Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1238 E. 2020/1393 K. 31.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 31/12/2020

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 24/09/2020
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :

VEKİLLERİ :

DAVALI :

VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 31/12/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 04/01/2021

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; 27/02/2018 günü saat: 18:30 sıralarında dava dışı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile …’in sevk ve idaresindeki bisiklete çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkilinin ağır yaralandığını, kaza tespit tutanağına göre dava dışı …’nin hata ve kusurunun olmadığı kanaatine varıldığını, …’in ise kusurlu olduğunun rapor edildiğini, mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığının ortaya çıkacağını, kaza neticesinde müvekkilinin %8 oranında sürekli olarak maluliyetinin olduğunun tespit edildiğini, kazaya karışan … plakalı aracın davalı … nezdinde sigortalı bulunduğunu, bu nedenle davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna gidildiğini ve açıkladığı nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL iş göremezlik, 100,00 TL tedavi ve bakım giderleri olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın kaza tarihindeki sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davaya konu kazada sigortalı araç sürücüsüne herhangi bir kusur izafe edilmediğini, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru ile sorumlu bulunduğunu, davacının taleplerinin Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca teminat dışı olduğunu, davacı tarafın sigortalının kusurunu ve maluliyet halinde zararını ispat etmesi gerektiğini ve açıkladığı nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/09/2020 tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” …İtirazlar uyarınca Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı 16/06/2020 tarih 2919 sayılı rapor ile sürücü … kullandığı bisiklet ile seyri sırasında sola dönüş yapacağı kavşağa gelmeden önce şeridinin en soluna yanaşmaya özen göstermediği, yolun en sağından sol gerisini kontrol etmeden dönüş yapmak üzere, hatalı biçimde kontrolsüzce sola doğrultu değiştirdiği sırada, geriden gelen otomobil sürücüsünün seyir yoluna girmesiyle meydana gelen olayda dikkatsiz, tedbirsiz davranışı ve kurallara aykırı hareketi ile %100 kusurlu olduğu, sürücü … idaresindeki otomobil ile … Caddesi üzerinde seyri sırasında geldiği olay mahallinde, kısa mesafeden yolun sağından sola manevra ile dönüş yapmak için seyir şeridine giren sürücünün idaresindeki bisiklet ile çarpışması sonucu meydana gelen olayda kusursuz olduğu bildirilmiştir.
TBK’nın 49. Maddesine göre;Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
KTK’nın 85. Maddesine göre;Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
KTK’nın 91. Maddesine göre;İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
Anılan yasal düzenlemeler gereğince davalı sigorta şirketi dava dışı işletenin/sürücünün neden olduğu zarardan yine işletenin/sürücünün kusuru oranında sorumlu olacaktır.
16/06/2020 tarihli ATK raporu ve 24/02/2020 tarihli kusur raporu ile trafik kazasının oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olmadığı tespit edilmiştir. Kaza tespit tutanağına göre de davaya konu trafik kazasının oluşumunda davacının tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Anılan nedenlerle trafik kazasının oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün dolayısıyla davalı sigorta şirketinin kusuru ispat edilemediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve 1-Davacının davasının REDDİNE, ” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece kusur raporlarının hükme esas alındığını, kusura ilişkin aldırılan raporun eksik inceleme ile kaleme alındığını ve bilimsellikten uzak olduğunu, olayı aydınlatmadığı gibi hüküm için de yeterli olmadığını, raporda müvekkiline %100 kusur verildiğini, diğer sürücüye kusur verilmediğini, raporun hatalı olduğunu, diğer sürücünün hız yönünden kusurlu olup olmadığına dair değerlendirme yapılmadığını, dava dışı diğer sürücünün hız limitleri üzerinde seyrettiği için etkili fren yapamadığını, dava dışı sürücünün ifadesinde 60km hızla seyrettiğini ikrar ettiğini, kazanın meydana geldiği yerde hız limitinin 50 km olduğunu, kaza ihmali ve kaza sonuçları ile ilişkisi nedeniyle hızın temel bir risk faktörü olarak kabul edilmekte olduğunu, müvekkilinin maluliyetinin %14 olarak tespit edildiğini, iyileşme süresinin ise 9 ay olduğunu, meydana gelen hasarın dava dışı sürücünün hızla seyrettiğinin de kanıtı olduğunu, müvekkili işaret vererek şerit değiştirmiş ve sola dönmek üzereyken dava dışı sürücünün kendisine çarptığını, frene basılması gereken hallerde aracın hızına göre durma mesafesinin değiştiğini, dava dışı sürücü yavaş olsa idi etkili bir fren ile kazanın meydana gelmesine engel olabileceğini, özellikle hız durumu değerlendirmesi yapılması için yeniden kusur raporu aldırılması gerektiğini, Adli Tıp Kurumunun resmi bilirkişi kurumu olmasına rağmen son merci olmadığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararına karşı istinaf başvurularının esastan kabulüne, vakıaların yeniden değerlendirilmesine, yerel mahkeme kararı üzerinde hukuki denetim yapılmasına, kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesine, yeniden görülmesi mümkün değil ise yerel mahkeme kararının bozulmasına ve yeniden yargılama yapmak üzere dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle geçici,sürekli iş göremezlik, bakıcı ve tedavi giderine ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Kusur raporuna ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde :
Kaza tespit tutanağında davacının kusurlu dava dışı sürücünün kusursuz olduğunun tutanağa bağlandığı İDM tarafından trafik bilirkişi raporunda da davacının %100 kusurlu dava dışı sürücünün kusursuz olduğunun rapor edildiği ve yine mahkemece Ankara trafik ihtisas dairesinden alınan 16/06/2020 tarihli raporda da davacının %100 kusurlu dava dışı sürücünün kusursuz olduğunun rapor edildiği raporlar ve kaza tespit tutanağının birbirlerini teyit ettiği anlaşılmıştır.
Olayla ilgilikaza tespit tutanağı ile yine olayla ilgili hukuk mahkemesinden aldırılan raporların söz konusu kazanın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun olduğu sonucuna varılarak hüküm verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durumun olmadığı, kaza tespit tutanağı ve raporların birbirini teyit ettiği ve örtüştüğü anlaşılmakla kusura yönelik itirazlar yerinde değildir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kararın taraflara tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere oybirliği ile karar verildi.31/12/2020

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.