Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/489 E. 2019/515 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C… BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI – BİRLEŞİK DAVACI : … -T.C NO: …-…
VEKİLLERİ : Av. … – Av. … – …
DAVALI :… (… SİGORTA A.Ş)
VEKİLİ : Av. …
BİRLEŞİK DAVALI …Ş.
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA İHBAR OLUNAN : … -…
VEKİLİ : Av. …
ASIL DAVA : Trafik Kazası Sonucu Cismani Zarar Nedeniyle Sürekli İş Göremezlik ve SGK Tarafından Karşılanmayan Tedavi Giderleri Maddi Tazminatı
BİRLEŞEN DAVA : Trafik Kazası Sonucu Cismani Zarar Nedeniyle Maddi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece davanın reddine dair verilen karara ilişkin davacı vekilinin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili asıl davada dava dilekçesiyle özetle; 17/11/2010 tarihinde … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı aracın karışmış olduğu kazada müvekkilinin … plakalı araçta yolcu olarak yaralandığını, kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsünün asli kusurlu, … plakalı araç sürücüsünün ise tali kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin kaza neticesinde %17 oranında vücut ve fonksiyon kaybına uğradığını, iş göremez olduğunu, kusurlu araç sigortacısı bulunan davalı … şirketine müracaat edildiğini, fakat davalı … şirketince maluliyetin ve teminat kapsamının çok altından bulunan bir bedelin taraflarına ödendiğini ve açıkladığı nedenlerle bakiye hakları saklı kalmak kaydıyla muacceliyet tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte toplam 10.000 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile müvekkilinin tedavi sürecinde muhtemel ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri 1.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile dava dışı … plakalı aracın 17/11/2010 tarihinde kaza yapması sonucu, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, geçici ve sürekli iş gücü kaybı zararı ile SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve bakım giderlerinin oluştuğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sürekli iş göremezlik zararı olarak 100 TL, geçici iş göremezlik zararı olarak 100 TL. ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve bakım gideri olarak 100 TL. olmak üzere toplam 300 TL. tazminatın muacceliyet tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili 24/10/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle; davanın zarar gören sorumlulardan her birine ya da hepsine başvurabileceğinden iki sigorta şirketine karşı açıldığını, birleştirilmiş davalar da söz konusu olduğundan müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olmalarının gerektiğini, kusur dağılımına göre zarar sorumluluğunu kabul etmediklerini, davalı … şirketlerinin müşterek ve müteselsil sorumluluğunun bulunduğunu, sigorta şirketlerinin sorumluluk kapsamında kalan bakıcı ve fatura edilemeyen, belgeye bağlanmayan kaçınılmaz tedavi giderlerinden bilirkişinin yapmış olduğu hesaba göre her iki sigorta şirketinin müteselsil ve müşterek sorumluluğuna karar verilerek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla tedavi süresince ve SGK tarafından karşılanmayan giderler için HDI sigorta şirketine karşı 100 TL üzerinden, Aviva (Unico) sigorta şirketine karşı 1000 TL üzerinden taleple dava açılmış ve 1100 TL’lık kısmın harcı yatırıldığını, bilirkişi raporuna göre müvekkilinin bakıcı giderleri olarak 3.134,52 TL ile belgeye bağlanamayan 2.000 TL olmak üzere toplam 5.134 TL’nin sigorta şirketlerinden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesiyle özetle; davanın zamanaşımından reddinin gerektiğini, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusur oranını kabul etmediklerini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçesindeki limit ile sınırlı olduğunu, davacının içinde bulunduğu iddia edilen aracın kamyonet olduğunu, yolcu taşımasının yasak olduğunu, bu nedenle müterafik kusurların dikkate alınması gerektiğini, davacının başvurusu sonucunda 4.112 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafın müvekkili şirketi ibra ettiğini ve açıkladığı nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davadan önce davacı tarafın müvekkil şirkete vaki başvurusu üzerine…. nolu hasar dosyasının açıldığını, hasar dosyası kapsamında alınan rapor ile belirlenen zarar tutarı 4.312,00 TL davacıya kayıtsız şartsız ibraname karşılığında 03.04.2012 tarihinde 1.371,00 TL ve 25.07.2014 tarihinde 2.941,00 TL olmak üzere toplam 4.312,00 TL olarak ödendiğini, bu kapsamda davaya konu talepler bakımından, davacı başvurusuna müteakip davacı tarafından kayıtsız ve şartsız ibra edilmiş olan müvekkil şirket açısından davanın reddinin gerektiğini, kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde 09.01.2010-09.01.2011 başlangıç ve bitiş tarihli … nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkil sigorta şirketin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı bulunduğunu, Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alınmasını gerektiğini, SGK tarafından herhangi bir surette davacıya ödemede bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini ve açıkladığı nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi’nin … tarihli gerekçeli kararı ile; “Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının 17/11/2010 tarihinde … plaka numaralı araçta yolcu konumunda seyir halinde iken davaya konu trafik kazasının meydana geldiği, trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, yaralanmasının kalıcı sakatlık niteliğinde olmadığı, iyileşme süresinin 4 ay olduğu ve bu süreçte bir başkasının bakımına muhtaç olduğu, trafik kazasının oluşumunda davacının kusurunun bulunmadığı; ancak emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusurunun bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacının müterafik kusurunun bulunması nedeniyle yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre hükmedilecek tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerekmektedir. % 20 müterafik kusur indirimi neticesinde; davacının geçici iş göremezlik zararının 1.795,20 TL, tedavi gideri zararının 1.600,00 TL ve bakıcı gideri zararının 2.651,60 TL olmak üzere toplam 6.046,80 TL zararının bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava açılmadan önce, asıl dosya davalısı sigorta şirketi tarafından 02/04/2012 tarihinde 4.112,00 TL ödeme yapıldığı, bu ödemenin güncellenerek hükmedilecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiği, ödeme tarihinden karar tarihine kadar olan süreçte işlemiş faiz toplamının 2.663,76 TL olduğu bu nedenle hükmedilecek tazminattan toplam 6.775,76 TL’nin mahsup edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Yine dava açılmadan önce, birleşen dosya davalısı sigorta şirketi tarafından 03/04/2012 tarihinde 1.371,00 TL, 25/07/2014 tarihinde de 2.941,00 TL ödeme yapıldığı, bu ödemelerin güncellenerek hükmedilecek tazminattan indirilmesi gerektiği, 03/04/2012 tarihli ödeme yönünden 887,49 TL, 25/07/2014 tarihli ödeme yönünden ise 1.043,95 TL işlemiş faiz olmak üzere işlemiş faiz toplamının 1.931,44 TL olduğu, hükmedilecek tazminattan toplam 6.243,44 TL’nin mahsup edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Yukarıda da belirtildiği üzere, davacının talep edebileceği tazminat tutarının 6.046,80 TL olduğu, davalılar tarafından yapılan ödemenin mahsup edilmesi neticesinde davacının bakiye tazminat alacağının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde aslı davanın ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda talepleri arasında bulunan SGK tarafından karşılanmayan giderlerden olan bakıcı, fatura edilmeyen ve belgeye bağlanamayan kaçınılmaz giderler yönünden taleplerinin reddedildiğini, bilirkişinin dava açılmadan önce yapılan ödemelerden dolayı güncelleme yaparak geçici iş göremezlik zararının kalmadığını, meslekte kazanma gücü kaybından doğan maddi zararının bulunmadığını tespit ederek SGK tarafından karşılanmayan giderlerin hesabını yaptığını, bakıcı ile fatura edilemeyen ve belgeye bağlanamayan giderleri ayrı teminat altına alınan zarar kalemlerinden olduğunu, sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunduğundan bahisle ıslahla talep edilmişken geçici iş göremezlik ve maluliyetten yapılan davanın açılmadan önceki ödemeler sebebiyle güncelleme ile taleplerinin reddedildiğini, hükmedilecek tazminattan önceki ödemelerin mahsubu talepleri farklı teminat klozundan olduğu için yanlış olduğunu, üstelik yerel mahkemenin sürücülerin kusur oranlarına göre sigorta şirketlerine sorumluluk yükleyerek 2918 sayılı kanunun 88 ve BK.’nın 142. Maddelerine aykırı hüküm kurulduğunu, emredici kanun hükümleri uyarınca zarar görenin sorumlulardan her birine ya da hepsine başvurma hakkına sahip olduğundan iki sigorta şirketine ayrı açılmış ve birleştirilmiş dosyalarda müşterek ve müteselsil sorumlu oldukları hususunun da nazara alınmadığını, kusur dağılımına göre zarar sorumluluğunu da kabul etmediklerini beyan ederek yerel mahkeme hükmünün kaldırılması suretiyle davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık konusu, yerel mahkemece davanın reddine dair verilen karara ilişkin davacı vekilinin istinaf itirazına ilişkindir.
DELİLLER :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı dosya aslı (1 klasör) ve Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin iş bu dosyası ile birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas-… Karar sayılı dosya aslı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeni ile MADDİ TAZMİNAT istemine ilişkindir.
1-Davacı vekininin, davalıların zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde :
Davalı … şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı araç ile davacının yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı kaza sonrası yaralandığı hususu sabit ve çekişme dışıdır.
Davacı vekili ana dava yönünden , … Plakalı araç sürücüsünün olayda ASLİ kusurlu olduğunu ,birleşen dosya yönünden … araçta yocu olduğunu her iki aracında kusurlu olduğunu ileri sürerek maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Mahkemece meydana gelen trafik kazasında davacının yolcu olarak içinde bulunduğu araç sürücüsünün %75 oranında, davalı … şirketine sigortalı aracın ise %25 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiş bilirkişi tarafından hesaplanan kusur oranı üzerinden indirim yapılarak bulunan tazminat üzerinden yapılan ödemeler düşülerek hüküm kurulmuştur.
Sigortalının olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 41 ve devamı maddeleri uyarınca kusuruna isabet eden oranda zarardan sorumludur.
Müteselsil sorumluluk, Kanundan doğan müteselsil borçluluğun bir türü olup aynı zararın oluşumunda rolü olan birden fazla kimsenin tazminatın tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu ve zarar görenin dilediği sorumludan tazminatın tamamını veya bir kısmını talep edebileceği sorumluluk türüdür.
Zarar gören, zararın tamamını veya bir kısmını dilediği sorumlu veya sorumlulardan talep edebilir.
Bu husus HGK’nın 24.6.1983 tarih 1981/9-533 Esas 1983/724 Karar sayılı kararı ile “Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK.’nun 61.maddesi ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen maddesi uyarınca ve aynı Yasanın 163.maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebilir.
Ancak, aynı Yasanın 141.maddesi gereğince teselsül, ister yasadan, ister sözleşmeden doğmuş olsun, bu kuraldan yararlanma hakkı sadece zarara uğrayanın, daha geniş bir deyim ile alacaklınındır. Zarara uğrayan (alacaklı), bu hakkını kullanmadıkça, yani müteselsilen tahsil isteğinde bulunmadıkça, mahkeme re’sen onun yararına teselsül kuralını uygulayamaz. Çünkü Hakim istek ile bağlı olup, istek dışı karar veremez. HMK 26.maddesi buna engeldir” şeklinde kabul edilmiştir.
Olay ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK 50 .madde 1.fıkra hükmü “Birden ziyade kimseler birlikte bir zarar ika ettikleri takdirde müşevvik ile asıl fail ve fer’an methali olanlar, tefrik edilmeksizin müteselsilen mesul olurlar. Hakim, bunların birbiri aleyhinde rücu hakları olup olmadığını takdir ve icabında bu rücuun şumulünün derecesini tayin eyler.” şeklindedir.
Birden fazla kimseyi müteselsil sorumlu tutmak isteyen zarar gören, bu kimselere karşı dava açarken bu niyetini göstermesi, dava dilekçesinden müteselsil sorumlu tutmak istediği kişiyi göstermesi gerekir. Hakim tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlı olup teselsülden yararlanma hakkı zarar görene ait olduğundan zarar gören bu hakkı kullanmadıkça mahkeme onun yararına teselsül kuralını kendiliğinden uygulayamaz.
Davaya konu kaza karşılıklı kaza olup, bir taraftaki araçta yolcu olarak bulunan davacı esas davada ,davasını yalnızca karşı … Plakalı aracın sürücü, malik ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısına yöneltmiş olup,Yine birleşen dosyada davacı bu sefer içinde bulunduğu … Plakalı aracın sürücüsü, malik ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısına yöneltimiş olup dava dilekçesinde kullanılan ifadelerden açıkça davalının kusuruna dayandığı, bu kusur oranına isabet eden tazminatın karşı araç işleteni sürücüsü ve sigortacısından müştereken ve müteselsilen tahsilini istediği anlaşılmaktadır.(Yargıtay 17.Hukuk Diresi 2014/11292 E,2016/5376 K) Bu kapsamda dava açan davacı sonradan dava dilekçelerinde talep ettiği kusuruna isabet eden tazminat miktarının da müteselsil sorumluluk nedeniyle tahsilini talep edemez. Dava dilekçeleri gereğince davalı sigortalı araç sürücüsünün kusur durumu dikkate alınarak hüküm kurulmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
2-Bakıcı gideri ve faturalandırılmayan giderlerin teminat klozunun farklı olduğuna ödemelerin geçici işgöremezlik ve maluliyetten yapıldığına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde :
Aviva sigortaya ait Poliçe incelendiğinde tedavi masrafları klozunun limitinin 175.000,00 TL ,tedavi giderleri dışındaki diğer tazminat talepleri klozunun limitinin 175.000,00 TL olduğu klozların farklı olduğu . Ancak davacıya sigorta şirketleri tarafından yapılan ödeme belgelerinde klozların gösterilmediği hasar nedeni ödeme ibaresinin bulunduğu davacının 02/04/2012 tarihli ibraname ve 27/03/2012 tarihli ibranameler ile tüm talep ve iddialarından davalı … şirketlerini ibra ettiği anlaşılmakla davacının iddiasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle, ilk derece mahkemesince delillerin usul ve yasaya uygun olarak tartışıldığı, mahkeme kararının hukuka uygun bulunduğu anlaşıldığından; HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince istinaf isteminin reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konya … Asliye Ticaret Mahkemesince verilen … tarih … esas … sayılı kararın usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraftan istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derecce mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (58.800,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi….


Başkan


Üye


Üye


Katip