kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiğine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına dair aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6 maddesi uyarınca kazanılmış haklara halel gelmemek suretiyle yeniden değerlendirilmesi için kararın KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde değerlendirme ve işlem yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekilince başvuru harcı dışında, peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının yatıran tarafa iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-İstinaf yasa yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.
05/11/2020

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.