Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1433 E. 2019/1364 K. 31.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – TC: …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … SİGORTA A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara ilişkin davalı vekilinin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 19/06/2017 tarihli dava dilekçesinde özet olarak; 24.09.2016 tarihinde akşam saat: 21:40 sularında, davalı sigorta şirketi tarafından … poliçe numarası ile ZMMS yapılan sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracıyla ; Konya İli, Selçuklu İlçesi, Safahat Caddesi üzerinde yeşil ışıkta karşıdan karşıya geçmekte olan yaya konumundaki müvekkiline çarpması soncu meydana gelen tarfik kazasında müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, … plakalı , davalı şirket tarafından ZMMS poliçesi düzenlenen aracın sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, kazaya ilişkin Konya Numune Hastanesi tarafından düzenlenen 09.03.2017 tarih ve … sayılı raporunda belirtildiği üzere müvekkilinin %10 oranında sürekli olarak sakat (malul) kaldığı belirlendiğini, müvekkilinin maddi zararlarının karşılanması istemiyle davalı sigorta şirketine yazılı olarak müracaatta bulunulduğunu ve davalı tarafça müracaat üzerine … sayılı hasar dosyasının açıldığını, davalı sigorta şirketi kaza tespit tutanağında kusur oranı belirtilmediğini gerekçe gösterilerek taleplerini zimmi olarak reddedildiğini, bu nedenle davalı sigorta şirketinin maddi tazminat ödemesinden kaçınmak için yasal mevzuata aykırı şekilde hak sahibini yıldırma amaçlı hukuksal dayanağı olmayan talep ve istemlerde bulunduğunun açık olduğunu belirterek; belirsiz alacak ve tespit davasının kabulü ile; müvekkil … ‘ın hak ettiği toplam maddi tazminatın (alacağın) değerinin talepte bulunduğumuz alacak kalemleri ayrı ayrı belirtilmek suretiyle tam ve net olarak tespitine, tahkikat sonucunda müvekkil …’ ın maddi zararının ( geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ve bakıcılık gideri sebebiyle doğan maddi tazminatın) değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere fazlaya ilişkin her türlü hakkımız saklı kalmak üzere şimdilik 50,00 TL‘si geçici iş göremezlik tazminatı , 50,00 TL‘si sürekli iş göremezlik tazminatı, 50,00 TL’si SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ve 50,00 TL‘si bakıcılık gideri kalemi için olmak üzere asgari 200,00 ( iki yüz ) TL maddi tazminatın (alacağın), davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş ‘den tahsiline , yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı sigorta şirketi üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 10/07/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özet olarak; Davacının uyuşmazlığın çözümlenmesi için gerekil belgelerle birlikte müvekkilİ şirkete başvurmadığını, bu nedenle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, … plakalı aracın müvekkili şirkete 15.02.2016 – 15-02.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 310.000,00 TL olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusurlu olması halinde söz konusu olacağını, bu nedenle öncelikle Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından kusur tespitinin yapılmasını, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adil Tıp Anabilim Dalı Bölümlerince davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının ve varsa oranlarının belirlenmesinin gerektiğini, tedavi giderleri taleplerinin ZMMS Genel Şartları ile poliçe teminatı kapsamından çıkartıldığını, bakıcı giderlerine ilişkin taleplerinin ise bakıcıya ihtiyacının bulunup bulunmadığı hususlarının ayrıca alınacak bir bilirkişi raporu ile tespitinin gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, faiz başlangıç tarihinde dava tarihinin dikkate alınmasının gerektiğini belirterek; dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddine, bunun reddi halinde ise kusur tespiti ve maluliyet oranı tespiti için ilgili kurumlardan rapor aldırılmasına, geçici iş görmezliğe ve tedavi giderine ilişkin talebin reddine, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasına, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, aleyhimize hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin … tarihli gerekçeli kararı ile; “Anılan yasal düzenlemeler ve Konya BAM … HD’nin emsal nitelikteki … E. … K sayılı içtihadı birlikte değerlendirildiğinde davalı sigorta şirketinin sürekli iş göremezlik zararı, geçici iş göremezlik zararı ve bakıcı zararı ile faturalandırılmayan tedavi gideri zararından sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Dosya kapsamında alınan raporların denetime elverişli, gerekçeli, usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilmekle hükme esas alınması suretiyle davacı davasının kabulü ile; 12.391,96 TL sürekli iş göremezlik, 9.230,04 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 9.230,04 TL bakıcı gideri zararı ve 3.750,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri masrafı olmak üzere toplam 34.602,04 TL maddi tazminatın olay tarihi itibariyle geçerli olan kaza başına ölüm ve sakatlık teminat klozu limiti ile sınırlı olmak kaydıyla 25.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” şeklinde davacı davasının kabulü ile; 12.391,96 TL sürekli iş göremezlik, 9.230,04 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 9.230,04 TL bakıcı gideri zararı ve 3.750,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri masrafı olmak üzere toplam 34.602,04 TL maddi tazminatın olay tarihi itibariyle geçerli olan kaza başına ölüm ve sakatlık teminat klozu limiti ile sınırlı olmak kaydıyla 25.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik zararı, bakıcı gideri ve tedavi giderlerinin trafik sigorta poliçesi teminatı kapsamında olmamasına rağmen bu zararlardan müvekkili şirketin sorumlu tutulduğunu, ancak bu giderlerin trafik poliçesi teminatı kapsamının dışında olduğunu ve SGK tarafından ödenmesi gerektiğini, Yerel Mahkemenin savunmalarını dikkate almadan ve gerekçeli kararında dahi savunmalarına neden itibar edilmediğine dair bir açıklama yapmadan hüküm kurduğunu, bu nedenle verilen kararın gerekçesiz ve denetime elverişsiz olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, Yerel Mahkemece verilen davanın kısmen kabul kısmen red kararına davalı vekili vekilinin istinaf itirazları doğrultusunda kararın manevi tazminat yönünden ortadan kaldırılmasına ilişkindir.
DELİLLER :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Davalı sigorta vekilinin kabul edilen Bakıcı gideri,kaçınılmaz tedavi gideri ve Geçici iş göremezliğin teminat kapsamı dışında olduğuna ve bu nedenle bu alacak kalemlerinin kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin yapılan istinaf incelemesinde;
2918 sayılı Kanun’un 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, kanunun geçici 1.maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59’uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün kanundan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinin kabulü gerekir. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Genel olarak sağlık hizmeti giderleri, fatura ile ispat edilmelidir. Ancak bazı giderlerin belge ile ispatlanması zordur. Biz bunlara faturalandırılmayan giderler olarak adlandırıyoruz. Örneğin yol giderleri gibi. Bu gibi giderler için hakimin belgelendirilmediği gerekçesi ile reddedilmesi doğru değildir. Çünkü TBK 50/2 maddesi gereği uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyecektir. Bu nedenle kişinin haksız eylemden zarar gördüğünün ve bedensel zarara uğradığının ispatlaması yeterli olup, ayrıca iyileşme harcamaları için fatura ve makbuz gibi belgeler bulup getirmesi şart değildir. Hiçbir belge sunulmasa bile, hakim, görevlendireceği uzman bilirkişilere tedavi ve tüm iyileşme giderlerini hesaplatmakla ve hüküm altına almakla yükümlüdür. (HGK.26.04.1995, E. 1995/11-122 K.1995/430)
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar,
1-Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri,
2-Tedaviyle ilgili diğer giderler,
3-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler,
Sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir.
Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır.
Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki;
1-Bakıcı giderleri
2-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları)
3-Sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir.
Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez.
Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder.(Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf 7-8 ,Yargıtay üyesi: Hüseyin TUZTAŞ)
Yine taraflar arasında düzenlenmiş olan 15/02/2016 başlangıç tarihli Zorunlu Sigorta Mali/Sorumluluk Sigortası poliçesinin bir anlamda mütemmim cüzü olan eki niteliğindeki genel şartların, hazırlanma ve bağıtlanmada taraf olmayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na İdari bir düzenleme ile kanuni düzenlemesinin aksine bir sorumluluk yüklenmesi de düşünülemez.
Bu halde davalı vekilinin geçici iş görmezlik, kaçınılmaz tedavi gideri ve bakıcı giderlerinin sigorta teminatı kapsamı dışında olduğuna ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Kararın mahiyeti gereği istinaf eden davalılardan alınması gereken 1.517,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 590,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 926,08 TL harcın istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf eden davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri elli sekiz bin sekiz yüz (58.800,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi….


Başkan


Üye


Üye


Katip