Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/158 E. 2020/361 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…
KARAR TARİHİ : 05/03/2020

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 03/10/2019
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – TC: …-…
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
DAVALI : 1- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : 2- … – TC: …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 05/03/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 06/03/2020

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 21/09/2017 havale tarihli dilekçesinde özet olarak; 10.05.2014 tarihinde saat 17:00 sıralarında … Kavşağında müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu ve malikinin … olan … plakalı araç ile … poliçe nosu ile dava … Sigorta A.Ş. tarafından (… nolu poliçe ile) sigortalı, sürücü malik … yönetimindeki … plakalı aracın karıştığı bir trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin araçta yolcu olarak bulunması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığını, kazanın oluşumuna dikkatsiz ve tedbirsizliği nedeniyle karşı araç sürücüsünün sebep olduğunu, müvekkilinin ağır bir şekilde yaralanmasına ve özürlü bir hale gelmesine sebebiyet verildiğini, müvekkilinin uğradığı bedelsel zarar ve tedavi masrafları nedeniyle 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan olmak üzere toplam 21.000,00 TL tazminatın, davalı … için kaza tarihi 10.05.2014 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. için sigorta şirketine ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili 19/10/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özet olarak; Davanın görev yönünden görevsiz mahkemeye açıldığını, sigorta şirketinin de davalı olarak gösterildiğini, zorunlu dava arkadaşlıklarında sigorta şirketi poliçede sorumluluk alanı işi ile ticareti ile ilgili olduğunu, davanın Asliye Ticaret Mahkemelerine açılması gerektiğinden davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak düzenlenen kaza tespit tutanağında belirlenen kusur oranının kabul etmediklerini, yeniden kusur raporunun alınmasının gerektiğini, olaydan sonra davacının kolluk birimindeki ifadelerinde olay nedeniyle davacı ve şikayetçi olmadıklarını beyan ettiğini, davacının yaptığını beyan ettiği tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığını belirterek; davanın öncelikle usulden reddine, aksi kanaatte ise esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili 25/10/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özet olarak; Davaya konu 10.05.2014 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı araç, müvekkili şirkete 10.10.2013 – 10.10.2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 268.000,00 TL olduğunu, dava öncesinde, dava konusu kaza sebebiyle müvekkili şirkete başvurulduğunu, müvekkili şirket tarafından … numaralı hasar dosyasının açıldığını, davacıya maluliyet nedeniyle 08.02.2017 tarihinde %50 kusur ve %14 maluliyet oranları esas alınarak 29.136,35 TL ödeme yapıldığını, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasına ve hesap sonucundan müvekkil şirketçe yapılan ödemenin ve güncellenmiş faizinin mahsup edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/10/2019 tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” Dava tarihinden önce 08.02.2017 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından 29.136,35 TL tutarında davacıya ödeme yapıldığı, ödemenin dava tarihinden önce olması nedeniyle ödenen tutarın güncellenmiş haliyle tazminattan tenzilinin gerektiği, karar tarihi itibariyle ödenen tutarın güncellenmiş tutarının 32.670,63 TL olduğu, bu bakımdan davacının bakiye maddi zararının kalmadığı anlaşılmakla davacının maddi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
TBK’nın 56. Maddesine göre; Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin, bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminatı takdir etmesi gerekir( HGK 23/06/2004, 13/291-370 )
Anılan yasal düzenlemeler gereğince davacının manevi tazminat isteminden davalı …’ın sorumlu olduğu anlaşılmakla, tarafların sosyal ekonomik durumları, kazanın oluşum şekli ve kusur durumu dikkate alınarak davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve 1-davacının maddi tazminat davasının reddine, 2-davacının manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 8.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili 20/11/2019 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; yerel mahkeme kararında maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden verilen kararlara ilişkin taraf vekilleri lehine/aleyhine vekalet ücretlerine hükmedilmiş olmasına rağmen hükmün 10 numaralı bendinde davacı müvekkil aleyhine davalılar lehine mükerrer vekalet ücreti ödenmesine ilişkin hükme yer verildiğini ancak bu hususun Yargıtay 15.HD 2016/1777 Esas 2017/3491 Karar sayılı 18/10/2017 tarihli ilamda yeniden yargılama sebebi olmadığından düzeltilerek onama sebebi olarak kabul edildiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararında mükerrer olarak 10 numaralı bendde görevsizliğe dayalı vekalet ücretine ilişkin kısma dair kararın kaldırılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nun 331/2. maddesinde “görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemece hükmedileceği…” düzenlenmiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/18157 E 2019/8437 K )
Dava başlangıçta Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, davalılar vekil marifetiyle temsil edilmiş olup, mahkemece görevsizlik kararı üzerine yargılamanın devam ettiği Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinde davalılar lehine HMK 331/2. maddesi gereğince vekalet ücreti tayinin edilmesi usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin itirazı yerinde değildir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK 362. madde gereği oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.05/03/2020


Başkan


Üye


Üye


Katip