Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/118 E. 2020/230 K. 14.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI :… – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 1- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 2- … – (T.C. Kimlik No: …) – …
3- … – (T.C. Kimlik No: …) – …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara ilişkin davalı sigorta vekilinin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 19/12/2017 tarihli dilekçesiyle; … ait olan … araç ile seyir halinde olan sürücü …, Konya İli Karatay ilçesi Fevzi Çakmak Mah. 10484 Sokağın kavşağında yaya olan vekil eden …’ya çarparak ağır şekilde yaralandığını, kazaya karışan aracın sigorta şirketi nezdinde KTK zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle Konya cumhuriyet başsavcılığınca soruşturma yürütüldüğünü ve kazaya sebep olan … hakkında iddianame düzenlenip Konya … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından dava açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, trafik kaza tutanağına göre tam kusurlu olan sürücünün kullandığı araç olan … plaka sayılı aracın kaza tarihinde ki sigorta şirketinin davaıllardan … SİGORTA A.Ş. Olduğunu, … plaka sayılı aracın halen davalı … veya sürücüsü … adına kayıtıl olması halindoe dava sonuçlanıncaya kadar bu aracın kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, belgelendirilin ve belgelendirilemeyen tedavi giderlerinden doğan zarardan dolayı 100,00 TL: Çalışma gücünün geçici azalmasından doğan kayıplar için 1.000,00 TL. Çalışlma gücünün sürekli azalmasından doğan 3.900,00 TL.nin daha sonra tespit edildiği anda artırılmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 5.000 TL. Maddi tazminatın 13/05/2017 tarihinden itibaern davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılardan … ve … davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmış, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” 6098 sayılı TBK nun 49. Ve devam eden maddelerinde ve KTK nun 85. Vd eden maddelerinde düzenlenen TBK 55/1 maddesi KTK 86/1 , 91/1 , 105, 97 ve 99. Maddeleri ve Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE ; Davacının belgelendirilemeyen (bakıcı giderinden doğan zararı olarak 11.224,98 TL. Davacının Geçici iş göremezlikten dolayı zararı olarak 12.402,57 TL. Davacının Sürekli işgücü kaybı olarak 12.145,07 TL.nin, Ayrı ayrı davalılardan temerrüte düştükleri tarih olan (taleple bağlı olmak üzere) 13/05/2017 tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Manevi tazminat açısından sigorta şirketi hariç olmak üzere 10.000 TL.nin diğer davalılardan kaza tarihi olan 22/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve oluşan vicdani kanaat ile 1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile ; a)davacının belgelendirilemeyen (bakıcı giderinden doğan zararı olarak 11.224,98 TL.) b)Davacının Geçici iş göremezlikten dolayı zararı olarak 12.402,57 TL. c)Davacının Sürekli işgücü kaybı olarak 12.145,07 TL.nin Ayrı ayrı davalılardan temerrüte düştükleri tarih olan (taleple bağlı olmak üzere) 13/05/2017 tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 2-Manevi tazminat açısından sigorta şirketi hariç olmak üzere 10.000 TL.nin diğer davalılardan kaza tarihi olan 22/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ” karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; yerel mahkemece görünürde gerekçe ile kazanın karayolunda gerçekleştiğinin belirtildiğini ancak gerekli araştırmanın yapılmadığını, davacıya yapılan ödeme ile ödeme tarihindeki zararının karşılanmış olmasına rağmen yerel mahkeme tarafından sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinin kabul edilemeyeceğini, yerel mahkemece geçici iş göremezliğe ilişkin SGK tarafından aleyhlerine açılan rücu davalarının görmezden gelindiğini, davacının zararını SGK dan ve sigorta şirketinden mükerrer olarak tahsili durumunun söz konusu olduğunu, davacının yerel mahkeme kararını ile sebepsiz zenginleştiğini, SGK tarafından müvekkili şirket aleyhine açılan derdest olan Konya …İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının iş bu dava için bekletici mesele yapılması gerekirken hüküm kurulmasının kabul edilemeyeceğini, ZMMS genel şartlarına göre geçici iş göremezlik zararı ile geçici bakıcı giderlerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, bunların SGK tarafından karşılanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle davacının geçici iş göremezlik süresince iddia ettiği bakıcı giderinden en az %50 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine, icranın tehirine, lehe vekalet ücretine hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, Yerel Mahkemece verilen davanın kısmen kabul kısmen red kararına karşı davalı sigorta şirketinin istinaf itirazları doğrultusunda kararın kaldırılmasına ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; yaralanmalı trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Kamu düzeni yönünden yapılan incelemede :
6100 sayılı HMK’nun 26/1 maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. HMK’nun 176. maddesi (HUMK’nun 83. md.) ve devam maddelerinde ıslah müessesesi düzenlenmiş olup, bu yolla, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirebilmesi imkanı sağlanmıştır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Bu hale göre yargılaması devam eden bir dava içinde, ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Islahla, dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir.
İfade olunan yasal düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda; dava dilekçesinde talep edilmeyen bakıcı giderinin, ıslah dilekçesiyle talep edilmesinin mümkün olmadığı, bu yöndeki kararın, dava dilekçesindeki talebin aşılması mahiyetinde ve ıslah müessesine ilişkin yasal düzenlemelere aykırı olacağı, bakıcı giderine ilişkin açılmış ve harcı yatırılmış bir dava bulunmadığı halde yazılı şekilde talepten fazlasına olacak şekilde ayrıca bakıcı giderine hükmedilmesi kamu düzenine aykırı nitelikte olup bu husus resen gözetilmiştir. İDM tarafından bakıcı giderine hükmedilmemesi gerekmektedir. Bu nedenle davalı vekilinin bakıcı giderine ilişkin istinaf sebepleri incelenmemiştir.
2- Sgk’nın açtığı rücu davasının bekletici mesele yapılması itirazının incelenmesinde :
Dosya içerindeki bilgi ve belgelerde, meydana gelen trafik kazası sonucu SGK tarafından davacı sigortalısına ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin Konya … İş mahkemesinin … E ve Konya … İş mahkemesinin … E sayılı dosyaları ile rücu davalarının bulunduğu Konya … İş mahkemesinin … E sayılı dosyasının kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Davalı, trafik kazası nedeni ile oluşan gerçek zarar ile sorumludur. Davalının mükerrer ödeme ile karşı karşıya kalmaması ve davacının mükerrer tahsil sebebi ile sebepsiz zenginleşmesine yol açılmaması için, Konya … İş mahkemesinin … E ve Konya … İş mahkemesinin … E sayılı dosyalarının getirtilerek incelenmesi , Sosyal Güvenlik Kurumunca açılan rücu davası ( Konya … İş mahkemesinin … sayılı dosyası) sonucunun bekletici mesele yapılması hususunun irdelenmesi gerekli görülürse bekletici mesele yapılması gerektiğinden davalı vekilinin itirazı yerindedir.( T.C.YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2016/4594 E 2019/2923 K)

3-Davalı vekilinin sürekli / geçici iş göremezliğin teminat dışı olduğuna ilişkin yapılan istinaf incelemesinde:
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar,
1-Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri,
2-Tedaviyle ilgili diğer giderler,
3-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler,
Sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir.
Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır.
Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki;
1-Bakıcı giderleri
2-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları)
3-Sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir.
Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez.
Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder. (Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf 7-8 ,Yargıtay üyesi: Hüseyin TUZTAŞ)
Yine taraflar arasında düzenlenmiş olan 23/06/2016 tanzim tarihli Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin bir anlamda mütemmim cüzü olan eki niteliğindeki genel şartların, hazırlanma ve bağıtlanmada taraf olmayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na İdari bir düzenleme ile kanuni düzenlemesinin aksine bir sorumluluk yüklenmesi de düşünülemez.
Bu halde davalı vekilinin geçici işgörmezlik teminat dışı olduğuna yönelik istinaf itirazları yerine değildir.
4-Aktuerya raporuna ilişkin itirazın incelenmesinde :
Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 111.maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar, yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır.
Somut olay nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından TRH 2010 esas alınarak, davacıya davadan önce ödeme yapılmış, taraflar arasında ibraname imzalanmıştır ve 01/12/2017 tarihinde banka havalesiyle ödeme yapılmıştır. Eldeki davada19/12/2017 tarihinde açılmış olmasına göre, KTK’nın 111. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmediği görülmektedir.
Bu durumda; maluliyet tazminatı öncelikle ödeme tarihindeki verilere göre TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak hesaplanmalı, ödenmesi gereken miktarla ödenen miktar arasında KTK’nın 111. maddesinde belirtildiği şekilde fahiş bir fark olup olmadığı değerlendirilmelidir. Şayet ödenmesi gereken maluliyet tazminatı ile ödenmiş olan miktar arasında fahiş fark olduğu saptanırsa, davacı tarafından daha önce verilen ibranamenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek, rapor tarihindeki verilere göre hesaplanan tazminat tutarından, davalı tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi sonucunda oluşan duruma göre (davalı lehine oluşan kazanılmış haklar gözetilerek) karar verilmesi gerekirken, 18/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda, aktüerya bilirkişisi tarafından ödemenin yeterli olup olmadığı belirlenmeden sonuca gidilmiş mahkeme tarafından da rapor hükme esas alınmıştır.
Mahkemenin hükme esas aldığı söz konusu raporda yukarıda ifade edilen biçimde hesaplama yapılmamış, doğrudan hali hazırdaki güncel verilere göre hesap yapılmış olup, anılan rapor bu yönüyle hükme esas almaya elverişli değildir. Bu nedenle mahkemece, yukarıdaki ilkelere göre hesaplamaları içeren rapor alındıktan sonra, davalı sigortacının ödemesi nedeniyle verilen ibranamenin iptali şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz esas alınarak, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin, ödeme tarihine göre hesap edilerek yeterli ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmayıp bu halde davalının buna yönelik istinafı yerindedir.
(Nitekim, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/22914 esas 2017/387 karar sayılı ilamı)
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2- Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3- İstinaf yasa yoluna davalı tarafça peşin olarak yatırılan, başvuru harcı dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde davalı tarafa iadesine,
4- Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5- İstinaf yasa yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6- Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle KESİN olarak karar verildi….


Başkan


Üye


Üye


Katip