Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/512 E. 2020/663 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :…
KARAR NO :…
KARAR TARİHİ : 10/09/2020

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2019
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ AFYON ŞUBESİ – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 1- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av…. – …

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARAR TARİHİ : 15/09/2020
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 15/09/2020
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara ilişkin davalı … vekilinin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili mahkemize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Sigortalı araç sürücüsü davalı … … plakalı aracı kullanırken tam kusurlu olarak, müvekkilin maliki olduğu … plakalı araca çarptığını ve müvekkilin aracında maddi hasar meydana geldiğini, meydana gelen bu kazadan dolayı müvekkilin aracının hasar gördüğünü ve tamir edildiğini, tamir neticisinde 24/10/2018 tarih ve … yevmiye numaralı faturada görüleceği 4.886,52 TL masraf yapıldığını, müvekkilin aracı kaza sonrası, kaza yapmış araç olarak değer kaybına uğradığını, kaza neticesinde araç tamir masrafı ödendiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalarının kabulüne, davalının tam kusuru ile meydana gelen değer kaybı ile ilgili şimdilik 100,00 TL’sinin sigorta poliçesi limiti ile sınırlı olmak üzere 02/10/2018 tarihinden başlayarak avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, araç mahrumiyet zararına ilişkin olarak ise şimdilik 100,00 TL’sinin 02/10/2018 tarihinden başlamak üzere avans faizi ile birlikte …’den tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Kaza tespit tutanağında her ne kadar müvekkil asli kusurlu olarak gösterilmiş ise de söz konusu kazaya dava dışı araç sürücüsü …’ın sebebiyet verdiğini, müvekkilin dava konusu olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, tüm kusur ve sorumluluk araç sürücüsüne ait olduğunu, davacı 10 gün boyunca aracın tamirde kaldığını ve kazanç kaybının da ödenmesi gerektiğini beyan ettiğini, davacının sunmuş olduğu belgeler göz önüne alındığından araçta sadece 4.486,52 TL lik gibi bir hasarın meydana geldiğini, bu bedelin de ZMMS kapsamında sigorta şirketinden alındığının görüldüğünü, küçük bir hasar için bir aracın 10 gün boyunca tamirde kalmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; İşbu davanın haksız ve mesnetsiz olup reddinin gerektiğini, işbu davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, müvekkil şirketin merkezi Kozyatağı/İstanbul olduğundan yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, diğer davalı …’e ait … plakalı vasıta için müvekkil şirket tarafından 01/10/2018-01/10/2019 vadeli … nolu ”Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi” düzenlendiğini, yetkisiz mahkemede ikame edilen davanın usulden reddin, aksi kanaate ise açıklamaları doğrultusunda kusur ve ZMMS Genel Şartları dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yapılmasına, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen 28/11/2019 tarihli gerekçeli kararında özetle; “Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısı, karşı araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde teminat altına almıştır. Dava konusu trafik kazası sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmaktadır. (Yargıtay 17. HD’nin 28/10/2013 tarih ve 2013/9624 Esas, 2013/14505 Karar).
Kaldı ki 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5/a maddesine göre değer kaybı maddi zararlar teminatı içerisinde yer almaktadır.
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayınlanıp 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5/a maddesine göre değer kaybı maddi zararlar teminatı içerisinde yer almaktadır. Yine aynı madde de değer kaybının tespitinin bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre yapılacağı belirtilmiştir.
Mahkememiz davalı nezlindeki hasar dosyasını dosyamız arasına almıştır. Hasar dosyasının içinde ve davacı tarafça sunulan kaza tespit tutanağı bulunmaktadır. Olayla ilgili taraflarca tutulan kaza tutanağı bulunmaktadır.
Mahkememiz kusur raporu alınmıştır. Alınan raporda … plakalı aracın hatalı u dönüşü yapması nedeniyle kaza olduğu, kazanın meydana geliş şekli ve kazanın olduğu yer dikkate alınarak bilirkişilerce davalı …’in sorumlu olduğu araca %100 oranında kusurlu olduğuna dair tespit mahkememizce uygun görülmüştür.
Mahkememiz makinacı bilirkişiden zarar noktasında hesaplama istenmiştir. Davacının aracında 8.657,50 TL değer kaybı ve 600,00 TL kazanç kaybı olduğu görülmüştür.
2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluslarından birine ilettigi tarihten itibaren sekiz is günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir.
Anılan açıklamalar uyarınca davalının başvurusu dikkate alınarak değer kaybı ve mahrumiyet zararı yönünden gerçek kişi için haksız fiil hükümler çreçevesinde olay tarihinden sigorta şirketi yönünden ise temerrüd tarihi dikkate alınarak faiz yürütülmüş olup bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmiştir.” davacının davasının kabulü ile, araç mahrumiyeti bedeli için 600,00 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, alacağa 02/10/2018 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, değer kaybı için 8.567,50 TL’nin davalılardan müşteren ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa … yönünden 02/10/2018 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davalı sigorta şirketi yönünden 07/12/2018 tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, sigorta şirketinin poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı taraf, aracını … Belediyesi ile imzaladığı sözleşme gereğince kiralamış olduğunu kaza nedeniyle 10 günlük tamir süresince sözleşme hükümlerinin gereğini yerine getirmediğini bu nedenle zarara uğradığını belirttiğini, aracın küçük bir hasar için 10 gün tamirde kalmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olarak söz konusu kaza nedeniyle doğan zararın artmasında etkili olduğunu, bilirkişi raporunda kazaya karışan aracın 5 günlük tamir süresinin olacağının belirtildiğini ancak bu sürenin bile küçük bir hasarın tamir edilmesi için fazla bir süre olduğunu, bu durumun göz önünde bulundurulmadan müvekkilinin %100 kusurlu kabul edilerek tazminata hükmedilmesinin hukuka uygun olmadığını, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusurunun bulunmadığını, davacı tarafın müvekkilinin durumunu ağırlaştırıcı fiillerinden dolayı tazminattan indirim yapılması gerektiğini, Yerel Mahkemece araca yeni ve orijinal parça takılıp takılmadığı hususunun araştırılmadan hüküm tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın … plakalı aracı için … A.Ş.ye kasko yaptırdığını, ancak davacı tarafın aracının kaskolu olmasına rağmen zararının tazmini için sigorta şirketine başvurmadığını, davacı tarafın sigorta şirketine başvurmadan söz konusu kazada kusuru olmayan müvekkiline dava açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, hasar raporundaki kusura ilişkin tespitlerin doğru olmadığını, bu nedenle de hakimin bu raporda belirtilen kusur oranına göre müvekkili aleyhine hüküm tesis edilmesinin uygun olmadığını, ayrıca dava konusu aracın araç değer kaybı hesaplanırken bilirkişi tarafından piyasa rayiç değerinin de yüksek belirlendiğini, öncesinde aracın kazaya karışıp karışmadığının nazara alınmadığını, tazminat hesaplamasında da eksik araştırma yapılarak müvekkili aleyhine hüküm tesis edildiğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Kusur raporuna itiraz hakkında istinaf incelemesinde;
Taraflar arasında düzenlenen maddi hasar tespit tutanağı,bu tutanaktaki taraf beyanları,akabinde mahkemece yapılar keşif ve dosyaya sunulan kusur raporuna göre … plakalı aracın hatalı U dönüşü yapması nedeniyle kazanın gerçekleştiği, kazanın meydana geliş şekli ve kazanın olduğu yer dikkate alınarak davalı …’in %100 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı ,buna dair tespitin mahkemece uygun görülmesinde hukuka aykırılığın bulunmadığı,makine mühendisi bilirkişilerin hem kazadaki kusur durumu hem de araç değer kaybı ve hasarlarına ilişkin rapor düzenleyebilecekleri,buna ehil oldukları anlaşılmakla buna yönelen itirazlar yersizdir
Araç değer kaybının fazla hesaplandığına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde;
Somut olayda hükme esas alınan raporda kazanın ve poliçenin düzenlenme tarihinin 01/06/2015 tarihinden sonra olması nedeniyle yeni genel şartlara göre hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı vekili davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının fazla olduğunu iddia ederek kararı istinaf etmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Genel Şart Kapsamındaki Teminat Türleri A-5.maddesinde, maddi zararlarında sigorta teminatı kapsamında olduğu belirtilmiş ve maddi zararın “Hak sahibinin kaza tarihi itibariyle bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır.” Şeklindeki düzenleme ile trafik kazası sonucu zarar gören üçüncü kişiye ait araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin zararların, genel şartların ekindeki hesaplama yöntemine ilişkin çizelgeye göre eksper tarafından belirleneceği belirtilmiştir. Genel şartlar Ek-1 de değer kaybının belirlenmesine ilişkin çizelge ve teminatı dışında kalan bazı haller belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sigorta sözleşmesinin ayrılmaz eki niteliğinde olan genel şartlarda yapılan düzenlemelerin zarar gören üçüncü şahıslar yönünden bağlayıcı olup olmadığı hususuna ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 91 ila 101.maddeler arasında düzenlenmiştir. Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracın işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belirli limitlere kadar karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türüdür.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, (Trafik Sigortası) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91.maddesinde;“İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”şeklinde belirtilmiştir. Bu madde gereğince zmss yapılması yasal bir zorunluluk olmakla birlikte bu tür sigorta sözleşmeleri,sigorta ettiren ile sigortacı arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları ile kurulur ve bir sigorta poliçesine bağlanır.Yoksa yasa gereği kendiliğinden oluşan bir sigorta türü değildir. (Işıl Ulaş Uygulamalı Sigorta Hukuk) “KTK’nın 93. maddesinde; (Değişik:17/10/1996-4199/34 md) Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır.” hükmü mevcuttur.
Sigorta şirketlerinin sigorta sözleşmeleri kapsamındaki sorumlulukları sigorta poliçelerinin ayrılmaz parçası olan genel şartlarda düzenlenmiştir.
Genel Şartlar: Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından her sigorta branşı için hazırlanmış olan ve sigorta şirketlerinin bunun aksine hareket edemeyecekleri, teminatın kapsamı, istisna edilen haller, hasar prosedürü, sigortalının görev ve yükümlülükleri, anlaşmazlık halinde uygulanabilecek hükümler, prim ödemesi, rücu durumu gibi sigorta sözleşmesinin esaslarını belirten koşullardır.
Genel açıklamalar bu şekilde olmakla birlikte KTK’nun tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller: başlıklı 95.maddesinde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” hükmüne göre; Karayolları Trafik Kanununda düzenlenmeyen, sigortacının zarar görenlere karşı ileri süremediği tazminatın kaldırılması veya miktarının azaltılmasını gerektiren hallerde, ancak sigortalısına rücu edebileceği düzenlenmiştir. Yani sigorta şirketi KTK’nun da düzenlenmeyen teminat kapsamında olmayan halleri ve rücu koşullarının varlığını zarara uğrayan kişilere karşı ileri süremez, koşullarının varlığı halinde sigorta sözleşmesinin eki olan genel şartlarda düzenlenmiş teminat dışı haller ve rücu halleri mevcut ise sadece sigorta sözleşmesinin tarafı olan akidi sigortalıya rücu edebilir.
Trafik kazaları dayanağını 2918 sayılı KTK’dan alan haksız fiil niteliğinde olaylardır. Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde etken olan hususlarda olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
u kapsamda Davacı vekilinin mahkemece aldırılan hasar raporundaki değer kaybına yönelik itirazlarının incelenmesinde ; 6704 sayılı yasayla değişik 2918 sayılı KTK nun 90. maddesinde yer alan zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olan hükümlerinden tarafı olmadığı ZMSS sözleşmesindeki şartların davacı açısından bağlayıcı olmaması nedeniyle uygulanmaması gerekir.
Yargıtay 17.HD’nin 2017/1230 E- 2018/2590 K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir.
Keza araç değer kaybı yönünden davacıya ait aracın daha önce bir kazaya karışıp karışmadığı,karışmışsa buna dair belgelerin celbedilerek değer kaybı yönünden değerlendirmede dikkate alınması gerekirken bunun gözardı edilmesi de yerinde olmayıp buna yönelik itirazlar yerindedir.
Ne varki davacı taraf,müteselsilen sorumluk ilkesi gereği istediği kişiye yönelik talebine yönlendirmekte muhtariyete sahip olup,davalı tarafın bu bedelin kasko sigortasından karşılanması gerektiği talebi yersizdir.
Araç mahrumiyet zararına yönelik itirazın incelenmesinde :
Davacı davalılardan araç mahrumiyet zararını istemiştir. talep edilen araç mahrumiyetine ilişkin zararın belirlenmesinde hasara uğrayan aracın markası, özellikleri ve model yılı ile aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği dikkate alınarak objektif olarak hasara uğrayan aracın onarımı için gerekli süre ve emsal aracın ikamesinin kullanımı için ödenecek ücret ile bu aracın kullanılamadığı süre içerisinde elde edilen yararlar dikkate alınarak sözkonusu zararın kapsamı belirlenmesi gerekmektedir.
Somut dosyamızda;Yargıtay uygulamaları doğrultusunda uzman bilirkişi tarafından aracın kaç günde tamir edileceği, günlük kiralama bedeli, amortisman, yakıt v.s. giderler düşülerek araç mahrumiyeti zararının belirlenmediği davalı vekilinin itirazının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece dava konusu aracın mevcut hasarına göre tamir süresi belirlenerek, belirlenen tamir süresi içinde emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt, amortisman vs. gibi zorunlu giderler indirildikten sonra)ikame araç bedelinin (ulaşım gideri) tespiti hususlarında rapor alınması gerekmektedir
Bu halde rapor düzenleyen makine mühendisi bilirkişiden ek rapor aldırılarak ve davacının olayda kusursuz,davalı sigorta sürücüsünün tam kusurlu kabulü ile belirlenen bu kusura göre ,dava konusu arcın daha önce kazaya karışıp karışmadığı da araştırılarak , araç değer kaybının hesaplanması,araç değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanmasının sağlanması ve sonucuna göre karar verilmesi,yine dava konusu aracın mevcut hasarına göre tamir süresi belirlenerek, belirlenen tamir süresi içinde emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt, amortisman vs. gibi zorunlu giderler indirildikten sonra)ikame araç bedelinin (ulaşım gideri) tespiti hususlarında ek rapor alınması gerektiği anlaşılmaktadır.Buna yönelik istinaf itirazları yerindedir
Yukarıda yapılan genel açıklamalar ışığında, istinafa konu ilk derece mahkemesinin dosyası incelendiğinde, yukarıda belirtilen ve esasa etki eden hususlarda delillerin eksik toplandığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararının duruşma yapılmaksızın kaldırılması ve davanın sadece davalı … tarafından istinaf edildiği ,davacının ve diğer davalının aleyhe istinafının bulunmadığı gözetilerek kazanılmış haklara halel gelmemek suretiyle davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan sebeplerle KABULÜ ile Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde değerlendirme ve işlem yapılmak ve kazanılmış haklara halel gelmemek suretiyle değerlendirmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna davalı … tarafından peşin olarak yatırılan başvuru harcı dışında kalan istinaf karar harçlarının talep halinde bu davalı tarafa iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle KESİN olarak karar verildi. 15/09/2020


Başkan

E imza

Üye

E imza

Üye

E imza

Katip

E imza