Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/722 E. 2020/826 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:… – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : :…
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : … Esas … Karar
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

DAVACI : … – TC :…
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : 1- … SİGORTA A.Ş. -…
DAVALILAR : 2- … – TC: …
: 3- … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 30/09/2020
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 01/10/2020
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara ilişkin bir kısım davalılar vekilinin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Davacı müvekkilinin … plaka sayılı … marka … model 2,5 motora sahip aracı satın alarak adına tescil ettirdiğini, 21/01/2017 tarihinde müvekkilinin aracına davalı … adına kayıtlı diğer davalı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin aracının hasara uğradığını, kazanın oluşumunda davalı sürücüsünün kusurlu olduğunu, aracın muadillerine göre daha iyi durumda olduğunu, kazadan sonra müvekkilinin kazadan sonra hasarlı parçalarını değiştirerek aracını tamir ettirdiğini, ancak kaza nedeniyle eski haline dönmeyecek şekilde değer kaybettiğini, müvekkilinin aracını uzun bir süre kullanamadığını, bunun yerine araç kiralamak zorunda kaldığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketine ZMMS ile … poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin zararların tazmini için davalı sigorta şirketine müracaat ettiğini, ancak taleplerinin kısmen karşılandığını, müvekkiline sadece 1.000 TL ödemenin yapıldığını, bakiye ödemenin yapılmadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile , şimdilik 1.000 TL değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, şimdilik 7.300 TL mahrumiyet bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı şahıslardan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; Davacının söz konusu kazada sonucu aracında meydana gelen değer kaybı talebine ilişkin olarak müvekkili şirket nezdinde … nolu hasar dosyasının açılarak talebin değerlendirme sonucunda davacının aracında 1.000,00 TL’lik değer kaybı zararına ilişkin olarak davacıya ödeme yapıldığını, müvekkilinin başkaca sorumluluğunun bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, öncelikle kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının tespitinin, bunun sonrasında ise araçta meydana gelen değer kaybının tespitinin gerekli olduğunu, yapılan ödemenin de belirlenen değer kaybı bedelinden mahsubunun gerektiğini, yeni düzenlemeye göre aracın cıvatalı parçalarında yapılan değişim veya onarımların araçta değer kaybına sebep olmayacağını, bu nedenle davacıya ait araçta bu gibi parçalarında onarım veya değişim yapılmış ise araçta değer kaybının oluşmayacağını, davacı vekilinin temerrüt tarihinden itibaren avans faiz talebinde ve ticari faize hükmedilmesinde yasal isabet bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin bakiye sorumluluğu var ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini belirterek; davanın reddine, aksi halde belirtilen şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesine, kaza tarihinden itibaren avans faiz talebinin müvekkili sigorta şirketi yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özet olarak; dava dosyasına ibraz edilen kaza tespit tutanağındaki kusur oranını kabul etmediklerini, söz konusu kazanın oluşumunda müvekkili sürücünün kusuru bulunmayıp yolun durumundan kaynaklandığını, olay nedeniyle başlatılan soruşturma dosyasından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar tesis edildiğini, davacının aracında onarım süresinin ne kadar olacağının tespitinin gerektiğini, ibraz edilen araç kiralamaya ilişkin olduğu belirtilen faturanın söz konusu kaza ile ilişkilendirilemeyeceğini, davacının değer kaybına ilişkin talebinin müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; “Yukarıda izah edilenler, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 27/01/2017 günü … plakalı kamyonet sürücüsü davalı …’nın, gündüz vakti meskun mahal dışında, Konya istikametinden, D330-14 karayolunu takiben, Karapınar istikametine doğru seyrettiği, 15. Km. ye çeldiğinde, zeminin buzlu ve yakın takip neticesi aracının ön kısmı ile önünde aynı istikamette seyreden davacı … idaresindeki … plakalı otomobili arkasından çarpması sonucu darbe alan … plakalı aracın yolun dışına çıkıp şarampolde devrilmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında … plakalı otomobilin hasar gördüğü, kazanın oluşumunda … plakalı kamyonet sürücüsü davalı …’nın % 100 oranında tam kusurlu olduğunu, aracın davalı sigorta şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğundan poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğu anlaşılmakla; ayrıntılı gerekçeli ve hükme elverişli bilirkişi raporu uyarınca , davanın kısmen kabulü ile 4,000,00 TL değer kaybı tazminatı, 4.740,00 TL araç mahrumiyet zararı olmak üzere toplam 8.740,00 TL’nin davalı sigorta şirketi yönünden kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS maddi hasar teminat klozu limitiyle ve toplam zararın 4.000,00 TL’lik kısmıyla sınırlı olmak kaydıyla 14/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 21/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” şeklinde davanın kısmen kabulü ile; 4,000,00 TL değer kaybı tazminatı, 4.740,00 TL araç mahrumiyet zararı olmak üzere toplam 8.740,00 TL’nin davalı sigorta şirketi yönünden kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS maddi hasar teminat klozu limitiyle ve toplam zararın 4.000,00 TL’lik kısmıyla sınırlı olmak kaydıyla 14/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 21/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, müvekkillerinden …’nın bilirkişi raporunda %100 kusurlu olduğunun belirtildiğini ancak kusur oranı hesaplamasında hava koşulları ile oluşan bozukluluk oranının dikkate alınmadığını, yolun buz tutmasının, kayganlığın ve olumsuz hava koşullarının müvekkilinin kullandığı aracın kontrolünü zorlaştırdığını, bu hususun bilirkişi raporunda sadece detay olarak verildiğini ve değerlendirmeye alınmadığını, Yerel Mahkemenin itirazlara rağmen ilgili hususları araştırmadığını, hatalı ve eksik şekilde hüküm kurulduğunu, hükme dayanak raporda tespit edilen tamir süresinin 60 gün olduğunu ancak bu sürenin uzun olmasının da Yerel Mahkemenin dikkatinden kaçan başka bir husus olduğunu, pert olan araçların bile öngörülen tamir süresinin 60 günden az olacağının basit bir araştırmayla görülebileceğini, raporda mahrumiyete dair kalemler ile aracın değer kaybı tutarlarının fahiş olduğunu, davacının hiçbir gerekçesi olmaksızın fahiş fatura bedellerini mahkemeye sunarak bu dava konusu kazada uğranıldığı iddia edilen zararların karşılığını bu şekilde yüksek rakamlar olduğu algısını oluşturmaya çalıştığını ve bu tutarların incelenmeksizin sadece davacının ileri sürdüğü miktarların baz alınarak nihai hüküm kurulmasının hatalı olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
27/01/2017 günü … plakalı kamyonet sürücüsü davalı …’nın, gündüz vakti meskun mahal dışında, Konya istikametinden, D330-14 karayolunu takiben, Karapınar istikametine doğru seyrettiği, 15. Km. ye çeldiğinde, zeminin buzlu ve yakın takip neticesi aracının ön kısmı ile önünde aynı istikamette seyreden davacı … idaresindeki … plakalı otomobili arkasından çarpması sonucu darbe alan … plakalı aracın yolun dışına çıkıp şarampolde devrilmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında … plakalı otomobilin hasar gördüğü, kazanın oluşumunda … plakalı kamyonet sürücüsü davalı …’nın % 100 oranında tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına,trafik kaza tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre verilen raporun hükme esas alınmasında usulsüzlük olmamasına,6704 sayılı yasayla değişik 2918 sayılı KTK nun 90.maddesinde yer alan zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olan hükümlerinden tarafı olmadığı ZMSS sözleşmesindeki şartların davacı açısından bağlayıcı olmaması nedeniyle uygulanmamasının gerekmesine,
Yargıtay 17.HD’nin 2017/1230 E- 2018/2590 K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmesine
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda değer kaybının bu ilkeye uygun olarak belirlenmesine,yine dava konusu aracın mevcut hasar5ına göre tamir süresi belirlenerek, belirlenen tamir süresi içinde emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt, amortisman vs. gibi zorunlu giderler indirildikten sonra) ikame araç bedelinin de usulüne uygun olarak tespit edilmesine ve bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usulsüzlük olmamasına göre
Bu halde, dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 597,02 TL harçtan peşin alınan 149,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 447,77 TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Alınması gereken 597,02 TL harçtan peşin alınan 149,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 447,77 TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (72,070,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 01/10/2020

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
E imza E imza E imza E imza