Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/444 E. 2019/471 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACILAR : 1- … – (T.C. Kimlik No: …)
2- … – (T.C. Kimlik No: …)
3- … – (T.C. Kimlik No: …)
4- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … – Av. … – Av. …
DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Av. …
2- … – (T.C. Kimlik No: …) – …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
KARARIN YAZILMA TARİHİ : …

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili 27/12/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özet olarak; Davalı … AŞ sigortalısı …’ın işleteni ve maliki olduğu … plakalı araç ile …’ın sevk ve idaresinde 31/07/2016 günü Yeni Sille Caddesi üzerinde seyir halinde iken o sırada karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkillerinin murisi …’e çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini ve …’in hayatını kaybettiğini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla destekten yoksun kalma tazminat miktarı tespit edildikten sonra arttırılmak üzere destekten yoksun kalan davacı … için 1.000,00 TL, … için 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı … dan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline ve davalı … AŞ den sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davanın manevi tazminat yönünden kabulü ile baba … için 25.000,00 TL , anne … için 25.000,00 TL kardeş … için 12.500,00 TL kardeş … için 12.500,00 TL nin kaza tarihi olan 31/07/2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı …’dan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … AŞ vekili 22/01/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özet olarak; davacı tarafın tazminat talebinin yerinde olmadığını, mesnetsiz davanın reddinin gerektiğini, 6704 sayılı kanun ile 26/04/2016 tarihinde yapılan değişiklik ile 2918 sayılı KTK nun 97.maddesi gereği dava yoluna gidilmeden önce sigorta şirketine başvuru yapılması gerektiğini, davacıların müvekkili şirkete başvuru üzerine … nolu hasar dosyası açıldığını ve davacılar için 22/11/2017 tarihinde 28.575,68 TL ödeme yapıldığını, başvuru neticesinde müvekkili sigorta şirketi tarafından konusunda uzman aktüerlerden TRH – 2010 yaşam tablosuna göre alınan rapor sonucunda davacı yana 28.575,68 TL tazminat ödendiğini, davacı tarafın müteveffanın gelir durumunun somut belgelerle ispat etmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte gelir durumuna ilişkin olarak somut belge ve delil sunulamaması halinde yasal asgari ücret esas alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin hiçbir mesuliyeti olmadığını, bir hesaplama yapılacak ise de bu hesaplamayı aktüerler siciline kayıtlı bir bilirkişinin yapması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin sigorta bedelini ödeme yükümlüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu nedenle mahkemece faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olması gerektiğini, davacıların temerrüt tarihinden itibaren faiz isteminin haksız olduğunu, zira müvekkiline yapılan başvuru neticesinde davacıların talepleri karşılandığından müvekkili şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile ; ” Dava, “maddi ve manevi tazminat” davasıdır. Somut olayda ; Davalılardan … vekili davacının dava açmadan önce sigorta şirketine başvuru şartını itirazında bulunmuş ise de; davacıların dava açmadan önce 2918 s. KTK.nun 97. maddesi gereğince davalı … şirketine 15/09/2017 tarihli dilekçesiyle başvurmuş, dilekçenin 18/09/2017 tarihinde davalı … şirketine tebliğ edildiği, davanın da tebliğden itibaren 15 gün içerisinde ödeme yapılmaması üzerine 27/12/2017 tarihinde açıldığı ve dava şartının mevcut olduğu görülmüştür.
Dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın kusur raporuna göre ; dava konusu kazada davacıların murisi ve desteği …’in % 75, davalı sürücü …’ın ise % 25 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Yine dosya kapsamı uygun görülerek, hükme esas alınan tazminat bilirkişisinin raporuna göre ; davacılardan …’in destek zararının 292,47 TL, davacı …’in destek zararının 401,58 TL. olmak üzere toplam maddi zararın 694,05 TL. olduğu anlaşılmıştır.
Davacılar … ve …’in destek tazminatı taleplerinin bilirkişi raporlarına uygun olarak toplam 694,05 TL. olduğu görüldüğünden, davacıların maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan incelemede ise ; kazanın meydana geldiği tarih, tarafların kusur oranı, davacıların vefat eden …’e yakınlık dereceleri, kazanın oluş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ve manevi tazminatın amacı göz önünde bulundurularak davacıların manevi tazminat taleplerinin de kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; Meydana gelen trafik kazasında yaralanması sonucu destekten yoksun kalan baba … için 292,47 TL. maddi tazminatın davalı … şirketi açısından ihbar tarihi olan 28/09/2017 tarihinden itibaren, diğer davalı için kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, Meydana gelen trafik kazasında yaralanması sonucu destekten yoksun kalan anne … için 401,58 TL. maddi tazminatın davalı … şirketi açısından ihbar tarihi olan 28/09/2017 tarihinden itibaren, diğer davalı için kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDE – Meydana gelen 31/07/2016 tarihli kazadan dolayı manevi tazminat açısından davacılardan … için 20.000 TL. manevi tazminatın davalı …’dan yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, Meydana gelen 31/07/2016 tarihli kazadan dolayı manevi tazminat açısından davacılardan … için 20.000 TL. manevi tazminatın davalı …’dan yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, Meydana gelen 31/07/2016 tarihli kazadan dolayı manevi tazminat açısından davacılardan … için 10.000 TL. manevi tazminatın davalı …’dan yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, Meydana gelen 31/07/2016 tarihli kazadan dolayı manevi tazminat açısından davacılardan … için 10.000 TL. manevi tazminatın davalı …’dan yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine,” şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesine ait … Esas … Karar sayılı dosya
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı … 11/03/2019 havale tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; yüklü miktarda manevi tazminata hükmedildiğini, tazminat miktarlarının bilirkişi kusur oranlarına bakıldığında %25 lik kusura karşı verilen tazminat miktarının gerek hukuk yönünden gerek usul yönünden gerekse vicdani yönden mümkün olmadığını, kazada vefat eden müteveffanın duyma engelli olmasına rağmen mahkemenin bu hafifletici sebebi göz ardı ederek böyle bir karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, verilen manevi tazminat ile ilgili rakamların %25 ödenmesi gerekirken tamamına hükmedilmesinin hukuk ilkelerine aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını, yerel mahkeme kararının reddine karar verilmesini, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve yerinden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davacılar vekili 30/03/2019 tarihli istinafa cevap dilekçesinde özet olarak; davalının istinaf dilekçesindeki tüm iddiaların kabul etmediklerini, davalının yoldan karşıdan karşıya geçmekte olan müteveffaya çarpması sonucu ölümüne neden olduğunu, davalının müteveffayı görmesine rağmen hızını azaltmadığını, ayrıca kaza yapılan yolun belediye tarafından gidiş- geliş şeritlerinden birinin kapatılmış olduğunu karşı şeritteki yolun da bölünmüş yola çevrilerek trafik akışının devam etmekte olduğunu, davalının buna rağmen hız sınırlarını aştığından kazaya sebebiyet verdiğini, davalının ceza dosyasındaki beyanında da müteveffayı gördüğünü söylediğini, davalının müteveffanın duyma engelli olduğunu beyan ettiğini bunun asılsız olduğunu, müteveffanın sağlıklı bir o kadar da ailesine hayat katabilen hayat dolu biri olduğunu, davalının ölümüne sebep olduğu kişi için asılsız olarak duyma engelli demesinin müvekkillerinin acılarını tazelediğini, evladını kaybeden müvekkillerinin rahmetli kızlarına karşı asılsız ve bir o kadar acı iftiralarla karşı karşıya kaldıklarını, davalının ticaretle uğraştığını, marangozluk yaptığını mobilya ve dekorasyon işi yaptığını, Cihanbeyli ilçesinde sayılı iş sahiplerinden ve ustalarından olduğunu, davalının son sosyal ekonomik araştırmada 5.000,00 TL aylık gelirinin olduğunun, evinin kendisine ait olduğunun, kira ödemediğinin, kamyonetinin olduğunun yönünden rapor geldiğini, bu gelen raporun bile esasında davalının maddi durumunun ne kadar iyi olduğunu gösterdiğini, manevi tazminatın amacının zarar görenin bir nebze olsun elemini acısını alabilmesi ve hafifletebilmesi olduğunu, dava dosyasını hiçbir aşamada takip etmeyen ve tebligatlara cevap vermeyen davalının duruşma talep etmesinin de yersiz olduğunu, tüm bu nedenlerle davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Davalının manevi tazminatın fazla olduğu yönünden istinaf talebinde bulunmuş olup buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık dosya kapsamına göre takdir edilen manevi tazminat miktarlarının fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
6098 sayılı TBK.nın 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yargıtay’ın 22.6.1966 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hâkimin takdirine bırakılmış ise de hâkim; Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözeterek, hukuk ve adalete uygun hak ve nesafet kurallarına göre uygun miktarda tazminat takdir etmesi gerekmektedir. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların değerlendirilmesi gerekir. Hakim manevi tazminata hükmederken; tarafların kusur durumu, kusur derecesi, ekonomik ve sosyal durumları, zarar ile olay arasındaki illiyet bağı, ölüm halinde kaza ile ölüm arasında illiyet bağının bulunması, olayın tarihi, olayın ağırlığı, olay tarihindeki paranın satın alma gücü, davacı sayısı gibi hususlar dikkate alınarak davacılar için zenginleşme, davalılar için yoksulluğa neden olmayacak şekilde belirlenmelidir.
Somut dosyamızda; davacıların murisi mütevaffanın % 75, davalının % 25 kusurlu olması, yukarıda belirtilen manevi tazminat kriterleri, trafik kazası sonucu davacılar desteğinin vefat etmesi nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; 31/07/2016 tarihinde meydana gelen olayda, kusur oranları, olayın meydana geliş şeklinin davacılar üzerindeki etkisi, zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda davacı anne ve baba için belirlenen manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu, davacı baba ve anne için 15.000- TL manevi tazminat takdirinin dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olacağı, diğer davacı kardeşler için takdir edilen ayrı ayrı 10.000-TL’nin uygun olduğu, bu itibarla davalının miktara yönelik istinaf itirazının kısmen yerinde olduğu görülmüştür.
Bu gerekçeler ile; davalının manevi tazminat miktarlarına yönelik istinaf isteminin kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan kısımlar baki kalmak üzere, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin, istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas – … Sayılı Kararının, HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILARAK, DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
Maddi Tazminat Yönünden:
1-Destekten yoksun kalan baba … için 292,47 TL maddi tazminatın davalı … şirketi açısından ihbar tarihi olan 28/09/2017 tarihinden itibaren diğer davalı için kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Destekten yoksun kalan anne … için 401,58 TL maddi tazminatın davalı … şirketi açısından ihbar tarihi olan 28/09/2017 tarihinden itibaren diğer davalı için kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Manevi Tazminat Yönünden:
3-Davacı … için takdir edilen 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan olay tarihi olan 31/07/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Davacı … için takdir edilen 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan olay tarihi olan 31/07/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Davacı … için takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan olay tarihi olan 31/07/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-Davacı … için takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan olay tarihi olan 31/07/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
İlk Derece Yargılaması Yönünden ;
7-Maddi tazminat yönünden; kararın mahiyeti gereği alınması gereken 47,41 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 34,15 TL harcın (peşin yatırılan 1.314,97 TL harçtan manevi tazminat talebi için alınan peşin harcın mahsubundan sonra kalan) 13,26 TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Manevi tazminat yönünden kararın mahiyeti gereği alınması gereken 3.415,50 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 1.280,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.134,68 TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Davacılar tarafından başta yapılan 1.350,97 TL harç masrafı giderinin davalılardan sigorta şirketinin 12,16TL’si ile sınırlı olarak, diğer davalılarla birlikte sorumlu tutulması kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
10-Davacılar tarafından yapılan posta- tebligat -bilirkişi – adli tıp faturası olmak üzere toplam 1.202,50 TL yargılama giderinden kabul – red oranına göre hesaplanan 791,24 TL sinin sigorta şirketinin 7,12 TL’si ile sınırlı olarak, diğer davalılarla birlikte sorumlu tutulması kaydıyla tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacının kendisi üzerinde bırakılmasına,
11-Maddi tazminat davası yönünden davacıların kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından davacılar vekili yararına yürürlükteki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen 694,05 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
12-Maddi tazminat davasında davalı … AŞ nin kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından bu davalı vekili yararına yürürlükteki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen 694,05 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
13-Davacı …’in manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından davacı vekili yararına yürürlükteki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
14-Davacı …’in manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından davacı vekili yararına yürürlükteki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
15-Davacı …’in manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından davacı vekili yararına yürürlükteki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
16-Davacı …’in manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından davacı vekili yararına yürürlükteki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
17-Artan gider avansı olması halinde HMK m.333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
18-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan başvurma harcı dışında kalan istinaf karar harcının talep halinde davalı …’a iadesine,
19-İstinaf eden davalı tarafından yapılan 18,50 TL tebligat masrafı ve 121,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 139,80 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
20-İstinaf İncelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
21-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı hukuk muhakemeleri kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri kırk yedi bin beş yüz otuz (58.800,00) türk lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi….


Başkan


Üye


Üye


Katip