Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1259 E. 2020/1382 K. 31.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 31/12/2020

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 01/10/2020
NUMARASI : ……………

DDAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 31/12/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 04/01/2021

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/05/2011 günü sigortalı araç sürücüsü …. idaresindeki davalı … şirketi tarafından sigortalanan … plaka sayılı kamyonet ile solundan gelen trafiği kontrol etmeden … Caddesi Kavşağına giriş yaptığı sırada aracının sol yan kısmıyla … Caddesini takiben … Sokak istikametine seyreden müvekkili yönetimindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve malul kaldığını, davalı sigortacının tedavi ve iyileşme sürecinde uğranılan bakıcı gideri zararı ile SGK tarafından karşılanmayan ve fatura edilemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararı tazmin etme sorumluluğunun bulunduğunu belirterek tedavi ve iyileşme sürecinde bakıcı giderinden doğan 10,00-TL, belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan 10,00-TL maddi tazminatların kaza tarihinde geçerli tedavi gideri teminatı kişi başı poliçe limiti ile sınırlı olarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı … şirketine yükletilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
Davacı vekili 02/05/2019 havale tarihli talep artırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini 43.861,60-TL’ye artırmış ve harcını da ikmal etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkil şirkete … poliçe ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeye göre teminatın kişi başı 175.000-TL ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirket aleyhine Konya .. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, dava nedeniyle müvekkil şirket tarafından Konya ..İcra Müdürlüğü’nün … ve … Esas sayılı dosyalarına toplam 132.087,00-TL tutarında ödeme yapıldığını, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından başvuran tarafın çalışmadığı dönemler için 3.145,37-TL tutarında iş göremezlik ödemesi yapıldığını, davacı tarafın kullandığı motosiklette kask, dizlik gibi koruyucu tertibatları kullanmadan seyahat etmesinin zararın artmasına neden olduğunu belirterek bu sebeplerle davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Huzurda açılan dava; yaralanmalı trafik kazası nedeniyle açılmış tedavi ve iyileşme sürecinde uğranılan bakıcı gideri zararı ile SGK tarafından karşılanmayan ve fatura edilemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararların tazmini davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafından sigortalanan dava dışı sürcünün sevk ve idaresindeki araç ile davacının sevk ve idairesindeki motorsikletin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması nedeniyle belgelendirilemeyen tedavi gideri ve bakıcı giderinin davalıdan tazmininin gerekip gerekmediği hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, kazaya karışan araca ait trafik kayıtları, sigorta şirketine ait poliçe ve hasar dosyaları, SGK kayıtları, Konya .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Davacı taraf aynı olay ile alakalı olarak geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlikten kaynaklı tazminatların tazmini talepli davasını Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile açmış ve mahkemece 09/09/2014 tarihinde karar verilmiştir. Kararın temyizi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/2404 E., 2017/9996 K. Sayılı ve 01/11/2017 tarihli ilamı ile davalıya sigortalı aracın kullanım amacının hususi olmasına rağmen avans faizine hükmedilmesini doğru bulmamış ve kararı yasal faiz uygulanması şeklinde düzelterek onamıştır. Tarafların karar düzeltme yoluna başvurmamış olmaları nedeniyle karar 15/03/2018 tarihinde kesinleşmiştir.
Huzurdaki davada ise davacı taraf bahsi geçen davadaki talep etmediği SGK tarafından karşılanmayan zorunlu tedavi giderleri ve bakıcı giderini talep etmiştir.
Kesinleşen Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında alınan kusur bilirkişisi raporuna göre dava dışı sigortalı araç sürücüsü … %100 oranında kusurlu, davacı ise kusursuz bulunmuştur.
Davacının talep edebileceği belgelendirilemeyen tedavi giderinin ne kadar olduğu ve bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığı hususunda … Adli Tıp ABD başkanlığından kesinleşen Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası için alınan raporda; belgelendirilemeyen tedavi giderinin 10.000,00-TL olarak değerlendirildiği, iyileşme süresinin 36 ayı bulacağı, bu süre içerisinde başkasının bakımına ihtiyaç duyacağı ifade edilmiştir.
Akabinde dosya davacının talep edebileceği bakıcı giderinin belirlenmesi bakımından aktüerya uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmış, raporda; 33.861,60-TL bakıcı gideri tazminatı hesaplanmıştır.
Rapor sonrası davacı vekili talebini 33.861,60-TL bakıcı gideri ve 10.000,00-TL belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi giderleri olmak üzere toplam 43.861,60-TL’ye artırmış ve harcını da yatırmıştır.
25.02.2011 tarihinde 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanunun 59. maddesi ve geçici 1.maddesi ile trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, sosyal güvenceleri olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve yine bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre; 6111 Sayılı Kanun gereği yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sorumludur. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin emsal ilamlarında da aynı hususta benzer mahiyette değerlendirmelerde bulunulmuştur. Dolayısı ile davalı belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden ve de bilirkişi hekim raporu ile bakıcıya ihtiyaç olduğunun belirlenmesi neticesi bakıcıya ödenmesi gereken bedellerden sorumlu olacaktır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, 01/05/2011 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kaza sebebiyle müvekkilinin tedavi ve iyileşme süresinde uğradığı bakıcı gideri zararı ile SGK tarafından karşılanmayın ve fatura edilemeyen kaçınılmaz tedavi giderinden doğan maddi zararının tazmini talep edilmiş olup, mahkememizce toplanan deliller alınan … Adli Tıp ABD başkanlığı bilirkişi raporuna göre tedavi masraflarının 10.000,00-TL, aktüerya bilirkişisi raporuna göre bakıcı giderinin ise 33.861,60-TL olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından, davacı vekilinin talep artırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir. ” şeklinde davacının davasının talep arttırım dilekçeside nazara alınmak suretiyle kabulü ile; 33.861,60-TL bakıcı gideri ve 10.000,00-TL belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi gideri olmak üzere toplam 43.861,60-TL tazminatın davalının sorumluluğu kaza tarihinde geçerli tedavi giderleri teminatı kişi başı poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ile dava tarihi olan 10/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı …. vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; SGK tarafından ödenen ve hesaplanan davacıya geçici iş göremezlik süresinden fazla iyileşme ve bakıcı ihtiyaç süresinin belirlenerek bakıcı giderine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının kaza tarihinde SGK’lı çalışan olduğunu, SGK kayıtlarına göre istirahatli günler ve raporların talep edilemeden eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini, müvekkili şirketin SGK’nın rücusu nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı olarak 3.145,37 TL tazminat ödemesi yaptığını, istirahat raporlarında iyileşme süresinin az belirlenmişken davacının iyileşmesinin 36 ayı bulacağının ve bu süre zarfında bakıcı ihtiyacı olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, SGK kayıtları getirilmeden verilen hükmün eksik olduğunu, 19/07/2013 tarihinde verilen Adli Tıp Raporu ile davacının iyileştiğinin tespit edildiğini, davacının bu süre içinde iyileştiğinin muayene ile tespit edilmiş iken 2013 yılında bakıcı ihtiyacı hesaplanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, belgelendirilmeyen tedavi gideri olarak hükmedilen tutarın fahiş ve mesnetsiz olduğunu, SGK tarafından karşılanan ve karşılanmayan tüm giderlerin tespit edilmeden farazi bir tutar yazıldığını, geçici bakıcı gideri ve tedavi giderinin teminat dışında kaldığını, SGK tarafından karşılanması gerektiğini, teminat dışında kalan giderler hakkında hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, faturalandırılmayan tedavi gideri ve bakıcı gideri zararından oluşan maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Bakıcı giderinden sorumlu olmadıklarına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde:
BK’nın 46. maddesi (6098 sayılı TBK md. 54) gereğince vücut bütünlüğünün ihlali sonucu ortaya çıkan zararlardan olan geçici iş göremezlik zararı, bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanmayan faturasız tedavi giderleri ihlâlin doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıktığından zorunlu mali sorumluluk sigortası teminat kapsamında olmasına, 6111 sayılı kanunla Karayolları Trafik Kanunun 98. Maddesinde değişiklik yapan düzenlemenin faturalı SGK tarafından karşılanan tedavi giderlerine ilişkin olmasına, olayda bakıcı giderinin ve faturalandırılmayan tedavi giderlerinin diğer ‘iyileşme giderleri’ kapsamında bulunmasına, bu zararlardan da davalı ZMMS’nın sorumlu olmasına göre bu itirazın yerinde olmadığı görülmüştür.
2-Davalı vekilinin Faturalandırılmayan Tedavi giderleri ilişkin yapılan istinaf incelemesinde:
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil ancak söz konusu madde kapsamında kalan belgeli tedavi giderlerinden sorumludur. Kanunun 98. maddesi kapsamında olmayan tedavi giderleri yönünden ise işleten ve işleten hukuki sorumluluğunu yüklenen sigortacının sorumluluğu devam etmektedir.
TBK 50 maddesi gereğince zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Sağlık kuruluşunda yapılan sağlık hizmeti harcamaları rahatlıkla fatura ve benzeri belgeler ile ispatlanabilir. Ancak bazı giderler var ki her zaman belge temin edilmesi mümkün değildir. Bu gibi durumlardaTBK 50/2 maddesi gereği uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyecektir.(Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf 11 ,Yargıtay üyesi: …)
Bu nedenle kişinin haksız eylemden zarar gördüğünün ve bedensel zarara uğradığının ispatlanması yeterli olup ayrıca iyileşme harcamaları için fatura ve makbuz gibi belgeler bulunup getirilmesi şart değildir. Hiç bir belge sunulmasa bile ,hakim ,görevlendireceği uzman bilirkişilere tedavi ve tüm iyileşme giderlerini hesaplatmakla ve hüküm altına almakla yükümlüdür. (HGK .26/04/1995 ,1995/11-122 E 1995/430 K)
Davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle, davacının %7.1 oranında kalıcı maluliyetinin bulunduğu ve iyileşme süresinin 36 ay olduğu;… Üniversitesi … Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı başkanlığının raporuyla saptanmış olup,bu tedavi sürecinde yapılan tüm giderlerin belgeye bağlanması mümkün olmadığı gibi, hayatın olağan akışına göre de davacı taraftan bu yönde bir belgelemenin beklenmesi hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. Tedavi sürecinde yapılması muhtemel yol ve ulaşım giderleri, belgeye bağlanamamış tıbbi malzeme, ilaç vs. giderleri olması kaçınılmazdır.
3-Maluliyet raporuna yönelik istinaf itirazının incelenmesinde:
Mahkemece, davacının maluliyet oranına ilişkin rapor alınmaksızın, aynı kazaya ilişkin olarak aynı davacı tarafından davalıya karşı açılan kesin delil olan KONYA .. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E … K sayılı dosyasından alınan maluliyet oranı ve kusur oranları raporları esas alınarak gerçek zarar miktarı hususunda konusunda uzman bilirkişiden alınan bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. KONYA .. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E … K sayılı dosyası yargıtay denetiminden geçerek 15/03/2018 tarihinde kesinleşmiş olup bu dosya için kesin delil niteliğinde bulunduğundan bu dosyadaki maluliyet raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır .Bu nedenle raporda çelişki bulunduğu ve yeniden rapor alınması itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Bu nedenle davalı vekilinin bu hususa yönelik itirazının reddi gerekmektedir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalı … şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalı … şirketinden alınması gereken 2.996,19 TL karar ve ilam harcından yatırılan 756,00 TL nin mahsubu ile bakiye 2.240,19 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK m362 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.31/12/2020


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı
Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.