Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/615 E. 2020/877 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : …. (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … – Av. … – …
DAVALILAR : 1- KONYA … BAŞKANLIĞI
VEKİLİ : Av. … – Konya …
2- … – …
VEKİLİ : Av. … – …
3- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin davacı vekilinin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 27/09/2018 tarihli dilekçesiyle; 25/07/2015 günü saat 00:30 sıralarında Konya … Otobüs Şoförü …idaresindeki … plakla sayılı otobüsün Saman Pazarı merkezinden çıkıp Kozaağaç Mah. Atalı Sokağa geldiğini, o esnada durakta bekleyen müvekkili ve eşinin otobüse bindiğini, otobüse kartlarını okuttuktan sonra boş bir yere oturmak üzere ilerlerken şoförün sert bir manevra ile viraja girdiğini ve o esnada da otobüsün kapısının kapalı olmadığı için yani müvekkili otobüse bindikten sonra şoför otobüsün kapısını kapatmadan ilerlediği için müvekkilleri manevranın etkisiyle otobüsün açık olan kapısından dışarıya fırladığını ve yaralandığını, kazaya karışan davalı sigorta şirketinde sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, dava açılmadan önce kaza nedeniyle sigorta şirketinin sorumluluğu miktarınca dava şartı olan başvurunu yapıldığını ancak, taraflara herhangi bir ödemenin olmadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 50,00 TL. geçici maluliyet için, 50,00 TL. sürekli maluliyet için, 50,00 TL. tedavi gideri için ve 50,00 TL. bakıcı gideri olmak üzere toplam 200,00 TL. maddi tazminatın (sigorta şirketi yönünden poliçede belirtilen limitler dahilinde) olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, müvekkili için 50.000,00 TL. manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi hariç Belediye ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin de davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılardan …vekilinin davaya cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın 2015 yılında meydana gelmiş olduğunu ve iş bu davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirtilerek zamanaaşımı itirazında bulunduğunu, davacı taraf, dava konusu olaya ilişkin Konya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile yargılama yapıldığını ve müvekkilinin asli kusurlu olduğu anlaşılarak müvekkil aleyhine hüküm verildiğini ettiğini, olayın oluş şekli, ceza dosyası kapsamında dinlenen tanık beyanları değerlendirildiğinde dava konusu olayda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, tanık beyanları ve ceza dosyası kapsamında bulunan bilirkişi raporları değerlendirildiğinde ceza yargılaması neticesinde müvekkilinin aleyhine verilen hüküm görüşümüze göre somut olay ile bağdaşmadığını, anlaşıldığı üzere, dava konusu olay davacının kusuru neticesinde meydana geldiğini, müvekkilinin bu hususta bir sorumluluğunun bulunmadığını, manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun ve zenginleşme aracı olmayacak şekilde değerlendirilmesi gerektiğini, öncelikle davanın zamanaşımı sebebi ile reddini, aksi takdirde esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan … SİGORTA Şirketine usulüne uygun dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmiş, sigorta şirketinin süresinde davaya cevap vermediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” …Konya Bölge Adliye Mahkemesinin 3. Hukuk Dairesinin … ve Konya 3. Hukuk Dairesinin … sayılı dosyalarında da belirtmiş olduğu üzere bakıcı giderleri ve faturalandırılamayan tedavi giderleri yönünden davalı sigorta şirketinin de sorumlu olacağı kabul edildiği dikkate alınarak, mahkemece alınan raporların ayrıntılı ve denetime açık olması nedeniyle hükme esas alındığı ve davacı vekilinin tazminat miktarlarını raporlara uygun şekilde ıslah ettiği görülmekle manevi zarara uğradıkları anlaşılmakla davacının maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, haksız eylemin ağırlığı, kusur oranları, hakkaniyet ilkesi ve diğer hususlar dikkate alınarak davacının manevi tazminat taleplerinin de kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş olup ; 1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile ; MADDİ TAZMİNAT AÇISINDAN ; A)Davacının talep etmiş olduğu geçici iş göremezlik tazminatı olarak 637,35 TL.nin davalılardan … ve Konya … Belediyesi açısından kaza tarihi olan 25/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile sigorta şirketi açısından şirkete ihbar edildiği 14/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, B)Davacının uğramış olduğu bakıcı gideri zararı olarak olarak 891,45 TL.nin davalılardan … ve Konya … Belediyesi açısından kaza tarihi olan 25/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile sigorta şirketi açısından şirkete ihbar edildiği 14/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, C)Davacının talep etmiş olduğu faturalandırılamayan belgeli ve belgesiz giderler olarak 500,00 TL.nin davalılardan … ve Konya … Belediyesi açısından kaza tarihi olan 25/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile sigorta şirketi açısından şirkete ihbar edildiği 14/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, MANEVİ TAZMİNAT AÇISINDAN ; A) Sigorta şirketi hariç olmak üzere davalılardan 1.500,00 TL. Manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, ” karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; her ne kadar maddi tazminat taleplerinin kesin olarak kabulüne karar verilmiş ise de iş bu davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, davanın belirsiz alacak davası olması, dava değerinin yüksek olması, aşamalardaki beyan / itiraz vs dikkate alındığında maddi tazminat ile ilgili kararın kesin olarak belirtilse de hükmün incelenmesi ve kaldırılması gerektiğini, dosyada %32 maluliyet ile %0 maluliyet olduğuna dair iki rapor olmasına çelişki giderilmemesine rağmen %0 maluliyet üzerinden hesaplama yapıldığını ve hüküm verildiğini, gelir durumu yurt dışı maaşların döviz üzerinden ödendiği ve yüksek olduğu sokaktaki insanlar tarafından dahi bilinmesine rağmen dikkate alınmadan asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığını ve hüküm verildiğini, manevi tazminat miktarının da az olduğunu, müvekkiline verilen maddi tazminat her ne kadar yaşı itibariyle yapılan hatalı hesaplama sonucu hükmedilse de maddi tazminat miktarına oranlama yapılarak 1.500,00 TL gibi müvekkilinin zararına karşılık gelmeyecek şekilde düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin onarıcı ve denkleştirici adalet anlayışına aykırı olup manevi tazminat müessesinin amacı ile örtüşmediğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve talepleri gibi karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özet olarak; davacının herhangi bir maluliyeti olmadığının açıklığa kavuşturulduğunu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını, istinaf talebinin reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup verilen karar davacı tarafça istinaf edilmiştir.
Maluliyet raporuna yönelik itirazda;
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından malûliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi esaslı unsurdur.
Bu belirlemenin ise; Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarih 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği (ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uygulanacak), 01.06.2015 tarihinden sonra ise, karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının A.5 maddesinin (c) bendi ikinci paragrafındaki “Sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınır” hükmü gereğince 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Yukarıda belirtildiği üzere;
Malulen emekli olma işlemleri ile ilgili olan 3 Ağustos 2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ise yönetmelikteki tanımıyla kişinin “çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğinin” değerlendirilmesi için düzenlenmiştir. Yönetmelik ekindeki listelerde hangi hastalık veya arızaların bu kapsamda sayılabileceği listelenmiş, kapsama girmeyenler için ise herhangi bir oran belirtilmemiştir. Bu bağlamda belli bir tarihteki bir olaya bağlı çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının değerlendirilmesinde Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin kullanılması teknik olarak mümkün değildir. Zira 2013 tarihli yönetmelik malulen emeklilik ile ilgili baremleri içermekte olup maluliyet oranının tespitine yönelik belgeleri ve cetvelleri içermemektedir.
Bu nedenle, “3 Ağustos 2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı hususu nazara alınarak yukarıda belirtilen Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin uygulanması gerektiği belirtilen dönem için, anılan sebeplerden dolayı “11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” uygulanacaktır.
Somut olayda, Mahkemece yargılama aşamasında Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı başkanlığından alınan heyet raporunda davacının yaralanmasında tespit edilen sağ kalça hareket kısıtlılıklarının 24.07.2015 tarihli kaza ile illiyeti kurulamadığı, şahsın Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre kalıcı sakatlığının bulunmadığının belirtildiği, davacı taraf sigortaya başvuru öncesi aldığı Seydişehir Devlet Hastanesi Sağlık Kurulunca düzenlenen raporda ise % 32 oranında çalışma gücünü kaybettiği belirlenmiştir.
Yargıtay HGK 17/06/2015 tarih 2013/17-2423 Esas,2015/1661 Kararında da belirtildiği üzere eğer sağlık kurulu raporunda belirlenen maluliyet oranı ile mahkemece alınan adli tıp uzmanı raporundaki maluliyet oranı arasında “misli fark varsa” bu çelişki Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu tarafından giderilmelidir.
Bu nedenle, davacının yaralanmasına neden olan kaza 25/07/2015 tarihinde meydana gelmiş davalı tarafından tanzim edilen sigorta poliçesi ise 12/02/2015-2016 arası dönem için tanzim edilmesi, sağlık raporu ile alınan heyet raporu arasında misli fark bulunmuş olması hususları birlikte nazara alınarak anlatılan sebeplerle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”ne uygun olarak raporlar arasındaki çelişkinin Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu tarafından giderilmesi gerektiğinden davacının maluliyete yönelik itirazının yerinde olduğu kabul edilmiştir.
Kabule göre de;
Yukarıda belirtildiği şekilde alınacak rapora göre davacının kalıcı maluliyetinin bulunması halinde, poliçe başlangıç tarihi esas alınarak karar tarihindeki oluşmuş asgari ücret ve PMF yaşam tablosuna göre tazminat miktarlarının belirlenmesi gerekip davacının emekli olduğundan, pasif devre için yurt dışındaki emeklilik maaşının nazara alınması mümkün bulunmadığından, davacının buna yönelik itirazının da yerinde olmadığı görülmüştür.
Yukarıda anlatılan sebeplerle, ilk derece mahkemesi kararının duruşma yapılmaksızın kaldırılması ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine dair, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca davanın esası incelenmeksizin KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde değerlendirme ve işlem yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan, başvuru harcı dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde davacıya iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle KESİN olarak karar verildi….


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.