Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/408 E. 2019/596 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : …
NUMARASI : …

DAVACI : … OTOMOTİV İNŞAAT SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – TC: …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
KARARIN YAZILMA TARİHİ : …

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 12/09/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özet olarak; 12/07/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkili şirkete ait … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu müvekkilinin aracının zarar gördüğünü, kazanın meydana gelişinde davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, aracının kaporta, motor ve sair aksamlarında büyük zarar gördüğünü, bu nedenle kullanılamayacak hale geldiğini, aracının yaklaşık 40 gün süren tamir sonucu kullanılır hale getirdiğini, kaza nedeniyle değerinde kayıp meydana geldiğini belirterek, davanın kabulü ile, … plaka sayılı aracın kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hasar bedeli için 900,00 TL , araç mahrumiyet bedeli için 50,00 TL , değer kaybı zararı için 50,00 TL ‘nin kaza tarihi olan 12/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 29/09/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özet olarak; müvekkiline ait … plaka sayılı aracın Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketine … poliçe numaralı KTK ZMMS Poliçesi ve … numaralı birleşik kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu nedenle davanın sigorta şirketine ihbarını talep ettiklerini, trafik kazası nedeniyle uğranıldığı iddia olunan zarardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, zira olayda illiyet bağının kesildiğini, zarar iddiasını kabul anlamına gelmemekle birlikte dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, bununla birlikte davacı tarafından somutlaştırma yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, iddiaların soyut ve mesnetsiz olduğunu, somut uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklı olmayıp trafik kazasından doğan tazminat talebini içermesi nedeniyle davacının ticari faiz talebinin reddinin gerektiğini belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi tarafından 11/01/2018 tarihli kararı ile; “Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Yukarıda izah edilenler, bilirkişi rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 2918 s. KTK.nun 26/04/2016 tarihinde değiştirilerek yürürlüğe giren 90. maddesine göre, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/…/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları’nın A.5/a maddesine göre de, “Maddi Zararlar Teminatı: Hak sahibinin kaza tarihi itibariyle bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır.” ZMMS Genel Şartları’nın C.11 maddesine göre ise, “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” hükümleri yer almaktadır. Davalı tarafa sigortalı aracın ZMMS poliçesinin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları’nın yürürlüğe girmesinden sonra 08/06/2016 tarihinde tanzim edilmesi, kazanın (2918 s. KTK.nun 90. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği) 26/04/2016 tarihinden sonra meydana gelmesi ve davanın da 26/04/2016 tarihinden sonra açılmış olması karşısında, 2918 s. KTK.nun 90. maddesine istinaden, değer kaybının ZMMS Genel Şartları ekindeki formüle göre tespitinin gerektiği sonucuna varılmıştır. 12.07.2017 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde … plakalı araçta hasar meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde davalı aracın yaşı dikkate alındığında ekonomik ömrünü tamamlamış olduğu, fren sisteminin belirli aralıklarla gözlem altına alınması gerektiği, mekanik aksamın devamlı kontrol edilmesi gerektiği hususları bütün halinde değerlendirildiğinde kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince kazaya karışan davalı taraf araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacı tarafa ait araçta 20.000,00 TL lik zarar meydana geldiği, 11.08.2017 tarihli kaporta firmasına ait fatura dikkate alındığında aracın yenilenme ve onarım süresinin 30 gün olduğu, meydana gelen zarar dikkate alındığında söz konusu sürenin makul olduğu, bu süre için oluşacak kazanç kaybının 5.000,00 TL olduğu ve bilirkişi … tarafından düzenlenen 25.05.2018 tarihli raporun gerekçeli, denetime elverişli, usul ve yasaya uygun düzenlendiği gözetilerek hükme esas alınmış, her ne kadar davacı tarafça değer kaybı talebinde de bulunulmuşsa da davacıya ait aracın 17.11.2011 tarihinde meydana gelen zarar neticesi pert edildiği, ağır hasarlı olması nedeniyle pert edilen bir araçta değer kaybından bahsedilemeyeceği kanaatine varılmış ve davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile davacıya ait … plakalı aracın 12/07/2017 tarihinde geçirdiği kazaya ilişkin olarak ; a)Davacının araç mahrumiyet zararı yönünden 5.000 TL. tazminatın, kaza tarihi olan 12/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlite davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının feri nitelikteki fazlaya ilişkin faiz taleplerinin reddine, b)Davacıya ait araçtaki hasardan dolayı 20.000,00 TL. tazminatın, kaza tarihi olan 12/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının feri nitelikteki fazlaya ilişkin faiz taleplerinin reddine, c)Davacının araçtaki değer kaybına ilişkin tazminat talebinin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile davacıya ait … plakalı aracın 12/07/2017 tarihinde geçirdiği kazaya ilişkin olarak ;
a)Davacının araç mahrumiyet zararı yönünden 5.000 TL. tazminatın, kaza tarihi olan 12/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlite davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının feri nitelikteki fazlaya ilişkin faiz taleplerinin reddine,
b)Davacıya ait araçtaki hasardan dolayı 20.000,00 TL. tazminatın, kaza tarihi olan 12/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının feri nitelikteki fazlaya ilişkin faiz taleplerinin reddine,
c)Davacının araçtaki değer kaybına ilişkin tazminat talebinin reddine,” şeklinde davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile davacıya ait … plakalı aracın 12/07/2017 tarihinde geçirdiği kazaya ilişkin olarak davacının araç mahrumiyet zararı yönünden 5.000 TL. tazminatın, kaza tarihi olan 12/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlite davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının feri nitelikteki fazlaya ilişkin faiz taleplerinin reddine, davacıya ait araçtaki hasardan dolayı 20.000,00 TL. tazminatın, kaza tarihi olan 12/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının feri nitelikteki fazlaya ilişkin faiz taleplerinin reddine, Davacının araçtaki değer kaybına ilişkin tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili 01/04/2019 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından davacı aracının modeli, yaşı, özellikleri, hasarlı kısımları vs. göz önünde bulundurularak olay tarihi itibariyle aracın 2. El piyasa rayiç değeri tespit edilmediğini, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığının irdelenmediğini, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak kurulan hükmün kaldırılmasının gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davaya konu aracın dava konusu trafik kazasının olduğu tarih itibariyle ikinci el piyasasındaki rayiç değeri konusunda herhangi bir tespitin yer almadığını, yerel mahkeme tarafından da bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadığını, oysaki burada yapılması gereken aracın modelinin daha evvelden aracın pert edildiği gibi hususların dikkate alınarak araçta meydana gelen hasar miktarı ile aracın olay tarihindeki ikinci el piyasa değeri karşılaştırılarak öncelikle onarımının ekonomik olup olmayacağını tespit edilmesinin olması gerektiğini, yerel mahkeme tarafından bahse konu itirazlarına itibar edilmeden ve ilgili Yargıtay ilamında belirtildiği şekilde bilirkişiden denetime elverişli, gerekçeli, ayrıntılı bir ek rapor alınmadan dosyada mübrez bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun bulunarak hüküm kurulduğunu, bu haliyle bu hükmün kaldırılmasının gerektiğini, ayrıca yerel mahkeme tarafından kurulan hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davaya konu aracın dava konusu trafik kazasından önce karıştığı bir kazadan dolayı ağır hasarlı olduğu ve pert edildiği, bakımsız bir damperli kamyon olduğunun tespit edildiğini, buna rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosyadaki 11/08/2017 tarihli fatura içeriğinin, araçtaki hasar durumuna uygun düştüğünün değerlendirilerek davaya konu araçtaki toplam hasar miktarının fatura içeriğine göre belirlendiğini, ancak bahse konu 11/08/2017 tarihli fatura ve raporda bahsi geçen fotoğrafların taraflarına tebliğ edilmemesinin savunma haklarının kısıtlanmasına neden olduğunu, yerel mahkeme tarafından kurulan hükümde, müvekkili olan şirkete ait aracın yaşı dikkate alındığında ekonomik ömrünü tamamlamış olduğunu, fren sisteminin, mekanik aksamının kontrol edilmesi gerektiği bütün halinde değerlendirildiğinde kusursuz sorumluluk ilkesi gereği müvekkili olan şirkete ait araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun değerlendirildiğini, dava konusu trafik kazasının fren hortumunun patlaması sonucu meydana geldiğini, mübrez muayene belgelerinden de görüleceği üzere müvekkilinin aracın periyodik bakım, onarım ve kontrollerini zamanında ve gereği gibi yaptırdığını, bu belgeler değerlendirilmeden yerel mahkemenin kusura ilişkin tespit yapmasının kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu kazada müvekkili olan şirkete ve eylemlerinden sorumlu bulunduğu kimselere yüklenebilecek bir kusur ve kaza ile müvekkilinin eylemleri arasında bir illiyet bağının bulunmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda kazadan sonra yapılan yenileme ve onarım işlemlerinden sonra kabul edilen %30 oranındaki kıymet kazanç tenzili oranının oldukça düşük olduğunu, yerel mahkeme tarafından bu hususa ilişkin itirazlarının gözetilmediği gibi hakkaniyet indirimi yoluna gidilmemesinin de hatalı olduğunu, yerel mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, bilirkişi raporunda yalnızca tamir faturası dikkate alınarak hasar miktarının tespit edildiğini, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda hasarlanan parçalar için piyasa fiyatlarının araştırılmadığını, fatura içeriğinin hangi verilere göre hasar durumuna uygun düştüğünün araştırılmadığını, bununla birlikte raporda hasarlı parçalar için öngörülen hasar miktarının da oldukça fahiş olduğunu, yine bu rapor doğrultusunda aracın tamir süresi için öngörülen sürenin 30 gün olacağı, bu sürenin makul olduğu, bu sürede oluşacak kazanç kaybının 5.000,00 TL olacağının değerlendirildiği ancak davacının kazanç kaybına yönelik iddiasını ispatlayamadığını ve somutlaştıramadığını, yerel mahkeme tarafından davacının ıslahına karşı zamanaşımı itirazlarının dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, davacının davasını kabul anlamına gelmemekle birlikte talep konusu alacakların zamanaşımına uğramış bulunduğundan davanın kısmen kabulüne yönelik kararın kaldırılması gerektiğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, kazanın oluşuna ilişkin olarak alınan kusur raporunun hüküm vermeye yeterli olup olmadığı ile davacı aracına ilişkin olarak belirlenen hasar ve zarar değerlendirmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığına dairdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davalı tarafın tarafın istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;

Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
…- Kusura yönelik istinaf itirazının incelenmesinde ;
6098 Sayılı TBK’nun 49.maddesi uyarınca, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
2918 sayılı KTK’nun 3.maddesinde işletenin tanımı yapıldıktan sonra aynı kanunun 85.maddesinde, “işletenin hukuki sorumluluğu” başlığı altında, ” Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut birşeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmü düzenlenmiştir.
Dosyadaki mevcut delillere göre, dava konusu kazaya ilişkin olarak, kaza tespit tutanağında yapılan tespit ile alınan kusur raporunun aynı yönde olduğu, uzman bilirkişi raporunun oluşa, usul ve yasaya uygun olduğu görülmekle, istinaf eden davalı vekilinin kusura yönelik istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
2-Islah zamanaşımına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde ;
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu trafik kazası nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hasar bedeli için 900,00 TL , araç mahrumiyet bedeli için 50,00 TL , değer kaybı zararı için 50,00 TL ‘nin kaza tarihi olan 12/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini istemiştir. Davacıya ait araçta trafik kazası sonucu meydana gelen gerçek zarar miktarı, hasar nedeni ile araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı taraflar arasında tartışmasız ve açıkça belirli değildir. Esasen araçta kaza sonucu oluşan hasar tutarının ve değer kaybının tespiti, yapılacak yargılama sırasında bilirkişi incelemesi sonunda belli olacaktır. Bilirkişi trafik kazasına karışan davacıya ait aracın hasar sonrası durumunu inceleyerek araçta değer kaybı oluşup oluşmadığını belirleyip, yapacağı değerlendirme üzerine davalıdan talep edilebilecek alacak miktarını saptayacaktır. Bu durumda değer kaybına ilişkin dava konusu talep miktarının taraflar arasında tartışmasız ve açıkça belirli olmadığından, dava belirsiz alacak davası olup, davalı tarafın yapmış olduğu zamanaşımı itirazı da yerinde değildir.
3- Kıymet kazanç tenziline yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde ;
Kıymet kazanma tenzili uygulanıp uygulanmayacağı bilirkişi raporunda değerlendirilmiş olup bilirkişi tarafından uygulana %30 Kıymet kazanma tenzili hakkaniyete uygun olduğundan davalı tarafın yapmış olduğu itiraz yerinde değildir.
4- Hasara yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde ;
Hasar bilirkişisinden alınan 25/05/2018 tarihli raporda,dava konusu kazaya karışan aracın 2.el piyasa rayiç değeri, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, perte ayrılmasının uygun olup olmadığı değerlendirilmeden faturalarda belirtilen tamir masraflarına göre inceleme yapılarak aracın hasarının 20.000,00 TL olduğu belirlenmiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu hüküm vermeye elverişli değildir. Bu nedenle Dairemizce hasar bilirkişisinden ek rapor alınmış olup eksiklik giderilmiş aracın tamirinin ekonomik ve mümkün olduğu aracın ağır hasar kayıtlı 2. El piyasa değerinin 100.000,00 TL olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinafının yerinden olmadığı anlaşılmakla kararın dayandığı delillerle, gerektirici sebeplere göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi … tarih … Karar sayılı yerel mahkeme kararının HMK.nın 358. maddesi gereğince kaldırılarak, yeniden esas hakkında karar verilmesine ,davaya konu kazaya karışan her iki aracın ticari araç olmasına ve olayda hükmedilecek faizin ticari faiz olmasına rağmen bu hususta davacı tarafın istinafı bulunmadığından faiz hususunda İDM kararı aynen korunmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Konya …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … sayılı ilamının HMK.nın 358 maddesi gereğince KARARIN KALDIRILMASINA,
HMK 358. maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, Buna göre;
…-Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile davacıya ait … plakalı aracın 12/07/2017 tarihinde geçirdiği kazaya ilişkin olarak ;
a)Davacının araç mahrumiyet zararı yönünden 5.000 TL. tazminatın, kaza tarihi olan 12/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlite davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b)Davacıya ait araçtaki hasardan dolayı 20.000,00 TL. tazminatın, kaza tarihi olan 12/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Davacının araçtaki değer kaybına ilişkin tazminat talebinin reddine,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
2-Alınması gereken …707,75 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahla birlikte alınan 442,05 TL harcın mahsubu ile bakiye …265,70 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 478,05 TL harç gideri masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 400,00 TL bilirkişi ücreti gideri, 226,70 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 626,70 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma göre hesaplanan 625,44 TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından davacı vekili yararına yürürlükteki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen 3.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacının değer kaybına ilişkin talebi reddedildiğinden, davalının kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından davalı vekili yararına yürürlükteki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Artan gider avansı olması halinde HMK m.333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
8-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan başvurma harcı dışında kalan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
9-İstinaf eden davalı tarafından yapılan 31,50 TL tebligat gideri ve 121,30 TL harç gideri toplamı olan 152,80 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile istinaf eden davalıya ödenmesine,
10-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapıldığından davalı vekili yararına yürürlükteki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen …362,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
11-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi….


Başkan


Üye


Üye


Katip