Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/759 E. 2019/838 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACILAR : 1- …
2- ÖLÜ … MİRASÇILARI
: 1- …
2-…
3-…
4-…
5- …
6- …
7-… –
8-…
9- …
10- …
VEKİLİ : Av….
DAVALI : 1- GÜVENCE HESABI
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
DAVA : Maddi-Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
KARARIN YAZILMA TARİHİ : …

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkillerinin müşterek çocuğu olan …’ ın kullandığı … plakalı otobüs ile davalı …’ ün kullandığı … plakalı taşıtın 12/03/2008 tarihinde Konya-Tepekent yolunda çarpışarak kaza yaptığını, kazada davalının tam kusurlu olduğunu, kaza sonrası müvekkillerinin desteği olan çocukları …’ ın öldüğünü, davalının kullandığı taşıtın trafik sigorta poliçesinin olmadığını, bu nedenle davalı Güvence Hesabının da yasa gereği müvekkillerine destekten yoksun kalma tazminatı ile sorumlu olduğundan ve müvekkillerinin desteklerinin ölümü nedeniyle onun desteğinden mahrum kaldıklarından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik her bir müvekkili için 5.000,00 er TL den 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen her iki davalıdan ve ayrıca her bir müvekkili için 10.000,00 er TL den 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sürücü davalı …’ den tahsil ve tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Konya … Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesinde ileri sürülen hususların yersiz ve mesnetsiz olduğunu,dava dilekçesinde davalının … plakalı kullandığı araçtan dolayı %100 kusurlu olduğu iddiası yerinde olmadığını,olayın olduğu zaman diliminde cemal acarın kullandığı araç ile davalının kullandığı araçtan dolayı %40 oranında kusurlu olduklarını ve bunun yol çalışması olduğundan %20 de yol kusurundan kaynaklandığına dair jandarmanın tutanak tuttuğunu, davalı ve ölen …’IN hastaneye kaldırıldığını onbeşgün kadar hastanede yattıktan sonra taburcu oldugunu ve … hastanede tedavi görmekte iken vefat ettiğini,ölen …’ın belediye şoförü olması nedeniyle tahmini 155.000 TL civarında para aldığını ve … plakalı araçda sigortalı olması nedeniyle güvence hesabından da 85.000 TL civarında para aldığını, davalı varisler vekili davalı …’ü ayrıca dava ettiğini ,sigorta ilede davalı olduğunu davacıların hiçbirkeşilde madur olmadığını, mağdurun kendisi olduğunu çünki altı yıldan beridir sakat kaldığını, bir işde çalışamadığını, eş dost akrabaların yardımları ile geçinmeye çalıştığını, bu nedenle açılan dava yersiz ve mesnetsiz olduğunu, kendisinin bu kazadan mütevelliyette 17 ay ceza evinde kaldığını şu andada denetimli serbeslik ile dışarda olduğunu, kendisinin istenilen parayı ödeyecek gücünün olmadığını, davacıların murisininde olayda kusuru olduğu halde tüm kusurun kendisine yüklenmesinin iyi niyet kuralları ilede bağdaşlmadığından açılan davanın reddine karar verilmesini talep ediyor.
Davalı Güvence Hesabı vekili Konya … Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; HUMK 180. Maddesi gereğince dava dilekçesi ekinde davaya ilişkin belgelerin tebliğ edilmesi gerektiği halde bu hususa uyulmadığı, dosya kapsamından kazanın ne şekilde olduğu kusur durumlarının anlaşılamadığını,müvekkilinin trafik kazası sonucu meydana gelen zararlardan belli şartların oluşması halinde sorumlu tutulabileceğini, öncelikle aracın geçerli sigorta poliçesi olup olmadığnıın araştırılması gerektiğini, davacıların talepte bulunabilmesi için 3. Kişinin suçu sayılır bir hareketinin bulunmaması halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiş ve yazılı diğer sebeplerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesin talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen … tarih … Esas … karar sayılı Gerekçeli Kararı ile; “Dava; ölümlü trafik kazası sebebiyle açılmış maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacılar vekilinin davalılar aleyhine açtığı iş bu davada;mahkememizin 24/10/2014 tarih ve … E., … K. Sayılı ilamı ile dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile, mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş olmakla; dosya Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmiş, Konya … Asliye Hukuk Mahkemisinin 03/04/2015 tarih ve … E., … K., sayılı ilamı ile dosyanın Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/04/2016 tarih ve … E., … K. Sayılı ilamı ile davacılar … ve … yönünden dosyanın tefrikiyle mahkemenin yeni bir esasına kaydına karar verilmekle; dosya aynı mahkemenin … Esasına kaydedilmiş, Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/01/2017 tarih ve … E.,… K. Sayılı kararıyla dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, mahkememiz ile Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıkmış olduğundan dosya yargı yerinin belirlenmesi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesine gönderilmiş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 05/06/2017 tarih ve … E., … K. Sayılı ilamı ile mahkememiz yargı yeri olarak belirlendiğinden dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin bildirdiği deliller toplanmış, kazaya karışan araçların trafik kayıtları celbedilmiş, davacıların ve davalı gerçek kişinin ekonomik ve sosyal durumu araştırılmış, SGK İl Müdürlüğüne müzekker yazılarak müteveffanın ölümü sebebiyle davacılara yapılan ödeme olup olmadığı araştırılmış, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ve bu poliçe kapsamında davacılara yapılan ödeme var ise gönderilmesi istenilmiş, Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, Konya … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celbedilmiş, dosya aktüerya uzmanına tevdi edilerek hesap raporu ve ek rapor alınmıştır.
Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde: 14/03/2008 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazası sebebiyle …’ın ölümü nedeniyle sanık … hakkında taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan kamu davası açıldığı, yargılama sonunda, sanık …’ün 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği söz konusu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu 27/02/2018 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde müvekkilleri … ve müteveffa … lehine kaza tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere her biri için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi tazminat ve her biri için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL TL manevi tazminat talep ettiklerini, 15.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda müvekkillerinin trafik kazasından kaynaklanan karşılanmayan maddi zararlarının … için 12.476,11 TL, müteveffa … için 6.673,78 TL olmak üzere toplam 19.149,86 TL olarak hesaplandığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere maddi tazminat açısından dava değerini ıslah ettiklerinden bahisle, mirasçı … reşit olduktan sonra davaya katılmayı kabul etmediğini ve taraflarına da vekaletname vermediğinden onun hissesine düşen 178,76 TL. nin bilirkişinin belirlediği bedelden düşmesini, manevi tazminat yönünden müteveffa … için talep edilen manevi tazminatı mirasçı … hariç tutularak belirlenmesini ve geri kalan mirasçılar lehine miras hisseleri oranında tespit edilerek karar verilmesini, talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacılar vekilince davalılar aleyhine açılan bu davada; 12/03/2008 tarihinde meydana gelen kazada davacılardan … ve …’ın oğlu müteveffa …’ın ölümü nedeniyle … plakalı araç sürücüsü davalı … ve Güvence Hesabı aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı, davalı …’den manevi tazminat talep edildiği anlaşılmış olup; mahkememizce toplanan deliller ve özellikle Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında alınan kusur raporlarına göre davalı …’ün % 100 kusurlu olduğu tespit edildiğinden, aktüerya uzmanı bilirkişinin 15/02/2018 tarihli ek hesap raporuna göre davacıların murisi …’ın ölümü sebebiyle babası …’ın 12.476,11 TL, annesi …’ın 6.673,78 TL destekten yoksun kaldığı anlaşıldığından, davacıların maddi tazminat davalarının ıslah dilekçesi de nazara alınarak kabulü ile, Konya … İş Mahkemsinin … E. Sayılı dosyasından ve Konya … Asliye Hukuk Mahkemsinin … E. Sayılı dosyasından yapılan ödemeler davalı Güvence Hesabı yönünden mükerrerlik oluşturmamak kayıt ve şartı ile, davacı … yönünden 12.476,11 TL , yargılama sırasında ölen davacı muris … yönünden dosyada mevcut Konya … Noterliğinin 15/01/2018 tarih ve … yevmiye nolu veraset belgesinde belirtilen muris … ın mirasçısı olan ve davaya katılmayan 1999 doğumlu … a isabet edecek 178,76 TL lik tazminat miktarı düşünmek suretiyle kalan 6.495,01 TL nin ilgili veraset belgesindeki payları oranında davacı mirasçılara ödenmek üzere toplamda 18.971,12 TL maddi tazminatın davalı Güvence Hesabı yönünden dava tarihinden , davalı … yönünden kaza tarihinden işleyecek yazal faiizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine (1999 doğumlu mirasçı … hariç tutularak) karar vermek gerekmiştir.
Davacılar vekilinin manevi tazminat talebinin değerlendirilmesinde; Borçlar Kanunu 56.maddesinde şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde Hakimin manevi tazminata hükmedeceği düzenlenmiş olup; Hakim para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet ilkelerini nazara almak durumundadır. Hükmedilecek para miktarı ne ceza ne de tazminattır. Amaç zarara uğrayanda huzur duygusu oluşturmak ve ruhi ızdırabın dindirilmesini sağlamaktır. Açıklanan nedenlerle BK. 56/2 maddesi gereğince davacıların manevi tazminat taleplerinin tarafların kusuru, ekonomik ve sosyal durumları, özel hal ve şartlar nazara alınarak kısmen kabulü ile davacı … yönünden 5.000,TL davacı mirasçılar yönünden 500 er TL den 5.000,00 TL ve toplamda 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi itibariyle işleyeck yasal faizi ile davalı … den tahsili ile davacılar … , mirasçı davacılar … , … , …, … , …, …, … , … , … VE … a ayrı ayrı verilmesine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 07/05/2013 tarih ve … Esas, … Karar sayılı ilamı doğrultusunda davacıların davada ihtiyari dava arkadaşı konumunda olmaları nazara alınarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ayrı ayrı vekalet ücreti taktirine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde davacıların maddi tazminat davalarını ıslah dilekçesi de nazara alınarak kabulü ile, Konya … İş Mahkemsinin … E. Sayılı dosyasından ve Konya … Asliye Hukuk Mahkemsinin … E. Sayılı dosyasından yapılan ödemeler davalı Güvence Hesabı yönünden mükerrerlik oluşturmamak kayıt ve şartı ile, davacı … yönünden 12.476,11 TL , yargılama sırasında ölen davacı muris … yönünden dosyada mevcut Konya … Noterliğinin 15/01/2018 tarih ve … yevmiye nolu veraset belgesinde belirtilen muris …’ın mirasçısı olan ve davaya katılmayan 1999 doğumlu …’a isabet edecek 178,76 TL lik tazminat miktarı düşünmek suretiyle kalan 6.495,01 TL nin ilgili veraset belgesindeki payları oranında davacı mirasçılara ödenmek üzere toplamda 18.971,12 TL maddi tazminatın davalı Güvence Hesabı yönünden dava tarihinden , davalı … yönünden kaza tarihinden işleyecek yazal faiizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine (1999 doğumlu mirasçı … hariç tutularak)
B 1- Davacıların manevi tazminat talepleriin kısmen kabulü ile davacı … yönünden 5.000,TL davacı mirasçılar yönünden 500 er TL den 5.000,00 TL ve toplamda 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi itibariyle işleyeck yasal faizi ile davalı …’den tahsili ile davacılar …, mirasçı davacılar …, …, …, …, …, …, …, … , … ve … a ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı Güvence Hesabı 07/11/2018 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; davacı tarafça yargılamaya konu edilen kaza sebebi ile yine davacılarca ikame edilen Konya … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından verilen… karar sayılı karar kapsamında davacılara 160.426,99 TL ödeme yapıldığını, kaza tarihi olan 2008 tarihi itibariyle kişi başına teminat limitinin 100.000,00 TL olduğunu, işbu limitin tamamının … İcra Müdürlüğü’nde başlatılan takip dosyasına ödendiğini ve teminatın tükendiğini davacıların teminat limitini aşan taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulünün açıkça hukuka aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkemenin kararının bozulmasına, tehiri icra kararı verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekilinin 14/11/2018 havale tarihli istinaf başvuru ve istinafa cevap dilekçesinde özet olarak; davalının yerel mahkeme kararını poliçe teminat limiti dahilinde olan sorumluluğunu daha önceden mahkeme ilamına gre yerine getirdiğinden bahisle bozulmasını talep ettiğini, yerel mahkeme kararının hüküm kısmının A.1 bendinin ilk paragrafında zaten “Konya İş Mahkemesinin … esas ve Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından yapılan ödemelerin davalı Güvence Hesabı yönünden mükerrerlik oluşturmamak kayıt ve şartı” ile diyerek hüküm kurduğunu, dosyanın incelendiğinde Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyasının esasının 2008 yılı olduğunu, davalı Güvence Hesabının bu dosyanın sonucunun bekletici sorun yapılmasını istemesinin gerektiğini, ancak bunu yapmadığı dilekçe ekinde sunduğu kararın verildiği tarihten önce açılan işbu davalarını da bu mahkemeye bildirmediğini, temyizinde ileri sürmediğini veya iadei muhakeme sebebi yapmadığını, bu nedenle şimdi böyle bir savunma yapması hakkın kötüye kullanılmasını teşkil ettiğini, müvekkillerinin farklı üç mahkemenin aynı teminat kapsamı ve limiti ile ilgili verdiği ve birbiri ile bağlantılı olması gereken ve ancak birbirine atıf yapmayan kararları yüzünden alacağını tahsil imkanından yoksun kalacaklarını, Güvence Hesabının Sgk’nın kendisine yaptığı rücu talebini ancak kişilerin kendilerine yaptığı müracaatları karşıladıktan sonra bakiye bir teminat kalırsa ödemek durumunda olduğunu, bu nedenle temyiz dilekçesinde belirtilen iş mahkemesi kararına göre ödeme yapmış olsa bile müvekkillerine karşı olan ödeme sorumluluğundan kurtulamayacağını, ancak yapabilecekleri şeyin daha sonra çıkan kendilerinin dosyasındaki … esas sayılı dosya üzerinden yürütülen yargılamanın iadesini talep etmek olduğunu, yerel mahkemenin belirttikleri cümleyi kararda yazmamaları gerektiğini, sigorta sözleşmelerini mali sorumluluk olarak bir limit dahilinde sorumluluk doğurduğunu, gerek sigorta şirketleri ve gerekse zorunlu poliçenin olmadığı vb. Durumlarda Güvence Hesabının tek belirtilen limit dahilinde ödeme yapmak durumunda olduğunu, zarar görenlerin fazla olması halinde de yasa koyununu tek bir düzenleme getirerek kaza başına ayrı bir limit öngörmekte olduğunu, olay tarihinde de kişi başına limitin 100.000,00 TL, kaza başına ise limitin 1.700.000,000 TL olduğunu, kaza yapan otobüsün 16/25 kişilik otobüs sınıfında olması nedeniyle kişi başına belirlenen limitin 17 kişi olarak belirlendiğini, böylece bir kaza anında zarar görenlerin tamamının zararlarının karşılanmasının amaçlandığını beyan ederek davacının talebinin reddine, kendi taleplerinin kabul edilerek yerel mahkeme kararının A.1 bendinde yer alan mükerrerlik oluşturmamak kayıt ve şartı ile ilgili hükmü bakımından bozulmasına, ancak bu durumun yargılamanın iadesini gerektirmediğinden kararın hüküm kısmında yer alan A.1 bendinde yer alan söz konusu cümlesinin hükümden çıkarılarak onanmasına, yargılama masraf ve giderlerinin davalı Güvence Hesabı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
1-Davalı Güvence hesabının teminat limiti ile sorumluluğa ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde :
Riziko tarihinde geçerli teminat tutarlarında zorunlu sorumluluk sigortasının yaptırılmamış olması halinde Karayolları Trafik Garanti Sigortası Hesabı Yönetmeliğinin 8/b maddesinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi yaptırılmaksızın sigorta ettirenin eylemi sonucu kişiye verdiği bedensel zararların Hesap’ın sorumluluk kapsamı içinde bulunduğu hükme bağlanmıştır.
Karayolu Trafik Garanti Sigorta Hesabı (Güvence hesabı)’nın ödemekle yükümlü olduğu tazminat miktarı, rizikonun gerçekleştiği tarihte geçerli zorunlu sorumluluk poliçesinin teminat limitleri kadardır. Bu miktarı aşan zararların ise zarara neden olan veya hukuken sorumlu olan kişilerden talep edilmesi gerekir.
Somut olayda; davacılar Kaza tarihinde yürürlükte bulunan zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe limiti tarifesine göre kaza tarihi itibariyle ölüm/sakatlanma halinde kişi başı limit 100.000,00 TL, poliçede ölüm/sakatlanma halinde kaza başı limit 1.000,000 TL olup, kazada muris … vefat etmiştir. Vefat eden kişi bakımından limit 100.000,00 TL olup davalı, destek … yakınları bakımından 100.000,00 TL limit ile sorumludur.
KTK’nun 96. maddesi hükmüne göre, garameten ödeme ilkesi; bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını ifade etmektedir. Burada amaç, zarar görenlerin birden fazla olması halinde, sigortacının poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağı da dikkate alınarak, zarar görenler arasında eşitliği sağlayıcı biçimde ve poliçe limitini de aşmayacak biçimde eşit paylaştırmanın sağlanmasıdır. Garameten ödeme ilkesine ilişkin ifade edilen hususlar da dikkate alındığında, ölenin birden çok hak sahibinin bulunması ve tüm hak sahipleri için hesaplanan toplam tazminatın davalının düzenlediği poliçedeki kişi başına ölüm teminat limitini aştığı görülmektedir. (YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2015/7779 E 2018/6602 K)
SGK tarafından DAVALI Kurum aleyhine Konya … İş mahkemesi … E… K sayılı dava açılarak sigortalı (müteveffa) …’nın hak sahiplerine ödenen peşin değerli gelirin rücuen tazmininin talep edildiği kararın 09/05/2016 tarihinde Yargıtay 10 HD tarafından düzeltilerek onandığı ancak mahkemece bu doğrultuda bir değerlendirme yapılmadan ve ek rapor alınmadan karar verildiği anlaşılmıştır.Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz . ( YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2015/15802 E 2018/10475 K )
Bu durumda mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumunca davacılara bağlanan peşin sermaye değerli gelirin Konya .. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası değerlendirilerek araştırılması ve bu doğrultuda Konya … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası değerlendirilerek rücuya tabi ilk peşin sermaye değerlerinin hesaplanan tazminattan mahsubu için bilirkişiden ek rapor aldırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Trafik sigorta poliçe limiti itibariyle, anılan davalar ve başka başvurular olması halinde yukarıda açıklandığı üzere K.T.K.nun 96. maddesi uyarınca garame hesabı yapılması gerektiği de açık olup, mahkemece bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmış değildir.
O halde, mahkemece, dava konusu olay sebebiyle davalı aleyhine açılan diğer dava dosyaları getirtilerek dosyaların kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak , ayrıca, dava konusu kazayla ilgili olarak sigorta poliçesindeki teminatı kapsamında yapılan başka başvurular olup olmadığı hususu araştırılarak, varsa ilgili hasar dosyaları ile ödeme dekont ve makbuzları getirtildikten sonra, yukarıda açıklanan hususlar hep birlikte tartışıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aynı ölüm olayı nedeniyle birden çok kişinin zarar gördüğü durumda, poliçedeki teminat limitini aşmayacak biçimde garameten paylaştırma yapılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- Davacı vekilinin istinaf talepleri yönünden yapılan incelemede :
İDM tarafından davalı aleyhine açılan diğer dava dosyaları getirtilerek dosyaların kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak , ayrıca, dava konusu kazayla ilgili olarak sigorta poliçesindeki teminatı kapsamında yapılan başka başvurular olup olmadığı hususu araştırılarak, varsa ilgili hasar dosyaları ile ödeme dekont ve makbuzları getirtildikten sonra, yukarıda açıklanan hususlar hep birlikte tartışıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aynı ölüm olayı nedeniyle birden çok kişinin zarar gördüğü durumda, poliçedeki teminat limitini aşmayacak biçimde garameten paylaştırma yapılması gerektiğinden İDM tarafından verilen hükümde “Davalı Güvence Hesabı yönünden mükerrerlik oluşturmamak kayıt ve şartı ile” şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle; HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, davalı ve davacı vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, davalı ve davacı vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜNE,KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak için üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden taraflarca yatırılan, başvurma harcı dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde yatıranlara iadesine,
4-İstinaf aşamasında istinaf eden taraflarca yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından verilecek nihai kararda hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi….


Başkan


Üye


Üye


Katip