Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/447 E. 2020/626 K. 03.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…
KARAR TARİHİ : 03/09/2020

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2019
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …-…
DAVALILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – …
4- … – … (akıl hastalığı nedeniyle halen Konya … Sulh Hukuk Mahkemesinin 06/10/2017 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile kısıtlı olup VASİSİ: … – …)
VEKİLLERİ : Av. … -…
DAVA İHBAR
OLUNAN : … BELEDİYE BAŞKANLIĞI – …
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 03/09/2020
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 04/09/2020
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin davacı vekilinin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 14/08/2011 tarihinde zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigorta poliçesi olmayan, … Belediye Başkanlığının sahibi ve işleteni olduğu, davalıların eşi ve babası olan murisleri …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı belediye itfaiye aracı ile seyir halinde iken tek taraflı ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazada sürücü … ‘ın öldüğünü ve kazanın olmasında tamamen kendisinin/sürücünün kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmadığını, ölen sürücünün mirasçılarından davalı … hariç diğer davalıların Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı davası açtıklarını, verilen karar gereğince müvekkili tarafından 343.536,16 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile diğer masraflarla birlikte toplam 353.781,54 TL ödemede bulunulduğunu, 3. kişi sıfatıyla açtıkları dava sonunda tahsil edilen miktarın mirasçı sıfatı ile müvekkiline davalıların iade etmeleri gerektiğini, davalıların mirasçı sıfatıyla sorumlu olmaları nedeniyle müvekkilinin ödediği tazminat bedelinin tahsili için davalılar hakkında Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ancak davalıların takibe haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına ve davalıların % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetlerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkillerinin eşi ve babası olan murisleri …’ın kullandığı itfaiye aracının trafik sigorta poliçesinin düzenlettirilmesinden davanın ihbarını istedikleri icra dosyasındaki diğer borçlu … Belediyesinin sorumlu olduğunu, muris ve müvekkillerinin herhangi bir sorumluluklarının olmadığını, davacının sigortasız taşıtın sürücüsü olan murislerine ve müvekkillerine dava açmasının mümkün olmadığını, … Yönetmeliğinin 16/1-c maddesinde …nın ödediği zararlar nedeniyle ancak zarardan sorumlu olan kişilere veya aracın poliçesinin olduğu sonradan anlaşılmışsa ilgili sigorta şirketine rücu edebileceğinin düzenlendiğini, zarardan sorumlu olmayan murise ve mirasçılara rücu edilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen 16/12/2019 tarih … esas … karar sayılı gerekçeli kararı ile; “Taraflar arasındaki çekişme; davacının tek taraflı kazada ölen sürücünün desteği olduğu ölenin eşi … ve ölenin çocuğu … ‘ye ödemiş olduğu destekten yoksun kalma tazminatlarını ölenin mirasçılarından (tazminat ödenen davacılar dahil tüm mirasçılarından) rücuen tazmine hak ve yetkisinin olup olmadığı noktasındadır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26/02/2018 tarih 2016/8556 Esas 2018/1312 Karar sayılı ilamında; “…….Mahkemece, davacının desteği/muris …’un kazanın oluşumunda tam kusurlu olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacı murisinin trafik kazası sonucu ölümü nedeniyle, 6098 sayılı TBK’nun 53. maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı taraf, tek taraflı kazada ölen murisinin desteğinden yoksun kaldığını iddia ederek tazminat isteminde bulunmaktadır. Davacının talebi ve iddia ettiği zarar, ölenin mirasçısı sıfatına değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatına dayanmaktadır. Dolayısıyla, davacıların ölenin mirasçısı sıfatına dayanmayan, doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki desteğin kusuru davacılara yansıtılamayacak, sürücü desteğin tam kusurlu olması, onun desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyecektir (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas- 2012/92 Karar, HGK’nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 Esas- 2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca).
Bu durum karşısında; davacının, zarar gören 3. kişi sıfatına dayanan zarar giderim talebi nedeniyle, davacı desteğinin kazadaki kusurunun davacıya yansıtılamayacağı, desteğin idaresindeki aracın ZMSS poliçesi bulunmadığı için davalı …’nın zarardan sorumlu olduğu, davalının ödeme yapması halinde de davacılara rücu imkanının bulunmadığı hususları gözetilerek; işin esasının incelenmesi ve davacının tazminat talebinin değerlendirilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilerek karar bozulmuştur.
Yine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25/12/2018 tarih 2018/3682 Esas 2018/12746 Karar sayılı ilamında; “…………Mahkemece, davacının desteği/muris Yunus Hergül’ün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesi nedeniyle borçluluk durumunun sona ereceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar (vasisi) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacılar murisinin trafik kazası sonucunda ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı taraf, çift taraflı kazada ölen murisinin desteğinden yoksun kaldığını iddia ederek tazminat isteminde bulunmaktadır. Davacıların talebi ve iddia ettikleri zarar, ölenin mirasçısı sıfatlarına değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatına dayanmaktadır. Dolayısıyla, davacıların ölenin mirasçısı sıfatına dayanmayan, doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki desteğin kusuru davacılara yansıtılamayacak, sürücü desteğin tam kusurlu olması, onun desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyecektir (HGK’nın 15.6.2011 gün 2011/17-142 E 411 K, 22.2.2012 gün 2011/17-787 E 2012/92 K, 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 E 2013/74 K sayılı ilamları uyarınca).
Bu durum karşısında; davacıların, zarar gören 3. kişi sıfatına dayanan zarar giderim talebi nedeniyle davacılar desteğinin kazadaki kusurunun davacılara yansıtılamayacağı, desteğin idaresindeki aracın ZMSS poliçesi bulunmadığı için davalı …’nın zarardan sorumlu olduğu, davalının ödeme yapması halinde de davacılara rücu imkanının bulunmadığı, hususları gözetilerek; işin esasının incelenmesi ve davacıların tazminat talebinin değerlendirilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilerek karar bozulmuştur.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 05/11/2018 tarih 2017/931 Esas 2018/1284 Karar sayılı kararında (davamız ile birebir aynı nitelikteki kararında); “……….GEREKÇE: Dava, davacı …nın, tek taraflı trafik kazası sonucu ölen araç sürücüsünün mirasçısı olan davalıya ödediği destekten yoksun kalma tazminatının rücuan tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir…Uyuşmazlık, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi bulunmayan araç sürücüsünün tek taraflı trafik kazasında ölümü sebebiyle … tarafından zarar gören 3. kişi sıfatıyla ödeme yapmış olduğu davalıdan iş bu ödemenin Güvence Yönetmeliği’nin 16/c maddesi uyarınca rücuan tahsilini talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
… Yönetmeliği’nin rücu hakkının kullanılmasını düzenleyen 16/c maddesinde; Hesaptan yapılan ödemeler sebebiyle zarardan sorumlu kişilere veya yükümlü sigorta şirketine, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde rücu edileceği, hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, davalıya, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun yukarıda belirtilen kararıyla Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ve Yargıtay 17. HD’nin yerleşik içtihatları gözetilerek davacının ölenin mirasçısı sıfatıyla değil destekten yoksun kalan 3. şahıs sıfatıyla zarara uğradığı iddiasıyla destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunduğu kabul edilerek davalıya tazminat ödenmesine karar verilmiş ve nitekim başlatılan ilamlı icra takibinde davacı tarafından davalıya sigorta tahkim komisyonu kararı ile hüküm altına alınan tazminat miktarı ödenmiştir. Ödeme yapılan davalının talebi ve iddia ettiği zarar, ölenin mirasçısı sıfatına değil, destekten yoksun kalan 3. kişi sıfatına dayanmaktadır. Dolayısıyla, davalının ölenin mirasçısı sıfatına dayanmayan, doğrudan davalı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki desteğin kusuru davalıya yansıtılamayacak, sürücü desteğin tam kusurlu olması, onun desteğinden yoksun kalan davalıyı etkilemeyecektir. (HGK’nın 15.06.2011 gün ve 2011-17-142 E.-411 K., 22.02.2012 gün 2011/17-787 E. 2012/92 K., 16.01.2013 gün ve 2012/17-1491 E.-2013/74 K. sy. İlamları uyarınca). Bu durumda; davalının zarar gören 3. kişi sıfatına dayanan destekten yoksun kalma tazminatı talebi nedeniyle, davalı desteğinin kazadaki kusurunun davalıya yansıtılamayacağı, desteğin idaresindeki aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi bulunmadığı için davacı …’nın zarardan sorumlu olduğu, davacı tarafından somut olayda olduğu gibi ödeme yapılmış olması halinde davalıya rücu imkanının bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemişti …” denilerek ilk derece mahkemesinin verdiği davanın kabulü kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Emsal kararlarda da belirtildiği gibi bir kısım davalıların, zarar gören 3. kişi sıfatına dayanan zarar giderim talebi nedeniyle, davalıların desteğinin kazadaki kusurunun davalılara yansıtılamayacağı, desteğin idaresindeki aracın ZMSS poliçesi bulunmadığı için davacı …’nın zarardan sorumlu olduğu, davacının ödeme yapması halinde de davalılara rücu imkanının bulunmadığı anlaşıldığından; davacının davalılardan bir kısmına 3. kişi sıfatıyla ödemiş olduğu tazminatı mirasçılara yansıtması ve mirasçı olan davacılara rücu etmesi mümkün olmadığından davacının işbu davasının reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.” şeklinde davanın reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararda hukuki isabetin bulunmadığını, davalıların mirasçılık sıfatıyla sorumluluklarının açıkken ve miras hukuku hükümlerine göre davalıların mesuliyeti değerlendirilmeden verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davalı borçluların murisinin sürücüsü olduğu trafik sigortası bulunmayan araç ile meydana gelen kazada vefat etmesi sonucunda davalılara mahkeme kararı ile ödenen tazminat destekten yoksun kalan 3. kişi sıfatı ile ödendiğini, yapılan ödemenin … yönetmeliğinin 16. maddesi uyarınca mirasçılık sıfatına dayanılarak talep edildiğini, destekten yoksun kalma sıfatı ile mirasçılık sıfatının farklı kavramlar olduğunu ve mirasçıların, murisin verdiği zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, Yerel Mahkemenin gerekçeli kararında belirttiği Yargıtay kararlarının davanın konusu alacak ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, kararda belirtilen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz incelemesi için Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderildiğini ve bu temyiz incelemesinin halen devam ettiğini, bu nedenle bu kararın gerekçeli karara gerekçe yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, Yerel Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davalı vekillerinin istinaf ve tespit edilecek diğer kamu düzeni sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, … tarafından açılan rücuen tazminat istemine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi bulunmayan araç sürücüsünün tek taraflı trafik kazasında ölümü sebebiyle … tarafından zarar gören 3. kişi sıfatıyla ödeme yapmış olduğu davalıdan iş bu ödemenin Güvence Yönetmeliği’nin 16/c maddesi uyarınca rücuan tahsilini talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
… Yönetmeliği’nin rücu hakkının kullanılmasını düzenleyen 16/c maddesinde; Hesaptan yapılan ödemeler sebebiyle zarardan sorumlu kişilere veya yükümlü sigorta şirketine, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde rücu edileceği, hükmüne yer verilmiştir.
… yönetmeliğinin 9. maddesinde
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, başvurulabileceği
… yönetmeliğinin 16. maddesinde
(1)Hesaptan yapılan ödemeler nedeniyle;
a) Zorunlu sigorta yaptırmayan veya geçerli teminat tutarları üzerinden zorunlu sigortaları yaptırmayan kişilere,
b) Sorumlunun sonradan belli olması halinde bu kişilere veya yükümlü sigorta şirketine,
c) Zarardan sorumlu kişilere veya yükümlü sigorta şirketine,
ç) 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (ç) bendine göre yapılan ödemeler çerçevesinde yükümlü sigorta şirketine,
d) 9 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre yapılan ödemeler nedeniyle Büroya, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde rücû edilir.” hükmüne hazidir.
Bu halde … Yönetmeliğinin 9/b maddesi uyarınca, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar Güvence Hesabından talep edilebilir. Aynı yönetmeliğin “Rücû hakkının kullanılması” başlıklı 16.maddesi (a) bendi uyarınca da, hesaptan yapılan ödemeler nedeniyle, zorunlu sigortasını yaptırmayan kişilere veya zarardan sorumlu kişilere davacının rücu hakkı vardır. …nın rücu edebileceği tazminat tutarı, sigortasız araç sürücüsünün kusur oranına ve zarar görenlerin gerçek zararına göre belirlenir. Bu halde, trafik sigortası olmayan araçlar yönünden tazminat ödeme yükümlülüğü olan …, … Yönetmeliğinin 9/b ve 16/a. maddeleri uyarınca ödediği tazminatı, zorunlu trafik sigortasını yaptırmayan ve zarardan sorumlu olan kusurlu araç işleteninden isteyebilecektir. (Yargıtay 17.HD 2013/15017E., 2015/2703K.; 2016/8967E.,2016/7348 K.;2014/988 E., 2016/8870 K. )
Somut olayda, davalı borçluların murisinin sürücüsü olduğu ve trafik sigortası bulunmayan araç ile yaptığı tek taraflı trafik kazasında ölmesi üzerine, mirasçıları olan davalılar tarafından aracın sigortası olmadığından …na dava açıldığı, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davanın kabulüne karar verildiği, bu karara dayalı icra takbine geçildiği ve davacı tarafça ilama dayalı borcun ödendiği ,bu kez davacının yaptığı ödeme nedeniyle kazaya neden olan ve aynı zamanda işleten ve sürücü sıfatına haiz bulunan davalının mirasçıları aleyhine rücuen tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı,duran icra takibine karşı işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda Davalılara mirasçılık sıfatlarından bağımsız olarak destekten yoksun kalan 3. kişi sıfatıyla ödeme yapılmış olup, davacı … yaptığı ödemeyi murisin mirasçılarından bu sefer … Yönetmeliğinin 16/a ve c maddesi uyarınca mirasçılık sıfatlarına dayanarak talep etmektedir. Dosyada davalılarca mirasın gerçek reddine ilişkin sunulmuş bir karar bulunmadığı gibi hükmen reddi yönünden açılmış bir dava veya eldeki davada ileri sürülmüş bir def’i de bulunmamaktadır.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/b maddesinde rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için zorunlu sigortalara ilişkin olarak koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların, bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla … oluşturulacağı, yasanın geçici 2. maddesine dayanılarak çıkarılan … Yönetmeliğinin 16/c maddesinde zarardan sorumlu olan kişilere, hesaptan yapılan ödemeler nedeniyle rücu hakkının kullanılacağı düzenlenmiştir.
Yukarıda anılan düzenlemeler çerçevesinde davacı … nın zararın sorumlusuna rücu edebileceği açıktır.
Somut olayda davalı zarar gören 3. kişi sıfatıyla tazminat alacaklısı olmakla birlikte aynı zamanda müteveffanın mirasçısı sıfatıyla zarar nedeniyle borçludur.
Açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre güvence yönetmeliği ve mevzuat gereği ödemek durumunda kalan …, yine yönetmelik gereği ödediği tazminatı, araç sürücüsünün mirasçısı olan davalıya rücu edilebilecektir. Nitekim Yargıtay 17 HD nin 2019/387 esas 2020/3241 karar sayılı ilamı.
Bu halde, trafik sigortası olmayan araçlar yönünden tazminat ödeme yükümlülüğü olan …, … Yönetmeliği’nin 9/b ve 16/a. maddeleri uyarınca ödediği tazminatı, zorunlu trafik sigortasını yaptırmayan araç işleteninden ve zarardan sorumlu olan kusurlu araç sürücüsünden isteyebilecek olup davacının itirazı yerindedir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan, başvuru harcı dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde davacıya iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle KESİN olarak karar verildi.04/09/2020


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı