Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/191 E. 2020/274 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … – Av. … – …
DAVALILAR : 1- … – (T.C. Kimlik No: …) – …
VEKİLİ : Av. … – …
2- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 3- … – (T.C. Kimlik No: …) – …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara ilişkin davacı … ve davalı … SİGORTA A.Ş. vekilinin ayrı ayrı istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/05/2016 günü saat 00:05 sularında …’ın sevk ve idaresindeki, davalı …’e ait … plakalı aracın viraja hızlı girmesi sonucu kontrolünü kaybederek yaya kaldırımı üzerinde 50 metre savrulduğunu, aracın arka kısmıyla kız yurdu önünde bulunan yaya kaldırımı üzerinde duraklayan dava dışı sürücü …’a ait araca çarptığını, çarptıktan sonra kendi ekseni etrafında savrularak yaya kaldırımı üzerinde bulunan müvekkil …’a çarptığını, savrulmanın devam ettiğini ve kız yurduna ait duvara çarptığını, müvekkilinin araç ile duvar arasında sıkıştığını, davalı …’ın kaza mahallinden kaçtığını, müvekkili …’un ağır yaralandığını, bacağının kırıldığını, hastane, kontrol gibi birçok giderinin olduğunu, iş ve okul hayatından uzun bir süre ayrı kaldığını, dava konusu kazaya karışan aracın sigorta şirketiyle iletişime geçtiklerini, sigorta şirketinin süreci uzatacak şekilde yanıt verdiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla bütün davalılar yönünden 250,00 TL tedavi, 250,00 TL geçici iş göremezlik olmak üzere maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren en yüksek faizin işletilmesini ve davalı sürücü … ile araç sahibi …’in 10,000 TL manevi tazminata hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara üzerinde bırakılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı … SİGORTA A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatlarından ve bu dönemde doğan bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığını, SGK tarafından karşılanmış olup olmamasına bakılmadan tüm tedavi giderlerinin teminat dışı olduğunu, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, şirketin sorumluluğunun sigortalanana düşen hukuki sorumluluğu sigorta limitleri dahilinde temin etmek olduğunu, kusur dağılımının tespitinin gerektiğini, davacının iş göremezlik oranlarının Adli Tıp Kurumunca tespiti gerektiğini, davacının iş göremezlik ve beden gücü kaybı talebi bağlamında SGK tarafından davacıya yapılmış olan ödemelerin ve masrafların sorularak tazminat talebinden düşülmesi gerektiğini, hatır taşımacılığı indiriminin uygulanması, davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep ettiği sunmuş olduğu cevap dilekçesinden anlaşılmaktadır.
Davalı … vekili; duruşmada davanın reddini dilemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Karaman … ASLİYE Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararında özetle: ” Dava, “maddi ve manevi tazminat” davasıdır.
Somut olayda ; Davalılardan … SİGORTA A.Ş. yönünden 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının mevcut olduğunun davalı sigorta şirketinin cevabi yazısı ile tespit edildiği anlaşılmıştır.
Adli Tıp Uzmanı Bilirkişinin 12/04/2018 tarihli raporuna göre; davacının kaza nedeniyle uğradığı zararın iyileşme süresinin 6 (altı) ayı bulacağını, bu süre zarfında kişinin % 100 malul sayılacağını, kişiye verilecek toplam tedavi masraflarının 4.500,00 TL. olduğunu, bu miktara 6 ay boyuncu kazanç kaybının ve bakıcı giderlerinin de eklenmesinin uygun olacağını, bu hesaplanan giderin SGK tarafından karşılanmayacağını bildirmiştir
Dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın kusur raporuna göre ; dava konusu kazada sürücü …’ın % 100 kusurlu, sürücü …’un ve yaya …’un kusursuz olduğunu belirlenmiştir.
Yine dosya kapsamı uygun görülerek, hükme esas alınan tazminat bilirkişisinin raporuna göre ; davacının geçici iş göremezlik dönemi için maddi zararının 7.849,97 TL. ve tedavi giderinin ise 4.500,00 TL. olduğu anlaşılmıştır.
Davacı maddi tazminat taleplerini bilirkişi raporlarına uygun olarak artırdığından davacının maddi tazminat taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Konunun 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK.54.maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde, KTK.85. maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde,KTK’nun 92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlendiği,
Manevi tazminat yönünden yapılan incelemede ise ; kazanın meydana geldiği tarih, tarafların kusur oranı, kazanın oluş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ve manevi tazminatın amacı göz önünde bulundurularak davacının manevi tazminat taleplerinin ise kısmen kabulüne karar vermek gerektiği” şeklinde davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; açmış oldukları manevi tazminatın 10.000,00 TL olduğunu, mahkemenin 3.000,00 TL manevi tazminata hükmettiğini, tayin edilen tazminat miktarının çok düşük bir meblağ olduğunu, müvekkilinin manevi yıpranmışlığını ve üzüntüsünü telafi edemeyecek bir bedelde olduğunu, söz konusu kazada kusursuz olduğunu, davalı sürücünün yardım dahi etmeden olay yerini terk ettiğini beyan ederek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını, müvekkilinin yaşadığı sıkıntı ve mağduriyet göz önünde bulundurularak tazminat davalarının tamamının kabulünü ve yargılama ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiklerini sunmuş oldukları istinaf dilekçesinden anlaşılmaktadır.
Davalı … SİGORTA A.Ş vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin eksik inceleme neticesinde karar verdiğini, 01/06/2015 tarihinde değişen Poliçe Genel Şartlarının geçici iş göremezlik ve bu döneme bağlı bakıcı giderleri ile SGK’nın ödeyip ödemediğine bakılmaksızın tüm tedavi giderleri konusunda müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, yerel mahkemece verilen kısmen kabul kısmen red kararına karşı davacı … ve davalı … SİGORTA A.Ş vekilinin ayrı ayrı istinaf itirazları doğrultusunda kararın ortadan kaldırılmasına ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Davalı sigorta vekilinin kabul edilen kaçınılmaz tedavi gideri ve Geçici iş göremezliğin teminat kapsamı dışında olduğuna ve bu nedenle bu alacak kalemlerinin kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin yapılan istinaf incelemesinde;
2918 sayılı Kanun’un 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, kanunun geçici 1.maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59’uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün kanundan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinin kabulü gerekir. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Genel olarak sağlık hizmeti giderleri, fatura ile ispat edilmelidir. Ancak bazı giderlerin belge ile ispatlanması zordur. Biz bunlara faturalandırılmayan giderler olarak adlandırıyoruz. Örneğin yol giderleri gibi. Bu gibi giderler için hakimin belgelendirilmediği gerekçesi ile reddedilmesi doğru değildir. Çünkü TBK 50/2 maddesi gereği uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyecektir. Bu nedenle kişinin haksız eylemden zarar gördüğünün ve bedensel zarara uğradığının ispatlaması yeterli olup, ayrıca iyileşme harcamaları için fatura ve makbuz gibi belgeler bulup getirmesi şart değildir. Hiçbir belge sunulmasa bile, hakim, görevlendireceği uzman bilirkişilere tedavi ve tüm iyileşme giderlerini hesaplatmakla ve hüküm altına almakla yükümlüdür. (HGK.26.04.1995, E. 1995/11-122 K.1995/430)
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar,
1-Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri,
2-Tedaviyle ilgili diğer giderler,
3-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler,
Sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir.
Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır.
Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki;
1-Bakıcı giderleri
2-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları)
3-Sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir.
Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez.
Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder.(Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf 7-8 ,Yargıtay üyesi: Hüseyin TUZTAŞ)
Yine taraflar arasında düzenlenmiş olan 23/04/2016 başlangıç tarihli Zorunlu Sigorta Mali/Sorumluluk Sigortası poliçesinin bir anlamda mütemmim cüzü olan eki niteliğindeki genel şartların, hazırlanma ve bağıtlanmada taraf olmayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na İdari bir düzenleme ile kanuni düzenlemesinin aksine bir sorumluluk yüklenmesi de düşünülemez.
Bu halde davalı vekilinin geçici iş görmezlik, kaçınılmaz tedavi gideri giderlerinin sigorta teminatı kapsamı dışında olduğuna ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.
Davacı vekilinin Manevi tazminatın az taktir edildiği istinafı yönünden;
İlk derece mahkemesinden alınan raporlarda
davacının kaza nedeniyle uğradığı maluliyetin bulunmadığı,geçici işgörmezlik zararın iyileşme süresinin 6 (altı) ayı bulacağını, bu süre zarfında kişinin % 100 malul sayılacağını, dava konusu kazada sürücü …’ın % 100 kusurlu, sürücü …’un ve yaya …’un kusursuz olduğunu belirlenmiştir.
Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.
O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen manevi tazminat kriterleri, davacının tespit edilen sosyal ve ekonomik durumuna, davacının kaza nedeniyle meslekten kazanma gücünü kaybetmediği ancak iyileşmesinin 6 ay olduğu gözetilip olayın oluş şekli dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın az olduğu,
Manevi tazminatın 5.000 TL üzerinden kısmen kabulünün gerektiğinin dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olacağı bu itibarla davacı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olduğu, anlaşılmıştır.
HMK’nin 355. maddesinde, “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” 353. maddesinde, “ (1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; … b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak; 1)…, 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, … duruşma yapılmadan karar verilir.” düzenlemelerini içermektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, ilk derece mahkemesinin kararında yukarıda belirtilenler dışında HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden herhangi bir yanlışlığın da bulunmadığı gözetilerek manevi tazminatın 5.000,00 TL olarak belirlenip, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda manevi tazminat açısından kabulüne, davalı sigorta vekilinin istinaf itirazlarının REDDİ, ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılması ve yeniden hüküm tesis edilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı sigorta şirketinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda KABULÜ ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere KALDIRILMASI VE DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;
3-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile ;
a)Davacının uğramış olduğu geçici iş göremezlik tazminatı olarak 7.849,97 TL. tazminatın davalı … SİGORTA A.Ş. açısından temerrüte düştüğü 30/08/2017 tarihinden itibaren (sigorta şirketinin sorumluluğunun sigorta limitleri dahilinde) yasal faizi ile diğer davalılar açısından kaza tarihi olan 17/05/2016 tarihinden itibaren davalılardan müştereken müteselsilen alınarak tahsiline,
b)Tedavi gideri olarak 4.500,00 TL.nin tazminatın davalı … SİGORTA A.Ş. açısından temerrüte düştüğü 30/08/2017 tarihinden itibaren (sigorta şirketinin sorumluluğunun sigorta limitleri dahilinde) yasal faizi ile diğer davalılar açısından kaza tarihi olan 17/05/2016 tarihinden itibaren davalılardan müştereken müteselsilen alınarak tahsiline,
c)Manevi Tazminat açısından 5.000,00 TL. tazminatın sigorta şirketi hariç diğer davalılardan kaza tarihi olan 17/05/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
4-Alınması gereken 1.185,17 TL harçtan peşin alınan 35,87 TL harç ile 38,77 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 74,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.110,53 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, (Davalı sigorta şirketinin 789,58 TL miktarından diğer davalılarla birlikte sorumlu tutulmasına)
5-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 123,57 TL ilk yargılama harcı ve 38,77 TL. ıslah harcı olmak üzere toplam 162,34 TL. yargılama giderinin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olmak ve harcın 89,70 TL’sinden sorumlu tutulmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 1.658,60 TL. yargılama giderinin kabul red oranına göre (15.349,97/22.349,97) hesaplanan 1.139,13 TL’sinin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere ve yargılama giderlerinin 916,50 TL’sinden sorumlu tutulmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, geri kalan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminatın kabul edilen kısmı (12.349,97 TL.) üzerinden davacı vekilleri için 3.4,00 TL. nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminatın kabul edilen kısmı (5.000,00 TL.) üzerinden davacı vekili için 3.400,00 TL. nispi vekalet ücretinin sigorta şirketi hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminatın reddedilen kısmı (10.000-5.000 = 5.000,00 TL. üzerinden) davalılardan … için 3.400,00 TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan …’a verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
11-İstinaf eden davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde istinaf eden davacıya iadesine,
12-Davalı sigortanın istinaf talebi yönünden alınması gereken 843,62 TL harçtan yatırılan 210,91 TL’nin mahsubu ile bakiye 632,71 TL istinaf karar harcının davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına
13-Davacı tarafından yapılan 83,90 TL posta ve tebligat gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru gideri olmak üzere toplam 205,20 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
14-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
15-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (72,070,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. …

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …