Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/326 E. 2020/596 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : Av. …

Av. …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
KARARIN YAZILMA TARİHİ : …

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21.07.2018 tarihinde meydana gelen çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle müvekkilinin … plaka sayılı aracında ağır hasar sonucu değer kaybına uğradığını, trafik kazasının oluşumunda düzenlenen trafik kazası tespit tutanağına göre davalı sigorta şirketi tarafından … poliçe numarası ile ZMMS’i yapılan … plaka sayılı aracın sürücüsü … tam ve tek (%100) kusurlu olduğunu, değer kaybı sebebiyle uğradığı maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlendiği anda arttırılmak üzere şimdilik değer kaybı tazminatı için: 100,00(YÜZ) TL’sının davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı müvekkile verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 10/06/2019 tarihli dilekçesi ile değer kaybı talebini yükseltmiş ve ıslah harcını yatırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı …’a ait olan ve müvekkil Şirket tarafından … nolu Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet poliçesi ile sigortalanan … plaka sayılı aracın 21.07.2018 tarihinde karıştığı trafik kazasının oluşumunda kusurlu olarak yer aldığı iddia edildiğini, ancak aracın söz konusu poliçe teminatı altına alınmış olması, teminatın tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmediğini, müvekkil şirketin, 2918 sayılı kanuna göre, işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitleri dahilinde teminle mükellef olup, işletenin sorumluluğunun bulunmadığı hallerde sorumluluğundan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, yargılamaya konu kazaya karışan araçların ve şahısların kusur dağılımına ilişkin olan maddi gerçeğin, İstanbul Teknik Üniversitesi, Karayolları Trafik Fen Heyeti, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi heyetinden alınacak ayrıntılı ve gerekçeli rapor tanzimi ile saptanması gerektiğini, davacı tarafın talepte bulunmuş olduğu değer kaybının poliçe teminatları dışında olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile ; ” Dava, davacının … plakalı aracında trafik kazası nedeniyle oluşan değer kaybının mevcut olup olmadığı, var ise davalının ne miktar ile sorumlu olacağının tespiti istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davaya konu araçta trafik kazası sonucunda 5.000,00 TL değer kaybı oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulüne ilişkin; Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının davasının KABULÜ ile; 1- Davacının değer kaybına ilişkin talebinin talep artırım dilekçesi ve dava dilekçesine bağlı kalınarak kabulü ile, davalı … Sigorta A.Ş. için (poliçe limiti ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) 5.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 04/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı sigorta şirketi vekili 15/01/2020 havale tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; yargılama aşamasında alınan değer kaybı raporunun poliçe şartlarına uygun olmayan ve kanununu aradığı şartlardan uzak denetime elverişli olmayan bir rapor olduğunu, müvekkili şirket eksperlerince yapılan değerlendirme raporlarında kazaya karışan araçta değer kaybı oluşmadığını, bilirkişinin yalnızca değişen ve tamir olunan parçalar bazında piyasa şartlarına göre değerlendirme yaptığından bahsettiğini ancak poliçe şartlarının göz önünde bulundurmadığını, tüm bu nedenlerle eksik inceleme ile verilmiş yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, icranın tehirine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazası şeklindeki haksız eylemden kaynaklanan değer kaybına ilişkin maddi tazminata yöneliktir.
Mahkemece verilen karar davalı yanca değer kaybının hesaplanma biçimine yönelik istinaf edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “bilirkişi raporuna itiraz” başlıklı 281/1. maddesinde; “Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler” düzenlemesine yer verilmiştir. Usulüne uygun biçimde raporun tebliği üzerine, rapora itiraz hakkı bulunan tarafların bu haklarını kullanmamış olması halinde ise, karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacağı izahtan varestedir.(YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2015/3253 ESAS, 2017/9419 KARAR; aynı daire 2015/10058 ESAS, 2018/4639 KARAR)
Davacının davaya konu kaza nedeniyle oluşan araç değer kaybı zararının belirlenmesi bakımından alınan, hasar ve kusur uzmanı bilirkişinin 10.06.2019 havale tarihli raporuyla, araç değer kaybının 5000 TL olarak saptanmış, istinaf eden davalı sigorta vekiline ihtaratlı olarak 15.06.2019 tarihinde elektronik tebligat yolu ile tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı vekilince 14/06/2019 uyaptan verilen dilekçe ile bilirkişi raporuna sadece kusur yönünden itiraz edilmiş, bunun dışında gerek değer kaybının hesaplanma biçimine gerekse değer kaybına yönelik herhangi bir şekilde itirazda bulunulmadığından, değer kaybına dair husus kamu düzeninden olup re’sen nazara alınması gereken konulardan bulunup davacı lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiği de açıktır. Bu nedenle önceden yapılmayan itirazın istinaf aşamasında yapılması ayrıcı HMK 357. Maddeye de aykırılık teşkil etmektedir. Kaldı ki;
Davaya konu olan olayda davacıya ait araç hasara uğramıştır. Bu durumda sözü edilen aracın onarıldıktan sonra mübadele ( rayiç ) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir.
Somut dosyamızda;Yargıtay uygulamaları doğrultusunda uzman bilirkişi tarafından aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek mahkemece usul ve yasaya uygun olarak aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının zararının belirlenmesinin (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 14/06/2017 tarih ve 2016/13290 E., 2017/6752 K sayılı kararı) yapıldığı ayrıntılı, gerekçeli raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı da görülmüş olduğundan bu sebeple de davalının istinaf isteminin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Anlatılan nedenlerle davanın kabulüne dair karara karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince duruşma yapılmadan esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 341,55 TL. karar ve ilam harcından peşin yatırılan toplam 139,79 TL. harcın mahsubu ile kalan 201,76 TL. eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, miktar itibari ile kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi….


Başkan


Üye


Üye


Katip