Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 24/09/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP :…
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 17/10/2019
NUMARASI : … Esas … Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …- …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 24/09/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 24/09/2020
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili mahkememize tevzi edilen 01/03/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle, 02/11/2016 tarihinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen motorlu aracın davacı müvekkilinin sevk ve idaresindeki elektrikli bisiklete çarpması sonucunda çift taraflı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini; kazada sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %100 kusurlu, müvekkilinin ise kusursuz olduğunu; kaza nedeniyle müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını ve sakat kaldığını; maddi ve manevi olarak büyük zarara uğradığını; kaza sonrası davalı … yapılan başvuru sonucunda davacıya bir kısım ödeme yapıldığını, ancak yapılan ödeme miktarının fahiş derecede eksik ve yetersiz olduğunu beyanla davanın kabulü ile fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak üzere şimdilik 50,00 TL. sürekli iş göremezlik, 50,00 TL. geçici iş göremezlik, 50,00 TL. belgelendirilemeyen zorunlu tedavi giderleri ve 50,00 TL. bakıcı gideri olmak üzere toplam 200,00 TL. maddi tazminatın temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş; katıldığı duruşmalarda da dava dilekçesindeki bu beyanlarını tekrar etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize vermiş olduğu 02/04/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle, dava konusu kaza nedeniyle müvekkilince davacıya ödeme yapıldığı halde davacının ek tazminat talebiyle müvekkili kuruma başvuru yapmadığını; kendisine ödenen tutarın eksik olduğu hususunda itirazda bulunmadığı gibi bu yönde herhangi bir belge de ibraz etmediğini; böylelikle başvuru şartı yerine getirilmeden açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini; davacı tarafın müvekkili kurumdan başka bir alacağının kalmadığını, bu kaza ile ilgili olarak müvekkili kurumun aktüerya uzmanına hesaplama yaptırdığını; aktüer tarafından davacının gerçek zararının 46.413,00 TL. olarak hesaplandığını ve müvekkili kurum tarafından söz konusu tazminatın davacıya ödendiğini; davacının da müvekkili kurumdan başkaca bir alacağı kalmadığını belirterek müvekkilini ibra ettiğini; KTK’nun 111. maddesine göre söz konusu ibranamenin geçersiz kabul edilebilmesi ve iptali için mahkememizce tespit edilecek tazminat tutarı ile başvuru sonucunda davacıya ödenen tazminat tutarı arasında fahiş bir fark olması gerektiğini; müvekkili kurumun geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı ve tedavi giderlerinden sorumlu olmadığını; maluliyet oranının mahkememizce belirlenmesi ve davacının gerçek zararının tespit edilmesi gerektiğini; müvekkili kurum tarafından yapılan ödemenin güncellenerek varsa SGK’dan yapılan ödemelerle birlikte mahkememizce hesaplanacak tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini; müvekkili kurumun sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu; müvekkili kurumun temerrüde düşmediğini, bir an için aleyhlerine faize hükmedileceği varsayılsa dahi faizin müvekkili kuruma yapılan başvurudan itibaren hesabedilmesi gerektiğini beyanla davanın öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden yahut esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini; aksi kanaat hasıl olursa kusur, maluliyet ve tazminat yönünden bilirkişi incelemesi yapılarak hüküm kurulmasını talep etmiş; duruşmalara ise katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin 17/10/2019 tarihli gerekçeli kararı ile; davanın kısmen kabulü ile; 547,77 TL. geçici işgöremezlik, 4.095,25 TL. bakıcı gideri ve 2.250,00 TL. zorunlu tedavi giderleri olmak üzere toplam 6.893,02 TL. maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 16/01/2018’den itibaren hesabedilecek yasal faizi ile birlikte davalı …ndan tahsili ile davacıya verilmesine, sürekli iş göremezlik tazminatına yönelik ispatlanamayan davanın reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 5684 sayılı yasanın 14. Maddesi ve … yönetmeliği gereğince müvekkili kurumun bedensel zararlardan sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının dolaylı zarar kavramı içerisinde değerlendirilmekte olduğunu, müvekkili kurumun geçici bakıcı ve tedavi giderinden de sorumlu olmadığını, farazi olarak hesaplanan tedavi giderine de hükmedilmemesi gerektiğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; yaralanmalı trafik kazası sebebiyle geçici ,sürekli iş göremezlik, tedavi ve bakıcı giderlerine ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Davalı vekilinin faturalandırılmayan tedavi giderlerinden sorumlu olmadıklarına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde :
2918 sayılı Kanun’un 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, kanunun geçici 1.maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59’uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …nın yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün kanundan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinin kabulü gerekir. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Genel olarak sağlık hizmeti giderleri, fatura ile ispat edilmelidir. Ancak bazı giderlerin belge ile ispatlanması zordur. Bu giderler faturalandırılmayan giderler olarak adlandırıl. Örneğin yol giderleri gibi. Bu gibi giderler için hakimin belgelendirilmediği gerekçesi ile reddedilmesi doğru değildir. Çünkü TBK 50/2 maddesi gereği uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyecektir. Bu nedenle kişinin haksız eylemden zarar gördüğünün ve bedensel zarara uğradığının ispatlaması yeterli olup, ayrıca iyileşme harcamaları için fatura ve makbuz gibi belgeler bulup getirmesi şart değildir. Hiçbir belge sunulmasa bile, hakim, görevlendireceği uzman bilirkişilere tedavi ve tüm iyileşme giderlerini hesaplatmakla ve hüküm altına almakla yükümlüdür. (HGK.26.04.1995, E. 1995/11-122 K.1995/430)
6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır.
Ayrıca 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” düzenlenmiş olup davacının talebinin belgelendirilemeyen tedavi giderlerine ilişkin olması nedeniyle davalının bu hususa ilişkin istinafın itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
2- Davalı vekilinin geçici işgöremezlik ve bakıcı giderlerinden sorumlu olmadıklarına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde :
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve …nın sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar,
1-Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri,
2-Tedaviyle ilgili diğer giderler,
3-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler,
Sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir.
Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır.
Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki;
1-Bakıcı giderleri
2-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları)
3-Sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir.
Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez.
Maddenin gerek lafzi gerekse özü itibariyle yapılacak hiçbir yorumdan bakıcı gideri ile geçici işgöremezlik kayıplarının SGK sorumluluğuna verildiğini anlamı çıkarılması mümkün değildir. TMK 1. Maddesine göre kanun,sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Kanunun yorumunda, kanun metninin anlam ve ruhu-özü önemlidir . Bu ruh, kanun kuralının izlediği gayeden çıkarılır. Buna gai yorum ve kanun kuralının amacına göre yorum denir .Bir kanun hükmünün kanunun konuluş amacına aykırı sonuç doğuracak şekilde yorumlanması hukuk ilkelerine ve kanunun hem sözü ile hem de özü ile uygulanmasını öngören TMK .nun 1. Maddesine uygun düşmez ( YARGITAY HGK 2004/4-40 E 2004/113 K )
Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder.(Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf 7-8 ,Yargıtay üyesi: Hüseyin TUZTAŞ)
Zorunlu Sigorta Mali/Sorumluluk Sigortası poliçesinin bir anlamda mütemmim cüzü olan eki niteliğindeki genel şartların, hazırlanma ve bağıtlanmada taraf olmayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na İdari bir düzenleme ile kanuni düzenlemesinin aksine bir sorumluluk yüklenmesi de düşünülemez.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 470,86 TL karar ve ilam harcından istinaf aşamasında yatırılan 117,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 353,14 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/09/2020
…
Başkan
…
e-imzalı
…
Üye
…
e-imzalı
…
Üye
…
e-imzalı
…
Katip
…
e-imzalı
Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.