Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/777 E. 2020/1054 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 12/11/2020

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 05/03/2020
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI : … – -…

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – -…

VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 12/11/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 12/11/2020

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 05/10/2016 havale tarihli dava dilekçesinde; davalının 08/10/2014 tarihinde Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile kendisine ait … plakalı aracına müvekkilinin kullandığı … plakalı araçla çarptığını ve olay yerinden kaçtığından bahisle 4.882,70 TL tutarlı tazminat davası açtığını ve müvekkilinin aracına ihtiyati tedbir konulduğunu ve aracın sigorta şirketine kaza bildirerek hasar kaydı açtığını, davalının haksız olduğunun ve müvekkilinin söz kazaya karışmadığının Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/06/2016 tarih … karar sayılı dosyası ile ortaya çıktığını ve kararın temyiz edilmediğinden kesinleşmiş olduğunu ve aldırılan bilirkişi raporlarında da müvekkilinin kazaya karışmadığının tespit edildiğini ancak müvekkilinin aracına hasar kaydı açılması nedeniyle 1.697,00 TL fazla prim beledi ödediğini ve oluşan hasar kaydı neticesinde müvekkilinin 34.000,00 TL olan aracının 30.000,0 TL’ye satıldığını, ayrıca müvekkilinin aracın üzerine ihtiyati tedbir konulduğundan haberdar olmadığı için başka bir araç ile aracını takas etmek üzere sözleşme imzaladıklarını ve karşı tarafa 2.000 TL tutarında kaparo ödediğini ancak araç üzerine ihtiyati tedbir olduğundan aracın devredilemediğini ve vermiş olduğu kaparonun yandığını, ayrıca sözleşme gereği araç devredilemediğinden karşı tarafa 3.500 TL tutarında cezai şart ödemek zorunda kaldığını, ayrıca aracını elden çıkaramadığı için 472,50 TL motorlu taşıtlar vergisi ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin tüm bu zararlarının sorumlusunun davalı taraf olduğunu bu nedenle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 2.500 TL’nin davalıdan tahsili ile taraflarına verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevabında özetle; davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/03/2020 tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” …Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı aleyhine maddi tazminat davası açtığı, davacının Konya .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasının 10/10/2017 tarihli duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen gelmediği gibi mazeret de bildirmediği, aynı celse dava dosyasının işlemden kaldırıldığı, Konya .. Asliye Hukuk Mahkemesince 12/10/2017 tarihinde davanın yenilendiği, davacı vekili Mahkememizin 05/03/2020 tarihli son duruşmasına yine mazeretsiz olarak katılmadığı ve davayı takip etmediği görülmektedir. HMK 320/4. maddesine göre, “Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır ” şeklinde düzenlenmiştir. Davanın basit yargılama usulüne tabi bir dava olduğu, 05/03/2020 tarihli duruşmada davanın ikinci kez takipsiz bırakılması nedeniyle HMK.nın 320/4. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek oluşan vicdani kanaat ile ;1-Taraflarca davanın takip edilmemesi nedeniyle ve 6100 sayılı HMK’nın 320/4. maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; yerel mahkeme kararında davanın iki defa takipsiz bırakılması sebebi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup işbu kararın açıkça yasaya ve usule aykırı olduğunu, gerekçede davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu belirtilmiş ise de iş bu davanın yazılı yargılama usulüne tabi tazminat davası olduğunu, dolayısıyla 6100 sayılı HMK nun 399/4 hükmünün değil aynı kanunun 150/6 maddesi hükmünün uygulanması gerektiğini, tüm bu nedenlerle tebligat kanunun 11.maddesi gereğince vekile tebligat yapılması gerekirken asile tebligat yapılmış olması sebebiyle kesinleşme şerhinin iptaline, istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece, davacı vekilinin vekillikten çekildiğini, durumun davacıya 04/11/2019 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilen tebligat ile bildirildiği, davacının ise duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen05/03/2020 tarihli duruşmaya gelmediği, davayı takip etmediği, bu nedenle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu tarihten sonra davacının süresi içerisinde davasını yenilemediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamında öncelikle çözümlenmesi gereken husus; dosyanın işlemden kaldırılması ve ardından da açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
… Noterliğinin 05/06/2017 tarih … yevmiye nolu vekaletname ile davacının Av … ve Av …’i vekil tayin ettiği, Av …’nun 23/10/2019 tarihli dilekçe ile vekillikten çekildiği diğer avukat …’in çekilmesine ilişkin bir dilekçenin bulunmadığı anlaşılmıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca vekil ile temsil olunan işlerde vekile tebliğin zorunlu olduğu, bu sebeple gerekçeli kararın vekil …’e tebliğ yapılması gerekirken davacı asile yapılması usulsüzdür.
Bilindiği üzere; Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 150/1. maddesi uyarınca, oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir, anılan Yasanın 150/4. maddesi gereğince işlemden kaldırılmış olan dosya, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir, dava dosya işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır. Bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı tarafa yüklenemez.Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava eski davanın devamı sayılır. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davalar HMK’nin 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. Yazılı yargılama usulünde uygulanan bu hükümler HMK’nin 322. maddesi uyarınca basit yargılama usulünde de uygulanır. Basit yargılama usulünde yazılı yargılama usulünden farklı olarak HKM’nin 320/4. maddesine göre işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya ilk yenilemeden sonra tekrar takipsiz bırakılırsa, davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Diğer bir ifade ile basit yargılama usulünde ikinci kez yenileme imkanı bulunmamaktadır.
Temelinde birbirinden tamamen farklı nitelikte bulunan ve çok farklı yargılama usulleri olan basit yargılama usulü ile yazılı yargılama usulü arasında Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 317/3. maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabi davalarda cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi verilememesi ve 319. maddesi uyarınca iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağının davanın açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağının da, cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlaması şeklinde çok önemli iki farklılık bulunmaktadır.
Somut olaya dönüldüğünde meselenin basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle Asliye Ticaret Mahkemesi’nce çözüme kavuşturulması gerekir. Lakin, görevsizlik kararı veren mahkemede yargılamanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 317 ve devamı maddeleri uyarınca yazılı yargılama usulüne göre yapılmasına karar verilmiş ve ilk işlemden kaldırma kararı da bu mahkemede verilmiştir. Görevsizlik üzerine Asliye Ticaret mahkemesi düzenlediği tensipte ise davada hangi yargılama usulünün uygulanacağı açıklanmamıştır. Mahkemece, yargılama sırasında da basit yargılama usulüne ilişkin kurallar uygulanmamıştır. Bu kapsamda, mahkemece; davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilirken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 317. maddesi kapsamında yazılı yargılama usulünde tebliğ edilen ihtara yer verilmiş yazılı yargılamaya ilişkin kurallara uyulmuştur. (YARGITAY 15.HUKUK DAİRESİ 2015/2191 E 2015/5761 K)
Gösterilen ilkeler ve somut olayda yapılan uygulama bir bütün olarak incelendiğinde, mahkemenin basit yargılama usulüne uygun bir yargılama yürüttüğünden söz edilemez. Bu nedenle; mahkemece, davalı tarafa usulüne uygun bir şekilde dava dilekçesinin tebliğinden başlanarak yargılamanın basit yargılama usulüne uygun şekilde yürütülüp, yargılamanın sonuçlandırılması yerine, usule uygun olmayacak şekilde yargılama yapılarak sonuca varılması doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, başvurma harcı dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların İlk Derece Mahkemesi tarafından verilecek nihai kararda hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, HMK. m.353 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.12/11/2020


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.