Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/821 E. 2019/859 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … SİGORTA A.Ş-
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Trafik Kazası Cismani Zarar Nedeniyle Sürekli İş Göremezlik Maddi Tazminatı
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara ilişkin davalı vekilinin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; 18/01/2018 günü sürücü Süleyman Doğan sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile Karapınar istikametinden Konya ili istikametine doğru seyir halindeyken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazada kusuru bulunmayan müvekkillerinin ağır şekilde yaralandığını, kaza sonucu müvekkili …’de yürüyüş bozukluğu meydana geldiğini ve sürekli olarak tek kolluk değneği kullanmaya mecbur kaldığını, müvekkili …’ın ise duyu kaybı, refleks kaybı ve kuvvet kaybına bağlı olarak hareket kısıtlılığı yaşadığını, müvekkillerinin kalıcı arızaları nedeniyle günlük yaşamını sürdürmekte zorluklar çektiklerini, iyileşseler bile fazladan efor sarf edeceklerini ve açıkladığı nedenlerle trafik kazasında bedensel zarar nedeniyle müvekkillleri lehine şimdilik 100,00’er TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; kaza nedeniyle taraflarına herhangi bir başvuru yapılmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunduğunu, poliçeden dolayı sakatlanma/yaralanma halinde kişi başına azami sorumluluk limitinin kaza tarihinde 330.000,00 TL olduğunu ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu ve açıkladığı nedenlerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin … tarihli gerekçeli kararı ile;
Davalı tarafa sigortalı aracın ZMMS poliçesinin, ZMMS Genel Şartları’nın yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra tanzim edilmesi ve kazanın da 2918 s. KTK.nin 90. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 26/04/2016 tarihinden sonra meydana gelmesi nedeniyle, sigorta şirketinin sorumluluğunun 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları’na göre belirlenmesinin gerektiği anlaşılmıştır.
Bu yasal düzenlemeler karşısında davalı … şirketinin sürekli iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı toplanan deliller ve anılan mevzuat hükümleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı 27/02/2019 tarih … ve … sayılı raporları ile kaza nedeniyle davacı …’ın özür oranının %23, davacı …’in özür oranının ise %24 olarak tespit edildiği, tazminat hesap bilirkişisi tarafından sunulan 01/04/2019 tarihli rapor ile …’in sürekli sakatlığı nedeniyle uğradığı maddi zararının 69.798,07 TL, …’ın ise sürekli sakatlığı nedeniyle uğradığı maddi zararının 248.138,72 TL olduğunun hesaplandığı, bu rapor ve 03/04/2019 tarihli ıslah doğrultusunda sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerinin bu tutarlar üzerinden kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” şeklinde Davacı …’in davasının kabulü ile 69.798,07 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 26/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olay tarihi itibariyle geçerli ZMSS sakatlık teminat klozu limitleriyle sınırlı kalmak kaydıyla davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine, Davacı …’ın davasının kabulü ile 248.138,72 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 26/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olay tarihi itibariyle geçerli ZMSS sakatlık teminat klozu limitleriyle sınırlı kalmak kaydıyla davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; Yerel Mahkemece verilen kararda maluliyet oranının gerçeği yansıtmadığını, hastanelerden alınan raporlar arasında fahiş bir çelişki bulunduğunu, maluliyet oranının tespit edilemediğini, müvekkili şirket nezdinde sigortalı araç sürücülerinin ve davalının dava konusu kazaya ilişkin kusur oranlarının belirlenmesinin yanı sıra davacının dava konusu kaza nedeniyle maluliyeti ve maluliyetin varlığı halinde dava konusu kaza ile irtibatının belirlendiğini, haksız ve hakkaniyete aykırı olarak maluliyet oranı belirlenmemiş olduğundan belirlenen tazminat miktarının oldukça fahiş olduğunu, başvuran tarafın sunduğu maluliyet raporunun taraflarınca alınan raporla kaza ile arasında nedensellik bağının bulunmadığının da tespit edildiğini, Devlet Hastanesi Tıp Fakültesi’nden alınan raporun taraflarınca kabul edilmediğini, davacının dava konusu kaza nedeniyle maluliyetin tespitinde yetkili kurumun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi olduğunu, ayrıca bilirkişi raporundaki hesaplamanın meslekte kazanma gücü oranına göre değil özürlüler yönetmeliğine göre alınması gerektiğini, yaptıkları itirazlara rağmen dosyanın bu şekilde karara çıktığını, ayrıca genel şartlarda tedavi giderlerinden geçici iş göremezlik, geçici bakıcı da dahil tüm sağlık giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğu düzenlenmesinin mevcut olduğunu, bu nedenle SGK’nın sorumlu olduğu tutarın müvekkili şirketten rücuen tazminin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin teminatları kapsamında yer almayan geçici iş göremezliğe ilişkin davacının talebinin reddine karar verilmesi gerekirken hüküm altına alınmış olmasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca söz konusu kazadan dolayı SGK’dan herhangi bir ödeme alınıp alınmadığının da tespitinin gerekeceğini, Yerel Mahkemece eksik, hatalı ve denetime elverişsiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğunu beyan ederek Yerel mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile istinaf itirazları doğrultusunda davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, Yerel Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalı vekilinin istinaf itirazları doğrultusunda kaldırılmasına ile davanın reddine karar verilmesine ilişkindir.
DELİLLER :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Davalı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu davacı … yönünden Maluliyet raporuna itiraz,raporun adli tıptan alınması,SGK ca ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiği istinafı yönünden
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından malûliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi esaslı unsurdur.
Bu belirlemenin ise; Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarih 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği,01.06.2015 tarihinden sonra ise, karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının A.5 maddesinin (c) bendi ikinci paragrafındaki “Sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınır” hükmü gereğince 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda davacının yaralanmasına neden olan kaza 18/01/2018 tarihinde meydana gelmiş davalı tarafından tanzim edilen sigorta poliçesi ise 22/02/2017-22/03/2018 arası dönem için tanzim edilmiştir. Buna göre davacının maluliyet raporunun 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlendiği ve Yargıtay 17. HD nin kökleşmiş içtihatları gereği Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan alınmasının yeterli olduğu, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden alınma zorunluluğunun bulunmadığı anlaşılmaktadır
Mahkemece yargılama aşamasında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı başkanlığından alınan 27/02/2019 tarihli heyet raporunda davacı …’un yaralanmasının % 23 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği belirlenmiş,davacı taraf sigortaya başvuru öncesi aldığı Seydişehir Devlet Hastanesi Sağlık Kurulunca düzenlenen raporda ise % 18 oranında çalışma gücünü kaybettiği belirlenmiştir.
Yargıtay HGK 17/06/2015 tarih 2013/17-2423 Esas,2015/1661 Kararında da belirtildiği üzere eğer sağlık kurulu raporunda belirlenen maluliyet oranı ile mahkemece alınan adli tıp uzmanı raporundaki maluliyet oranı arasında misli fark varsa bu çelişki Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından giderilmelidir.
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı başkanlığı tarafından kaza tarihindeki mevzuaata uygun raporda, devlet Hastanesinden alınan sağlık kurulu raporunun tartışıldığı, kaldı ki düzenlenen ve sigortaya ibraz edilen hastane raporunun Özürlülük Ölçütü yönetmeliği hükümlerine uygun ve değerlendirilmesi gereken bir rapor niteliğinde de olmadığı,bu halde iki rapor arasında ortada bir çelişkiden de bahsedilemeyeceği,zira Adli Tıp Anabilim Dalı başkanlığından alınan heyet raporunun ,ilgili yönetmeliğe uygun ve denetlenebilir olduğundan tazminat hesabında esas alınabileceği,bu halde 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenen Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı başkanlığından alınan 27/02/2019 tarihli heyet raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık olmadığı ,
Davalı vekilince davacının SGK dan ödeme alıp almadığının araştırılmasına yönelik değerlendirmede de ilk derece mahkemesince istinaf konusu yapılan bu hususun yargılama esnasında araştırıldığı ve bunun sonucuna göre karar verildiği anlaşılmakla
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına,tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 16.950,35 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 4.238,40 TL harcın mahsubu ile kalan 12.711,95 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 361.maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde TEMYİZ YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE oy birliği ile karar verildi. …


Başkan


Üye


Üye


Katip