Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/3 E. 2019/13 K. 09.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 09/01/2019

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 30/10/2018
NUMARASI : …. Esas – …. Karar

DAVACILAR : 1- …. – (T.C. Kimlik No: ….)
2- …. – (T.C. Kimlik No: ….)
VEKİLLERİ : Av. …. – Av. …. – Av. ….
DAVALILAR : 1- AXA SİGORTA A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …- Av. ….
2- ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …
İHBAR OLUNANLAR : 1- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
VEKİLİ : Av…
2- … – (T.C. Kimlik No: )
3- …. – (T.C. Kimlik No: ) –
BİRLEŞEN KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
…. ESAS …. KARAR SAYILI DOSYASINDA ;
DAVACI : …- (T.C. Kimlik No: ….)
DAVALILAR : 1- AXA SİGORTA A.Ş.
VEKİLİ : Av. … – Av. …
2- ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. ….
İHBAR OLUNANLAR : 1- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
VEKİLİ : Av. ….
2- …. – (T.C. Kimlik No: )
3- …. – (T.C. Kimlik No:)
DAVA TÜRÜ : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 09/01/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 09/01/2019
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara ilişkin Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekilinin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili 20/08/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özet olarak; 22/07/2015 tarihinde…. sevk ve idaresindeki …. plakalı traktör ve buna bağlı römorkun, …. sevk ve idaresindeki …. plakalı kamyon ile davacının eşi …. sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın Cihanbeyli-Konya yolunda ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, …. plakalı kamyon sürücüsü … 2918 sayılı kanunun 56/1-C maddelerini ihlalden asli kusurlu, …. plakalı traktör sürücüsü …. 2618 sayılı KTK nun 63 ve 30/1-A maddelerini ihlalden tali kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin eşi olan …. plakalı araç sürücüsü …. ise kusursuz olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken davalıların %100 kusuru üzerinden hesaplama yapılmasını, … plakalı kamyonun kaza anında 323276 acente kodlu … poliçe numarası ile Anadolu Sigorta Şirketince sigortalı olduğunu, …. plakalı traktörün ise kaza anında …. poliçe numarası ile Axa Sigorta AŞ tarafından sigortalı olduğunu, müvekkillerinin kaza nedeniyle destekleri olan …. kaybettiklerini, tüm bu nedenlerle usul ekonomisi uyarınca deliller kısmında belirttikleri delillerin toplanması için tensip zaptı ile birlikte bildirilen yerlere müzekkere yazılarak dosyaların celbine, tensiple birlikte davalıların kusur oranlarının tespiti için Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasına, 6100 sayılı HMK nun 107.maddesi uyarınca fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla (tahkikat sonucunda müvekkillerinin destekten yoksun kaldığının uzman bilirkişilerce hesaplanması yapılarak kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere) ; eş …. için şimdilik … TL , çocuk …. için şimdilik …. TL olmak üzere toplam …. TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketlerinden dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait …. Esas …. Karar sayılı dava dosyasında;
Davacı vekili 20/08/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özet olarak; 22/07/2015 tarihinde …. sevk ve idaresindeki … plakalı traktör ve buna bağlı römorkun, …. sevk ve idaresindeki …. plakalı kamyon ile davacının eşi …. sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın Cihanbeyli-Konya yolunda ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, …. plakalı kamyon sürücüsü …. 2918 sayılı kanunun 56/1-C maddelerini ihlalden asli kusurlu, … plakalı traktör sürücüsü …. 2618 sayılı KTK nun 63 ve 30/1-A maddelerini ihlalden tali kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin oğlu olan …. plakalı araç sürücüsü …. ise kusursuz olduğunu, …. plakalı kamyonun kaza anında …. acente kodlu …. poliçe numarası ile Anadolu Sigorta Şirketince sigortalı olduğunu, …. plakalı traktörün ise kaza anında …. poliçe numarası ile Axa Sigorta AŞ tarafından sigortalı olduğunu, aynı trafik kazasında şoför konumunda vefat eden %100 kusursuz oğlu … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı ve yolcu konumunda olan eşi …. vefatı nedeniyle de desteğini yitirdiğini, oğlu ve eşinin desteğinden yoksun kalan müvekkilinin destekten yoksun kalma tazminatlarını alabilmek için iş bu davayı açtığını, tüm bu nedenlerle usul ekonomisi uyarınca delillerinin toplanması için tensip zaptı ile birlikte bildirdikleri yerlere müzekkereler yazılarak ilgili dosyaların celbine, davalıların kusur oranlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla eşi …. yolcu olarak bulunduğu trafik kazasında vefatından ötürü …. TL destekten yoksun kalma tazminatı , oğlu … şoför olarak bulunduğu %100 kusursuz olduğu trafik kazasında vefatı nedeniyle …. TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam …. TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketlerinden dava tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili 18/09/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özet olarak; Kabul anlamına gelmemekle müteveffanın babası … tarafından açılan Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı ile eldeki dava dosyasının arasında irtibat bulunması ve teminat limitinin aşılması halinde proporsiyon yapılması gerekeceğinden eldeki dava ile birleştirilmesi gerektiğini, …. plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tespit tutanağı ve diğer delillerin kendilerine tebliğ edilmediğini, davacının kazanın meydana geldiğini ve zarar görenin de bu kazaya karıştığını ispatlaması gerektiğini, kaza sırasında sigortalı aracın işleteninin sigorta ettiren olup olmadığının araştırılması gerektiğini, işletenin sorumluluğunu teminat altına alan müvekkili şirketin işletenin sorumluluğu bulunmaması halinde sorumluluğu bulunmayacağını, HMK m.6 gereğince davalı tarafın dava açıldığı tarihteki yerleşim yerinin İstanbul olması nedeniyle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dosyanın buraya gönderilmesini, müteveffanın kullandığı aracın da yeterli takip mesafesinde seyretmediğini kazanın meydana gelmesinde daha doğrusu davaya konu zararın meydana gelmesinde sigortalı aracın fiili arasında uygun illiyet bağını kopardığını, davacı taraftan hangi vakıanın hangi delille ispat edileceği ve tazminat taleplerinin hukuki sebeplerini içerir beyan alınması gerektiğini, davanın araç sigorta ettirene ihbarını talep ettiklerini, davacının zararının SGK tarafından karşılanma ihtimali olması nedeniyle davanın SGK ‘ya da ihbarını talep ettiklerini, davaya konu olayın haksız fiil niteliğinde olup ticari iş söz konusu olmadığını, ticari faiz talebinin tamamen haksız olduğunu, SGK’ tan rücuya tabi bir ödeme alınıp alınmadığının alınmış ise bu tutarın tazminat hesabından mahsubunu talep ettiklerini, ayrıca zararın sigorta tazminatı kapsamında yer alıp almadığının kusur durumunun yani ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce sigorta şirketinin temerrüdünün gerçekleşmeyeceğini, tüm bu nedenlerle açılan haksız ve mesnetsiz davanın usulden yetkisizlik nedeniyle reddine, dava dosyasının İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, işin esasına girildiği takdirde ise birleştirme taleplerinin kabulü ile dosyanın Konya ..Asliye Ticaret Mahkmesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davaya konu talebin zamanaşımına uğraması, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle , meydana geldiği iddia edilen zararın kaza ile illiyeti bulunmaması nedeniyle reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine, aksi halde davanın …. … ve SGK’na ihbarına, davacı yanın müterafik kusurunun nazara alınmasına, celp edilmesi gereken delillerinin toplanmasına, her halde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı Axa Sigorta AŞ vekili 09/09/2015 tarihli cevap dilekçesinde özet olarak; söz konusu kaza ile ilgili davadan önce müvekkili şirkete başvuru yapılmadığını, hasar dosyası açılmadığını, müvekkili şirkete gönderilen dava dilekçesi ekinde de zarara ilişkin herhangi bir belge olmadığını, cevap ve delil sunma haklarını davacı delilleri kendilerine tebliğ edilene kadar saklı tutulmasını, …. plakalı aracın müvekkili şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortacının sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalısının kusuru oranında destekten yoksun kalanlara tazminat ile yükümlü olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin …. TL olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatına dahil olmadığını, ölümlerde geçerli olan teminatın her halükarda verilecek bir teminat olmadığını, destekten yoksun kalma tazminatları hesaplanırken bilinen ücret belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücretin baz alınması gerektiğini, müvekkili şirkete kazadan sonra başvuru yapılmadığından temerrüde düşmediklerini, bu nedenle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak dikkate alınması gerektiğini, uyuşmazlığını tamamen haksız fiilden kaynaklandığını, haksız fiillerde uygulanacak faizin ise kanuni faiz olacağını, avans faiz taleplerinin reddini, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediğini bu nedenle aleyhine yargılama gideri ve ücreti vekalete hükmedilmemesini , tüm bu nedenlerle tüm delillerin toplanmasını takiben dosyada aktüer sıfatına sahip bir bilirkişinin destekten yoksun kalma tazminat hesabı yapmasına, aylık ücretin resmi belgeler ile ispatlanamaması halinde tazminat hesaplamasında asgari ücretin esas alınmasına, dava tarihinden yasal faize hükmedilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Birleşen Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait …. Esas …. Karar sayılı dava dosyasında;
Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili 07/09/2015 tarihli cevap dilekçesinde özet olarak; …. plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tespit tutanağı ve diğer delillerin kendilerine tebliğ edilmediğini, davacının kazanın meydana geldiğini ve zarar görenin de bu kazaya karıştığını ispatlaması gerektiğini, kaza sırasında sigortalı aracın işleteninin sigorta ettiren olup olmadığının araştırılması gerektiğini, işletenin sorumluluğunu teminat altına alan müvekkili şirketin işletenin sorumluluğu bulunmaması halinde sorumluluğu bulunmayacağını, HMK m.6 gereğince davalı tarafın dava açıldığı tarihteki yerleşim yerinin İstanbul olması nedeniyle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dosyanın buraya gönderilmesini, müteveffanın kullandığı aracın da yeterli takip mesafesinde seyretmediğini kazanın meydana gelmesinde daha doğrusu davaya konu zararın meydana gelmesinde sigortalı aracın fiili arasında uygun illiyet bağını kopardığını, davacı taraftan hangi vakıanın hangi delille ispat edileceği ve tazminat taleplerinin hukuki sebeplerini içerir beyan alınması gerektiğini, davanın araç sigorta ettirene ihbarını talep ettiklerini, davacının zararının SGK tarafından karşılanma ihtimali olması nedeniyle davanın SGK ‘ya da ihbarını talep ettiklerini, davaya konu olayın haksız fiil niteliğinde olup ticari iş söz konusu olmadığını, ticari faiz talebinin tamamen haksız olduğunu, SGK’ dan rücuya tabi bir ödeme alınıp alınmadığının alınmış ise bu tutarın tazminat hesabından mahsubunu talep ettiklerini, ayrıca zararın sigorta tazminatı kapsamında yer alıp almadığının kusur durumunun yani ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce sigorta şirketinin temerrüdünün gerçekleşmeyeceğini, tüm bu nedenlerle açılan haksız ve mesnetsiz davanın usulden yetkisizlik nedeniyle reddine, dava dosyasının İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, işin esasına girildiği takdirde ise davaya konu talebin zamanaşımına uğraması, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle , meydana geldiği iddia edilen zararın kaza ile illiyeti bulunmaması nedeniyle reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine, aksi halde davanın …. …. ve SGK’na ihbarına, davacı yanın müterafik kusurunun nazara alınmasına, celp edilmesi gereken delillerinin toplanmasına, her halde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı Axa Sigorta AŞ vekili 21/10/2015 tarihli cevap dilekçesinde özet olarak …. plakalı aracın müvekkili şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortacının sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalısının kusuru oranında destekten yoksun kalanlara tazminat ile yükümlü olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin …. TL olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatına dahil olmadığını, destekten yoksun kalma hususunda gerçek zararın belirlenebilmesi için konusunda uzman kişiler tarafından bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, normal prosedür gereği destekten yoksun kalmayı belgeleyecek tüm evraklarla beraber müvekkili şirkete başvuru yapılması gerektiğini, başvuru ekinde tüm evraklar destek zararlarının hesaplandırılması amacıyla aktüere gönderildiğini ve çıkan destek hesabının azami poliçe limiti dahilinde destekten yoksun kalanlara ödendiğini, dosyanın kusur tespiti için Adli Tıp Kurumuna gönderilmesini, tazminat hesabının ise aktüer sıfatına haiz bir bilirkişiye yaptırılmasını, destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken bilinen ücret, belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücretin baz alınması gerektiğini, kaza nedeniyle müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığını …. kızı ve eşinin açtığı dava ile bu dava arasında fiili irtibat bulunduğundan dosyaların birleştirilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirkete kaza nedeniyle yapılan bir başvuru olmadığından müvekkili şirketin temerrüdünün söz konusu olmadığını, davacının avans faiz isteminin yasaya aykırı olduğunu, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığını ve bu tür davalarda uygulanacak faizin kanuni faiz olduğunu, tüm bu nedenlerle esasa ilişkin cevap hakları saklı kalmak kaydıyla davacı delillerinin kendilerine tebliğine, adli tıp kurumunca kusur tespitinin yapılmasından sonra müvekkili şirket sigortalısının kusurlu bulunması halinde aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi tarafından tazminat hesabının yapılmasına, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, dava açılmasına sebebiyet vermediklerinden yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesince 30/10/2018 tarih …. Esas – …. Karar numarası ile verilen gerekçeli karar ile; ” Davacıların birleşen her iki dava yönünden destek tazminatına ilişkin taleplerini bilirkişi raporlarına uygun olarak artırdıkları, davalılardan AXA Sigorta A.Ş.’ye ZMMS poliçesi ile sigortalı …. plakalı araç sürücüsü ile diğer davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’ne ZMMS poliçesi ile sigortalı …. plakalı araç sürücüsünün eşit oranda kusurlu oldukları, sigorta şirketlerinin kusur durumu ve ZMMS poliçelerinden dolayı, poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla davacılara karşı destek tazminatından sorumlu oldukları, davacıların tazminat taleplerini sigorta şirketlerinden kusur durumuna uygun olarak eşit oranda istedikleri anlaşıldığından, davacıların birleşen her iki davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacılar, destek tazminatlarına her iki davalı yönünden dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesini istemiş iseler de; davalılardan AXA Sigorta A.Ş.’ye ZMMS poliçesi ile sigortalı …. plakalı aracın hususi araç, diğer davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’ne ZMMS poliçesi ile sigortalı ….. plakalı aracın ise ticari araç olduğu görülmüştür. Ticari araç yönünden avans faizi istenilmesi mümkün ise de, hususi araç yönünden avans faizi istenemeyeceğinden faiz yönünden davalılardan AXA Sigorta A.Ş.nin yasal faizden, diğer davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’nin ise talep gibi avans faizinden sorumlu olduğu sonucuna varılmış ve oluşan vicdani kanaat ile Davacılardan …. ve … (…. Esas) sayılı davalarının KABULÜ ile 22/07/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat eden …. desteğini kaybetmeleri nedeniyle, davalı her iki sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleriyle sınırlı olması kaydıyla; a)Davacılardan … destek zararından dolayı … TL. maddi tazminatın, dava tarihi olan 20/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (davalılardan Axa Sigorta A.Ş. yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalılardan Axa Sigorta A.Ş. ile Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketinden eşit oranda alınarak davacılardan …. verilmesine, …. Axa Sigorta A.Ş. yönünden fazlaya ilişkin feri nitelikteki faiz taleplerinin reddine, b)Davacılardan …. destek zararından dolayı …. TL. maddi tazminatın, dava tarihi olan 20/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (davalılardan Axa Sigorta A.Ş. yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalılardan Axa Sigorta A.Ş. ile Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketinden eşit oranda alınarak davacılardan …. verilmesine, Nedime …. Axa Sigorta A.Ş. yönünden fazlaya ilişkin feri nitelikteki faiz taleplerinin reddine, 2-Davacılardan …. birleşen (Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. sayılı) davasının KABULÜ ile, 22/07/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat eden …. ve …. desteğini kaybetmesi nedeniyle, davalı her iki sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleriyle sınırlı olması kaydıyla; a)Davacı …. eşi …. desteğini kaybetmesi nedeniyle …. TL. maddi tazminatın, dava tarihi olan 20/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (davalılardan Axa Sigorta A.Ş. yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalılardan Axa Sigorta A.Ş. ile Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketinden eşit oranda alınarak davacı … verilmesine, …. Axa Sigorta A.Ş. yönünden fazlaya ilişkin feri nitelikteki faiz taleplerinin reddine, b)Davacı …. oğlu … desteğini kaybetmesi nedeniyle …. TL. maddi tazminatın, dava tarihi olan 20/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (davalılardan Axa Sigorta A.Ş. yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalılardan Axa Sigorta A.Ş. ile Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketinden eşit oranda alınarak davacı … verilmesine, …. Axa Sigorta A.Ş. yönünden fazlaya ilişkin feri nitelikteki faiz taleplerinin reddine, ” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait …. Esas – …. Karar sayılı dosyasının ise 02/05/2017 tarihli gerekçeli karar ile iş bu dava dosyasına birleştirildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili 12/11/2018 tarihli tehiri icra talepli istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; yerel mahkemece hükme esas alınan %50 lik kusur tespitinin hatalı olduğunu, olayın iki şekilde değerlendirilmesi gerektiğini, sigortalı kamyonun ışık donanımı bulunmayan traktöre yaklaştığında görmesi üzerine direksiyonu sola kırdığını ancak çarpmaya engel olamayarak römorkun sağ arka kısmına çarptığını, ilk çarpışma neticesinde yola devrilen römorka müteveffa …. çarpmasıyla meydana geldiğini, müteveffanın önündeki araçları kontrol ederek aracını sevk ve idare etmesi gerektiğini, ayrıca ışık hüzmesini görebileceği mesafede durabilecek kadar hızını düşük tutması gerektiğini, ancak yüksek hızlı olan müteveffanın malesef römorka çarpmak durumunda kaldığını, bilirkişi raporunda sigortalı araç sürücüsüne görmesi gereken traktörü görmemesi nedeniyle kusur atfedilmesine karşın yine aynı raporda müteveffanın karanlıkta bu araçları görmesinin kendisinden beklenemeyeceğinin belirtildiğini, bu iki durum arasında derin bir çelişki olduğunu, gece karanlığında söz konusu traktörün görülme imkanının müteveffa için söz konusu değilse sigortalı araç içinde söz konusu olmayacağını, kabul anlamına gelmemekle İTÜ tarafından verilen ilk raporda sigortalı araç sürücüsüne %25 kusur verildiğini, yine ATK raporunda da traktörün çakar lambalarının yanmaması halinde sigortalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu iki rapor karşısında yine İTÜ tarafından verilen son raporda sigortalının %50 oranında kusurlu müteveffanın kusursuz olduğunu yönündeki tespitlerin yerinde olmadığının açık olduğunu, ayrıca müteveffanın emniyet kemeri takmamasının müterafik kusur teşkil ettiğini, iş bu kaza olmasaydı … ve annesi …. hayatta olacaklarını, oğlunun annesine destek olacağını, bu nedenle …. destek payları dağıtılırken annesine de destek payı ayrılması gerektiğini, değişen içtihatlar ile kız çocuklar için erkek -kadın ayrımının kaldırıldığını destek yaşının 18 olarak belirlendiğini, ancak baba vefat ettiğinde 22 yaşına kadar destek tazminatı hesaplanmasının bu hususta açık şekilde çelişki içerdiğini, davacı eşin yeniden evlenip evlenmediğinin tespit edilmesi gerektiğini, her ne kadar sigortalı araç kamyon ise de dava konusunun haksız fiil olması nedeniyle haksız fiilin ticari işe konu olmasının mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle tehiri icra taleplerinin kabulü ile Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas – …. Karar sayılı ve 30/10/2018 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER :
Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait …. Esas – …. Karar sayılı dosya ve bu dosyaya birleşen Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait …. Esas
…. Karar sayılı sayılı dosya aslı
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlığın dava konusu trafik kazası nedeniyle ana davada ve birleşen davada davacıların maddi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı ve miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.

Kusur oranının yanlış belirlendiği itirazı yönünden ;
Olayla ilgili Konya .. ACM nin …. Esas …. karar sayılı dosyasında aldırılan raporlarda;
Polis memurları …. ve …. tarafından düzenlenen 22.07.2015 tarihli Kaza Raporunda ;” … Bu kazanın oluşunda …. plakalı traktör sürücüsü … 2918 Sayılı KTK’nın 63. Maddesini ( Araçlarda şartlarına uygun ışık donanımını bulundurmamak ve TKT 30/1-A Servis freni, lastikleri dış ışık donanımından yakını ve uzağı gösteren ışıklar ile park, fren ve dönüş ışıkları noksan, bozuk veya teknik şartlara aykırı olan araçları kullanmak) kuralını ihlal ettiği
…. Plakalı Kamyon sürücüsü …. 2918 Sayılı KTK’nın 56/1-C ( Önlerinde giden araçları güvenli ve yeterli bir mesafeden izlememek ( yakın takip) kuralını ihlal ettiği,
…. plakalı otomobil sürücü … herhangi bir kural ihlalinin olmadığı olay yeri incelemeleri, araçlar ve sürücü beyanlarından anlaşılmıştır.
NOT: … plakalı Traktörün sarı dönerli tepe lambası ve tüm ışıklarının faal ve yeterli olduğu fakat traktöre bağlı olan romorkun da herhangi bir ışık donanımının olmadığı, sadece römorkun arka kısmında bir adet yıpranmış üçgen uyarı levhasının olduğu tespit edilmiştir
NOT: …. Plakalı kamyonun son iki güne ait takoğraf kayıtları incelenmiş hız ve süre ihlalinin olmadığı görülmüştür.” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Trafik Polis Memuru Bilirkişi …. 27.07.2015 tarihli bilirkişi raporu ile ;” 1- Sürücü …. 2918 Sayılı K.T.K da yer alan sürücülere ait kusurlardan 56/1c “… Tehlikeli madde taşıyan araç sürücüleri, yerleşim birimleri dışında karayollarında diğer araçları, en az 50 metre mesafeden takip etmek zorundadır. Kuralını ihlal ettiğinden 1. DERECEDE Asil Kusurlu olduğu,
2- Sürücü …. K.T.K 30/1a” Servis freni, lastikleri, dış ışık donanımından yakını ve uzagı gösteren ışıklar ile park, fren ve dönüş ışıkları noksan, bozu veya teknik şartlara aykırı olan araçları kullanmak 2. Derece Tali Kusurlu olduğu,
3-Sürücü …. ise kazada kusurlu olmadığı” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi’nin 19.01.2016 tarih ve 2016/…… Sayılı raporu ile;” 1.durumda;
A-Sanık sürücü …. ‘ nun asli kusurlu,
B-Sanık sürücü …. kusursuz,
C-Müteveffa sürücü …. kusursuz olduğu,
2.durumda;
A-Sanık sürücü …. ‘ nun tali kusurlu,
B-Sanık sürücü …. asli kusurlu,
C-Müteveffa sürücü … kusursuz olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur. Şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Ceza mahkemesince İstanbul ACM’ne talimat yazılarak İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyeleri’nden oluşturulan heyetten aldırılan 07.12.2016 tarihli Bilirkişi heyeti raporu ile;” SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere
1.Dava konusu olayda sanıklar …. ve …. eşit derecede asli kusurlu olduğu,
2.Sürücü …. olayda kusursuz olduğu ” yönünde heyet raporu düzenlendiği anlaşılmıştır.
Aynı olaya ilişkin mahkemece aldırılan raporlarda;
Mahkemenin Birleşen Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. sayılı dosyasında alınan 13/05/2016 tarihli Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporunda tarafların kusur durumu ceza mahkemesince aldırılan İstanbul ATK raporu gibi terditli olarak belirlenmiş,
aynı dosyada alınan İTÜ Trafik Kürsüsü bilirkişilerinin 11/08/2016 tarihli raporunda da …. plakalı araç sürücüsünün %40, … plakalı araç sürücüsünün %25 ve …. plakalı davacıların desteği olan araç sürücüsünün %35 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Ceza mahkemesi raporları ile hukuk mahkemesinde aldırılan raporlar arası kusur oranına ve oluşa ilişkin kısmi çelişkiler olması nedeniyle bağdaştırıcı nitelikte alınan 15/06/2017 tarihli İTÜ Trafik Kürsüsü bilirkişi heyetinin raporuna göre de, Konya .. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. E. sayılı dosyasına sunulan ve davalı tarafa ait araç sürücülerinin eşit oranda kusurlu olduğunu belirleyen (aynı bilirkişilerin hazırladıkları) 07/12/2016 tarihli önceki rapora katıldıkları belirlenmiştir.
Bu halde Olay tarihinde ölen …. sevk ve idare etiği …. plaka sayılı oto ile, Ankara – Konya istikametinde seyrederken, geceleyin saat 04:00 sıralarında, Cihanbeyli İlçesini geçtikten 10 km sonra, Kırkışla mevkinde, aynı istikamette seyretmekte olan …. sevk ve idare ettiği …. plaka sayılı traktör ve arkasına katar halinde takılı olan römorkları sollayıp geçtiği sırada, yine aynı istikamette seyretmekte olan …. sevk ve idare ettiği, …. plaka sayılı kamyonun (en arkadaki traktöre takılı ) römorka çarpması ve çarpmanın etkisi ile römorkun sol tarafa devrilmesi üzerine, iş bu devrilen römorka(ölen ….) çarpması sonucu meydana gelen kazada; … plaka sayılı araç sürücüsü …. ve aynı araçta bulunan annesi …. vefat ettikleri, anlaşılmıştır.
Kazaya neden olan Traktörün tepe lambasının çalışır durumda olduğu,ancak aracın arkasında bulunan römorkun görünürlüğünü sağlayacak herhangi bir uyarı işaretinin olmadığı, yansıtıcı özelliği olan uyarı levhalarının bulunmadığı, bu durumun traktörün görünürlüğünü ortadan kaldırdığı, kaza anında meskun mahal dışında seyreden kamyon sürücüsünün uzun huzmeli farlarını yakması gerekirken yakmadığı ve kısa huzmeli farlarla yolculuk yaptığı, bu hususlar tümüyle değerlendirildiğinde, kazanın meydana gelişinde … kısa huzmeli farlarla yolculuk yapmasının ve …. ise traktör römorkunun trafik ışık donanımının hatalı olmasının etkili olduğunun anlaşıldığı,
Bu durumda ilk derece mahkemesince alınan 15/06/2017 tarihli kusur raporunun kazanın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun olduğu sonucuna varılarak ve bu rapor hükmü esas alınarak davalı sigorta şirketlerine sigortalı araç sürücülerinin %50’şer oranda kusurlu oldukları, davacıların desteği …. ise kusurunun bulunmadığı kabul edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durumun olmadığı, hem ceza hem de hukuk mahkemesinde aldırılan bağdaştırıcı raporların birbirini teyit ettiği ,ceza mahkemesinin de kazaya neden olan sürücülerin eşit kusurlu oldukları iddiası ile mahkumiyete karar verildiği anlaşılmakla kusura yönelik itirazlar yerinde değildir
Müteveffanın emniyet kemeri takmadığından müterafik kusurlu olduğu itirazı yönünden ;
Davalı tarafça cevap dilekçesinde ve aşamalarda müterafik kusur iddiasına ilişkin hiçbir savunmada ve itirazda bulunulmamış olmakla ve HMK nın 357/1. Maddesi gereğince bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemeyeceği ve yeni delillere dayanılamayacağı hükmü gereği bu iddianın incelenmesi mümkün olmayıp bu hususlardaki istinaf itirazları yerinde değildir.
Destek payları ve süresinin yanlış hesaplandığı itirazı yönünden;
Davacıların her biri için destekten yoksun kalacakları sürenin, çocuklar için, yüksek öğrenim yapıyorlar ise, öğrenimlerinin sona erdiği tarih, henüz yapmıyorlar ise yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar değerlendirilerek ayrı ayrı belirlenmesi, raporun düzenlendiği en yakın tarih, bilinen dönem kabul edilerek ölenin bilinen gelirine göre davacıların gerçekleşen zararının ve sonraki bilinmeyen dönem için gelirin her yıl %10 oranında artıp, %10 oranında iskonto uygulanmak suretiyle hesaplanarak bilinmeyen dönem zararının hesaplanması ve davacıların ve desteğin muhtemel bakiye yaşam süreleri konusunda PMF-1931 tablosunun kullanılması ve davacıların somut koşulları dikkate alınarak denetime elverişli şekilde belirlenmesi gerekir.
Desteğin, küçük çocuklarının bakım ihtiyacından ne zaman kurtulacağını tayin etmek çocuğun yaşadığı yöreye, sosyal çevreye, çocuğun özelliklerine, cinsiyetine, ailenin sosyal ve ekonomik durumuna göre değişmektedir. Hakim, her somut olayda, destek ölmeseydi, ne kadar süre ile destek olacak idiyse bu süreyi destek süresi olarak kabul eder. Ana-babaya yardımda, onların yaşama süreleri; çocuklara yardımda ise, çocukların çalışmaya başlama süresi esas alınır. Çocuklarda, kız veya erkek olmalarına, yüksek öğrenim yapıp yapmamalarına göre farklı süreler kabul edilmektedir. Bunun dışında kız çocukları için genellikle, çalışmaya başlama veya evlenme ile destek ihtiyacı ortadan kalkar.
Yargıtay 17. HD nin yerleşik ve kabul gören uygulamasına göre, yüksek öğrenim görme durumu bulunmayan halde, kız çocuklarının 22 yaşına kadar, erkek çocuklarının 18 yaşına kadar; yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların ise 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak destek tazminatı hesaplanması gerekmektedir.
Yine Dairenin yerleşik içtihatlarına göre; Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve pasif devrede zararın asgari geçim indirimsiz asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği anlaşılmaktadır.Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi (AGİ), ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
Bu halde kaza tarihi 22/07/2015 tarihi olduğu halde poliçe düzenlenme tarihinin 16/04/2015 tarihi olması dikkate alındığında hadisede 01/06/2015 tarihinden önceki Sigorta Genel Şartlarının uygulanacak olması ve kökleşmiş Yargıtay içtihatları kusur nispetleri, asgari ücret,nazara alındığında hesap bilirkişi tarafından PMF 1931 Yaşam Tablosunun esas alınması, destek alacaklılarına usule uygun pay dağıtldığı, hesaplamada %10 gelir artışı ve iskonto oranının nazara alınması, evlenme olasılığının AYİM tablosuna göre belirlenmesi ve hesabın bu unsurlara göre yapılmış olması, ve bu verilere göre tanzim edilen raporun hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamakta olup istinaf itirazları yerinde değildir.
Avans faize hükmedilemeyeceği itirazı yönünden;
Kazaya konu araç kamyon olup ruhsat kaydında kullanım amacı yük nakli olarak belirtilmiş olup ruhsatta süt nakil tankı olarak kullanıldığı belirtilmektedir Dava dilekçesinde hükmedilecek maddi tazminatlara avans faiz uygulanması talep edilmiş olup, mahkemece de istinaf talep eden davalı sigorta şirketi aleyhine açılan davada avans faize hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum yoktur.
Bu halde ,Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına,tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Kararın mahiyeti gereği alınması gereken …. TL harçtan istinaf dilekçesi ile yatırılan …. TL harcın mahsubu ile bakiye …. TL eksik harcın istinaf eden davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.09/01/2019

Başkan

Üye
….

Üye

Katip
….