Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/224 E. 2019/296 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – TC : … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … SİORTA A.Ş
VEKİLİ : Av. …
DAVA :Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara ilişkin davalı vekilinin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; … tarihinde müvekkili davacıya ait … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada, müvekkili davacının aracında hasar ve değer kaybının oluştuğunu, müvekkili tarafından davalı … şirketine hasar ve değer kaybı için başvurulduğunu ancak, herhangi bir ödemenin yapılmadığını, Konya ….Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasından tespit yaptırılmak suretiyle müvekkilinin aracındaki hasar ve değer kaybının belirlendiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin aracından meydana gelen 3.170,00 TL hasar, 3.000,00 TL değer kaybı ile 726,60 TL tespit masraflarının davalıdan tahsiline, kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Karayolları Trafik Kanununa göre zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğunu, davacı tarafından KTK Md. 97 gereğince dava açmanın ön koşulunun sigorta şirketine hesaba esas tüm belgeler ile başvuru yapmadığından bahsi geçen koşulun da yerine getirilmemiş olması karşısında esasa girilmeksizin davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddini talep ettiklerini, zira davacıların dava öncesi herhangi bir başvurusunun bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, araçtaki değer kaybı hesabında Yargıtay kriterlerine uygun bir hesaplama yapılmasının gerektiğini, araçta eski tarihli kazaların değer kaybının değerlendirilmesi için tespitinin gerektiğini, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları’nın ekleri kısmındaki bazı durumlarda değer kaybı taleplerinin teminat dışında olduğunu, temerrüt süresinin delillerin tümünün müvekkiline tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayabileceğini belirterek, açılan haksız ve mesnetsiz davanın sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen … tarihli kararı ile; “Konya …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasının incelenmesinde; talepte bulunan tarafın dosyamız davacısı, karşı tarafının ise …. San. Tic. Ltd. Şti. ve dosyamız davalı … olduğu, talebin … plaka sayılı araçta meydana gelen hasar ve değer kaybına ilişkin tespit talebi olduğu, ilgili mahkemece … tarihinde talep doğrultusunda tespit keşfinin icra edildiği, bilirkişi raporunun tanzim edildiği ve taraflara tebliğ edildiği, davalı … vekilinin delil tespitine itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Kazaya karışan … plaka sayılı aracın davacı … adına, … plaka sayılı aracın ise dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğu ve aracın … poliçe numarası ile KTK Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı bedellerinin hesaplanması bakımından dava dosyasının Hasar ve Kusur Bilirkişisi Makine Mühendisi …’ya tevdi edildiği, bilirkişi … havale tarihli raporunda sonuç olarak; davalı … sigortalısı … plaka sayılı araç sürücüsünün tam kusurlu (%100 oranında)olduğu, davacının … plaka sayılı aracında 2.770,00 TL hasar meydana geldiği, kaza sebebiyle 3.000,00 TL değer kaybettiği şeklinde rapor tanzim etmiştir.
Davacı vekili … tarihli dilekçesi ile açmış olduğu davasını hasar bedelinin 2.770,00 TL , değer kaybının ise 3.000,00 TL olarak ıslah ettiği anlaşılmıştır.
Dava, KTK Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Yukarıda izah edilenler, tespit dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıya ait araçta dava konusu trafik kazası sebebiyle oluşan değer kaybından TBK 49 ve devamı maddeleri 2918 sayılı KTK 85-88 maddeleri uyarınca davalı araç sürücü ve işleteni ile birlikte Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta şirketinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, ZMSS Genel Şartlarının değişikliğine ilişkin 14/05/2015 günü 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 2016/1723 YD İtiraz Nolu 23/02/2017 tarihli kararı uyarınca Genel Şartlar Ek-1’de yer alan değer kaybı hesaplaması bölümünün 2.Teminat Dışı Kalan Haller başlıklı üst başlığının altındaki 2 ve 6.bendlerinin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmekle, sigortalı tarafından işletilen aracın başka bir araca zarar vermesi halinde zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı zararından Türk Borçlar Kanununun haksız fiile ilişkin hükümleri çerçevesinde zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde fiilin işlendiği tarihden başlayarak 10 yıl içinde talep edilebileceğinden, araç değer kaybı zararından davalı ZMSS sigorta şirketinin olay tarihi itibariyle geçerli olan ZMSS Sigorta Poliçesi maddi zararlarda araç başına azami teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğu kabul edilmiş, bilirkişi …’ın 04/09/2018 tarihli raporu denetime elverişli, gerekçeli, usul ve yasa ile vakaya uygun kabul edilerek hükme esas alınmış ve davacının davasının kabulü ile, araç hasar tazminatı olan 2.770,00 TL ve değer kaybından dolayı 3.000,00 TL olmak üzere toplam 5.770,00 TL maddi tazminatının olay tarihi itibariyle geçerli ZMSS araç başı maddi zarar klozu limitiyle sınırlı olmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine ilişkin karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde gerekçe ile davanın kabulüne, araç hasar tazminatı olan 2.770,00 TL ve değer kaybından dolayı 3.000,00 TL olmak üzere toplam 5.770,00 TL maddi tazminatının olay tarihi itibariyle geçerli ZMSS araç başı maddi zarar klozu limitiyle sınırlı olmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinafa başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararda, … tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları’nın ekleri kısmında değer kaybı taleplerinin teminat dışında kalan hallerinin belirtildiğini, bu hususların araştırılması ile teminat dışında kalan bir durum varsa davanın reddine karar verilmesi gerekirken hüküm kurulduğunu, ayrıca Yeni Genel Şartların ekinde yer alan değer kaybı hesaplaması şartları uyarınca eksper tarafından bir tespit yapılması gerekirken bu hususun dikkate alınmadığını, kusura ilişkin olarak, sigortalı araç sürücüsüne kusurun tamamının atfedilmesinin dayanaksız olduğunu, Adli Tıp Kurumu’ndan kusur raporu alınması taleplerinin değerlendirilmediğini, müvekkili şirketin %100 kusuru üzerinden hüküm kurulduğunu, ayrıca maddi hasara ilişkin olarak hesaplanan tazminatın fahiş olduğunu, ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, hasarlanan parçaların tek tek dökümünün yapılarak bunların kazayla illiyetinin değerlendirilmediğini, hasarların parça değişim bedeli, kaza tarihi itibariyle araçta oluşan zararın tamir işçilik ve parça bedeli bazında tespiti yapılmadığını, ayrıca değişen parçaların hurda değerinin indirilmesi ve yenilenen parçalar nedeniyle de kıymet kazanma tenzilinin de uygulanması gerektiğini ancak bu hususlara riayet edilmediğini beyan ederek fahiş maddi hasara ve değer kaybına hükmolunması, kusurun fahiş tespiti ve somut olayda sorumluluğun olmaması ve doğmaması nedenleri ile ve müvekkili şirketin de sorumluluğunun bulunmadığından dolayı Yerel Mahkemece verilen hükmün kaldırılması ile itirazları gereği davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, Yerel Mahkemece verilen kabul kararına karşı davalı vekilinin istinaf itirazları doğrultusunda kararın ortadan kaldırılmasına ilişkindir.
DELİLLER :
Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyası, Konya … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava trafik kazasından kaynaklanan davacıya ait araçta meydana gelen hasarın ve değer kaybının kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Dava konusu kaza … tarihinde meydana gelmiş, davalı … tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi 30/06/2016-30/06/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlenmiştir.
A-Davalı tarafın Kusura itirazı yönünden yapılan incelemede;
Dava konusu kazadan sonra sürücüler tarafından düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında davalının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 53/1-A maddesindeki, “Sağa dönüş kurallarına uymamak” kuralını ihlal ettiğinden dolayı tamamen kusurlu bulunmuştur. Mahkemece 05.09.2017 tarihinde makine makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda da aynı şekilde davalı sigortanın sigortalısı olduğu araç sürücüsünün belirtilen kanun maddesinde yazılı “sağa dönüş kurallarına riayet etmeme” nedeniyle asli kusurlu, davacının ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı belirlenmiş olup raporun dosya içeriğine, oluşa ve denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmüştür. Bunun aksine, davalı vekilinin kazanın oluş şeklini değiştirir nitelikte herhangi bir delil ileri sürmeyen soyut nitelikteki kusur raporlarına itirazı anılan sebeplerle yerinde görülmemiştir.
B-Davalı vekilinin, değer kaybına yönelik talebin sigorta genel şartlar ve poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamında bulunmadığına yönelik istinaf başvurusu değerlendirildiğinde;
2918 Sayılı KTK.nun 91/1. maddesi yollaması ile 85. maddesi ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 1. maddesine göre trafik sigortası işletene düşen hukuki sorumluluğu azami sigorta limitine kadar teminat altına almaktadır. Davalı … Sigorta A.Ş. kazaya karışan karşı aracın zorunlu trafik sigortacısı olup davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Dava konusu trafik kazası sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmakta olup, davalı trafik sigortası değer kaybından sorumludur.
C-Değer kaybında ZMMS Genel Şartlarına göre hesaplama yapılması gerektiği yönünden;
Davalı vekili davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının belirlenmesinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekinde belirlenen kriterlerin esas alınması gerektiğini savunmuştur.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Genel Şart Kapsamındaki Teminat Türleri A-5.maddesinde, maddi zararlarında sigorta teminatı kapsamında olduğu belirtilmiş ve maddi zararın “Hak sahibinin kaza tarihi itibariyle bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır.” Şeklindeki düzenleme ile trafik kazası sonucu zarar gören üçüncü kişiye ait araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin zararların, genel şartların ekindeki hesaplama yöntemine ilişkin çizelgeye göre eksper tarafından belirleneceği belirtilmiştir. Genel şartlar Ek-1 de değer kaybının belirlenmesine ilişkin çizelge ve teminatı dışında kalan bazı haller belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sigorta sözleşmesinin ayrılmaz eki niteliğinde olan genel şartlarda yapılan düzenlemelerin zarar gören üçüncü şahıslar yönünden bağlayıcı olup olmadığı hususuna ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 91 ila 101.maddeler arasında düzenlenmiştir. Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracın işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belirli limitlere kadar karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türüdür.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, (Trafik Sigortası) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91.maddesinde;“İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”şeklinde belirtilmiştir. Bu madde gereğince zmss yapılması yasal bir zorunluluk olmakla birlikte bu tür sigorta sözleşmeleri,sigorta ettiren ile sigortacı arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları ile kurulur ve bir sigorta poliçesine bağlanır.Yoksa yasa gereği kendiliğinden oluşan bir sigorta türü değildir. (Işıl Ulaş Uygulamalı Sigorta Hukuk) “KTK’nın 93. maddesinde; (Değişik:17/10/1996-4199/34 md) Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır.” hükmü mevcuttur.
Sigorta şirketlerinin sigorta sözleşmeleri kapsamındaki sorumlulukları sigorta poliçelerinin ayrılmaz parçası olan genel şartlarda düzenlenmiştir.
Genel Şartlar: Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından her sigorta branşı için hazırlanmış olan ve sigorta şirketlerinin bunun aksine hareket edemeyecekleri, teminatın kapsamı, istisna edilen haller, hasar prosedürü, sigortalının görev ve yükümlülükleri, anlaşmazlık halinde uygulanabilecek hükümler, prim ödemesi, rücu durumu gibi sigorta sözleşmesinin esaslarını belirten koşullardır.
Genel açıklamalar bu şekilde olmakla birlikte KTK’nun tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller: başlıklı 95.maddesinde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” hükmüne göre; Karayolları Trafik Kanununda düzenlenmeyen, sigortacının zarar görenlere karşı ileri süremediği tazminatın kaldırılması veya miktarının azaltılmasını gerektiren hallerde, ancak sigortalısına rücu edebileceği düzenlenmiştir. Yani sigorta şirketi KTK’nun da düzenlenmeyen teminat kapsamında olmayan halleri ve rücu koşullarının varlığını zarara uğrayan kişilere karşı ileri süremez, koşullarının varlığı halinde sigorta sözleşmesinin eki olan genel şartlarda düzenlenmiş teminat dışı haller ve rücu halleri mevcut ise sadece sigorta sözleşmesinin tarafı olan akidi sigortalıya rücu edebilir.
Trafik kazaları dayanağını 2918 sayılı KTK’dan alan haksız fiil niteliğinde olaylardır. Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde etken olan hususlarda olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
Olay tarihi olan 09.01.2017 tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK’nun 90. maddesinde;”Maddi ve manevi tazminat; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” düzenlemesi mevcuttur. Ancak Borçlar Kanununda tazminatın somut olarak belirlenmesine ilişkin düzenlemeler bulunmadığından tazminatın belirlenmesinde uygulanacak ilkeler Yargıtay’ın trafik kazalarından kaynaklanan tazminat davalarına bakan Hukuk Dairelerinin içtihatları ile belirlenmiştir.
Yargıtay uygulamalarına göre; araçtaki değer kaybının belirlenmesinde, değer kaybına uğradığı iddia edilen davacıya ait aracın yılı, modeli, kaza tarihindeki yaşı, hasarlı bölümleri ve hasar miktarı dikkate alınarak olay tarihindeki ikinci el piyasadaki hasarsız değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark esas alınmaktadır.
Sonuç olarak haksız fiilin türü olan trafik kazalarına olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan kanun hükümlerinin uygulanması, davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununun 90. maddesi gereğince genel hükümlerin esas alınması gerektiğinden, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ile Yargıtay uygulamalarına uygun olarak belirlenen değer kaybının ve hasar miktarının esas alınarak hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekillerinin vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddiyle istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davalının istinaf talebi yönünden karar ve ilam harcı olarak alınması gereken 394,14 TL harçtan yatırılan 98,54 TL’nin mahsubu ile bakiye 295,60 TL eksik istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. …


Başkan


Üye


Üye


Katip