Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/495 E. 2020/751 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :…
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 17/09/2020

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 05/12/2019
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … – …
: 2- … – … …
3- … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 17/09/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 17/09/2020

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Olay günü 15/12/2016 tarihinde Konya ili Meram ilçesi … Mah. … Sokak adresinde müvekkil şirkete ait … plaka sayılı araç sürücüsü … kontrolünde olup şeridi dahilinde sağ tarafa dönmek üzereyken karşı taraftan gelen sürücüsü … olan … plaka sayılı araç hızının da yüksek olması sebebi ile müvekkil şirkete ait araca çarptığını, meydana gelen bu trafik kazası sebebi ile müvekkil şirkete ait araçta maddi hasar meydana geldiğini, bu kazada kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere müvekkil şirkete ait araç sürücüsü …’in hiçbir kusurunun olmadığını, kazanın oluşmasındaki tüm kusur … plaka sayılı aracın sürücüsü … olduğunu, söz konusu trafik kazasından sonra kaza ilgili davalı … şirketine bildirildiğini ve … numaralı hasar tespit dosyasının oluşturulduğunu, ancak olay günü kazanın hemen sonrasında tutulan 15/12/2016 tarihli kaza tespit tutanağının tarihinde sigorta şirketine ibraz edilmesine ve bu hasar dosyası oluşturulmasına, öncesinde davalı … şirketinin ” olumlu cevap verip” sonrasında araç tamir edildikten sonra bu zararı ödemediğini, bu nedenlerle davalarının kabulü ile kazaya sebebiyet veren aracın üçüncü kişilere devir ve temlikini önlemek amacıyla … plaka sayılı araç üzerine tedbir şerhi konulmasına, müvekkilinin aracında oluşan maddi hasar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Konya … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında alacaklıya ödemiş olduğu toplam 6.042,00 TL’nin kaza günü olan 15/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkil şirkete verilmesini, her türlü yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …’nin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Kazanın anlaşmalı KKT’da belirtilen yerde, zamanda ve şekilde oluştuğunun tespit edildiğini, açılan hasar dosyasındaki hasarların uyumlu olduğu, mağdur aracın sürücüsü olarak gösterilen kişinin oğlu dahil burada çalışan işçiler ile yapılan görüşmede sigortalı aracı sürücü belgesi bu aracı kullanmaya yetersiz olan aynı şirkette çalışmaya devam eden … isimli kişinin kullandığını öğrenildiğini, KKT’da sürücü olarak gösterilen …’ın (Sigortalı aracın ruhsat sahibi olan işletme sahibi de ve 65 yaşlarında) kendisine ait özel Mercedes marka yeni model otomobili olduğunu, şirketin patronu olduğunu, şirketlerinde personel servisi olarak kullanılan sigortalı aracı bu kişinin kullanmadığını, bu aracın şoförünün … isimli işçi olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, davacının davasının ispatı halinde müvekkil şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasını, asıl alacak, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin kazada tamamen konu dışı kalmış durumda olmakla beraber husumet yüklenemeyecek konumda olduğunu, husumet yöneltilecek olan müvekkillerinin değil hasara kabul beyanı verip ödemeyi gerçekleştirmeyen sigorta şirketinin olduğunu, bu nedenlerle davacının hukuki dayanaktan yoksun dava taleplerinin reddine, tüm beyanları doğrultusunda davacıların davasının ve taleplerinin müvekkileri yönünden reddine, … plakalı aracın trafik kaydına dava sonuna kadar rızaen satışını ve cebri icra yoluyla satışını önlemek amacıyla ihtiyati tedbir konulmasını, davada müvekkilerinin yasal sorumluluğu bulunmadığından tedbir kararının uygulanması sonucu zarar oluşacağından tedbir taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/12/2019 tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” …Somut olayda, aracın maliki ve yaralanan firma davalı … firması sorumludur. Davalı gerçek kişi ise tanık beyanı dikkate alındığında davalı … şirketince başkaca delil sunulmadığından aracın sürücüsü olduğundan haksız fiil hükümleri çerçevesinde zarardan sorumludur.
-Davalı … şirketinin sorumluluğuna dair değerlendirmede, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür. Dava konusu 5.000,00 TL zarardan davalı … sorumludur.
-İcra dosya masraflarına dair değerlendirmede; Davacı taraf kendi aracını … Oto Revizyon Servisi- ……. teslim ettiği ve tamir ettirdiği, yapılan masrafı herhangi bir icraya fırsat vermeksizin ödemesi gerektiği kendi kusurundan kaynaklı icra masraflarını davalı tarafa yöneltemeyeceğinden ilgili kısım yönünden talebin reddine karar verilmiştir.
-Faize ait değerlendirmede; 2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluslarından birine ilettigi tarihten itibaren sekiz is günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir. Dava öncesi temerrüd dikkate alınarak faiz başlangıcı bu sigorta şirketi yönünden 20.07.2017 tarihinden araç maliki ve sürücüsü yönünden ise haksız fiil hükümleri çerçevesinde olay tarihinden itibaren talep gibi yasal faiz hükmedilerek karar verilmiştir. Davacının davasının Kısmen Kabulü ile; 1-5.000,00 TL tazminatın davalı … ve … firmasından 15/12/2016 tarihinden, davalı … yönünden ise 20/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, -Fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı … Ltd. Şti ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; meydana gelen kazada asli kusurun müvekkilinde olmadığını, davacı şirket sürücüsünde olduğunu, kimsenin kendi kusurundan kaynaklı doğan zararın tazminini isteyemeyeceğinden bahisle bu zararın müvekkillerinden talep edilmesinin doğru olmadığını, şayet zarar ödenecek ise de bu zararı sigorta şirketinin ödemesi gerektiğini, önce hasarı kabul beyanı verip sonra ödemeyerek müvekkilini zarara uğratan tarafın sigorta şirketi olduğunu, bu nedenle bu miktarlardan zararı onaylayan diğer davalı … şirketinin de sorumlu olması gerektiğini, tüm bu nedenlerle icranın tehirine, Konya … İcra Müdürlüğü … Esas icra takibinin durdurulmasının sağlanmasını, yerel mahkemenin verdiği kararın kaldırılmasını beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … Ltd. Şti. Vekili kararı sorumluluk ve kusur yönünden istinaf etmiştir.
A- Sorumluluk yönünden yapılan incelemede;
“İşleten ve Araç İşleticisinin Bağlı Olduğu Teşebbüs Sahibinin Hukuki Sorumluluğu” başlığı altında düzenlenen Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde kazadan kaynaklanan sorumluluk düzenlenmiştir.
Yine TBK 61. Maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” demekle birden çok kişi aynı zarardan aynı sebeple yada çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır. Bu durum iki veya daha çok kişinin şahsında sorumluluğun ya da herhangi bir tazminat yükümlülüğün şartlarının gerçekleşmesi halinde söz konusu olur. İşte bu tür durumlarda sorumlular hakkında müteselsil sorumluluk hükümleri uygulanacaktır.
Müteselsil sorumluluk kanundan doğan bir sorumluluk türüdür. Müteselsil sorumluluk ilkesi gereği, davacı kusursuz olduğuna göre zararın tamamını isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebilir. Davacı vekili açıkça davalının kusuru oranında sorumlu tutulmasını istemediğine göre işleten davalıya ait araç sürücüsünün kusurunun bulunması nedeniyle davalı istinaf eden davalı şirketin müteselsil sorumluluğu subuta ermiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11886 Esas, 2017/6732 Sayılı Kararı)
Bu halde, davalı şirketin buna yönelik istinaf itirazı yerinde değildir.
B- Kusura yönelik itirazın incelenmesinde;
Kazanın sonrasında araç sürücülerinin kendileri tarafından tutulmuş tutanağın da değerlendirildiği mahkemece alınan kusur bilirkişi raporunda; davalıya ait aracın yolun buzlu da olması nedeniyle kayarak davacıya ait aracın şeridine girerek şerit ihlali yapmak suretiyle kazanın gerçekleştiği, davacı araç şeridine geçmesi ve hatalı dönüş yapacak olması sebebiyle kazada kusurun tamamen davalı araç sürücüsüne ait olup esasen bilirkişi raporuna yönelik itiraz dilekçesinde de hasar yönünden itirazda bulunulup kusur bakımından da itiraz yapılmadığı, bu sebeple, alınan ayrıntılı, gerekçeli, usul ve yasaya, dosya kapsamına ve oluşa uygun kusur raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamakla buna yönelik davalı itirazın da yerinde olmadığı görülmüştür.
Bu halde, dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına,tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı davalı tarafın istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddi gerektiğine dair karar verilmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı … ve … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı …’ nin istinaf talebi yönünden karar ve ilam harcı olarak alınması gereken 341,55 TL harçtan yatırılan 85,38TL nin mahsubu ile bakiye 256,17TL eksik istinaf karar harcının anılan davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı …’ın istinaf talebi yönünden karar ve ilam harcı olarak alınması gereken 341,55 TL harçtan yatırılan 85,40TL nin mahsubu ile bakiye 256,15TL eksik istinaf karar harcının anılan davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davalı üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri itibariyle temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.17/09/2020

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.