Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/314 E. 2020/591 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)
2- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … – Av. … – Av. …
DAVALI : 3- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …
DAVA TÜRÜ : Haksız Fiilden Kaynaklanan
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara ilişkin davalılar … ve … vekilinin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 01/11/2017 tarihli dilekçesiyle; davalı araç sahibi … adına kayıtlı kazaya karışan … plakalı aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir konularak müvekkiline ait araçta meydana gelen toplam 8.700 TL. zararın (taleplerinin belirsiz alacak kapsamında olup yargılama sırasında harç tamamlanıp dava değeri arttırılacak olduğunu beyan ederek) olay tarihin olan 07/08/2017 itibaren işleyecek ticari faiz ve 1.188,80 TL. tespit masrafının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılardan … ve … vekili cevap dilekçesi ile ; KTK’nın 97. Maddesine göre, trafik kazalarına bağlı hasar tazmini davası açma hakkı bir ön şarta bağlandığını, huzurdaki davada bu ön şart yerine getirilmemiş olduğundan davanın usulden reddi gerektiğini, Zira 14/04/2016 tarihinde değiştirilerek yürürlüğe giren KTK.nin 97. Maddesi açık bir hüküm getirdiğini, ” Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamamsı veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir” dolayısıyla dava açmak için ön şarta uyulmadan doğrudan müvekkiller aleyhine açılmış işbu davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddinin gerektiğini beyan ederek, öncelikle haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın reddine yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Sigorta A.Ş. Vekili 22/11/2017 havale tarihli dilekçesi ile ; davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, Sayın mahkeme aksi kanaatte ise davanın reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile ; ” Somut olayda ; davalı araç sahibi … adına kayıtlı kazaya karışan … plakalı aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir konularak müvekkiline ait araçta meydana gelen toplam 8.700 TL. zararın (taleplerinin belirsiz alacak kapsamında olup yargılama sırasında harç tamamlanıp dava değeri arttırılacak olduğunu beyan ederek) olay tarihin olan 07/08/2017 itibaren işleyecek ticari faiz ve 1.188,80 TL. tespit masrafının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmekle,
Mahkemece alınan raporların ayrıntılı ve denetime açık olması nedeniyle hükme esas alınmış davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; Davacının açmış olduğu davada sigorta açısından Karayolları Trafik Kanununun 97. maddesi gereğince başvuru şartı yerine getirilmemiş olduğu ilk celsede anlaşılmış olduğundan, ilk celsede verilen karar doğrultusunda davalı sigorta şirketi yönünden davanın reddine, Davacının uğramış olduğu ; Davacının uğramış olduğu maddi zarar yönünden 6.800 TL.nin davalılardan kaza tarihi olan 07/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan (sigorta şirketi hariç)
müştereken müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, (sigorta şirketi hariç) Davacının talep etmiş olduğu araç değer kaybı yönünden davanın reddine, Davacının araç mahurimiyetinden kaynaklanan zararı olarak 570 TL.nin kaza tarihi olan 07/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan (sigorta şirketi hariç)
müştereken müteselsilen
tahsil edilerek davacıya verilmesine, Davacının talep etmiş olduğu tespit giderlerinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine şeklinde; 1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE ; a)Davacının açmış olduğu davada sigorta açısından Karayolları Trafik Kanununun 97. maddesi gereğince başvuru şartı yerine getirilmemiş olduğu ilk celsede anlaşılmış olduğundan, ilk celsede verilen karar doğrultusunda davalı sigorta şirketi yönünden davanın reddine, b)Davacının uğramış olduğu ; Davacının uğramış olduğu maddi zarar yönünden 6.800 TL.nin davalılardan kaza tarihi olan 07/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan (sigorta şirketi hariç)
müştereken müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, (sigorta şirketi hariç) c)Davacının talep etmiş olduğu araç değer kaybı yönünden davanın reddine, d)Davacının araç mahurimiyetinden kaynaklanan zararı olarak 570 TL.nin kaza tarihi olan 07/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan (sigorta şirketi hariç)
müştereken müteselsilen
tahsil edilerek davacıya verilmesine, e)Davacının talep etmiş olduğu tespit giderlerinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine, ” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, eldeki dava için dava şartı olan başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddinin gerektiğini, kazanın meydana geldiği yolun Y şeklinde olduğunu, olay yerindeki trafik akışının en yoğun olduğu güzergahta olmasına ve yolun en sağ tarafında olmasına rağmen gerekli önlemleri alarak müvekkilinin hızını düşürdüğünü, yolu kontrol ederek trafik kurallarına tam olarak riayet ettiğini, olaya ilişkin raporlarda kusur oranlarının farklılığı, değerlendirmeler arasındaki tezatlığın net bir şekilde göze çarptığını, ATK raporunun olayın yeri araçların konumu itibari ile tamamen eksik ve hatalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte raporlardaki hasar ve zarar tespitlerinin fahiş olduğunu, araç mahrumiyet zararı hesabında gelişigüzel değerlendirmelerde bulunulduğunu, kazaya karışan aracın günlük getirisinin 40,00 TL olmasının olanaksız olduğunu, bilirkişi raporlarının gerek hasar gerekse araç mahrumiyet bedel tespiti açısından külliyen eksik, hatalı, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, şayet aksi kanaatte olunur ise kusur tespitinin yeniden yapılmasını ve müvekkiline yüklenen hasar, araç mahrumiyet zararlarının hakkaniyete uygun bir şekilde yeniden hesaplanmasını beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava trafik kazası sonucu yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen kısmi kabul kararı sigorta dışındaki davalılarca istinaf edilmiştir.
A- Yasal başvuru bulunmaması nedeniyle usulden red kararı verilmesi gerektiği bakımından;
2918 sayılı KTK.nın “Doğrudan doğruya talep ve dava hakkı” başlıklı 97.maddesinde yer alan “Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklindeki düzenleme, 26/04/2016 tarih ve 29695 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 14/04/2016 tarih ve 6704 sayılı Kanunun 5.maddesi ile değiştirilmiş ve “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmü getirilmiştir.
Yapılan bu düzenleme ile zarar görenlerin dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvurmasının gerekli olduğu belirtilmiştir. Başvurudan itibaren sigorta kuruluşu en geç 15 gün içinde yazılı olarak cevap vermez yada verilen cevap zarar görenin talebinin karşılamaz ise zarar gören dava açabileceği gibi, sigorta tahkim komisyonuna da başvuru yapabilir.
Yazılı yasal düzenleme yalnız sigortaya açılacak davadan önce yasal başvuruyu düzenlemekte olup işleten ve sürücü olan davalılara sirayetinin mümkün olmaması nedeniyle buna yönelik itirazlarının yerinde bulunmamaktadır.
B- Kusura yönelik itirazlarında;
Davaya konu olay nedeniyle düzenlenen Kaza Tespit Tutanağında ve dosya kapsamından henüz karar verilmediği anlaşılan ceza dosyasında alınan Ankara Adli Tıp Kurumu ve mahkemece yine aynı Adli Tıp Kurumu’ndan kusur oranlarının belirlenmesi için alınan raporlarda, dönüş yapan davalının doğrudan geçiş yapan davacıya geçiş hakkını vermediği kabulü ile tamamen kusurlu olduğu belirtilmesine, mahkemece 22.10.2018 tarihinde kusur bilirkişi olarak …’dan alınan raporda ise, olayın meydana geldiği kavşağın Y kavşak olduğu, asli-tali olduğu yönünde bir belirlemenin olmadığı kavşakta soldan gelen davacı aracının sağdan gelen davalıya ait araca karşı geçiş üstünlüğü bulunduğu belirtilerek araçların hız durumları da ele alınarak davacıya % 60, davalıya % 40 kusur verildiği, belirtilen Adli Tıp Kurumu raporlarında bu rapor değerlendirilmeyerek çelişkinin giderilmemiş bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, istinafa konu bu dosyada yukarıda ele alınan çelişkiler ve davalının itirazları da değerlendirilerek tüm dosya içeriği, tüm taraf ve tanık beyanları, deliller, raporlar da irdelenerek dosyanın İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğünde görev yapan 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınması ve çelişkilerin giderilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bu halde davalılar vekilinin buna yönelik istinaf itirazları yerindedir.
C- Hasar ve Mahrumiyete ilişkin hesap raporuna itiraz bakımından;
Davacı, davalı sürücü ve işletenden hasar bedeli ve araç mahrumiyet zararını istemiştir. Talep edilen araç hasar ve mahrumiyetine ilişkin zararın belirlenmesinde hasara uğrayan aracın markası, özellikleri ve model yılı ile aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği, işçilik ücretleri dikkate alınarak objektif olarak hasara uğrayan aracın onarımı için gerekli süre ve emsal aracın ikamesinin kullanımı için ödenecek ücret ile bu aracın kullanılamadığı süre içerisinde elde edilen yararlar dikkate alınarak hasar zararının ve mahrumiyet kaybının kapsamının ilk alınan delil tespitindeki dosyadaki …’nun, sonrasında …’dan ve Adli Tıp Kurumu’ndan alınan bilirkişi raporları ile usulüne uygun, ayrıntılı ve hükme elverişli şekilde belirlendiği görüldüğünden buna yönelik itirazın yerinde olmadığı görülmüştür.
Anlatılan sebep ve gerekçelerle, davalılar vekilinin istinaf talebinin kusura ilişkin nedenlerle kabulü, sair itirazlarının reddiyle mahal mahkemesi kararı HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılarak dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesi gerektiği kararı verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalıların istinaf talebinin kabulüyle mahal mahkemesi kararı HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından yatırılan başvurma harcı dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde yatırana iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
HMK’nın 353/1-a-4 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle KESİN olarak karar verildi….


Başkan


Üye


Üye


Katip