Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1047 E. 2020/1208 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO : KARAR TARİHİ : 09/12/2020

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2020
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 09/12/2020
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 09/12/2020
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket ile davalı …. arasında 30.04.2018 tanzim tarihli … poliçe numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi sözleşmesi (Poliçe) düzenlendiğini, daha sonra, müvekkili şirket ile davalı arasında 31.07.2018 tanzim tarihli Genişletilmiş Kasko Ekbelgesi düzenlendiğini, ekbelge, poliçenin ayrılmaz eki niteliğinde olduğunu, başlangıç tarihi 31.07.2018 ve bitiş tarihi 30.04.2019 olarak belirlendiğini, poliçe ve ekbelge, müvekkil şirkete ait … plakalı aracın, üzerindeki ekstra aksesuarlarla birlikte sigortalanmasına ilişkin olduğunu, müvekkili şirketine ait … plakalı araç 19.09.2018 tarihinde trafik kazasına karıştığını, davalı …. nezdinde 20.09.2018 tarihinde … numaralı hasar dosyası açıldığını, gerekli her türlü evrak davalıya iletildiğini, kaza neticesinde müvekkili şirketine ait araçta tam hasar meydana geldiğini, bu hususun sigorta eksperinin davalı şirkete sunmuş olduğu raporla da sabit olduğunu, müvekkili şirketin aracında oluşan tam hasar nedeniyle bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalıya Konya … Noteliği aracılığı ile 03.12.2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, davalı tarafa tebliğ olunduğunu, poliçede araç sigorta bedeli “rayiç değer”; araç üzerindeki ekstra aksesuar sigorta bedeli 333.000,00-TL olarak belirtildiğini, primler bu bedeller üzerinden müvekkili şirketi tarafından davalı şirketine ödendiğini, araç üzerindeki ekstra aksesuarlar 31.07.2018 tarihli Genişletilmiş Kasko Ekbelgesi’nin açıklamalar bölümünde tek tek belirtildiğini, bahsi geçen araç üzerindeki ekstra aksesuarların kaza tarihinde de araç üstünde bulunduğuna dair tespiti için Konya .. Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde … D.İş numaralı tespit davası açıldığını, söz konusu zarar, poliçenin teminat kapsamında olduğunu, poliçenin geçerlilik süresi içerisinde meydana geldiğini, müvekkili şirketine ait araçta meydana gelen zararın bilirkişi marifetiyle tespit edilmesini, aracı poliçe genel şartları çerçevesinde, hasarlı haliyle davalı sigorta şirketine teslime hazır olduklarını, toplam zarar bilirkişi marifetiyle belirlendikten sonra dava değerini arttırmak ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik, toplam 300.000,00 TL’nin TTK m. 1427/4-5 hükmü uyarınca, borcun muaccel olma tarihi olan 06.11.2018 tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalı ….’den alınmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafından davadan önce müvekkili şirkete müracaat edildiğini, … numaralı hasar dosyası açıldığını, onarım bedelinin aracın piyasa rayiç değerine yaklaşması halinde pert-total işlemi görmesi gerektiğini, buna göre aracın tam hasara uğrayıp uğramadığının araştırılması geğrektiğini, onarım masraflarının, taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini asması ve avnı zamanda eksper raporu ile taşıtın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayıldığını, ekspertizin incelemesinde, aracın ağır hasarlı olduğu tespit edildiğini, ancak davacı taraf ile araç rayiç bedeli rakamında anlaşmaya varılamadığından, herhangi bir ödeme yapılmadığını, bir değerlendirme yapıldığını ve sigortalı araç için rayiç değerin 315.000-TL olduğunu, sovtajı sigortalıda kalır ise hasarlı değeri -94.500-TL- düşülerek 220.500-TL ödenebilecek bedel belirlendiği, tüm belgelerin tamamlanmasını takiben bu bedelin sigortalıya ödenebileceği belirtildiğini, ancak davacı sigortalı tarafından kabul edilmediğini, ödenecek zararda hasarın meydana geldiği tarihteki araç piyasa değerini aşmayacağı ve hasarlı araç bedelinin de tenzili gerekeceğinden bilirkişilerce gerçek zararın tespit edilmesi gerektiğini, onarım bedelinin aracın piyasa rayiç değerine yaklaşması halinde pert-total İşlemi görmesi gerektiğini, rayiç bedel olarak belirlenen ve ödenmesine karar verilen bedel hiçbir şekilde Türkiye Sigorta Şirketleri Birliği’nin yayınladığı araç değer listesinde belirtilen değeri aşmaması gerektiğini, poliçedeki muafiyet ve istisnalar şartları dikkate alınması gerektiğini, beyan ve poliçeler doğrultusunda, poliçe özel şartının gözetilerek, tarafların karşılıklı iradeleriyle oluşturulan poliçe özel hükümlerine uygun şekilde hesaplama yapılmasını, gerçek zararının tespiti için öncelikle dosyanın tüm deliller toplandıktan sonra konusunda uzman bilirkişiler aracılığı ile bilirkişi raporu alınması gerektiğini, sigortalı sigorta genel şartları gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmek zorunda olduğunu, davacının “kaza” tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu, davacının, avans faizi istemi yasaya aykırı olduğunu, belirtilen sebeplerle müvekkili şirketinin dava açılmasına sebebiyet vermesi söz konusu olmadığını, bu sebeple müvekkili şirkete faiz, masraf ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını, haksız ve fahiş olan maddi tazminata ilişkin talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “İşbu dava; sigorta ödemesine dayanan rücuen tazminat davasıdır.
Mahkememizce; Konya .. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiş ve Sigorta Bilirkişisi ile Makine Yüksek Mühendisi bilirkişiden bilirkişi raporu temin edilmiştir.
DAVACI VEKİLİ DAVA DEĞERİNİN ARTIRILMASINA İLİŞKİN ISLAH DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; dava dilekçesi ile parasal talepleri ile ilgili haklarını saklı tuttuklarını, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 300.000,00 TL olarak açtıkları davanın bedelini 352.500,00 TL artırdıklarını ve toplamda 652.500,00 TL alacağın muaccel olduğu 06.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 1401/1. maddesi; “Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir.” hükmü amirdir.
6102 sayılı TTK’nın 1409. maddesi; “(1) Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. (2) Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.” hükmü amirdir.
6102 sayılı TTK’nın 1459. maddesi; “(1) Sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin eder.” hükmü amirdir.
6102 sayılı TTK’nın 1461. maddesi; “(1) Sigortacının sorumluluğu sigorta bedeli ile sınırlıdır. Sigorta bedeli, rizikonun gerçekleştiği andaki sigortalı menfaatin değerini aşsa bile, sigortacı uğranılan zarardan fazlasını ödemez.(2) Aynen tazmini öngören yeni değer sigortaları hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” hükmü amirdir.
6102 sayılı TTK’nın 1464. maddesi; “(1) Taraflar sözleşme ile sigorta değerini belirli bir para olarak belirlemişlerse, bu para taraflar arasında, sigorta değeri için esas olur. (2) Takse esaslı şekilde fahiş ise, sigortacı taksenin indirilmesini isteyebilir. Umulan kazanç takselenmiş ise, taksenin sözleşme yapıldığı sırada ticari tahminlere göre elde edilmesi mümkün görülen kazancı aşması hâlinde sigortacı bunun indirilmesini isteyebilir.” hükmü amirdir.
6102 sayılı TTK’nın 1427/1. ve 2. maddeleri; “(1) Aynen tazmine ilişkin sözleşme yoksa sigorta tazminatı nakden ödenir. (2) Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur. Can sigortaları için bu süre onbeş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez.” hükmü amirdir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı vekilince davalı sigorta şirketi aleyhine açılan bu davada davacıya ait … plakalı aracın 19.09.2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle araçta oluşan hasar bedellerinin taraflar arasında düzenlenen 31.07.2018 tarih ve … nolu genişletilmiş kasko poliçesi kapsamında temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsili talep edilmiş olup; esasen taraflar arasında 31.07.2018 başlangıç 31.07.2019 bitim tarihli Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi düzenlendiği ve zararın sigorta süresi içinde gerçekleştiği ve davalı sigorta şirketi tarafından görevlendirilen sigorta eksper raporuna göre poliçeye konu aracın perte ayrılmasının gerektiği konusunda bir ihtilaf yoktur. İhtilaf söz konusu araçta oluşan hasar ve hurda bedeli miktarlarında yani davalı tarafın sorumlu olacağı zarar miktarlarında toplanmaktadır.
Mahkememizce toplanan deliller, celbedilen Konya .. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında alınan rapor ve mahkememizce alınan rapor ve ek rapora göre davacı aracın boş değerinin 319.500,00 TL, araçtaki aksesuarlara ilişkin değerinin 333.000,00 TL, aracın hurda değerinin (sovtaj) 208.500,00 TL olduğu, taraflar arasında düzenlenen poliçenin TTK 1464. maddesinde düzenlenen takseli sigorta olduğu taraflarca araç aksesuar değerinin belirli bir para ile belirlendiği ve davacıya ait aracın üzerindeki aksesuarlarla kazaya uğrayıp, pert olduğu tespit edildiğinden davalı sigorta şirketinin oluşan ve bilirkişi tarafından tespit edilen tüm zarardan poliçe kapsamında sorumlu olduğu, kanaatine varılarak ıslah dilekçesi de nazara alınmak suretiyle davacının davasının kabulüne ve 652.000,00 TL’lik toplam tazminatın TTK 1427/2. maddesi gereğince belirlenen temerrüt tarihi 18.11.2018’den itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, pert aracında davalı şirkete teslimine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde davacının davasının ıslah dilekçesi de nazara alınarak kabulü ile; 652.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 06/11/2018 tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, ödeme anında davacı yedinde bulunan dava konusu … … plakalı … motor şase nolu 2018 model aksesuarlı aracın da aynı zamanda davacı tarafça davalı şirkete teslimine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen 652.500,00 TL rayiç değer tespitinin yüksek olduğunu ve ne şekilde tespit edildiğinin anlaşılamadığını, rapordaki tutarlara ve tespite itiraz edildiğini ancak Yerel Mahkemece alınan ek raporda itirazların dikkate alınmadığını, talep edilen zararın oluşmadığı halde bilirkişi raporunda tek taraflı değerlendirme yapıldığını, davacı tarafından araçtaki ek donanımlara ait faturanın sunulmamasına rağmen salt davacı taleplerinin göz önüne alınarak farazi şekilde değerlendirme yapıldığını, ayrıca Yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda aracın sovtaj değerinin 208.500,00 TL olarak hesaplandığını, gerekçeli kararın tebliği ile aracın sovtajının müvekkili sigorta şirketine bırakıldığını, pert bedelinin tespiti için aracın ihaleye çıkartıldığını ve ihale sonucunda ek donanım dahil aracın piyasa değerinin 635.000,00 TL, sovtaj değerinin ise 241.000,00 TL olarak hesaplandığını, ayrıca Yerel Mahkemece kararın gerekçesinde hükmedilen tazminata 18.11.2018 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiğinin yer alırken hüküm kısmında 06.11.2018 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verildiğini, hüküm ile gerekçenin çelişkili olduğunu ve bu nedenle de kararın kaldırılması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin tanzim ettiği sorumluluk poliçesi kapsamında ve sigorta hukukunun temel ilkeleri çerçevesinde yasal faiz sorumluluğu altında olduğunu, sigortalı araç ve davacının aracının hususi araç olduğunu, olayın haksız fiilden ibaret olduğunu, taraflar arasında ticari bir ilişki bulunmadığını, bu nedenle avans faizi yerine yasal faize hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek öncelikle ek donanım aksesuar faturasının dosyaya ibraz edilmesinin akabinde bilirkişi incelemesi yapılmasını ve davacının Yerel Mahkemece hüküm altına alınan talebinde isabet bulunmadığını, bu nedenle de Yerel mahkemece verilen kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, kasko sigorta poliçesine dayalı araçta meydana gelen hasarın davalı şirketce karşılanmasına yönelik alacak davasıdır.
Somut olayda kaza 19/09/2018 tarihinde meydana gelmiştir. “Genişletilmiş Kasko” poliçesi 30/04/2018-30/04/2019 tarihleri arasındadır. 01.04.2013 tarihli Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının “3.3. Sigorta Bedeli, Tazminatın Hesabı ve Ödenmesi” başlığı altında düzenlenen 3.3.2.2. bendinde “Onarım masraflarının sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır. Aracın tam hasara uğraması halinde, aracın hasar anındaki rayiç değeri ödenir. Bu durumda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur. Aynı şekilde kısmi onarımlarda parçaların sigorta şirketi tarafından tedarik edilmesi halinde hasarlı parçalar talep ettiği takdirde sigortacının malı olur.
Onarım masrafları sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşsın veya aşmasın, ağır hasarlı aracın onarımının mümkün olduğunun eksper raporu doğrultusunda tespit edilmiş olması durumunda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda trafikten çekildiğine dair “trafikten çekilmiştir” kaşeli tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez.
Sigortalının ve sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişilerin aracın hasarlı haliyle sahibine terk edilmesine onay vermesi halinde aracın riziko tarihindeki rayiç değeri ile hasarlı hali arasındaki tutar sigortalıya tazminat olarak ödenebilir. Bu durumda ilgisine göre yukarıdaki paragraflarda düzenlenen usul çerçevesinde işlem yapılır. Sigortalının onayı ile aracı hasarlı haliyle sigortalıya terk ederek tazminatı ödemek isteyen sigortacı, tespit edip sigortalıya bildirdiği sovtaj bedelini bildirimden itibaren 1 aylık süreyle sınırlı olarak garanti etmiş sayılır.” düzenlemesi yer almıştır.
Yine taraflar arasındaki sigorta poliçesinin“sigorta şirketinin aracı, hasar tarihi itibarıyla rayiç değerine kadar teminat altına alınmıştır”, aracın tam hasara uğraması halinde tazminatın hesaplanma şekli belirlenmiş olup buna göre; Kasko Sigortası Genel Şartları’nın B.3.3.2.2. Maddesi doğrultusunda sigortalı aracın tam hasara uğradığının eksper tarafından tespit edildiği durumlarda aracın rayiç değeri yine hasar tespitini yapan eksper tarafından aşağıdaki yönteme göre belirlenir;a) Aracın, model yılı/hasar tarihindeki kilometresi/muayene ve bakımların düzenli yapılıp yapılmadığı/daha önceki hasarları/kullanım şekli/yetkili satıcı yerine doğrudan yurt dışından ithal edilmiş olup olmadığı/fatura bedeli/vb. Gibi araç piyasa değerini etkileyen özellikleri dikkate alınır, b)Emsal veya muadil araca sahip yetkili/yetkisiz satıcılar ve galeriler ile internet sitelerinden en az 3 adet fiyat alınıp belgelenir, c) Sigortalı aracın özelliklerine en yakın olan araçların fiyatlarının ortalaması alınarak ödenecek rayiç değer belirlenir. d) Emsal veya muadil aracın bulunmadığı veya b) fıkrasında belirtilen yöntemle 3 adetten daha az fiyat alınabildiği durumlarda eksper ve sigortalının önereceği ve sigortalı ile sigortacının mutabık kalacağı, kurumsal niteliği haiz araç satıcılarından alınacak değerlerin ortalaması dikkate alınarak rayiç değer belirlenir” düzenlemesine yer verilmiştir.
İDM tarafından alınan raporlar ile ekspertiz raporlarındaki aracın onarılamaz durumda olduğunun ve tamirinin ekonomik olmadığı ile aracın çekme belgeli pert total işlemine tabi tutulması gerektiği yönündeki görüşlerinin örtüşmesi davalı sigorta şirketi tarafından inkar edilmeyen davacı şirkete hitaben yazılan 26/12/2018 tarihli e-posta iletisi ile de aracın pert total işlemine tabi tutulması teklifi, ilk derece mahkemesince alınan hüküm kurmaya ve denetime elverişli raporlarda, aracın 2. el piyasa rayiç değerinin 652.500,00 TL olduğunun yargılama sırasında davacı vekili tarafından,aracın davalı tarafa bırakılarak, araç rayiç değerinin tahsiline karar verilmesinin istenmesi, Genel Şartlarda ve poliçede kaza sebebiyle pert total olan aracın, 0 km araç üzerinden tazmini teminat kapsamına alınmamış olması karşısında,ilk derece mahkemesince sigortalı aracın 2.el rayiç değeri olan n 652.500,00 TL’nin tahsiline ve sigortalı aracın davalıya teslimine karar verilmesi doğru olup, taraf vekillerinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Davalı vekilinin aksesuarların faturaların dosyaya ibraz edilmediği belirtilmiş isede taraflar arasında düzenlenen Genişletilmiş ek kasko belgesinde dava konusu aksesuarlardan bahsedildiği ve ek kasko belgesi ile ekstra aksesuar bedeli olarak 333.000,00 TL bedel belirlendiği anlaşılmakla itirazın reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davalı vekilinin faiz başlangıcına ilişkin itirazın incelenmesinde ; İDM nin gerekçe kısmında maddi hataya dayalı olarak temerrüt tarihinin 18/11/2018 olduğu yazılmış olup gerekçede temerrüt tarihinin doğru yazıldığı anlaşılmakla itirazın reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin faiz türüne ilişkin itirazının incelenmesinde ; davacı ile davalı sigorta arasındaki ilişkinin ticari nitelikte sigorta sözleşmesinden kaynaklanmasından dolayı kabul edilen tazminata avans faizi işletilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44.538,12 TL harçtan peşin alınan 11.150,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 33.388,12 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde temyiz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.09/12/2020

Başkan Üye Üye Katip

E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.