Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1036 E. 2020/1274 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 22/12/2020

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 27/02/2020
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – … …
: 2- … – … …
VEKİLLERİ : Av. … –
DAVALI : 3- … – …
VEKİLİ : Av. …-
DAVANIN KONUSU : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 22/12/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 22/12/2020

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davacı müvekkile ait … tescil plakalı araç ile davalı …’in sürücüsü …’e ait olan … plakalı araç arasında 16/07/2018 tarihinde kaza meydana geldiğini, trafik kazası tespit tutanağında aynen ” Meydana gelen kaza ile ilgili olarak her iki sürücü de yeşilde geçtiğini beyan ettiğini, kazayı görebilecek … isimli işyerinin kamerası olabileceği fakat odanın kilitli olması yetkilinin en erken sabah saatlerinde gelebileceğini beyan ettiğini, zararın karşılanması amacı ile …’ye … kaza dosya numarası ile başvuru yapılmasına rağmen her iki sürücünün de yeşil ışıkta geçtiğini beyan etmesi üzerine kusur oranı belirlenememiş olması sebebi ile sigorta şirketi tarafından % 50’lik zarar karşılanmadığını, müvekkili bu süreçte arabasını kullanamadığını ve geçen süre ile de mağduriyeti artmakta olduğu için aracın tamirat işlemlerini kendi imkanları ile gerçekleştirdiğini, araç tamirat masrafı toplamda 13.854,72 TL olup bu miktarın % 50’si tutarında olan 6.744,04 TL … tarafından davacının hesabına 13/11/2018 tarihinde ödendiğini, araç tamirat masraflarının ödenmeyen kısmının davalılardan tahsili gerektiğini, ayrıca meydana gelen kaza neticesinde müvekkilin aracının araç satış fiyatında da değer kaybı meydana geldiğini, bu nedenlerle kaza tarihi olan 16/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte araç tamirat masrafının ödenmeyen % 50’si tutarında olan 7.7110,68 TL ve değer kaybı tutarı 100,00 TL olmak üzere toplamda 7.210,68 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili 08/02/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde Motorlu Kara Nakil Vasıtaları Mecburi Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğundan bahisle tazminat talep ettiğini, davacı davasını Konya Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığını, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı taraf HMK 121.maddesine göre dava ile ilgili delillerini müvekkil şirkete tebliğ edildiğini, bu nedenlerle yetki itirazının kabul edilerek dosyanın yetki yönünden reddini, davacı tarafa ödeme yapılmış olduğundan aleyhine haksız olarak açılan davanın reddini, davacının davasının ispatı halinde müvekkil şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasını, asıl alacak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/02/2020 tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” …Davacı dava dilekçesiyle, kendisine ait … plakalı araca davalı …’in sevk ve idaresindeki ve davalı …’e ait … plakalı aracın çarpması sonucu trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı ve tamir zararı istemine ilişkindir.
Sigorta poliçesi incelenmesinde, … plakalı aracın aracın ZMSS’in davalı … bünyesinde sigortalandığı ve aracın kaza anında … adına kayıtlı olduğu ve kaza anında sürücünün davalı … olduğu anlaşılmıştır.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür.
Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısı, karşı araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde teminat altına almıştır. Dava konusu trafik kazası sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmaktadır. (Yargıtay 17. HD’nin 28/10/2013 tarih ve 2013/9624 Esas, 2013/14505 Karar).
Kaldı ki 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5/a maddesine göre değer kaybı maddi zararlar teminatı içerisinde yer almaktadır.
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayınlanıp 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5/a maddesine göre değer kaybı maddi zararlar teminatı içerisinde yer almaktadır. Yine aynı madde de değer kaybının tespitinin bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre yapılacağı belirtilmiştir. Mahkememiz davalı nezlindeki hasar dosyasını dosyamız arasına almıştır. Hasar dosyasının içinde ve kaza tespit tutanağı bulunmaktadır.
-Hasar ve kusura ait değerlendirmede;
Mahkememiz kusur ve kasar noktasında bilirkişi incelemesi yapmıştır. Anılan rapora ve kaza tutanağına göre davalıların sorumlu olduğu aracın kırmızı ışık ihlali yapmış olduğu, kazaya karışan araçtaki kişilerin çelişik beyanları dikkate alınarak kabul görmüş ve tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Mahkememiz makinacı bilirkişiden zarar noktasında hesaplama istenmiştir. Davacının aracında 3.791,08 TL değer kaybı ve 13.487,29 TL tamir zararı olduğu görülmüştür. Davalı … şirketince yapılan ödeme dikkate alındığından davacının 6.743,65 TL tamir masrafı alacağı ve 3.791,08 TL değer kaybı alacağı bulunduğu anlaşılmıştır.
-Davalı gerçek kişilerin sorumluluğuna dair değerlendirmede;
İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır.Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E. 2015/6031, K. 2015/13494)
Somut olayda, aracın maliki ve yararlanan firma davalı Özgür sorumludur. Davalı gerçek kişi Veysel aracın sürücüsü olduğundan haksız fiil hükümleri çerçevesinde zarardan sorumludur.
-Faize ait değerlendirmede;
Araç maliki ve sürücüsü yönünden ise haksız fiil hükümleri çerçevesinde olay tarihinden itibaren yasal faiz hükmedilerek karar verilmiştir.
2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluslarından birine ilettigi tarihten itibaren sekiz is günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir. Sigorta şirketi açısından ilgili açıklamalar uyarınca faiz belirlerek ; 1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, 6.743,65 TL tamir masrafı tazminatı ve 3.791,08 TL değer kaybına ait tazminat olmak üzere 10.534,73 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına, alacağa sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalı … ve … yönünden kaza tarihinden itibaren (16.07.2018) yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ait istemin reddine,” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, objektif olmayan varsayımlara davacı tarafın beyanlarına ve ihtimallere göre düzenlenen bilirkişi raporuna itimat edilerek müvekkillerinin tamamen kusurlu olduğuna karar verildiğini, bilirkişi raporunda izlenen cd görüntülerinde hangi araca hangi ışığın yandığının tam olarak belirtilmediğini, buna göre taraflardan hangisinin yeşil ışıkta geçtiğinin belli olmadığını, bilirkişi raporunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; yerel mahkeme nezdinde alınan kusur raporunun hatalı olduğunu kusur raporunun taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, kusur durumuna ilişkin itirazda bulunduklarını yapılan itirazların yerel mahkeme nezdinde dikkate alınmadığını, kusur durumuna ilişkin rapor aldırılmak üzere dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine, icranın tehirine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar ve değer kaybına ilişkin maddi tazminat talebine ilişkin olup, mahkemece verilen kabul kararı davalı … ve diğer davalı tarafça istinaf edildiği anlaşılmıştır.
Türk Borçlar Kanunun 49.maddesinde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”, yine aynı kanunun 50.maddesinde, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır” denilmektedir.
Aynı yöndeki, olaya ilişkin ceza soruşturma dosyasında ve incelemeye konu mahkeme dosyasında hükme esas alınan kusur raporları, tüm dosya kapsamındaki deliller ve tanık beyanları nazara alınarak davalı araç sürücüsünün kırmızı ışık ihlali yaptığının belirlenmiş olmasının kazanın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun bulunmuş olmasına göre davalının soyut nitelikteki hiçbir yeni somut delile dayanmayan itirazlarının yerinde olmadığı, bu raporlar ve kazayı gören CD görüntüleri de esas alınarak hüküm verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durumun olmadığı anlaşılmakla, davalılar vekillerinin buna yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Anlatılan nedenlerle, davanın kabulüne dair karara karşı davalılarca yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince duruşma yapılmadan esastan reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … ve … ile … vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı sigortadan alınması gereken 719,63TL İstinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan toplam 234,31TL harcın mahsubu ile kalan 485,32TL eksik harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı …’den alınması gereken 719,63TL. İstinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 179,91TL harcın mahsubu ile kalan 539,72TL eksik harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı …’den alınması gereken 719,63TL. İstinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 179,91TL harcın mahsubu ile kalan 539,72TL eksik harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davalılarca yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
7-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi
22/12/2020


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.