Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/475 E. 2020/757 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…
KARAR TARİHİ : 17/09/2020

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE : …
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 09/10/2019
NUMARASI :…Esas … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …- …
DAVALI : 1- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … –
DAVALI : 2- … – …
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 17/09/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 17/09/2020

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı … vekili sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 17/08/2015 günü dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan dava dışı … adına kayıtlı … plakalı araçta maddi hasarlı trafik kazası meydan geldiğini, araçta yolcu olarak bulunan müvekkil … aracın düşen plakasını almak için araçtan indiğini, arkadan gelen davalı…’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkiline çarptığını, davacı müvekkilin yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını, sürücülerin tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin kaza tarihinde 20 yaşında olduğunu, aylık net 1.500,00 TL gelirinin olduğunu, kaza sonrası işine geri dönemediğini, vücudunun çeşitli yerlerinde kırıkların meydana geldiğini, sol kolunu ve sol bacağını kullanamadığını, iyileşme süresinin 18 aya kadar uzayabileceğini, tedavi giderlerinin 6.000,00 TL olduğunu, davacının yüksek oranda kalıcı sakatlık yaşadığını, ruhsal ve yaşamsal olumsuzların gözetilerek 100,00 TL tedavi ve bakım giderleri, 100,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik olmak üzere 200,00 TL maddi tazminat ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı araç işleteni ve sürücüsü…’ten olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı… sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; kazanın otogar alt geçidinde meydana geldiğini, davacı …’ün içinde bulunduğu aracın başka bir araçla kaza yaptığını, kaza sonrası davacının köprü ve otoyolların yayalara yasak olan yerde hiçbir uyarı işareti olmadan yola koşarak plakayı almak istemesiyle kazanın meydana geldiğini, kazada davacı …’e çarpmamak için duvara çarptığını ve sadece aracın tampon kısmının ucunun davacının ayağına değdiğini, takip mesafesini koruduğunu ancak ilk kazada önlemlerin alınmadığını, herhangi bir uyarıcı ikaz işaretinin bulunmadığını, davacıyı hastanede ziyaretinde ayağında platin olduğunu, kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını beyanla açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı… sigorta vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya usul yönünden itirazlarının bulunduğunu, dava şartının yerine getirilmemesi nedeniyle davanın usul yönünden reddinin gerektiğini, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunulması gerektiğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olacağını, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun olmaması halinde işletene düşen bir sorumluluğun da olmayacağını, kusur oranının belirlenebilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesinin gerektiğini, maluliyetin tazminat gerektirip gerektirmediği konusunda da araştırma yapılmasının gerektiğini, kazazedenin hastaneye sevkinin sağlanarak maluliyet hususunda rapor tanzim etirilmesinin, aksi halde müvekkili şirketin maddi tazminata hükmedilmemesini talep ettikleri, açılan davanın reddi ile yapılan yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacı yana hükmedilmesini talep ettikleri görülmektedir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi 09/10/2019 tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararında; “tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili talebinde 17/08/2015 günü dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan dava dışı … adına kayıtlı … plakalı araçta maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazanın ardından aracı hareket ettirmeye çalıştıkları anda aracın arka kısmındaki plakanın sürtmesi nedeniyle plakayı almak için aracın dörtlülerini yakarak aracı durdurduklarını, araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …’ün plakayı almak için araçtan indiğini, arkadan gelen davalı…’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın müvekkiline çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, davacı müvekkilinin yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını, Konya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası kapsamında alınan raporda … plakalı araç sürücüsü …’ın “Kavşaklar tüneller, rapmalar, köprüler ve bağlantı yollarında ve buralara, yerleşim birimleri içinde beş metre ve yerleşim birimleri dışında yüz metre mesafede, duraklamak yasaktır” kuralını ihlal etmesi nedeniyle kazada birinci derece kusurlu olduğunu, … plakalı otomolib sürücüsü…’in de “Sürücüler, aksine bir karar alınıp işaretlenmemişse yönetmelikte belirtilen hız sınırlarını aşmamak zorundadır” kuralını ihlal etmesi nedeniyle kazada ikinci derecede kusurlu bulunduğunu, davacı …’ün 15/02/1995 doğumlu olup kaza tarihinde 20 yaşında olduğunu, … Temizlik şirketinde işçi olarak çalıştığını, aylık net gelirinin 1.500,00 TL olduğunu, kazaya bağlı olarak müvekkilinin işine geri dönemediğini, kaza nedeniyle müvekkilinin vücudunun çeşitli yerlerinde kırık oluştuğunu ve uzun süre sol kol ve bağacğını kullanamadığını, bir çok defa ameliyat geçirmek durumunda kaldığını, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından … Sigortaya karşı dava açıldığını, müvekkilinin yapılan muayenesinde %23,2 oranında kazanma gücü kaybı olduğunu, iyileşme sürecinin 18 aya kadar uzayabileceğinin, tedavi giderleri toplamının ise 6.000 TL olduğunun bildirildiği, aynı zamanda davacı müvekkilinin 18 ay süre ile başkasının bakımına muhtaç durumda kaldığı, ağır yaralanana daha sonra uzun süre tedavi gören ve neticede hayatı boyunca yürüme ve koşma gibi fiziksel faaliyetlerinde önemli ölçüde aksama yaşamaya maruz kalan müvekkilinin manevi zararının oldukça büyük olduğu, bu durum da göz önüne alınarak müvekkiline 50.000,00 TL manevi tazminat ödenmesini talep ettikleri, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle… Sigorta şirketince sigortalandığını, bu nedenle maddi tazminatlarından sigorta şirketinin de sorumlu olduğunu, açmış oldukları davanın kabulü ile 100,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik, 100,00 TL tedavi ve bakım giderleri olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın davalı… yönünden olay tarihinden itibaren sigorta şirketi yönünden ise sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müvekkillerine verilmesine ayrıca 50.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı…’ten alınarak müvekkiline verilmesi istediği, davalı sigorta şirketi ve…’in yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini gönderdiği görülmüş, mahkememizce verilen ara kararlar doğrultusunda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’na gönderildiği, kurumun düzenlemiş olduğu raporda davalı sürücü…’in %70 oranında kusurlu olduğu , davacı yaya …’ün ise %30 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, aktüerya bilirkişinin raporunda davacının geçici iş göremezlik devresinde uğradığı zararın 9.250,66 TL, sürekli iş göremezlik devresinde uğradığı zararın 165.961,89 TL, bakıcı giderlerinden doğan maddi zararının 19.737,40 TL, kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararının ise 4.200,00 TL olduğunun bildirildiği, faiz başlangıç tarihinin sigorta yönünden 17/08/2017 tarihi, davalı… yönünden ise 17/08/2015 tarihi olduğunun bildirildiği, 17/08/2015 günü dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan dava dışı … adına kayıtlı … plakalı araçta maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazanın ardından aracı hareket ettirmeye çalıştıkları anda aracın arka kısmındaki plakanın sürtmesi nedeniyle plakayı almak için aracın dörtlülerini yakarak aracı durdurduklarını, araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …’ün plakayı almak için araçtan indiğini, arkadan gelen davalı…’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın müvekkiline çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada davalı sürücü…’in %70 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ün ise %30 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, ayrıca manevi tazminat bakımından ise davacı …’ü olayın meydana geldiği tarihte henüz 20 yaşında olması, kazanın meydana gelmesi nedeniyle de efor sarfedebilecek işleri yapamadığı, eskisi gibi koşup yürüyemediği ve görüntü itibariyle de vücudunun gözle görülür kısımlarında geçirmiş olduğu ameliyatlar nedeniyle sabit ve kalıcı izlerin kaldığı, bu sebeple manevi zarara uğradıklarını, 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı…’ten tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş olup, oluşan vicdani kanaate göre” şeklindeki gerekçe ile davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik hüküm kurulduğu görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı… sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü ve davacı …’ün asli kusurlu olduğunu, sürücünün kavşaklar, tüneller ve köprülere yerleşim birimleri içinde beş metre, yerleşim yeri dışında yüz metre mesafede duraklamanın yasak olduğunu, davacı …’ün ise köprü ve otoyollarda trafiği tehlikeye düşürecek şekilde hareket ettiğini, davacı vekilinin … plakalı araç sürücüsünü dava dışı bırakıp aracın sigorta şirketini dava etmesinin de davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, davacının sigorta şirketinden para almakla haksız zenginleşmeyi amaçladığını, … plakalı araç sürücüsü … ve davacı …’ün kazada asli kusurlu olduğunu, bu nedenlerle istinaf kanun yoluna müracaat ettiğini, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen karar, davalı… tarafından kusur yönünden itiraz edilmiştir.
Davalının kusur yönünden istinafı yönünden yapılan incelemesinde;
Davaya konu kazanın hemen sonrasında düzenlenen Trafik Tespit Tutanağında, davacı yaya … KTK’nın 68/1-c maddesinde düzenlenen, “zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde trafiği tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmak) kusurunu ihlal ettiği, davalı araç sürücüsü…’in ise aynı kanunun 51/2-a (hızı sınırlarını % 10’dan fazla aşmak) kusurunu ihlal ettiği, 32 m. fren izi bulunduğu, bunun hız-fren diyagramına göre 70 km/s hıza tekabül ettiğinin belirtildiği;
Dosyada kazaya ilişkin Konya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasında; hazırlı soruşturma aşamasında trafik bilirkişiden alınan 24.11.2015 tarihli raporda yaya …’ün, trafik tespit tutanağında belirtildiği şekilde, “yayaların taşıt yolu zerinde trafiği engelleyecek, tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmaları, dikkatsiz hareket etmeleri yasaktır” kuralını ihlal ettiği açıklanarak “birinci derecede” kusurlu olduğu, davalı…’in ise yine aynı şekilde hız sınırını % 10 oranında aştığı belirtilerek “ikinci derecede” kusurlu olduğunun belirtildiği; ceza mahkemesince alınan 10…2016 tarihli raporda ise, … plakalı otomobil sürücüsü dava dışı …’ın, KTK’nın 60-d maddesinde yazılı (kavşaklar, tüneller, rampalar, köprüler ve bağlantı yollarında ve buralara yerleşim birimleri içinde beş metre ve yerleşim birimleri dışında yüz metre mesafede duraklamak yasaktır) kuralını ihlal ettiği sebebiyle “birinci derecede” kusurlu olduğu, yaya …’ün yukarıda zikredildiği şekildeki kural ihlali nedeniyle “ikinci derecede” kusurlu olduğu, …’in ise yine yukarıda zikredildiği şekildeki kural ihlali sebebiyle “ikinci derecede” kusurlu olduğunun belirtildiği; ceza mahkemesince Adli Tıp Kurumu ilgili dairesinden alınan raporda ise, …’in arkasında bıraktığı 32 metre fren lastik izine rağmen duramadığından mahalde hız limitlerinin üzerinde seyrettiği anlaşıldığı ve bu sebepten ötürü önünde bulunan yayayı ve aracı geç fark ettiği, olay yerinde yeterince müteyakkız seyretmediği için kazaya sebebiyet verdiği anlaşılmakla dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları ile gerçekleşen kazada asli derecede kusurlu olduğu, yaya …’ün ise taşıt yolu içerisinde kendi can güvenliği yeterince sağlamadan araçtan indiği, gelmekte olan aracın seyir şeridinde bulunduğu ve kazadan önce gelmekte olan araçları yeterince kontrolü altında bulundurmadığı anlaşılmakla dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışları ile gerçekleşen kazada tali derecede kusurlu olduğu belirtilmiş olup dosya kapsamından ceza mahkemesinin bu dosyasının derdest olduğu anlışılmıştır.
İncelemeye konu mahkemenin yine aynı Adli Tıp Kurumu dairesinden aldırdığı bilirkişi raporunda da yine aynı gerekçe ve sebeplerle asli kusur verilen davalı…’in % 70 oranında, davacı …’e ise % 30 oranında kusurlu olduğu, mahkemenin bu raporu hükme esas alarak karar verdiği, davalı İbrahim’in mahkemece alınan bu rapora süresinde itirazda bulunduğu görülmüştür.
Bu haliyle, Tespit Tutanağı, soruşturma aşamasında trafik bilirkişi raporu, ceza mahkemesinde alınan trafik bilirkişiden ve Adli Tıp Kurumundan alınan raporlar ile mahkemece alınan ATK raporu arasındaki çelişkiler bulunduğu, ceza mahkemesinde alınan trafik bilirkişi raporunda dava dışı araç sürücüsüne de kusur verildiği halde kusur raporları arasındaki çelişkiler giderilmeksizin hüküm kurulduğu anlaşılmakla, kusur raporları arasındaki çelişkileri giderir, davalının itirazlarını da karşılayacak biçimde Karayolları Fen Heyeti veya İTÜ’den oluşturulacak 5 kişilik heyetten rapor alınması gerekli olduğundan buna yönelen davalı…’in itirazının kabulüne karar verilmiştir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle, eksik araştırmaya dayalı ilk derece mahkemesi kararının duruşma yapılmaksızın kaldırılması ve davacı tarafın istinaf talebinde bulunmamış olması nedeniyle kazanılmış haklara halel gelmemek üzere karar verilmesi için davanın yeniden görülmesi amacıyla dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine dair, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı…’in istinaf başvurularının KABULÜ ile, Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde değerlendirme ve işlem yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafça başvuru harcı dışında kalan peşin olarak yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde istinaf edene iadesine,
5-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı ve davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.17/09/2020


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip
..
e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.