Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/274 E. 2020/604 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACILAR :1- Kendi adına asaleten … (T.C NO:…) ve …’e (T.C NO:…) velayeten … – (T.C NO:…)
2-Kendi adına asaleten …’e (T.C NO:…) velayeten … (T.C NO:…)
3-Kendi adına asaleten …’e (T.C NO:…) velayeten … (T.C NO:…)
VEKİLLERİ : Av. …
BİRLEŞİK DAVACILAR : 1-… – (T.C NO: …)
2-… – (T.C NO: … )
3-… – (T.C NO:…) (Vasileri: …)
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI-BİRLEŞİK DAVALILAR : 1- … SİGORTA A.Ş
VEKİLİ : Av. …
: 2- … – … …
VEKİLİ : Av. …
ASIL DAVA : Trafik Kazası Sonucu Destekten Yoksun Kalma Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
BİRLEŞİK DAVA : Trafik Kazası Sonucu Destekten Yoksun Kalma Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
KARARIN YAZILMA TARİHİ : …

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesiyle özetle; 15/09/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davalı … şirketine sigortalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Konya istikametinden Akören İlçesi yönüne doğru seyir halinde iken yolun 32.km’sinde geldiğinde o onda kendi sağ şeridinde … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile çarpıştığını, çarpmanın etkisiyle … plakalı otomobil içerisinde bulunan müvekkilleri murisi … ve …’ın olay yerinde …’ın ise kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini, araç içeriside bulunan …, …, … ve …’in ise yaralandığını, kaza sonrası düzenlenen tutanak ile davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün tali kusurlu, müvekkilleri murisi …’ın ise asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, tutanaktaki aleyhe hususları kabul etmediklerini, kaza sonrasında müvekkili …’in eşi, diğer davacı küçüklerin ise babaları …’in olay yerinde vefat etmiş olması nedeniyle müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını, müvekkillerinin kaza sonrasında manevi olarak da büyük elem ve keder yaşadıklarını, aynı aileden üç kişinin vefat ettiğini ve arkada beş tane yetim çocuğun kaldığını ve açıkladığı nedenlerle müvekkilleri … ve … ile … için 1.000’er TL olmak üzere 3.000 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili … için 40.000 TL, … ve … için ayrı ayrı 20.000’er TL, … için 30.000 TL, … ve … için ise ayrı ayrı 60.000’er TL olmak üzere manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili 08/02/2016 tarihli dilekçesiyle; davalılardan …’nın sevk idaresindeki … plakalı araç ile davacıların desteklerinden …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 14/09/2014 tarihinde kazaya karışması sonucu davacıların desteği olan … ile …’ın vefat ettiğini, davacıların kendilerinin desteğinden yoksun kaldıkları gibi bu olay nedeniyle büyük bir üzüntü de yaşadıklarını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacıların anneleri … ve babaları …’ın desteğini yitirmeleri nedeniyle her bir davacı için 1.000’er TL. den toplam 3.000 TL. maddi tazminatın davalılardan …’dan kaza tarihinden itibaren, davalı … yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini ayrıca, davacıların her biri için babalarının vefatı nedeniyle 25.000’er TL. ve annelerinin vefatı nedeniyle de 25.000’er TL. olmak üzere toplam 150.000 TL. manevi tazminatın da kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan …’dan tahsiline karar verilmesini, ayrıca bu davanın Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı davası ile birleştirilmesini dava ve talep etmiştir.

Davalı … vekili cevap dilekçesiyle özetle; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … nolu poliçe ile sigortalı bulunduğunu, davacı tarafın kusuru ve zararı usulen ispat etmesi gerektiğini, zarar hesabında SGK’nca bağlanan maaşın peşin değerinin yarısının indirilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin davadan önce usulen temerrüde düşürülmediğini, müvekkilinin poliçe limitleriyle sorumluluğunun bulunduğunu ve açıkladığı nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” Her ne kadar davacılar destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunarak maddi tazminat davası açmışlar ise de yargılama devam ederken bu yöndeki taleplerinin karşılandığını ve maddi tazminat davasının konusuz kaldığını beyan etmeleri karşısında bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
14/09/2014 tarihinde müteveffa …’ın sevk ve idaresinde olan aracın sola dönmesi gereken yeri geçmesi nedeniyle durup geri gelmesinden sonra sola dönüşe yöneldiğinde …’nın idaresinde bulunan araç ile çarpışması şeklinde meydana gelen trafik kazasında …, … ile …’ın öldüğü ve trafik kazasının oluşumunda davalı …’nın % 20 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı …’nın % 20 oranında kusurlu olması, kazanın meydana geliş şekli ve tarafların sosyal ekonomik durumları dikkate alınarak davacılar ile birleşen dosya davacılarının manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve 1-Davacı …’in manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile bu davacının eşi …’in ölümü nedeniyle 12.500 TL, abisi …’ın ölümü nedeniyle 2.500,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL manevi tazminatın 14/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 2- Davacı …’in manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile bu davacının babası …’in ölümü nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminatın 14/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 3-Davacı …’in manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile bu davacının babası …’in ölümü nedeniyle 5.000 TL manevi tazminatın 14/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 4-Davacı …’in manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile bu davacının oğlu …’in ölümü nedeniyle 7.000,00 TL, kızı …’ın ölümü nedeniyle 7.000,00 TL ve damadı …’ın ölümü nedeniyle 1.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000 TL manevi tazminatın 14/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 5-Davacı …’in manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile bu davacının oğlu …’in ölümü nedeniyle 7.000,00 TL, kızı …’ın ölümü nedeniyle 7.000,00 TL ve damadı …’ın ölümü nedeniyle 1.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000 TL manevi tazminatın 14/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 6-Davacı …’in manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile abisi ve ablasının ölümü nedeniyle 3.000,00 TL, kendi yaralanması nedeniyle 1.000,00 TL olmak üzere toplam 4.000 TL manevi tazminatın 14/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 7- Davacı …, davacı … ve davacı …’in maddi tazminat davaları hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN; 8-Davacı …’ın manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile bu davacının babası …’ın ölümü nedeniyle 5.000,00, annesi …’ın ölümü nedeniyle 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000 TL manevi tazminatın 14/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 9-Davacı …’ın manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile bu davacının babası …’ın ölümü nedeniyle 5.000,00, annesi …’ın ölümü nedeniyle 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000 TL manevi tazminatın 14/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 10-Davacı …’ın manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile bu davacının babası …’ın ölümü nedeniyle 5.000,00, annesi …’ın ölümü nedeniyle 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000 TL manevi tazminatın 14/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 11-Davacıların maddi tazminat davaları hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacılar vekili 06/09/2019 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; davacı müvekkillerinin bir yandan evlatlarını kaybetmesinin acısı ile kavrulurken diğer yandan torunlarının annesiz ve babasız kalmalarında ötürü onlara hem annelik hem de babalık yapmaya çalıştıklarını, hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu, müvekkili …’nın ise hem eşinin vefatının yanısıra hem abisinin hem de görümcesinin iş bu kazada vefatı nedeniyle kayınpederi ve kayınvalidesinin yanında kaldığını ve bu 5 yetim çocuğun sorumluluğunu üstlendiğini, kendi evlatlarının babasız kalmasının yanında diğer yeğenlerinin hem anne hem baba yetimi olduklarını, hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu, yerel mahkeme kararı ile manevi tazminatın kişinin aykırı olan eyleminden dolayı bozulan manevi dengesinin eski haline dönüşmesi, duygusal olarak tatmin edilmesi, zarar verinin de bir daha böyle bir eylemde bulunmaktan alıkonulması amacının dışına çıktığını, ceza mahkemesince tahliye edildikten sonra bir daha Türkiye’ye giriş dahi yapmadığını, tüm bu nedenlerle yerinde olmayan yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak talepleri gibi karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı … vekili 04/09/2019 havale tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; … plakalı araç sürücüsü …’ın birinci derecede kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin kazada bir kusurunun olmadığını, yapılan tespit ile de müvekkilinin aracında toplam 12.450,00 TL zarar ve ziyanın meydana geldiğinin tespit edildiğini, ceza yargılamasında HAGB kararı verildiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle davacı tarafın fahiş miktarda destekten yoksun kalma ve maddi manevi tazminat talep ettiğini, öncelikle müteveffanın davacılara destek olduğunun ispatının gerektiğini, tarafların mali ve içtimai durum araştırmasının yapılmasını, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu verilen yerel mahkeme kararının kabul etmediklerini, tüm bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava trafik kazası nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dairemizin … Esas ve Karar sayılı ilamı ile verilen kaldırma ve gönderme kararı üzerine mahkemece … Esas, … Karar sayılı ilamı ile yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen kararın davacılar vekili ve davalı … vekilince istinafı üzerine yapılan inceleme sonunda;
Davalı …’in kazadaki tarafların kusur durumuna yönelik itirazlarının Dairemizin önceki kaldırma kararında değerlendirilerek reddedilmiş olup yeniden incelenmesinin mümkün olmamasına, kaldırma kararındaki kamu düzeni bakımından yapılan kaldırma sebebinin yerine getirilerek davacıların ölen yakınlarının ve yaralanan kişilerin ayrı ayrı belirtilerek manevi tazminat hükmü kurulmuş bulunmasına göre tarafların manevi tazminattan sorumluluğa ve miktarına yönelik itirazlarının incelenmesine geçilmekle;
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanuunn “Manevi Tazminat” başlıklı 56. Maddesinde, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü gereğince yerleşik Yargıtay kararları da gözetilerek ölüm nedeniyle belirli yakınlarının manevi tazminat talebinde bulunmaları mümkündür.
6098 sayılı TBK.nın 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yargıtay’ın 22.6.1966 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hâkimin takdirine bırakılmış ise de hâkim; Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözeterek, hukuk ve adalete uygun hak ve nesafet kurallarına göre uygun miktarda tazminat takdir etmesi gerekmektedir. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların değerlendirilmesi gerekir. Hakim manevi tazminata hükmederken; tarafların kusur durumu, kusur derecesi, ekonomik ve sosyal durumları, zarar ile olay arasındaki illiyet bağı, ölüm halinde kaza ile ölüm arasında illiyet bağının bulunması, olayın tarihi, olayın ağırlığı, olay tarihindeki paranın satın alma gücü, davacı sayısı gibi hususlar dikkate alınarak davacılar için zenginleşme, davalılar için yoksulluğa neden olmayacak şekilde belirlenmelidir.
Somut dosyamızda; davacıların desteği mütevaffanın % 80, davalının % 20 kusurlu olması, yukarıda belirtilen manevi tazminat kriterleri, trafik kazası sonucu davacılar desteğinin vefat etmesi nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; 15/09/2014 tarihinde meydana gelen olayda, kusur oranları, olayın meydana geliş şeklinin davacılar üzerindeki etkisi, zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın tarihindeki paranın alım gücü, davacılardan …’in yaralanma derecesi göz önünde bulundurulduğunda davacılar lehine takdir edilen manevi tazminat miktarlarının yerinde olduğu görülmekle buna yönelik taraf vekillerinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Anlatılan nedenlerle kısmen kabul kararına karşı davacılar ve davalı … tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince duruşma yapılmadan esastan reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 6.079,59 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 1.519,89 TL harcın mahsubu ile kalan 4.559,70 TL eksik harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan harcın yeterli olduğundan bakiye harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf eden taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-c maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi….


Başkan


Üye


Üye


Katip